6 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

II. Ramses’e Savaş Kaybettiren Taktiksel Hata

Tunç çağı döneminin iki süper gücü Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı, dünya siyasi ve askeri tarihine damga vurmuştur.

Bölgenin ticari yollarını ele geçirerek, nüfuzu artırmak amacıyla karşı karşıya gelen Hititler ile Mısırlılar arasında cereyan eden Kadeş Savaşı’nda Mısır Firavunu II. Ramses‘in taktiksel hatası, bu savaşın kaderini tayin etmiştir.

I. Ramses’in ölümünden sonra tahta çıkan I. Sethi, Filistin ve Lübnan bölgesinde hakimiyet kurmak için sefere çıkmış ve Amurru Krallığı üzerine harekatlar düzenlemiştir. Bu seferler yerine geçecek II. Ramses tarafından da devam ettirilecek ve sonuçta Amurru toprakları Mısır egemenliğine alınmış olacaktır.

Amurru’nun Mısır egemenliğine geçmesini, IV. Tuthaliya ile Amurru Kralı Şauşgamuva arasında yapılan antlaşmanın giriş kısmını okuyarak öğrenmekteyiz. Metinde olay şu şekilde yazılmaktadır.

I 28 Güneşimin babasının kardeşi Muwatalli,
29 kral iken, Amurru insanları ona
30 karşı günah işlediler ve ona
31 bildirdiler: ‘Biz kendi isteğimizle
32 vasal olmuştuk. Şimdi ise sizin vasalınız değiliz’
33 ve onlar Mısır Kralı’nın tarafına
34 geçtiler. Güneşimin babasının kardeşi Muwatalli
35 ve Mısır Kralı, Amurru’nun insanları (yüzünden)
36 savaştılar ve onu Muwatalli
37 yendi. Amurru Ülkesi’ni silahla
38 mahvetti ve onu kölesi (=vasali) yaptı
39 ve Amurru Ülkesi’ne Šapili’yi kral yaptı. (CTH 105)

Ugarit’e kadar ulaşan Mısır ordusu böylece, Hititler ile yaşanacak bir savaşta arka bölgeleri kontrol altına almış oldu.

Bu yaşanan gelişmeler sırasında Hatti ülkesinde II. Mursili ölmüş yerine Hatti Ülkesinin Kahraman Büyük Kralı II. Muwatalli (MÖ 1295-1272) geçmiştir.

Kardeşi Hattuşili’yi ordu komutanı ve Yukarı Ülke Hakpiş’e kral yapan Muwatalli, nedeni tam olarak bilinmese de, yukarıda anlattığımız Mısır’ın Suriye üzerindeki emellerine yönelik girişimlerine karşı harekat alanı oluşturmak için başkenti Hattuşa’dan Tarhuntaşşa’ya taşıması radikal bir karar olmuştur. Bu durum Hattuşili’nin apolagyasında (CTH 81) da şu şekilde anlatılır.

75 Kardeşim Muwatalli, tanrısının sözüyle (=emriyle)
76 Aşağı Ülke’ye gittiğinde, Hattuša’yı terk ettiğinde,
_______________________________________________

II
1 Hatti’nin (tanrılarını) ve ölü ruhlarını aldı
2 ve onları [ ] Ülke’ye götürdü.
II (§ 8)
52 Daha sonra Hatti’nin tanrılarını ve ölü ruhlarını yerlerinden aldı
53 ve onları Tarhuntašša’ya götürdü ve Tarhuntašša’yı tuttu (=orada oturdu)

II. Ramses’in Suriye’de elde ettiği başarılı seferler II. Muwatalli’yi kızdırmıştı. Ayrıca, IV. Tuthaliya’nın yazdırdığı tablette, Amurru Ülkesi’nin Hitit kralına olan yeminini bozması ve oluşan Mısır tehdidi ve bölgede Hitit hakimiyetinin yeniden tesisi için muazzam büyüklükte bir ordu ile yürüyüşe geçildi. Oluşturulan orduya Hakpiş Kralı Hattuşili’de destek vermiş; apologyasında ” Kardeşim Mısır’a sefere çıktığında, benim yeniden iskan ettiğim bölgelerden aldığım askerleri ve arabalı savaşçıları Mısır ülkesine, kardeşimin seferine götürdüm. Komuta bendeydi” diyerek durumu anlatmıştır.

Mısır’da hemen karşı hazırlıklara başlamış II. Ramses, Amon (bizzat kendisi komuta ediyordu), Ra, Seth ve Ptah adlı taburlar hazırladı. Bu taburlara karşılık Muwattali’de 3500 savaş arabası ve 37.000 piyadeden (Sayılar Ramses’in Karnak tapınaklarına yazdırdığı kayıtlardan çıkarılmakta) oluşan bir ordu kurmuştu. Dönemin en büyük ve güçlü orduları Kadeş ovasına doğru harekete geçmişti.

Kadeş, Semitik yazılışta “ Q-D-Š ” kökünden gelen Qadesh, Hititçe Kinza, Akkadça da Qidshu, Mısırlılarca Kodeşu olarak adlandırılan, Amurru Ülkesinde Orontes (Asi) nehri kıyısında bir kenti… Bölge, her daim Suriye üzerinde emelleri olan Mısır ve Hitit arasında vazgeçilmez topraklardı.

II. Ramses'in taburlarının yayılımı
Mısır Firavunu II. Ramses, Amon, Ptah, Seth, Ra adında 4 taburla Kadeş Ovası’nda Hititlerin karşısına geçmiştir.

Ramses’in taktiksel hatası savaşın kaderi oluyor

Kendisinin de başında olduğu taburla birlikte harekete geçen Ramses, Kadeş’e doğru ilerleyişinde taburların iletişimini koparacak kadar açılmalarını engelleyemedi. 4 taburda aralarında ki mesafe arttığı halde yürüyüşe devam ettiler.

Muwatalli, akıllıca bir plan kurarak, iki bedevi casusunu Mısır ordusunun yakalaması için gönderdi. Bu bedeviler, Ramses’e Hitit ordusu hakkında yanlış bilgiler verdiler. Bu bilgilere güvenen Ramses, taburların toplanmasını beklemeye başlarken Hitit ordusu ani saldırıya geçti. Amon tümeni dağıldı. Ra taburuda bozguna uğratılması ve diğer iki taburun yetişme olanağının zayıf kalması Ramses’i zor durumda bıraktı.

Ancak, bir an oldu ki rüzgar tersine esmeye başladı. Hitit ordusu içinde bulunan paralı askerlerin başı çektiği ganimetten pay alma telaşı ve yarattığı kaosu değerlendiren Ramses, karşı atağa geçerek Hitit ordusunun dengesini bozdu. İki gün süren acımasız savaş Kadeş’i kanla suladı. Savaşın sonunda, kazanını belirlemek zordur. Mısır kaynaklarına göre ki; II. Ramses’in Karnak tapınaklarına yazdırdığı hikayelere bakılırsa savaşın galibi Mısır olmuştu. Ancak, savaş sonrasında Kadeş ve Amurru’nun tekrar Hititlerin egemenliğine geçmesi, Mısır kontrolünde olan Şam ve çevresinin işgal edilmesi aslında galibin Hititler olduğunu göstermektedir.

Kadeş Savaşı sonrasında yaşanan küçük ve orta çaplı çatışmalar sonrasında artık Hitit-Mısır ilişkileri çatışmalardan uzak ılımlı bir diplomasinin var olduğu döneme evrilmiştir.

Kaynakça:

Ali M. Dinçol, “Hititler Öncesinde Anadolu”, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi
Ansiklopedisi, Görsel Yayınlar, İstanbul, 1982

Doç. Dr. Meltem Doğan Alparslan “II. Muwattali Dönemi” Yayınlanmamış Doktara Tezi. İstanbul Üniversitesi. 2007.

Banner
Benzer Yazılar

Aizanoi’de heyecanlandıran keşif; Roma dönemi yuvarlak planlı çeşme kalıntısı bulundu

8 Kasım 2022

8 Kasım 2022

Anadolu’daki en iyi korunmuş Zeus Tapınağı’na ev sahipliği yapan aynı zamanda UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’nde yer alan Aizanoi Antik...

Uzuncaburç Antik Kenti’ne Özel Restorasyon

16 Şubat 2021

16 Şubat 2021

Helenistik dönemin önemli tapınak merkezlerinden ve iyi korunmuş şehirlerinden biri olan Uzuncaburç 2300 yıllık tarihini en iyi şekilde yansıtacak bir...

Hititlerde Baharın Gelişi Purilli Bayramı İle Kutlanıyordu

21 Mart 2021

21 Mart 2021

İnsan doğa ile  iç içe yaşayan bir varlıktır. Bahar, insan için bolluğun bereketin, yeni hayatların başladığı üzerine birçok anlam yüklediği...

İncil’de adı geçen Derbe Antik Kenti ödenek yetersizliğinden kazılamıyor

10 Ocak 2023

10 Ocak 2023

Hristiyanlığın ilk yıllarında piskoposluk merkezi olan İncil’de adı geçen Derbe Antik Kenti’nde 2013 yılında başlayan kazı çalışmalarına ödenek yetersizliğinden devam...

Tepebağ Höyük kazılarında 3800 yıllık silindir mühür bulundu

7 Temmuz 2022

7 Temmuz 2022

Adana il merkezi Taşköprü civarında yer alan Tepebağ Höyük 2022 yılı kazılarında 3800 yıllık silindir mühür bulundu. 2013 yılında Osmaniye...

Çatalhöyük’te Evlerin Altına Gömülen Yetişkin ve Çocuklar Akraba Değildi

3 Mayıs 2021

3 Mayıs 2021

Uluslararası bir araştırma ekibi, dünyanın en eski şehirlerinden olan Çatalhöyük de yan yana gömülen çocukların ve yetişkinlerin birbirleriyle ilişkili olmadığını...

Şanlıurfa’da 10.000 yıllık yerleşim yeri keşfedildi

21 Haziran 2021

21 Haziran 2021

Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesine bağlı Sayburç Mahallesi’nde bir evin bahçesinde neolitik döneme ait yerleşim yeri keşfedildi. Göbeklitepe gibi önemli bir arkeolojik...

Karadeniz’in ilk bilimsel sualtı kazısında 2400 yıllık eserler bulundu

29 Mart 2024

29 Mart 2024

Karadeniz’in ilk bilimsel sualtı kazısı Kerpe Koyu’nda gerçekleştirildi. MÖ 4. yüzyıldan MS 12. yüzyıla kadar uzanan onlarca tarihi eser gün...

Amasya Oluz Höyük’te yapılan kazılarda 2 bin 600 yıllık kayıp Kubaba Tapınağı ortaya çıkarıldı

6 Ocak 2025

6 Ocak 2025

Anadolu’daki dinsel inanç ve ritüeller açısından önemli bulgular sunan Amasya Oluz Höyük’te, 2 bin 600 yıllık kayıp Kubaba Tapınağı ortaya...

İstanbul’un en eski antik limanına sahip Bathonea Antik Kenti’nde 1600 yıllık bir yazı takımı ortaya çıkarıldı.

22 Ağustos 2022

22 Ağustos 2022

İstanbul Bathonea Antik Kenti’nde bir tüccara ait olduğu düşünülen minyatür kap, kemik yazı kalemi ve hokkadan oluşan 1600 yıllık bir...

Murat Höyük Kazılarında Bulunan “Çeç Damga Mühür”

4 Mayıs 2021

4 Mayıs 2021

Arkeoloji literatürüne 1945 yılında İsmail Kılıç Kökten tarafından tanımlanan “Çeç Damga Mühür” Doğu Anadolu Bölgesi kazılarında bulunmuştur. Çeç Damga Mührün,...

6.500 yıllık İnönü Mağarası Anadolu Tarihine Işık Tutuyor

21 Ağustos 2021

21 Ağustos 2021

Kuzey Anadolu’da bilinen en eski Protohistorik insan yerleşim izleri görülen 6.500 yıllık İnönü Mağarası, Erken Tunç Çağı dönemi kültürü hakkında...

Anadolu’da bulunmuş en eski lületaşı eser; Çavlum Mühürü

18 Temmuz 2021

18 Temmuz 2021

Eskişehir Alpu Ovası’nda yer alan Çavlum Köyü kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan damga mühür, Anadolu’da bulunmuş en eski lületaşı eseri özelliği...

Antalya’da denize bağlantılı sütunlu bir Roma caddesi ortaya çıkarıldı

19 Nisan 2024

19 Nisan 2024

Antalya’nın sembol yapılarından Hıdırlık kulesinin çevresinde denize bağlantılı sütunlu bir Roma caddesi keşfedildi. 800 metre uzunluğundaki yolun şu ana kadar...

Urartu Kralı Argişti’nin bronz kalkanı bilinmeyen bir ülkenin adını ortaya çıkardı

30 Ocak 2023

30 Ocak 2023

Urartu Kralı Argişti’ye ait bronz kalkanın üzerinde yer alan yazıt bilinmeyen bir ülkenin adını ortaya çıkardı. Rezan Has Müzesi tarafından...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]