17 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hint-Avrupa Dillerinin Yayılmasında Atların Evcilleştirilmesi Etkili Miydi?

Hint-Avrupa dilleri denince akla Anadolu’da uzun yıllar hakimiyet kurmuş dönemin güçlü imparatorluğunun kurucuları Hititler gelir.

Anadolu’da her ne kadar bir krallık kurduklarına dair kesin bulgulara sahip olunmasa da kültürel varlıkları ile Anadolu topraklarında iz bırakan Luviler, Hititler gibi Hint-Avrupa dilini konuşan topluluktu.

Hititlerin, Anadolu’da tarih sahnesine çıkmadan önce nereden nasıl geldikleri hala çözülebilmiş değildir. Hatti topraklarında varlıkları tabiri caiz ise bir anda görülen ve merkezi bir devlet kuracak kadar büyüyüp gelişen Hint Avrupalı insanların kullandıkları dil de aynı çıkmaz bir sokak durumunu korumakta…

Hint-Avrupa dil ailesine mensup Anadolu'nun güçlü medeniyetini kuran Hititler
Hint-Avrupa dil ailesine mensup Hititler

Arkeologlar ve filologlar yıllarca, Hititlerin nereden ne zaman geldikleri konusunda kesin bir bilgiye sahip olmak için çalışmalara devam ettiği gibi Hint-Avrupa dilinin, Avrupa’ya hangi yönlerden, hangi şartlar dahilinde ulaştığı üzerinde de çalışmalara devam etmekteler.

Bu sorunsalın çözümü konusunda bilim insanları birçok teori ürettiler. Bu teorilerden birisi de Hint Avrupa insanın atı evcilleştirmesinin, dilinin yayılmasında etkili olduğu yönünde temellendirilen düşüncedir.

Nature dergisinde yazan uluslararası bir araştırma ekibi, atın ilk defa Güney-Batı Rusya’da evcilleştirildiği yönünde bir sonuca vardılar. 273 antik at iskeleti üzerinde yapılan DNA araştırmasından yola çıkarak vardıkları bu sonuç ile atların ilk evcilleştirildiği yeri tam olarak belirlemeyi başardılar. Böylece arkeoloji de devam eden tartışma da sona erdirilmiş oldu.

Atın günümüzden 5 bin yıl önce Rusya’nın batısındaki iki nehir olan Volga ile Don arasındaki bölgede evcilleştirilmesi Hint-Avrupa dilinin yayılmasında etkili olmuştur sorununa ise tam yanıt kazandırmadı.

Leiden Üniversitesi’nde yürütülen bir alt araştırmaya göre, bu evcilleştirme Hint-Avrupa dillerinin Avrupa’da hızla yayılmasına katkıda bulunmadı.

Araştırma ile ilgili olarak Leiden Üniversitesi internet sayfasında Merijn van Nuland imzalı makale de şu bilgi notları paylaşıldı.

Bu dil ailesi beş bin yıl önce Rus göçmenler tarafından Avrupa’ya getirilmiş ve burada hakim dil olmuştur. Hint-Avrupa, Hollandaca da dahil olmak üzere neredeyse tüm Avrupa dillerinin öncülüdür. Ancak son zamanlarda atların evcilleştirilmesi bunda anlamlı bir rol oynamadı.

Hipotez kısmen reddedildi

Kroonen, bu bulgunun en azından kısmen önemli bir arkeolojik ve dilsel hipotezi reddettiğini açıklıyor. Dilbilimciler uzun zamandır Hint-Avrupa dil ailesinin nasıl bu kadar hızlı ve başarılı bir şekilde yayıldığını çözmeye çalışıyorlar. Popüler teoriye göre atların evcilleştirilmesi bunda rol oynamış olabilir, çünkü atlar insanların daha hızlı seyahat etmesine izin verdi. Ancak bu araştırma, teorinin Avrupa için geçerli olmadığını gösteriyor.

Dilbilimci Guus Kroonen
Dilbilimci Guus Kroonen

Kroonen bu sonuca, kendisi ve diğer birkaç arkeolog, Hint-Avrupa’nın Avrupa’ya yayıldığı dönemden kalma at kalıntıları üzerinde incelemeler yaptıktan sonra ulaştı. İnceleme, bu Avrupa atlarının hiçbirinin, ilk evcilleştirilen hayvanlar olan Rus bozkırlarının atlarından gelmediğini gösterdi. Sonuç olarak, Rus göçmenlerin yanlarında Hint-Avrupa dilini getirerek, ancak atları Rusya’da geride bırakarak Avrupa’ya yürüyerek gelmiş olmaları gerekir.

Atlar Hindistan’da bir rol oynadı

Şaşırtıcı bir şekilde, atlar, dil ailesinin Hindistan’da, dolayısıyla Rusya’dan doğuya doğru yayılmasında rol oynamış gibi görünüyor. Hint-Avrupa dili, savaş arabalarıyla birlikte yaklaşık on bin yıl sonra orada tanıtıldı. Kroonen, “Belki de bu kadar uzun yolculuklar yapabilmeleri için atları yetiştirmek ve evcilleştirmek o bin yılı aldı,” diyor. “Yarı vahşi bir atın bir binici taşımasının veya bir savaş arabası çekmesinin pek olası olmadığını hayal edebilirsiniz. Atlar muhtemelen erken dönemde esas olarak et ve süt sağlamak için beslenmiştir.’

Nature’da yayınlanan araştırma, çok disiplinli bir arkeolog, genetikçi ve dilbilimci ekibi tarafından gerçekleştirildi. Alt çalışması için Kroonen, antik at kalıntılarını aramak için Kroonen ile birlikte giden Leiden arkeolog Quentin Bourgeois ile çalıştı. Kroonen, “Farklı disiplinler arasındaki işbirliğinin gerçekten harika olduğunu düşünüyorum” diyor. ‘Artık genetik ve arkeolojiden elde edilen kanıtları kullanarak asırlık soruları test edebiliyoruz. Birdenbire, önemli soruların yanıtlarını ulaşılabilir hale getiriyor.’

Başka nedenler aramak

Buna rağmen, kendi araştırmasının sonuçlarının sürpriz olduğunu söylüyor Kroonen. “Gizlice, atların evcilleştirilmesinin bir tür rol oynayacağından şüpheleniyordum. Durumun böyle olmadığı kanıtlandığında, bir anticlimax gibi hissettim. Ancak öte yandan, şimdi gerçek nedenleri daha fazla arayabiliriz. Hint-Avrupa dilinin aniden ortaya çıktığını kesin olarak biliyoruz, ancak bu değişiklik muhtemelen bir ulaşım devrimiyle değil, pastoralizmin ortaya çıkışı gibi yaşam tarzındaki değişikliklerle ilgiliydi.’

Banner
Benzer Yazılar

Norveç’te Bir Viking Pazar Yeri Bulunmuş Olabilir

21 Şubat 2024

21 Şubat 2024

Stavanger Üniversitesi’nden arkeologlar, Norveç’teki bir çiftlikte Viking Çağı’ndan kalma bir Viking pazar yeri kalıntılarını tespit ettiler. Çiftlik, Norveç’in güneybatı kıyısında...

Leuven’de Roma Dönemine Ait Ahşap Su Borusu Gün Yüzüne Çıkarıldı

8 Mayıs 2025

8 Mayıs 2025

Belçika’nın Leuven kentinde sürdürülen inşaat çalışmaları sırasında Roma dönemine ait ahşap bir su borusu ortaya çıkarıldı. Brusselsestraat bölgesinde, yeni bir...

Yunan adası Kythnos’taki antik kutsal alanda keşfedilen sayısız adak figürün

11 Haziran 2023

11 Haziran 2023

Yunanistan’ın Kiklad adası Kythnos’ta (genellikle Thermia olarak adlandırılır) bir tepenin üstündeki tapınak kompleksini kazan arkeologlar, eski ibadet edenler tarafından adanmış...

İtalya’da imparator Augustus’a ait olduğu düşünülen bir villanın kalıntılarına rastlandı

20 Nisan 2024

20 Nisan 2024

Güney İtalya’nın volkanik kül kaplı bir bölgesinde yapılan kazılar, 2.000 yıllık bir binanın kalıntılarını ortaya çıkardı. Kazı ekibi, yapının imparator...

Macaristan’da ortaya çıkarılan eşsiz cerrahi aletlerle gömülmüş Romalı bir doktorun mezarı

29 Nisan 2023

29 Nisan 2023

Macar arkeologlar, Budapeşte’ye yaklaşık 1 km uzaklıktaki Jászberény şehri yakınlarında yüksek kaliteli cerrahi aletlerle gömülmüş 8. yüzyıldan kalma bir Romalı...

Avusturya’da 4 bin yıllık iskeletlerde veba gözlemlendi

24 Haziran 2023

24 Haziran 2023

Aşağı Avusturya’da ortaya çıkarılan Tunç Çağı mezar alanındaki iki erkek iskeletinde veba gözlemlendi. 22 ile 27 ve 23-30 yaşları arasında...

Almanya’da ortaya çıkarılan İskandinav Bronz Çağı salonu, efsanevi Kral Hinz’in toplantı salonu olabilir

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Almanya’nın Berlin kentinin kuzeybatısındaki Seddin’deki (Prignitz bölgesi) “kraliyet mezarı” yakınında yapılan kazılarda Tunç Çağı’ndan kalma bir salon keşfedildi. Yapının, altın...

“Trumpington Haçı” ile gömülmüş 7. yüzyıl Anglo-Sakson genç bir kızın yüzü yeniden canlandırdı

21 Haziran 2023

21 Haziran 2023

İngiltere yakınlarındaki dikkat çekici bir arkeolojik keşifte, “Trumpington Haçı” olarak bilinen nadir bir altın garnet haçı ile gömülmüş 7. yüzyıldan...

Almanya’da bir müzede 483 Kelt altın sikkeden oluşan koleksiyon çalındı

23 Kasım 2022

23 Kasım 2022

Almanya’nın Bavyera eyaletinde bir müzede 483 adet Kelt altın sikkeden oluşan bir koleksiyon çalındı. Bavyera polisi, 2100 yıllık Kelt altın...

Orta Çağ mezar sakinlerinin DNA’sı Aşkenaz Yahudi toplumunun tarihine ışık tutuyor

30 Kasım 2022

30 Kasım 2022

Aşkenaz Yahudileri, Roma İmparatorluğu tarafından, Anadolu ve İberya üzerinden Avrupa’ya sürgün edilen İbrani kökenli Kenanlı Yahudilerdir. Avrupa’nın sosyal, kültürel ve...

Baltık Denizi’nin Derinliklerinde Ortaya Çıkan Taş Devri Mimari Harikası: Avrupa’nın bilinen en büyük Taş Devri yapılarından biri olabilir

13 Şubat 2024

13 Şubat 2024

Baltık Denizi’nin derinliklerinde saklanan Taş Devri’nin mimari harikası, araştırmacılar tarafından keşfedildi. Almanya’nın Mecklenburg Körfezi’nde deniz yüzeyinin 21 metre (69 fit)...

Ordu Müzesi çalışanı, Polonya’da nehirde yüzerken erken Orta Çağ kılıcı buldu

21 Aralık 2024

21 Aralık 2024

Polonya’nın Białystok kentindeki Ordu Müzesi koleksiyonu, yenileme sonrası büyük tarihi değere sahip benzersiz bir kalıntı ile zenginleşti: 9. veya 10....

Anadolu’da bulunmuş en eski lületaşı eser; Çavlum Mühürü

18 Temmuz 2021

18 Temmuz 2021

Eskişehir Alpu Ovası’nda yer alan Çavlum Köyü kurtarma kazılarında ortaya çıkarılan damga mühür, Anadolu’da bulunmuş en eski lületaşı eseri özelliği...

Bilinen en eski Bask dili ile yazılmış metin keşfedildi

15 Kasım 2022

15 Kasım 2022

İspanya’da arkeologlar, ülkenin kuzeyindeki Navarre bölgesi Irulegi arkeolojik alanında, “bilinen en eski Bask dili metni” içerdiğine inandıkları bir buluntu keşfettiler....

Ukrayna’nın merkezinde keşfedilen hiyeroglifler ve Varangian sembolleri içeren bir mağara kompleksi

20 Kasım 2022

20 Kasım 2022

Eski Kiev Rus Devleti Kyivan döneminden kalma olduğu düşünülen hiyeroglifler ve Varangian sembolleri içeren antik bir mağara kompleksi, Kiev’in merkezinde...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]