25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

II. Ramses’e Savaş Kaybettiren Taktiksel Hata

Tunç çağı döneminin iki süper gücü Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Savaşı, dünya siyasi ve askeri tarihine damga vurmuştur.

Bölgenin ticari yollarını ele geçirerek, nüfuzu artırmak amacıyla karşı karşıya gelen Hititler ile Mısırlılar arasında cereyan eden Kadeş Savaşı’nda Mısır Firavunu II. Ramses‘in taktiksel hatası, bu savaşın kaderini tayin etmiştir.

I. Ramses’in ölümünden sonra tahta çıkan I. Sethi, Filistin ve Lübnan bölgesinde hakimiyet kurmak için sefere çıkmış ve Amurru Krallığı üzerine harekatlar düzenlemiştir. Bu seferler yerine geçecek II. Ramses tarafından da devam ettirilecek ve sonuçta Amurru toprakları Mısır egemenliğine alınmış olacaktır.

Amurru’nun Mısır egemenliğine geçmesini, IV. Tuthaliya ile Amurru Kralı Şauşgamuva arasında yapılan antlaşmanın giriş kısmını okuyarak öğrenmekteyiz. Metinde olay şu şekilde yazılmaktadır.

I 28 Güneşimin babasının kardeşi Muwatalli,
29 kral iken, Amurru insanları ona
30 karşı günah işlediler ve ona
31 bildirdiler: ‘Biz kendi isteğimizle
32 vasal olmuştuk. Şimdi ise sizin vasalınız değiliz’
33 ve onlar Mısır Kralı’nın tarafına
34 geçtiler. Güneşimin babasının kardeşi Muwatalli
35 ve Mısır Kralı, Amurru’nun insanları (yüzünden)
36 savaştılar ve onu Muwatalli
37 yendi. Amurru Ülkesi’ni silahla
38 mahvetti ve onu kölesi (=vasali) yaptı
39 ve Amurru Ülkesi’ne Šapili’yi kral yaptı. (CTH 105)

Ugarit’e kadar ulaşan Mısır ordusu böylece, Hititler ile yaşanacak bir savaşta arka bölgeleri kontrol altına almış oldu.

Bu yaşanan gelişmeler sırasında Hatti ülkesinde II. Mursili ölmüş yerine Hatti Ülkesinin Kahraman Büyük Kralı II. Muwatalli (MÖ 1295-1272) geçmiştir.

Kardeşi Hattuşili’yi ordu komutanı ve Yukarı Ülke Hakpiş’e kral yapan Muwatalli, nedeni tam olarak bilinmese de, yukarıda anlattığımız Mısır’ın Suriye üzerindeki emellerine yönelik girişimlerine karşı harekat alanı oluşturmak için başkenti Hattuşa’dan Tarhuntaşşa’ya taşıması radikal bir karar olmuştur. Bu durum Hattuşili’nin apolagyasında (CTH 81) da şu şekilde anlatılır.

75 Kardeşim Muwatalli, tanrısının sözüyle (=emriyle)
76 Aşağı Ülke’ye gittiğinde, Hattuša’yı terk ettiğinde,
_______________________________________________

II
1 Hatti’nin (tanrılarını) ve ölü ruhlarını aldı
2 ve onları [ ] Ülke’ye götürdü.
II (§ 8)
52 Daha sonra Hatti’nin tanrılarını ve ölü ruhlarını yerlerinden aldı
53 ve onları Tarhuntašša’ya götürdü ve Tarhuntašša’yı tuttu (=orada oturdu)

II. Ramses’in Suriye’de elde ettiği başarılı seferler II. Muwatalli’yi kızdırmıştı. Ayrıca, IV. Tuthaliya’nın yazdırdığı tablette, Amurru Ülkesi’nin Hitit kralına olan yeminini bozması ve oluşan Mısır tehdidi ve bölgede Hitit hakimiyetinin yeniden tesisi için muazzam büyüklükte bir ordu ile yürüyüşe geçildi. Oluşturulan orduya Hakpiş Kralı Hattuşili’de destek vermiş; apologyasında ” Kardeşim Mısır’a sefere çıktığında, benim yeniden iskan ettiğim bölgelerden aldığım askerleri ve arabalı savaşçıları Mısır ülkesine, kardeşimin seferine götürdüm. Komuta bendeydi” diyerek durumu anlatmıştır.

Mısır’da hemen karşı hazırlıklara başlamış II. Ramses, Amon (bizzat kendisi komuta ediyordu), Ra, Seth ve Ptah adlı taburlar hazırladı. Bu taburlara karşılık Muwattali’de 3500 savaş arabası ve 37.000 piyadeden (Sayılar Ramses’in Karnak tapınaklarına yazdırdığı kayıtlardan çıkarılmakta) oluşan bir ordu kurmuştu. Dönemin en büyük ve güçlü orduları Kadeş ovasına doğru harekete geçmişti.

Kadeş, Semitik yazılışta “ Q-D-Š ” kökünden gelen Qadesh, Hititçe Kinza, Akkadça da Qidshu, Mısırlılarca Kodeşu olarak adlandırılan, Amurru Ülkesinde Orontes (Asi) nehri kıyısında bir kenti… Bölge, her daim Suriye üzerinde emelleri olan Mısır ve Hitit arasında vazgeçilmez topraklardı.

II. Ramses'in taburlarının yayılımı
Mısır Firavunu II. Ramses, Amon, Ptah, Seth, Ra adında 4 taburla Kadeş Ovası’nda Hititlerin karşısına geçmiştir.

Ramses’in taktiksel hatası savaşın kaderi oluyor

Kendisinin de başında olduğu taburla birlikte harekete geçen Ramses, Kadeş’e doğru ilerleyişinde taburların iletişimini koparacak kadar açılmalarını engelleyemedi. 4 taburda aralarında ki mesafe arttığı halde yürüyüşe devam ettiler.

Muwatalli, akıllıca bir plan kurarak, iki bedevi casusunu Mısır ordusunun yakalaması için gönderdi. Bu bedeviler, Ramses’e Hitit ordusu hakkında yanlış bilgiler verdiler. Bu bilgilere güvenen Ramses, taburların toplanmasını beklemeye başlarken Hitit ordusu ani saldırıya geçti. Amon tümeni dağıldı. Ra taburuda bozguna uğratılması ve diğer iki taburun yetişme olanağının zayıf kalması Ramses’i zor durumda bıraktı.

Ancak, bir an oldu ki rüzgar tersine esmeye başladı. Hitit ordusu içinde bulunan paralı askerlerin başı çektiği ganimetten pay alma telaşı ve yarattığı kaosu değerlendiren Ramses, karşı atağa geçerek Hitit ordusunun dengesini bozdu. İki gün süren acımasız savaş Kadeş’i kanla suladı. Savaşın sonunda, kazanını belirlemek zordur. Mısır kaynaklarına göre ki; II. Ramses’in Karnak tapınaklarına yazdırdığı hikayelere bakılırsa savaşın galibi Mısır olmuştu. Ancak, savaş sonrasında Kadeş ve Amurru’nun tekrar Hititlerin egemenliğine geçmesi, Mısır kontrolünde olan Şam ve çevresinin işgal edilmesi aslında galibin Hititler olduğunu göstermektedir.

Kadeş Savaşı sonrasında yaşanan küçük ve orta çaplı çatışmalar sonrasında artık Hitit-Mısır ilişkileri çatışmalardan uzak ılımlı bir diplomasinin var olduğu döneme evrilmiştir.

Kaynakça:

Ali M. Dinçol, “Hititler Öncesinde Anadolu”, Anadolu Uygarlıkları Görsel Anadolu Tarihi
Ansiklopedisi, Görsel Yayınlar, İstanbul, 1982

Doç. Dr. Meltem Doğan Alparslan “II. Muwattali Dönemi” Yayınlanmamış Doktara Tezi. İstanbul Üniversitesi. 2007.

Banner
Benzer Yazılar

Kültepe Kazıları Suriye’de Bilinmeyen Bazı Olayları Çözebilecek

26 Mayıs 2021

26 Mayıs 2021

Anadolu’nun yazılı tarihini başlatan Kültepe kazıları Haziran ayında başlıyor. Kültepe kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulaklıoğlu, Haziran ayında başlayacak ve...

Theodosius Limanı’ndaki gemi enkazında bulunan 1.600 yıllık kadın sandalet ve tarak

14 Nisan 2023

14 Nisan 2023

Marmara Denizi kıyısında inşa edilen ikinci büyük liman olan Theodosius Limanı’nın (Portus Theodosiacus) kazıları sırasında ortaya çıkarılan 1.600 yıllık sandalet...

Anadolu’da bulunmuş en eski lületaşı eser; Çavlum Mühürü

18 Temmuz 2021

18 Temmuz 2021

Eskişehir Alpu Ovası’nda yer alan Çavlum Köyü kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan damga mühür, Anadolu’da bulunmuş en eski lületaşı eseri özelliği...

Kraliyetler Arası İlk Resmi Boşanma Davası

18 Haziran 2021

18 Haziran 2021

Tunç Çağı döneminde yaşanan ve çivi yazılı tabletlere kaydedilen kraliyetler arası ilk resmi boşanma Ugarit kralı ve kraliçesi arasında yaşanmıştır....

Hititlerin Amansız Düşmanları Kaşkalar Dünyanın İlk Gerillaları mı?

11 Mayıs 2021

11 Mayıs 2021

Hitit imparatorluğu, MÖ 1750 ile MÖ 1200 arasında Anadolu ve Suriye’nin bazı bölgelerine kadar uzanan bölgesel bir süper güçtü. Hititler aynı zamanda...

Doğu Anadolu’nun Kapadokya’sı Meya Antik Kenti

14 Kasım 2020

14 Kasım 2020

Meya mağaraları, Ağrı iline bağlı Diyadin ilçe merkezinin 15 km. güneybatısında Günbuldu köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Tarihi alan, köyün...

Hitit döneminin önemli bir yönetim merkezi olan Oylum Höyük’te 2025 Kazıları Başladı

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Kilis’in hemen güneyinde, Suriye sınırının sıfır noktasında yer alan ve Güneydoğu Anadolu’nun en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’te 2025...

2 Bin 700 Yıllık Dikilitaş Assur Kralı Sanherip’in Zafer Anıtı mı?

10 Şubat 2021

10 Şubat 2021

Mersin’in Akdeniz ilçesinde 2 bin 700 yıllık dikilitaş hakkında belirsizlik hala sürüyor. Portakal bahçesi içerisinde kalan 9 metre yüksekliğindeki anıtın...

4000 Yıllık Çivi Yazılı Tablet, Asurlu Bir Tüccarın Miras Planını Gün Yüzüne Çıkarıyor

19 Mayıs 2025

19 Mayıs 2025

Kayseri ili sınırlarında yer alan Kültepe-Kaniš yerleşimi, Anadolu’nun en erken yazılı belgelerinin bulunduğu bir arkeolojik alan olarak öne çıkar. Burada,...

Ayasuluk Tepesi kazılarında bulunan Miken figürünü Arzava Krallığı’nın başkentinin Selçuk olduğunu kuvvetlendiriyor

11 Haziran 2022

11 Haziran 2022

Ayasuluk Tepesi kazılarında, Anadolu Tunç Çağı krallıklarından Arzava Krallığı’nın başkenti Appasas’ın Selçuk olduğunu kuvvetlendiren 3 bin 200 yıllık Miken figürünü...

Ayanis Kalesi’nde ilk kez Urartulara ait çöplük alanı ortaya çıkarıldı

3 Eylül 2022

3 Eylül 2022

Van Tuşpa sınırlarında Urartu Krallığı’nın görkemli yapılarından biri olan Ayanis Kalesi’nde devam eden kazılarda ilk kez Urartulara ait çöplük alanı...

400 Yıl Önce Keşfedilen Mumyaların Gizemleri Aydınlandı

13 Kasım 2020

13 Kasım 2020

İlk kez 1615’te İtalyan bir besteci tarafından bulunan mumyaların BT taramaları yapıldı. BT taramalarında mumyaların iç organlarıyla birlikte mumyalandıkları ortaya...

Apollon Tapınağı’nın bulunduğu Kız Ada kazıları devam ediyor

13 Ekim 2022

13 Ekim 2022

Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yer alan Gölyazı’daki 5 bin kişilik olduğu düşünülen antik tiyatro ve Apollon Tapınağı’nın yer aldığı Kız Ada...

Kibyra Antik Kenti’nde kış aylarında üzeri kapatılan Medusa Mozaiği yeniden ziyarete açıldı

12 Nisan 2025

12 Nisan 2025

Burdur’un Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti, kış aylarında koruma altına alınan Medusa mozaiğiyle yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Yaklaşık 2000 yıllık...

Taştepeler’in erkek heykelleri, doğurganlığın ve nüfusun önemini simgeleyen bir kültürün göstergesi olabilir.

15 Haziran 2022

15 Haziran 2022

Taştepeler bölgesinde ortaya çıkarılan çok sayıda erkek heykel ve figürin buluntuları, doğurganlığın ve nüfusun önemini simgeleyen bir kültürün göstergesi olabilir....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]