2 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Fransa’nın Güneyinde, Antik Olbia Kenti Yakınlarında 160 Roma Kremasyon Mezarından Oluşan Nekropol Keşfedildi

Arkeologlar, Fransa’nın güneydoğusundaki Hyères kentinde, antik Olbia yerleşimi yakınlarında M.S. 1 ila 3. yüzyıllara tarihlenen geniş bir Roma nekropolü keşfetti.
Antik kentin surlarının hemen dışında, Roma dönemine ait kıyı yolunun kenarında yer alan bu nekropolde en az 160 kremasyon mezarı bulundu. Buluntu, Akdeniz kıyısında yaşamış Roma topluluklarının cenaze ritüellerine dair çarpıcı bir pencere açıyor.

Dünyalar Arasında Bir Liman

Olbia, M.Ö. 325 civarında Massalia’dan (bugünkü Marsilya) gelen Yunan kolonistler tarafından, daha önceki bir Fenike yerleşiminin üzerine kurulmuştu. Başlangıçta Massalia ticaret yollarını korumak amacıyla inşa edilen bir askeri liman işlevi gördü.
M.Ö. 49’da Julius Caesar’ın Massalia’yı ele geçirmesiyle, Olbia Roma egemenliği altına girdi ve kısa sürede bağımsız bir liman kent olarak gelişti. Kent, Arles (Arelate) kolonisine bağlıydı ve 7. yüzyıla kadar iskan görmeye devam etti; sonrasında yaşanan şiddetli seller, halkın daha yüksek bölgelere taşınmasına neden oldu.


Ateşle Vedalaşma: Roma Dönemi Kremasyon Ritüelleri

Fransa’nın Güneyinde, Antik Olbia Kenti Yakınlarında 160 Roma Kremasyon Mezarından Oluşan Nekropol Keşfedildi
Roma dönemine ait bir kremasyon mezarında, libasyon (sunma) kanalı olarak kullanılmış yeniden işlenmiş bir amfora.

Nekropolde ortaya çıkarılan mezarlar, Roma cenaze ritüellerinin tipik özelliklerini yansıtıyor. Her biri dikdörtgen planlı bir çukur üzerine kurulu odun yığınından oluşan bir yakma alanı ile başlamış.
Ölen kişi, çeşitli kaplar, lambalar ve kişisel eşyalarla birlikte bu odun yığınının üzerine yerleştirilmiş. Alevler yükseldikçe kemikler beyazlaşmış, cam kaplar erimiş, bronz objeler eğrilmiş ve tüm kalıntılar çukurun içine çökerek bir bütün haline gelmiş.

Olbia nekropolündeki kremasyon mezarlarından birinde gün yüzüne çıkarılan Roma dönemi seramik kaplar

Yakma işlemi tamamlandıktan sonra kimi mezarlara yanmamış adak eşyaları — kaplar, takılar veya sikkeler — yerleştirilmiş. Diğerlerinde ise kremasyon kalıntıları özenle bir araya toplanıp üstü toprak ve kiremitlerle kapatılmış.


Ölüler İçin Sunular

Hyères yakınlarındaki Roma kremasyon mezarlarından birinde, yüksek ısı sonucu erimiş bronz parçalar ve kırılmış seramik kaplar.

Olbia nekropolünün en dikkat çekici yönü, libasyon kanalları — yani ölüler için sıvı sunuların döküldüğü sistemlerdir. Bu kanallar, çoğunlukla yeniden kullanılmış amforalardan yapılmıştır ve kentin hem deniz ticaretiyle olan bağını, hem de ölülerle iletişim kurma geleneğini yansıtır.

Şarap, bal birası, parfüm ya da su bu kanallardan mezara dökülür; bazen tanrılara adak, bazen de ölülerin huzuru için sunulurdu. Kanallar genellikle kiremit çatılı mezar yapıları ile korunmuş, üstleri toprakla doldurularak yalnızca ağız kısımları yüzeyde bırakılmıştı — yaşayanların ölülerle sembolik bağını sürdüren küçük açıklıklar gibi.


Provence Toprağının Altındaki Yankılar

Olbia nekropolündeki bir kremasyon çukurunun havadan görünümü; kemik parçaları ve adak kapları toprak altında korunmuş halde.

Bu keşif, yalnızca Roma dönemi cenaze ritüellerini değil, aynı zamanda Yunan, Fenike ve Roma kültürlerinin Akdeniz’de nasıl iç içe geçtiğini de gözler önüne seriyor. Olbia’nın nekropolü, bir mezarlıktan çok daha fazlası — antik çağda yaşam ve ölümün nasıl iç içe geçtiğini anlatan sessiz bir arşiv.

Uzmanlara göre, bu alan Güney Galya’daki en kapsamlı Roma kremasyon uygulaması örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Buluntuların detaylı analiziyle birlikte, Akdeniz’in bu sessiz kıyısında bir kez daha ateş, inanç ve denizin kesiştiği bir dünya canlanıyor.

INRAP

Banner
Benzer Yazılar

Arkeologlar, Çin’de türünün en küçük Neolitik çömleğini keşfettiler

3 Ocak 2024

3 Ocak 2024

Çin’in doğusundaki Henan Eyaleti, Xinzheng’deki Peiligang bölgesinde kazı yapan arkeologlar, türünün en küçüğü olan Neolitik bir çömlek keşfettiler. Bu tür...

Assos Kazılarında 1650 Yıllık Toprak Izgara Ortaya Çıkarıldı

13 Ağustos 2021

13 Ağustos 2021

Çanakkale Ayvacık ilçesi’nin Behramkale Köyü sınırları içerisinde yer alan antik çağın ünlü düşünürlerine ev sahipliği yapan dönemin zengin yerleşim yeri...

3 bin 300 yıllık Hitit Barajı Dünya Sulama Yapıları Mirası Listesi’ne eklendi

25 Kasım 2024

25 Kasım 2024

Anadolu’nun kadim medeniyetlerinden Hititler tarafından inşa edilen ve dünyanın en eski sulama sistemlerinden biri olarak kabul edilen Gölpınar Hitit Barajı,...

Dünyanın İlk Hamile Mumyası Bulundu

1 Mayıs 2021

1 Mayıs 2021

Polonya Bilimler Akademisi’nden uzmanlar, Varşova Mumya Projesi kapsamında müzelerdeki tüm mumyaları araştırmayı hedefliyor. Bu projenin bir parçası olarak, araştırmacılar 20’li yaşlarında olduğu...

Stonehenge yakınlarında bulunan dışkı insanların yemek kültürüne ışık tutuyor

20 Mayıs 2022

20 Mayıs 2022

Stonehenge’nin yapımında çalışan işçilerin kaldığı Durrington Duvarları olarak bilinen bir yerleşim yakınında bulunan dışkı dönemin yemek kültürü hakkında bilgi veriyor....

Kuzeydoğu Fransa’da keşfedilen Geç Antik Çağ nekropolü

5 Kasım 2022

5 Kasım 2022

Inrap arkeologları, kuzeydoğu Fransa’daki Sainte-Marie-aux-Chênes’te MS 5. yüzyılın sonlarına tarihlenen Geç Antik Çağ nekropolü ortaya çıkardılar. Antik bir yol üzerinde...

İlk Çağ kenti Daskyleion kazılarında 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi bulundu

10 Ağustos 2022

10 Ağustos 2022

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan İlk Çağ kenti Daskyleion arkeolojik kazılarında 10 metre uzunluğunda 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi...

Amastris Antik Kenti kurtarma kazılarında 2 bin yıllık amulet ortaya çıkarıldı

11 Kasım 2022

11 Kasım 2022

2014 yılında Bartın’ın Amasra ilçesinde okul inşaatı temel kazılarında Roma dönemi kalıntılarına ulaşılması sonrası gerçekleştirilen kurtarma kazılarında 2 bin yıllık...

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand Adası’nda Büyük İskender’in eşsiz antik bronz minyatür portresini buldular

13 Nisan 2024

13 Nisan 2024

İki amatör arkeolog, Danimarka’nın Zealand adasındaki Ringsted yakınlarında eşsiz bir keşif yaptı. Tarihin en büyük imparatorlarından Büyük İskender’in eşsiz minyatür...

Karadağ’ın zirvesinde Urartulara ait kale kalıntısına ulaşıldı

2 Temmuz 2022

2 Temmuz 2022

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu başkanlığındaki kazı ekibi Urartulara ait en...

Taliban 2600 yıllık Mes Aynak Budist alanını koruma projesine destek veriyor

12 Nisan 2023

12 Nisan 2023

Mes Aynak, Afganistan’ın başkenti Kabil’in 40 km güneydoğusunda bulunan antik bir arkeolojik alan ve maden yatağıdır. Yaklaşık 2.600 yıllık geçmişe...

Antik Şehir Pompei’nin Laneti

15 Ekim 2020

15 Ekim 2020

Kanadalı bir kadın, Pompeii’den çaldığı eserleri 15 yıl sonra ait oldukları yere geri gönderdi. Direktör Prof. Massimo Osanna Pompeii Arkeoloji...

Sahra Çölü’nün Kaybolan Cenneti

30 Ocak 2021

30 Ocak 2021

Bugünkü Sahra Çölü’nün büyük kısımları binlerce yıl önce yeşildi. Zürafaların ve timsahların tarih öncesi gravürleri, çölde yüzen insanları bile gösteren bir...

Türkiye’nin İlk Kadın Arkeoloğu “Jale İnan”

8 Mart 2021

8 Mart 2021

Türkiye’nin ilk kadın arkeoloğu olan Jale İnan, Türk arkeoloji dünyası adına çok güzel işlere imza atmış, alanında ilk kadın uzman olarak ismini...

İskoç arkeologlar, ünlü Antonine Duvarı’nın kayıp savunma kalesini keşfettiler

25 Nisan 2023

25 Nisan 2023

Tarihi Çevre İskoçya (HES) arkeologları ünlü Antonine Duvarı yakınlarında inşa edilmiş kayıp savunma kalesini keşfettiler. UNESCO Dünya Miras Alanı’nda yer...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]