19 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

İstanbul’un Fethi İlk Defa Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli Olarak Kutlandı

Dünya tarihine bir çağ kapatıp bir çağ açan olarak geçen İstanbul’un fethi her yıl 29 Mayıs tarihinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. İstanbul Fethi törenlerine devlet ve sivil toplum örgütleri çeşitli platformlarda düzenledikleri etkinliklerle katkı sağlıyorlar.

Türk tarihi açısından oldukça önemli bir yeri olan İstanbul’un fethi törenleri acaba Osmanlı zamanında düzenleniyor muydu?

İstanbul’un Fethi, aslında Osmanlı İmparatorluğunda kutlanan bir vaka değildi. Ta ki, Balkan Savaşları’nın bitişine kadar.

Balkan Savaşları’nda Osmanlı büyük bir hezimet yaşamıştı. Osmanlı, birçok can kaybetmiş, Rumeli topraklarının büyük kısmını elinden çıkarmış hatta Bulgarlar Çatalca’ya kadar gelerek başkent İstanbul’u tehdit etmişti.

İşte bu askeri, sosyal ve ekonomik olarak çökmüş vaziyette olan Osmanlı Devleti’nin kurucu bağlarını güçlendirmek, halk arasında motivasyonu artırmak için dönemin iktidarında olan ittihat ve Terakki Partisi iki önemli günün kutlanmasını planlamıştır. Bu günlerden birisi Osmanlı Devleti’nin kuruluşu bir diğeri de İstanbul’un Fethi’dir.

İstanbul’un Fethi “Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli” Adıyla Kutlanıyor

İttihat ve Terakki Partisi, zayıflamaya başlayan halkın devlete karşı güvenini yeniden bir güç ve birlik bilincine döndürmek için “Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli” adı altında İstanbul Fetih günü törenleri düzenlemiştir. Bu törenlerin, halk arasında yeniden gurur, birlik ve cesareti canlandıracağını düşünen İttihatçılar’ın bu düşüncesini Tanin gazetesi şu cümleler ile aktarır.

“Yaşamak yani gelecek hakkında söz sahibi olmak isteyen milletler daima geçmiş ile geleceğin arasında durmalıdırlar. Geçmiş ile gelecek arasında durmak özellikle zor durumlardan çıkmak isteyen milletlere “ibret ve intibah” fırsatı sunar. Geleceği inşa yolunda geçmişe bakmak bize Fatih gibi hükümdarları yetiştiren bir milleti yakından tanımamızı sağlar. Sonrasında “o milletin kanını kendi damarlarımızda yaşatabilmek için” üzerimize düşen vazifeleri görürüz. Millî değerler ve başarılar, millî hisleri, millî hisler de “vazife hissini” canlandırır. Ancak bu şekilde “vatandaşlık” bilinciyle hareket eden bir toplum millet hâline gelerek istikbalinden emin olabilir. “İstikbalin kalın perdesi arkasında neler saklandığı malum olmamakla beraber, inkar olunamaz ki ihtiyatsız, hazırlıksız, itimadsız, azimsiz, ve mefkûresiz milletleri bekleyen tesadüfler pek elimdir. Bu felâketlerden bazılarını çok yakın bir geçmişte, Balkan Savaşı sırasında çok acı fedakârlıklarla atlatan Osmanlılar şu sıralarda “yaşatıcı, ümit ve itimad verici bir saike cidden muhtaç idiler. İstanbul’un Fethi’nin sene-i devriyesi bu itibarla bir uğur, “fâl-i hayr” sayılabilir. Gerçekten de bugün için Fatih Sultan Mehmed’in “pak ve mübarek ruhaniyetinden” daha büyük manevî saik yoktur. Ayrıca Osmanlı tarihinde hatırlanmaya ve kuvvet almaya değer, “en büyük vakfe-gâh-ı murâkabe” olmaya lâyık devir Fatih devridir.”

istanbulun-fethi
İstanbul’un Fethi Osmanlı Devleti’nde ilk defa “Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli” adında kutlanmıştır.

 

“Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli” Nasıl Kutlandı

II. Meşrutiyet döneminde kutlanan İstanbul’un Fethi tarihi 29 Mayıs gününü vermiyordu. O günlerde törenler Osmanlı ordusunun İstanbul’a girdiği 29 Mayıs değil, Fatih’in fetihten hemen sonra Ayasofya’yı camiye çevirmesi ve ilk Cuma namazını kılması esas alınmış ve bu olay “sene-i devriye” kabul edilmiştir. Her ne kadar 29 Mayıs tarihli gazetelerde Fatih’in şehre girmesiyle ilgili yayınlar yapılmışsa da anma ve kutlama törenleri 29 Mayıs sonrasına gelen “ilk cuma” günü gerçekleştirilmiştir.

Fatih Sultan Mehmed Han-ı Gazi İhtifâli kutlamalarının programı dönemin gazetelerinde yayınlanmış ve töreni tertip eden komite herşeyin en muntazam şekilde olması için çaba sarfettiği dillendirilmiştir.

Tören komitesinin gazetelerde yayınlattığı programın içeriği şu şekilde;

1. Törene iştirak edecek talebe, mensup oldukları mekteplerde vasatî saat on buçukta [Cuma namazına bir buçuk saat kala] toplanarak İstanbul Sultanîsine gelecektir. Burada talebeye üzerinde Fatih Sultan Mehmed’in resmi bulunan rozetler dağıtılacaktır.

2. Tam saat on bir buçukta muntazam saflar teşkiliyle doğruca Ayasofya Cami-i şerifine gidilecektir.

3. Cuma namazının edasını müteakip duacı efendi tarafından Fatih hazretlerinin Ayasofya Cami-i şerifinde ilk Cuma namazını eda ve hutbe-i hamasetlerini kıraat ettirdikleri günün sene-i devriyesine müsadif olduğu cemaate ihtar edilerek bütün ervah-ı şühedâ ve mücahidîne Fatihalar ithaf edilecektir. Duadan sonra camiden çıkılarak avluda talebe cepheleri birbirine mukabil olmak üzere saflar teşkil ederek merasim hakkında kendilerine gerekli talimatlar verilecektir. Merasime Polis müdürlüğünden lüzumu kadar polis memuru refakat edecektir.
4. Alay, Divanyolu, Şehzadebaşı ve Saraçhane caddelerini takip ederek Fatih’e gidecektir. Zabıta memurları evvelce icap eden mevkileri işgal etmiş bulunacaklarından tören mahalline hariçten kimsenin girmesine müsaade edilmeyecektir.
5. Tören mahalli, Fatih cami-i şerifinin Karadeniz’e bakan merdivenlerinin bulunduğu yüksek sahadır. Alay bu sahanın önünde bir kare teşkil edecektir.

6. Merasime kara ve deniz kuvvetlerinden beşer yüz nefer katılacaktır. Padişahın askerleri bu karenin cephe kenarlarını teşkil edeceklerdir. Talebe yan ve cephe kısımlarında bulunacak ve diğer zevât da merdivenler üstündeki düzlükte bulunacaklardır.

7. Sancak karenin ortasında ve camiye karşı tutulacaktır.

8. Nutuk iradı ve şiirler okunması bittikten sonra bir dua kıraat ve bando mızıka tarafından selâm havası çalınarak asker tarafından saygı töreni gerçekleştirilecektir.

9. Merasimin sonunda tertip üzere türbe-i şerifin avlusunun bir kapısından girilip diğer kapısından çıkılmak suretiyle Hazret-i Fatih’in nam-ı bülendine arz-ıtazimat edilecektir.

10. Bu merasimin de bitmesinden sonra gelişte olduğu gibi önde bando mızıka bulunmak üzere Saraçhane, Şehzadebaşı, Divanyolu güzergâhı takip edilip İstanbul Mekteb-i Sultanîsi’ne gelinerek merasime burada son verilecektir.

 

Yazımızda Ali Şükrü Çoruk “Bir Gelenek İcadı Olarak II. Meşrutiyet Döneminde Gerçekleştirilen İstanbul’un Fethi Törenleri” adlı makalesinden yararlanılmıştır.

 

Banner
Benzer Yazılar

Nüfus Dinamikleri ve İç Asya’da İmparatorlukların Yükselişi

11 Kasım 2020

11 Kasım 2020

Geç Bronz Çağı’ndan Orta Çağ’a kadar, doğu Avrasya Bozkırları bir dizi organize ve son derece etkili göçebe imparatorluklara ev sahipliği...

Geç Kretase Döneminden Yeni Bir Etobur Dinazor Türü Keşfedildi

1 Nisan 2021

1 Nisan 2021

Journal of Vertebrate Paleontology dergisinde yayınlanan bir araştırma yeni keşfedilen bir dinazor türünü anlatıyor. Llukalkan Aliocranianus yada “korkuya neden olan”. Yaklaşık...

M. Ö. 5 bin yılında süt üreticiliği Kafkasya topluluklarında görülüyor

3 Mayıs 2022

3 Mayıs 2022

Yeni bir çalışma, peynir, tereyağı, yoğurt, kaymak gibi süt ürünlerinin Kafkasya topluluklarında M. Ö. 5 bin yıllarında tüketildiğini gösterdi. Neolitik...

Maya Treni çalışması sırasında ortaya çıkarılan Maya mısır tanrısı tasvirli vazo

10 Ocak 2024

10 Ocak 2024

Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü’nden (INAH) arkeologlar, Maya Treni projesi kurtarma çalışmaları yürütüyorlar. Çalışmalarda bir mısır tanrısının oyulmuş görüntüsüne sahip...

Mısır’da Zues Kasios Tapınağı’nın kalıntıları ortaya çıkarıldı

27 Nisan 2022

27 Nisan 2022

Mısır’da Olympus Dağı tanrılarının başı Zues’a adanmış bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı. Keşif, Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı tarafından duyuruldu....

Anadolu’nun Ticari Sırları: Nadir Bir Neolitik Obsidiyen Ayna Üretim Merkezi’nin Açığa Çıkarılması

26 Şubat 2025

26 Şubat 2025

Son zamanlarda yapılan bir çalışma, Anadolu’daki önemli bir arkeolojik alan olan Tepecik Çiftlik’te bulunan obsidyen aynaların üretim ve kullanımını araştırmak...

Anadolu’da Muşki Sorunsalı ve Muşki Seramiği

6 Ocak 2021

6 Ocak 2021

Muşkiler, Demir Çağı döneminde Anadolu’da yaşamış,  Kafkasyadan gelmiş bir halktır. Muşkiler yazılı kaynaklara bakıldığında Assur kaynaklarında görülseler de Hitit yazılı...

Mezolitik Taş Devri’nde bir çocuk kuş tüyleri, bitki lifleri, kürkü ve köpeği ile gömülmüş

4 Kasım 2022

4 Kasım 2022

Finlandiya’nın doğusunda Outokumpu belediyesi sınırları içinde kalan Majoonsuo’da gerçekleştirilen kazılarda Mezolitik Taş Devri’ne ait bir mezar alanı keşfedildi. Mezar alanında...

Çorakyerler, Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor

24 Ağustos 2022

24 Ağustos 2022

Çankırı’nın Fatih Mahallesi Yapraklı kara yolu çevresindeki Çorakyerler kazı alanı Dünya’da benzeri çok az görülen fosillere ev sahipliği yapıyor. Ankara...

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde yer alan bilgilerle başlayan Divriği Kalesi kazılarında 2000 yıllık bir Urartu eseri gün yüzüne çıkarıldı

4 Ocak 2024

4 Ocak 2024

Sivas’ın Divriği ilçesindeki Divriği Kalesi’nde yapılan kazılarda, 2000 yıllık bir Urartu metal objesi başta olmak üzere birçok buluntu ortaya çıkarıldı....

9.000 Yıl Önce Kadınların Toplumdaki Yeri Nasıldı? Çatalhöyük’te Yeni Bulgular Bu Soruyu Cevaplıyor

27 Haziran 2025

27 Haziran 2025

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük, 9.000 yıl öncesine ışık tutmaya devam ediyor. Neolitik döneme ait bu yerleşim...

Afrika dışında en eski ikinci insan iskeleti keşfedildi

3 Şubat 2022

3 Şubat 2022

İsrailli ve Amerikalı araştırmacılardan oluşan uluslararası bir grup, İsrail’in Ürdün Vadisi’nde 1,5 milyon yıl öncesine dayanan bir insan omurunu ortaya...

İskoçya’da 170 milyon yıllık pterosaur fosili bulundu

23 Şubat 2022

23 Şubat 2022

Bilim insanları, tarih öncesi kanatlı sürüngenlerin dünyanın en iyi korunmuş iskeleti olarak tanımlanan 170 milyon yıllık bir pterosaur fosilinin İskoçya’daki...

Dünyanın En Eski Cinayeti

14 Şubat 2021

14 Şubat 2021

Araştırmacılar İspanya’da bir mağarada, şimdilerde Sima de los Huesos veya Pit of Bones olarak bilinen yerde bir toplu mezar buldular....

Taiyuan’da 8. Yüzyıla Ait Tang Hanedanı Mezarı Ortaya Çıkarıldı: Duvarlarda Sarı Saçlı Bir Yabancı

16 Ekim 2025

16 Ekim 2025

Çin’in kuzeyinde, Shanxi Eyaleti’nin başkenti Taiyuan yakınlarında ortaya çıkarılan 8. yüzyıla ait Tang Hanedanı mezarı, olağanüstü korunmuş duvar resimleriyle dikkat...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]