8 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Eski Mısır Papirüsü Mumyalama Süreciyle İlgili Yeni Bilgiler Veriyor

Mısırbilimci Sofie Schiødt, 3.500 yıllık bir tıbbi papirüste eski Mısırlıları öbür dünyaya hazırlamak için kullanılan mumyalama sürecini yeniden yapılandırmaya yardımcı oldu. Yakın bir zamanda keşfedilen bu papirüs mumyalama tekniklerini anlatan en eski kitapçıktır.

Eski Mısır’da mumyalama kutsal bir sanat olarak görülüyordu ve sürecin bilgisi çok az kişinin bildiği bir şeydi. Mısırbilimciler, teknik detayların muhtemelen bir mumyacıdan diğerine sözlü olarak aktarıldığına inanıyor. Bu sebeple yazılı kanıtlar azdır ve yakın zamana kadar mumyalama ile ilgili sadece iki metin tespit edilmişti.

Bu nedenle Mısırbilimciler, bitkisel ilaçlar ve cildin şişlikleriyle ilgili tıbbi bir metinde mumyalama üzerine kısa bir kılavuz bulduklarında şaşırdılar. Kılavuz yakın zamanda Kopenhag Üniversitesi Mısırbilimci Sofie Schiødt tarafından düzenlendi.

Sofie Schiødt, “ Bu papirüste bulduğumuz mumyalama tekniklerinin birçok tanımı, sonraki iki kılavuzda yer almıyor ve açıklamalar son derece ayrıntılı. Ama metinden bazı detaylar çıkarılmış durumda ve bunları okuyan kişinin o detayları bilmesi gerekir. Örneğin; vücudun natron ile kurutulması, metinden çıkarıldı” dedi.

Sofie Schiødt ayrıca, “Metnin bize sağladığı heyecan verici yeni bilgilerden biri, ölen kişinin yüzünü mumyalama prosedürü ile ilgilidir. Büyük ölçüde bitki bazlı aromatik maddelerden ve mumyacıların bir parça kırmızı keteni kapladığı bir sıvı halinde pişirilen bağlayıcılardan oluşan bir çare için bileşenlerin bir listesini alıyoruz. Kırmızı keten daha sonra, kokulu ve antibakteriyel maddeden oluşan koruyucu bir kozaya sarmak için ölü kişinin yüzüne uygulanır. Bu süreç dört günlük aralıklarla tekrarlandı” dedi.

Papirüs Carlsberg Koleksiyonu
Papirüs Carlsberg Koleksiyonu, Kopenhag Üniversitesi.

Bu prosedür daha önce tanımlanmamış olsada, Mısırbilimciler daha önce bu kılavuzla aynı döneme ait yüzleri bez ve reçine ile kaplı birkaç mumyayı incelemişlerdi.

Sofie Schiødt’un doktora tezi için üzerinde çalıştığı el yazması Papirüs Louvre-Carlsberg’dir. Söz edilen papirüsün yarısı Paris’teki Louvre Müzesi’nde, diğer yarısı ise Kopenhag Üniversitesi Papirüs Carlsberg’e aittir. Papirüsün iki parçası orijinal olarak iki özel koleksiyoncuya aitti ve birkaç bölümü hala kayıp. Araştırmacı bu papirüsleri birleştirerek çalıştı.

Altı metre uzunluğundaki papirüs, yaklaşık olarak MÖ 1450 yılına tarihlenmektedir, bu da mumyalama metinlerinin diğer iki örneğinden bin yıldan daha uzun bir süre önce yazıldığı anlamına gelir.

Mumyalama süreci

Mezarın yanına kurulan amaca yönelik bir atölyede gerçekleştirilen mumyalama, 35 günlük kuruma süresi ve 35 günlük sarma dönemi olmak üzere iki ana döneme bölünmüş ve 70 gün sürmüştür.

Kuruma süresi boyunca vücuda hem içi hem de dışı kuru natron uygulanmıştır. Natron tedavisi, vücudun arınması, organların ve beynin çıkarılması ve gözlerin çökmesinden sonra mumyalama işleminin dördüncü gününde başladı.

İkinci 35 günlük süre, ölen kişinin bandaj ve aromatik maddelerle kılıflanmasına ayrıldı. Papirüs Louvre-Carlsberg’de anlatılan yüzün mumyalanması bu döneme aitti.

70 günlük mumyalama sürecinin tamamı 4 günlük aralara bölündü, mumyalama işlemi 68. günde bitirildi ve ardından tabutun içine yerleştirildi, ardından son günler ölen kişinin öbür dünyada yaşamasına izin veren ritüel faaliyetlere harcandı.

KOPENHAG ÜNİVERSİTESİ

Banner
Benzer Yazılar

Slavların İlk Yazı Sistemi Glakolitik Değil Alman Runeleri Çıktı

16 Şubat 2021

16 Şubat 2021

Şimdiye kadar, Orta Avrupa’da yaşayan Slav halkının kullandıkları en eski yazı, 9. yüzyılda Bizanslı misyonerler Constantine ve Methodius tarafından Moravya’ya...

Avustralya’da Belgelenen Yüzlerce Kaya Sanatı Görseli

5 Ekim 2020

5 Ekim 2020

572 Maliwawa Figürünün ilk kez Kuzey Avustralya’nın Arnhem Land’deki 87 farklı kaya sanatı sitesinde belgelendiğini bildirdi. Griffith Üniversitesi’nden Paul Taçon,...

Hattuşa kazılarında 2 bin 800 yıllık fil dişinden yapılmış süsleme parçası bulundu

13 Kasım 2023

13 Kasım 2023

Anadolu’nun ilk merkezi devlet teşkilatını kuran Hititlerin başkenti Hattuşa’da Prof. Dr. Andreas Schachner başkanlığında devam eden kazılarda 2 bin 800...

Cennet İbadethanesi 1500 Yıl Önceki Göçebe İnsanların İnancına Işık Tutuyor

30 Ekim 2020

30 Ekim 2020

İç Moğolistan Özerk Bölgesi’nde ortaya çıkarılan bir cennet ibadethanesi, 1500 yıl önce göçebe insanların inançlarına ışık tutuyor. 10.000 metrekarelik alan,...

Susa Antik Kenti yakınlarındaki tarım arazisinde Elamit figürün parçaları bulundu

9 Mayıs 2023

9 Mayıs 2023

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Susa Antik Kenti yakınlarındaki tarım arazisinde kilden yapılmış Elamit figürün parçaları bulundu. Elam İmparatorluğunun...

Pagan Tanrıları ikonalarda gizlendi mi?

23 Şubat 2023

23 Şubat 2023

Hz. İsa, Hz. Meryem, melekler ve azizlerin yer aldığı ikonalar, Hristiyan dini yapılarının önemli ve ayrılmaz bir parçasıdır. İkona sanatı,...

Asteroit Çarpmasaydı Dinozorlar Hala Dünyanın Hakimi Olabilirdi

19 Kasım 2020

19 Kasım 2020

Yapılan yeni araştırma sonuçları dinazorların yaşadığı dönemde dünyaya çarpan Asteroit olmasaydı dinazorların dünyaya hakim olmaya devam edebileceğini söylüyor. Dinozorlar, Geç...

Antik Dünya’nın En Büyük Dairesel Mezarı Açılıyor

24 Aralık 2020

24 Aralık 2020

Julius Caesar’dan İmparatorluk görevini devir alan Augustus’un 2014’te açılması beklenen devasa anıt mezarın yıllardır devam eden resterasyon çalışmaları nihayet sona...

İskandinavya’da şahin avcılığını betimleyen en eski figür ortaya çıkarıldı

17 Aralık 2021

17 Aralık 2021

Kuzey Avrupa’da, birkaç buluntu dışında şimdiye kadar fazla karşılaşılmayan şahin avcılığını betimleyen, şahin tutan taçlı bir figür bulundu. Norveç’in başkenti...

Çatalhöyük’te 8 bin 500 yıllık trepanlı kafatası keşfedildi

23 Aralık 2023

23 Aralık 2023

Konya’da Neolitik Çağ yerleşimi 9.000 yıllık Çatalhöyük’te bulunan bir kafatasında trepanasyon (kafatası delme işlemi) izleri bulundu. Güneyde Mezopotamya şehirlerinin yükselişinden...

Gelin Buketinin Bilinmeyen Tarihi

25 Ocak 2021

25 Ocak 2021

Düğün çiçeklerinin tarihi düşündüğümüzden daha eskidir. Şimdi kullanılmış olan çiçek buketlerinden farklı olsalar bile hemen hemen bütün çiçek buketlerinin amacı...

Arnavutluk’un Dıraç kentinde 1900 yıllık nadir bir mozaik keşfedildi

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Arnavutluk’un batısındaki Adriyatik Denizi’ndeki liman kenti Dıraç’ta 1900 yıl öncesine ait eşsiz bir mozaik bulundu. Balkanlar’ın en eski ve en...

Peru’nun And Dağları’nda 4750 Yıllık Megalitik Taş Alan Keşfedildi

16 Şubat 2024

16 Şubat 2024

Wyoming Üniversitesi’nden iki antropoloji profesörü, And Dağları’nda, yaklaşık 5.000 yıl önce eski göçebe gruplar tarafından inşa edilen Callacpuma taş alan...

Şamuha Kenti Tanrıçası İştar’ın tapınağı çıkarılacak

11 Eylül 2021

11 Eylül 2021

Hitit İmparatorluğu’nun başkenti Hattuşa dışında bir dönem başkentlik yapan Şamuha (Kayalıpark-Sivas) idari kent olma dışında dini özelliği ile de dikkat...

30 bin yıl önce Sibirya’dan başlayan göç Göbeklitepe’yi şekillendirmiş olabilir

24 Haziran 2022

24 Haziran 2022

Neolitik tarihinin başlangıç noktasını M. Ö. 10 binlere çeken Göbeklitepe kültürünün şekillenmesinde 30 bin yıl önce Sibirya’dan başlayan göç dalgasının...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]