Bilecik’in İnhisar ilçesinde bulunan Gedikkaya Mağarası’nda Paleolitik Çağ’dan Neolitik Çağ’a geçiş evresi olan Epi-paleolitik döneme ait 16500 yıllık adak çukuru içinde taş heykelcik keşfedildi.
Gedikkaya Mağarası’nda Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Bilecik Müze Müdürlüğü tarafından devam ettirilen kurtarma kazıları Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi (BŞEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Sarı’nın bilimsel danışmanlığında devam ediyor.
Bu yıl gerçekleştirilen çalışmalarda yaklaşık 20 metre yükseklik ve 30 metre genişliğindeki mağarada alt ve üst olmak üzere iki bölümde yaşam izlerine rastlandı.
Doç. Dr. Deniz Sarı, mağarada, Buzul Çağları sonuna denk gelen ilk yerleşimin milattan önce 14500 ila 13500 yıllarında olduğunu, bunun çok sınırlı ölçüde açığa çıkarılabildiğini söyledi.
Gedikkaya Mağarası’ndaki çalışmalarda elde edilen buluntuların en erken olanının 16 bin 500 yıl öncesinden kaldığını belirlediklerini ifade eden Sarı, AA muhabirine şunları kaydetti:
“Çok az bilgi sahibi olduğumuz bu dönem, Avrupa Üst Paleolitik kültürlerinin Balkanlar, Kafkasya ve Akdeniz’e yayıldığı bir süreçtir. Daha geniş alanda yapılacak kazı çalışmaları Gedikkaya’nın bu yayılım içindeki yeri ve Buzul Çağları sonundaki insan hareketliliğinin öncesi hakkında daha fazla somut veri sunacaktır.
“Taş heykelcik, Ana tanrıça heykelciklerinin taştan ve stilize bir örneği”
Bununla beraber 2022 yılında söz konusu süreçle ilişkili olarak mağarada bir adak çukuru ortaya çıkardık. Etrafı yarım ay biçiminde taş sıralarıyla çevrelenmiş çukurun içinde doğal oluşum bir dikit açığa çıkardık. Dikit kısmen işlenerek bir stel görünümü verilmiştir. Çukur olasılıkla sonradan kapatılmıştır. Çukurun içindeki buluntular son derece önemlidir ve tarih öncesi arkeolojisi açısından çok yeni ve sıra dışı veriler içermektedir.
Bunlardan biri, taştan bir heykelciktir. Oturur vaziyette stilize edilmiş heykelcik, bacakları iki yana açılmış olarak betimlenmiştir. Yakın Doğu Neolitik kültürleri için karakteristik olan bir ana tanrıça heykelciklerinin taştan ve stilize bir örneğidir. Bu bağlamda mağaradaki çalışmalar Anadolu tarih öncesi arkeolojisi bağlamında literatüre yeni katkılar sağlayacaktır.”
Gedikkaya Mağarası’nda ayrıca, diyoritten (kaya çeşidi) yapılmış yassı balta, vurgu, öğütme ve el taşları, dilgiler (taş yonga), kazıyıcı, ok ve mızrak ucu, aşı boyaları, ağırşaklar, delikli keramikler (çanak çömlek), tığ, delici, mablak (karıştırma aparatı) gibi çeşitli kemik aletler, malakitten bir külçe ve boncuk gün ışığına çıkarıldı.