3 September 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

İran’da 3.000 Yıllık Kurşunsuz Göz Kalemi Formülü Keşfedildi: Demir Çağı’ndan Kozmetik Devrimi

İran’ın kuzeybatısında yapılan arkeolojik kazılarda, kurşun içermeyen ve tamamen doğal minerallerle hazırlanmış 3.000 yıllık göz kalemi formülü bulundu. Bu keşif, Demir Çağı’na ait kozmetik uygulamalar hakkında çığır açan bilgiler sunuyor.

Tarihin tozlu sayfalarından günümüze ulaşan bir güzellik sırrı, İran’ın Zagros Dağları’ndaki Kani Koter mezarlığında gün yüzüne çıktı. 7. ile 9. yüzyıllar arasına tarihlenen bu keşif, bilinen en eski göz kalemi formüllerinden biri olma özelliğini taşıyor. Arkeologlar, o dönemde yaygın olan kurşun bazlı göz boyalarının aksine, bu kozmetik ürünün grafit ve mangan oksit kullanılarak üretildiğini ortaya koydu.

Kurşunsuz ve Organik İçeriksiz: Antik Dönemin Yenilikçi Güzellik Ürünü

Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nden Dr. Silvia Amicone liderliğinde yürütülen uluslararası ekip, bu eşsiz formülün daha önce hiçbir antik uygarlıkta görülmediğini vurguluyor. Yapılan detaylı analizler, kozmetik tozun içerisinde ne kurşun ne de organik bileşen bulunduğunu ortaya çıkardı.

Heidelberg Üniversitesi’nden Dr. Shelir Amelirad, “Grafit ve mangan oksitin birlikte kullanılması, oldukça yenilikçi bir yaklaşım. Bu, yerel halkın kaynaklarını ne kadar yaratıcı biçimde kullandığını gösteriyor” açıklamasında bulundu.

Asur’un Eteklerinde Kozmetik İnovasyon

Kani Koter nekropolü, Asur İmparatorluğu’nun doğu sınırında, İran’ın iç bölgelerine yakın bir konumda yer alıyor. Burada bulunan mezarlarda genellikle elit sınıfa ait bireylerin gömüldüğü düşünülüyor. Aynalardan kişisel bakım araçlarına kadar birçok obje ile birlikte keşfedilen bu eyeliner, sadece makyaj değil, aynı zamanda statü ve kimlik göstergesi olarak da kullanılmış olabilir.

Kani Koter yerleşmesinden bir kozmetik şişe. Görsel: Tübingen Üniversitesi

Antik İran’da Güzelliğin ve Kimliğin Simgesi

Grafitin parlak yapısı ile mangan oksitin yoğun siyahlığı, bu karışımın hem estetik hem de işlevsel bir makyaj ürünü olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda bu formülasyon, o dönemdeki toplulukların yalnızca büyük imparatorluklardan etkilenmediğini, kendi kozmetik kimyasını da geliştirdiğini kanıtlıyor.

Dr. Amicone, bu bulguların sadece güzellik algısını değil, Demir Çağı insanlarının yaşam tarzlarını da yansıttığını belirtiyor:
“Bu tür keşifler, antik insanların yalnızca nasıl göründüğünü değil, aynı zamanda kendilerini nasıl ifade ettiklerini de anlamamıza yardımcı oluyor.”

Kani Koter örneğinin FEG-SEM-SE mikrografları: (a) Mükemmel bölünmüş pirolusit kristali; (b) yüzey mineral fazlarını gösteren detay; (c) K-feldispat; (d) plajiyoklaz; (e) fillosilikat; (f) pirolusitli kil; (g) kuvars; (h) kalsit. Kredi: Amicone ve diğerleri, Archaeometry (2025)

Tarihin Derinliklerinden Modern Kozmetiğe İlham

Tübingen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Karla Pollmann ise bu keşfin, bilimsel araştırmalarla geçmişin nasıl aydınlatıldığını gözler önüne serdiğini belirtti:
“Modern teknoloji sayesinde, kaybolmuş dünyalara yeniden erişim sağlıyor; insanların nasıl yaşadığını, düşündüğünü ve kendini ifade ettiğini anlamaya yaklaşıyoruz.”


Sonuç: 3.000 Yıllık Göz Makyajı, Günümüz Güzellik Anlayışına Işık Tutuyor

İran’da ortaya çıkarılan bu antik göz kalemi, sadece tarihsel bir kalıntı değil, aynı zamanda antik kimya bilgisi ve güzellik anlayışının bir sembolü. Doğal minerallerle elde edilen bu yenilikçi formül, çağının çok ötesinde bir estetik anlayışı yansıtıyor.

University of Tübingen

Silvia Amicone, Baptiste Solard, Shelir Amelirad, Eghbal Azizi, Lara Maritan, Maxime Rageot, Christoph Berthold, Karen Radner: Eye makeup in Northwestern Iran at the time of the Assyrian Empire: a new kohl recipe based on manganese and graphite from Kani Koter (Iron Age III). Archaeometry.
DOI: https://doi.org/10.1111/arcm.13097

Banner
Benzer Yazılar

Karadeniz’de Şamanizm İzleri Kahin Tepe’de Görüldü

4 Ekim 2021

4 Ekim 2021

Doğa olaylarını, bir hayvana ya da nesneye eşitleyerek ona verdikleri ruh enerjisine tapınım olarak kabul edilen inanç sistemi Şamanizm’in izlerine...

Avrupa’nın En Eski Okunabilir El Yazması Derveni Papirüsü

25 Ağustos 2022

25 Ağustos 2022

Derveni Papirüsü, Makedonyalı II. Filip döneminde M.Ö. 340 ila 320 yılları arasında tarihlendirilen, Avrupa’nın en eski okunabilir el yazması eseri...

DNA analizleri ile yüzün yeniden yapılandırılması mümkün

22 Haziran 2022

22 Haziran 2022

Viyana Üniversitesi ve Ulsan Ulusal Bilim ve Teknoloji Enstitüsü tarafından Kore Ulusal Müzesi ile işbirliği içinde yönetilen uluslararası bir ekip,...

Taş Devri Avcılarının Şaşırtan Dengeleri

18 Kasım 2020

18 Kasım 2020

Leeds Beckett Üniversitesi’nde yapılan araştırmalar, tarih öncesi avcılar tarafından toplanan taş nesnelerin hayvanları avlamak için silah atmak kadar etkili olduğunu...

Stonehenge taşları güneş takviminin yaprakları olabilir

2 Mart 2022

2 Mart 2022

Dünya üzerinde gizemi hala tam olarak çözülememiş yapılar bulunuyor. Bunlardan birisi, İngiltere’deki Stonehenge taşlarıdır. Yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanan bu...

Yumuktepe Höyük’te ortaya çıkarılan 4500 yıllık yapıda tören yemekleri servis edilmiş olabilir.

3 Kasım 2021

3 Kasım 2021

Mersin’de yer alan Yumuktepe Höyük’te gerçekleştirilen 2021 kazılarında çok sayıda çömlek ve yemek fosillerinin bulunduğu 4500 yıllık bir yapı ortaya...

Arnavutluk’ta kayıp 2 bin yıllık antik kent Bassania bulunmuş olabilir

19 Haziran 2022

19 Haziran 2022

Arnavutluk’un kuzeybatısında İşkodra köyü yakınlarında 2018 yılında bir antik kentin izleri tespit edilmişti. Kazılarda ele edilen ilk bulgular 2 bin...

Gürcistan’da 1.8 milyon yıllık insan dişi bulundu

9 Eylül 2022

9 Eylül 2022

Gürcistan’ın başkenti Tiflis’in yaklaşık 100 km güneybatısında Orozamni köyü yakınlarında 1.8 milyon yıllık insan dişi bulundu. Gürcü arkeologlar tarafından bulunan...

Yedi Kültürün Bir Arada Olduğu Ödüllü Troya Müzesi

7 Mayıs 2021

7 Mayıs 2021

2020 yılı Avrupa yılın müzesi ödülünün sahibi olan Troya Müzesi, Troas Bölgesi Arkeolojisi, Troya’nın Tunç Çağı, İlyada Destanı ve Troya...

Danimarka’da yaklaşık 2000 yıllık benzersiz bir runik yazıtlı küçük bir bıçak bulundu

22 Ocak 2024

22 Ocak 2024

Arkeologlar, yaklaşık 2000 yıl öncesine tarihlenebilen tamamen benzersiz runik yazıtlı küçük bir bıçak keşfettiler. Odense Müzesi’nden arkeologlar, Danimarka’nın en eski...

Çatalhöyük’te cinsiyeti belli olmayan insan figürlü heykelcik bulundu

28 Aralık 2021

28 Aralık 2021

Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden birisi olan Konya’nın Meram ilçesine bağlı Çatalhöyük Neolitik yerleşiminde cinsiyeti belli olmayan insan figürlü heykelcik bulundu....

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

9 Ekim 2021

9 Ekim 2021

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık...

ABD, kaçırılan 12 eseri Türkiye’ye iade ediyor

21 Mart 2023

21 Mart 2023

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldığı bir televizyon programında Anadolu kökenli 12 eserin yarın Türkiye’ye gönderilmek üzere New...

İnsanın evriminde et yemek ne kadar önemliydi?

25 Ocak 2022

25 Ocak 2022

İnsanın evriminde beslenmenin etkisi üzerine çalışmalara devam eden bilim insanları, et yemenin evrim sürecinde ne kadar baskın olduğuna dair yeni...

Babil Kulesi inşasında kullanıldığı düşünülen tuğla bulundu

4 Kasım 2021

4 Kasım 2021

Dünya’nın 7 harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçeleri içinde bulunan Babil Kulesi’nin inşasında kullanıldığı tahmin edilen tuğla bulundu. Babil’i işgal...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]