10 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

IŞİD Tarafından Yıkılan Palmira Antik Kenti Yeni Bir Sergi İle Hatırlanacak

Işid tarafından tahrip edilen Palmira Antik Kenti ve onu savunurken ölen Halid El Es’ad’ın çalışmaları Getty Research Institute tarafından sergilenecek.

18 Ağustos 2015’te, Suriye’nin Palmira kentindeki eski eserler ve müzeler müdürü Halid Al-Es’ad, antik kentin kültürel mirasını korumaya çalıştığı için IŞİD tarafından öldürüldü. Seksen üç yaşındaydı ve hayatını dünyanın en önemli arkeolojik alanlarından birinin korunmasına adamıştı.

Saklanmasına yardım ettiği eserlerin yerini açıklamayı reddettiği için başı kesilen Halid el-Es’ad’ın infazı dünyayı şok etti ve dehşete düşürdü. Ölümünün ardından IŞİD, Bel Tapınağı ve Tetrapylon da dahil olmak üzere Palmira’nın birçok anıtsal kalıntılarını yok etmeye başladı. Bunu yaparken, insan ustalığının bir şaheserine ve antik dünyanın en önemli kültür merkezlerinden birine onarılamaz hasarlar verildi.

Arkeolog Halid El Es’ad’ın oğlu ve Palmira’daki antika ve müzelerin emekli yöneticisi Waleed Khaled al-Es’ad, “Babam için Palmira, dünyanın merkezi ve Suriye medeniyetine açılan kapı oldu. Mirasın korunmasının önemi konusunda kesin bir inancı vardı. Her zaman geçmişi olmayan bir insanın bugünü ve geleceği olmayan bir insan olduğuna inandığı için, elinden gelenin en iyisini yaptı ve anıtların kazılması ve restore edilmesinde 50 yıldan fazla bir süredir aktifti” dedi.

Colonnade Caddesi’nin batı bölümü, Louis Vignes, 1864. Albümin baskı. 8,8 x 11,4 inç (22,5 x 29 cm). (Getty Araştırma Enstitüsü, 2015.R.15)

Şam’ın yaklaşık 218 kilometre kuzeydoğusundaki Palmira’nın tahribatı önemliydi. Bel Tapınağı ve Tetrapylon, Baal Shamin Tapınağı, Zafer Takı, Mezarlar Vadisi’ndeki sütunlar ve birkaç farklı kule mezarın yanı sıra, antik sitenin büyük bir bölümü kısmen veya tamamen yok edildi. UNESCO’ya göre ise hala yapılar bütünlüğünü ve özgünlüğünü koruyor.

Babası hakkında yaptığı bir röportajda Waleed Khaled al-Es’ad, “Bir palmiye ağacı gibi ölmeyi seçti, doğduğu, yaşadığı, öldürüldüğü ve uğruna çarmıha gerildiği topraklarda ayakta ve derinlere kök salmıştı. Bu şövalye, kalmakta ısrar ederse hayatının son bölümünü yazacağını biliyordu, ancak savaş alanını terk etmemeye karar verdi. Ayrılırsa kimsenin kalmayacağına inanıyordu ” diyerek duygularını anlattı.

Arka planda agora ile Tetrapylon’un hayali görüntüsü, Louis-François Cassas’tan anonim sanatçı, yak. 1799. Proof-plate gravürü. 17,3 x 27,9 inç (44 x 71 cm). (Getty Araştırma Enstitüsü, 84001)

Sanat ve arkeoloji tarihçisi Ridha Moumni’nin Al-Es’ad ile derinlemesine röportajı, Getty’nin 3 Şubat’ta başlatılan ve nadir bulunan 18. yüzyıl gravürlerini içeren bir sergi olacak. Getty’nin ilk Arapça çevrimiçi sergisi “Palmira’ya Dönüş’ün” olucak. Louis-François Cassas, Getty’nin 2017’de başlattığı “The Legacy of Ancient Palmira” nın yeni bir sunumu olan sergi için,  güncellenmiş teknoloji, yeni metinler, klasik bir Arapça çeviri ve Louis Vignes’in 19. yüzyıl fotoğrafçılığını içerecek.

Bel Tapınağı, Louis Vignes, 1864. Albümin baskı. 8,8 x 11,4 inç (22,5 x 29 cm). (Getty Araştırma Enstitüsü, 2015.R.15)

Getty Research Institute’un küratörü ve fotoğraf başkanı aynı zamanda serginin küratörü Frances Terpak, “Sergi, şehrin antik dünyadaki önemini, canlı kültürü ve  ticaretin merkezi olarak uzun tarihi hakkında farkındalığı artırmayı amaçlıyor. İzleyicilere Palmira’nın neden önemli olduğunu hatırlatacak ve aynı zamanda şehrin bir gün halkı tarafından yeniden inşa edileceğine dair bir umut mesajı da paylaşıyor. Kısaca bu sergi “Palmira’ya dönüş” anlamına geliyor” dedi.

Sergi üç yıl sürecek ve Batılı olmayan bir merceğe ait yeni materyallerin yanı sıra Metropolitan Museum of Art Eski Yakın Doğu Sanatı küratörü Joan Aruz tarafından yazılan ayrıntılı bir de yerel tarih içerecek.

Palmira Antik Kenti’nin son hali. Kaynak: BBC news

Kavramsal Alman fotoğrafçı Ursula Schulz-Dornburg’un renkli fotoğrafları ve çeşitli siyah-beyaz baskılarını içeren Getty sergisinin en büyük amacı, sitenin kırılgan durumunu vurgulamak ve içinde bulunduğu kötü durumu dünyanın dikkatine sunmak.

Sanat ve arkeoloji tarihçisi Ridha Moumni’nin, Waleed Khaled al-Es’ad ile yaptığı röportajın hepsini okumak isterseniz buradan OKUYABİLİRSİNİZ.

 

Banner
Benzer Yazılar

İsviçre’de yol çalışmasında 8.500 yıllık mezarlar bulundu

30 Ekim 2021

30 Ekim 2021

İsviçre’nin Pully kasabasında devam eden yol çalışmaları sırasında yaklaşık M. Ö. 6500 ila M. Ö. 5500 yıllarına tarihlendirilen sekiz mezar...

Smyrna Antik Tiyatrosu’nda 1800 yıllık Satyros heykel başı çıkarıldı

30 Temmuz 2022

30 Temmuz 2022

İzmir, Kadifekale ve Smyrna Agorası arasındaki yamaçta bulunan Antik Smyrna Tiyatrosu’nda yapılan kazılarda M. S. 2. yüzyıla tarihlenen bir heykel...

Arkeologlar, Carlisle kazılarında nadir görülen Tyrian moru buldu

5 Mayıs 2024

5 Mayıs 2024

2023’te arkeologlar, Carlisle Kriket Kulübü’nün arazisindeki bir Roma Hamamı’nda yapılan kazılar sırasında nadir görülen bir Tyrian moru yumrusu keşfettiler. Roma...

Batı Karadeniz Bölgesi’nde görülen su tanrıçası heykelciği Almanya’da ortaya çıkarıldı

14 Temmuz 2022

14 Temmuz 2022

Almanya’nın Bavyera eyaletinde gerçekleştirilen bir yol çalışmasında, Batı Karadeniz Bölgesi’nde görülen su tanrıçası heykelciği ortaya çıkarıldı. Bavyera Eyaleti Anıt Koruma...

Mısırlı Arkeolog Hawass, Luksor’da Bulunan Şehrin Önceden Keşfedildiğini Yalanladı

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

Mısırlı Arkeolog Zahi Hawass Luksor eyaletinde bulunan 3000 yıllık şehrin önceden bulunduğuna dair sosyal medyada dolaşan paylaşımları reddetti. Arkeolog Zahi...

Kazılar, Samikon’daki Poseidon Tapınağı’nın daha önce tahmin edilenden daha anıtsal olduğunu gösteriyor – Yeni Keşifler

9 Kasım 2024

9 Kasım 2024

Avusturya Bilimler Akademisi ve Yunanistan Kültür Bakanlığı’ndan arkeologların Batı Mora’daki Kleidi-Samikon’da yürüttüğü yeni kazılar, 2022 yılında keşfedilen tapınağın daha önce...

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık...

Arkeologlar, Peru’da çoğunlukla çocuklar ve yeni doğanlar olmak üzere demetlere sarılmış 22 mumya keşfettiler

10 Aralık 2023

10 Aralık 2023

Peru’nun Barranca kasabasında, Polonyalı-Perulu bilim insanlarından oluşan bir ekip tarafından, çoğu küçük çocuklar ve yeni doğan bebeklerden oluşan 22 kişinin...

Tarihi Mısır Sarayı Yıkılıyor

27 Ağustos 2021

27 Ağustos 2021

Mısır Eski Eserler Yüksek Kurulu genel sekreteri Mostafa Waziri’ye göre, Luksor Tapınağı’nın bitişiğinde bulunan tarihi Tevfik Paşa Andraos Sarayı, çatlaklar...

Münih’te 2.300 Yıllık İlk Antik Kelt Köyü ve Roma Yerleşimi Keşfedildi

22 Ekim 2023

22 Ekim 2023

Arkeologlar, Almanya’nın Münih kentinde eski bir Kelt köyü ve daha küçük bir Roma yerleşiminin kanıtlarını keşfettiler. Münih’in kuzey banliyölerindeki bir...

El Algar’ı Tunç Çağında Kadınlar Yönetmiş Olabilir

12 Mart 2021

12 Mart 2021

El Algar kültürüne ait olan Tunç Çağı mezarında bulunan diadem bir kraliçeye ait olabilir. Mezar içinde bulunan değerli eşyaların çokluğu...

Köpeği, sığırı, koyunu ve 4 atı ile birlikte gömülmüş Urartulunun mezarı ortaya çıkarıldı

5 Eylül 2021

5 Eylül 2021

Eski çağlarda ölüler sahip oldukları canlı cansız varlıkları ile birlikte gömülüyorlardı. Ölü hediyesi olarak konulan sunular kültürlere göre değişiklik gösteriyordu....

Eski Mısır Papirüsü Mumyalama Süreciyle İlgili Yeni Bilgiler Veriyor

28 Şubat 2021

28 Şubat 2021

Mısırbilimci Sofie Schiødt, 3.500 yıllık bir tıbbi papirüste eski Mısırlıları öbür dünyaya hazırlamak için kullanılan mumyalama sürecini yeniden yapılandırmaya yardımcı...

İnsanlar ekmek yapmayı 14.400 yıl önce biliyorlardı

15 Mayıs 2022

15 Mayıs 2022

Ürdün’ün Kara Çölü’ndeki arkeolojik buluntular, insanların 14.400 yıl önce ekmek pişirmek için taş fırınları kullandığını gösteriyor. Araştırmacılar, 14.400 yıl önce...

Leonardo da Vinci’nin kayıp eskizleri, Newton’dan çok önce yerçekimini anladığını gösteriyor

21 Şubat 2023

21 Şubat 2023

Leonardo da Vinci’nin yüzlerce yıllık eskizleri, yerçekiminin kilit yönlerini Galileo, Newton ve Einstein’dan çok önce anlamış olabileceğini gösteriyor. Caltech’ten mühendisler,...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]