2 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Kadın firavunun tapınağı, Mısır’ın ‘eski ustalarının’ ekip çalışmasını ortaya koyuyor

Eski Mısır heykellerinin, oymalı kabartmaların ve resimlerin yaygın olarak kabul edilen anıtsallığına ve dayanıklılığına rağmen, bu eserlerin yapımcıları çoğunlukla bilinmiyor.

Akademisyenler, uzun bir süre, mezar ve tapınak süslemelerini başlı başına bir sanat eseri olmaktan çok, eski Mısır dini inançları hakkında bilgi kaynağı olarak gördüler. Bireysel Mısırlı sanatçılar ve yöntemleri hakkında çok az şey biliniyor.

Metinsel kanıtlar, heykeltıraşların ve ressamların varlığına işaret eder, ancak nadiren çalışmaları veya kim oldukları hakkında ayrıntılı bilgi verir.

Yeni bir yaklaşımla arkeologlar, Mısırlı heykeltıraşların solo zanaatkarlar yerine ekipler halinde çalıştığını ortaya çıkardı.

Anastasiia Stupko-Lubczynska ve Varşova Üniversitesi’nden meslektaşları, MÖ 1478’den 1458’e kadar hüküm süren Mısır’ın az sayıdaki kadın firavunlarından biri olan Hatshepsut tapınağını araştırdı.

Varşova Üniversitesi’nde arkeolog olan Anastasiia Stupko-Lubczynska ve meslektaşları, antik tapınakları dekore etme çalışmalarını daha iyi anlamak için Hatshepsut Tapınağı’nı inceledi.

Kraliçe Hatshepsut Tapınağı

Maat-Ka-Re Hatshepsut (XVIII. Hanedan, yaklaşık MÖ 1479-1457), Aa-kheper-ka-Re Thutmosis I’in kızı ve Aa-kheper-en-Re Thutmosis II’nin karısıydı. Mısır tarihinde Firavun’un tahtını ele geçiren üçüncü kadındı.

Kraliçe Hatshepsut, olağanüstü özgünlük kanıtları gösteren büyük bir inşaatçı hükümdardı. Deir el-Bahari tapınağı bunun en muhteşem örneğidir.

273 metreye 105 metre uzunluğundaki Hatshepsut tapınağı, yaklaşık 3500 yıl önce, günümüz Luksor’unun yakınlarındaki Deir el-Bahari’de inşa edilmiştir.

Stupko-Lubczynska, Varşova Üniversitesi’nin Polonya-Mısır keşif gezisinin, tapınağın hasarlı duvarlarını temizleme ve restore etme konusundaki özenli ve devam eden çabasının bir parçası olarak oradaydı.

Stupko-Lubczynska ve teknik ressamlardan oluşan bir ekip, 2006 ve 2013 yılları arasında, şapel duvarlarını elle belgeleyerek, plastik film tabakalarındaki oymaları birebir ölçekte kopyalayarak yüzlerce saat harcadı.

Hatshepsut-temple

Hatşepsut tapınağı

İşlem sırasında arkeolog, şapelin kırılgan kireçtaşında, garip keski darbeleri ve sonraki ayarlamalar gibi küçük özellikler keşfetti.

Stupko-Lubczynska, “Tekrarlanan ayrıntılara sahip çok sayıda figürümüz olduğundan, ayrıntıları ve işçiliği karşılaştırabiliriz. Onlara yeterince bakarsanız, birinin bunu ne zaman düzgün yaptığını görmek kolaydır” diyor.

O ve iş arkadaşlarının gördüğü bazı figürler gözle görülür şekilde daha kötüydü – özensizce yontulmuş kenarlara sahip bacaklar ve gövdeler veya başka yerlerde sadece iki veya üç hassas vuruş gerektiren peruk buklelerini şekillendirmek için birçok keski darbesi.

Stupko-Lubczynska bugün Antik Çağ’da yaptığı açıklamada, çalışmanın resmin farklı ressamlar tarafından aşamalar halinde yapılan ortak bir çaba olduğunu gösterdiğini söyledi.

“Belki usta zanaatkarlar figürü bitirmek için sonunda geldiler. Kavernöz, penceresiz salonda doğal ışık olmadığı için, iskelelere yığılan kandilleri tutan yardımcılar da olmalı” diye ekledi.

Araştırma sonucunda Eski Mısır kabartmalarının oluşturulma süreci iyi anlaşıldı.

Bir nesneyi üretmek için kullanılan prosedürlerin incelenmesi ve gerekli eylemlerin sıralanması, arkeolojide zincirleme operasyonlar (operasyonel sıralama) olarak bilinir. Tapınaktaki en büyük oda olan Hatshepsut Şapeli’ndeki duvar kabartmalarında zincirleme opératoire yaklaşımı uygulandı.

Çalışmayı okumak için tıklayınız

Banner
Benzer Yazılar

Kuzey İsrail’de “Meryem’den Doğan İsa” Yazan Yunanca Bir Yazıt Ortaya Çıkarıldı

20 Ocak 2021

20 Ocak 2021

The Jerusalem Post’un haberine göre, İsrail Eski Eserler Dairesi bugün yaptığı açıklamada, “Meryem’den doğan İsa ” adını taşıyan 1.500 yıllık...

Kudüs Tepeleri’nde Roma dönemi nekromansi kanıtları; yağ lambaları, mızrak uçları ve kafatasları

14 Temmuz 2023

14 Temmuz 2023

Kudüs Tepeleri’ndeki Te’omim Mağarası, bir zamanlar insanların gelecek hakkında bilgi edinme umuduyla ölülerle iletişim kurduğu yer olarak hizmet etmiş olabilir....

Mısır’da bulunan bir mağara resmi, Hz. İsa’nın Doğumundan 3.000 yıl önce bir doğum sahnesini tasvir ediyor

21 Aralık 2023

21 Aralık 2023

Mısır’ın Sahra Çölü’nde şimdiye kadar bulunan en eski doğum sahnesini tasvir eden 5.000 yıllık kaya sanatı bulundu: Ebeveynler arasında yeni...

Suriye’de Batı Hun İmparatorluğu’na ait yazıt bulundu

18 Eylül 2021

18 Eylül 2021

Suriye’nin Rakka kenti yakınlarında bulunan Sura Antik Kenti’nde, Batı Hun İmparatorluğu’na ait bilinen en eski yazıt ortaya çıktı. Suriye’de yaşanan...

Arkeologlar, 7000 yıllık pamuk kalıntılarına ulaştılar

18 Aralık 2022

18 Aralık 2022

İnsan için giyinme, yeme, içme, barınma kadar önemli bir ihtiyaçtır. Yerleşik düzene geçen insan, giyim ihtiyacını karşılamak için hayvanların deri...

Mısır’daki Marea Antik Kenti’nde keşfedilen binlerce ‘Nummi Minimi’ sikkesi incelendi

20 Aralık 2023

20 Aralık 2023

Varşova Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi’nden nümismatistler, İskenderiye’nin 45 kilometre güneybatısında bulunan Marea Antik Kenti’nde keşfedilen; önce göz ardı edilen binlerce küçük...

BAE’de 3.000 Yıllık İlk Büyük Demir Çağı Nekropol Keşfedildi

22 Nisan 2025

22 Nisan 2025

Abu Dabi Kültür ve Turizm Departmanı (DCT Abu Dabi), Al Ain Bölgesi’nde BAE’nin Demir Çağı’na ait ilk büyük nekropolün keşfedildiğini...

İncil’de Hz. İsa’nın öğrencisi Mary Magdalene’nin memleketi olarak bahsedilen Magdala Antik Kenti ortaya çıkarıldı

15 Ekim 2023

15 Ekim 2023

İncil’de Hz. İsa’nın öğrencisi Mary Magdalene’nin memleketi olarak bahsedilen Magdala Antik Kenti akın zamanda İsrail’in Tiberya kentinin dışında bir ibadet...

Mleiha’da Bulunan 2.300 Yıllık Gümüş Sikke Hazinesi Arabistan’ın Hellenistik Çağ’daki Rolünü Ortaya Koyuyor

18 Eylül 2025

18 Eylül 2025

409 gümüş sikke, Büyük İskender’in mirası ve antik ticaret ağlarıyla doğrudan bağlantı kuruyor Birleşik Arap Emirlikleri’nde arkeologlar, Arabistan’da bugüne kadar...

Amarna Yeni Krallık mezarlığında genç bir kadına ait teratom bulundu

10 Kasım 2023

10 Kasım 2023

Mısır’ın Amarna kentindeki Yeni Krallık mezarlığında genç bir kadının mezarı açılır. Mezarda, 21 yaşındaki kadına ait kalsifiye bir yumurtalık teratom...

Arkeologlar, kuzey İsrail’de keşfedilen 12.000 yıllık flütlerin kuşları cezbetmek için kullanılmış olabileceğini söylüyor

9 Haziran 2023

9 Haziran 2023

Yeni araştırmalar, yaklaşık 12.000 yıl önce, kuzey İsrail’de, insanların küçük kuşların kemikleri ile belirli kuşların seslerini taklit eden enstrümanlara dönüştürdüğünü...

İsrail’de Dünyanın En Eski Camisi Bulunmuş Olabilir

23 Ocak 2021

23 Ocak 2021

Dünyanın en eski camilerinden biri, İsrail’in Celile Denizi kıyılarında bir arkeolog ekibi tarafından ortaya çıkarıldı. Caminin kalıntıları, orijinal olarak Bizans...

Yahudiye Çölü’nde keşfedilen ‘Horoscope’ parşömeni, gizli bir tarikatın inanç şifrelerini ortaya koyuyor

13 Mart 2024

13 Mart 2024

Kudüs’ün doğusundaki Yahudiye Çölü’nde ortaya çıkarılan bir parşömen, eski bir düzenin ezoterik astroloji ve mistisizm uygulamalarının izlerini taşıyor. Binlerce yıl...

Arkeologlar, Alfabenin Kayıp Halkasını Buldular

15 Nisan 2021

15 Nisan 2021

Yazı, uygarlık tarihinin başlangıcı olarak kabul edilir. Ekonomik hayatın bir sonucu olarak ortaya çıkan yazı, Mezopotamya halklarından Sümerliler tarafından bulunmuş...

Eski Mısır Bes kültü takipçileri uyuşturucu, insan kanı ve vücut sıvılarının üçlü bir karışımı içti

8 Haziran 2023

8 Haziran 2023

Araştırmacılar, Ptolemaik dönem Mısır’ına kadar uzanan eski bir Bes vazosunda bulunan bazı bileşenleri tanımladılar. Araştırmacılar, MÖ ikinci yüzyıl vazosu üzerinde...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]