7 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Dünyanın İlk Kilisesi Aya Elena (Aya Elenia) Olabilir mi?

Dünyanın ilk kilisesi Antakya’da Aziz Petrus Kilisesi olarak bilinir. Ancak Anadolu tarihçisi, yazar ve Türkolog Ali Canip Olgunlu’ya göre; Dünya’nın ilk kilisesi Aya Elena olabilir. Dünyanın ilk kilisesi olarak Aya Elena niçin görülmeli… Bu soruya Ali Canip Olgunlu yazdığı “Ayasofya / Karadaki En Büyük Yelkenli” isimli kitabında cevap veriyor.

Aziz Hristiyanlık Hz. İsa’nın ölümünden sonra havarileri aracılığı ile yayılmaya başlamıştır. 12 havariler olarak bilinen Hz. İsa’nın yol arkadaşlarından Petrus, Roma’ya, kardeşi Andreas ve Mattiya, batı Yunanistan’da Patras’a, Yuhanna Patnos Adası’na gitmiştir. Asya bölgesinin misyoneri ve sonrasında Mısır’ın bir şehri olan Heliopolis’te Hristiyanlığı yaymaya çalışan Filipus, Hindistan’da ise bu görevi Bartalmay ile birlikte Tomas yerine getirmiştir. Etiyopya topraklarında ise, Matta öldürülünceye kadar varlık göstermiştir. Edessa’da (ya Türkiye’deki Urfa ya da Yunanistan’da Orta Makedonya’da bir şehir) Yahuda ve son olarak, Moritanya’ya giden Yurtsever Simun Kudüs dışında Hristiyanlığa davet için çalışmışlardır.

İlk Hristiyanlar, Roma İmparatorluğu yönetiminin zulüm ve işkence dehşeti ve pagan kültürünü devam ettiren insanların baskıları altında gizli ibadet etmekteydi. Zorlu hayat koşulları altında yaşamaya çalışan ilk Hristiyanlar kaçak küçük gruplar halinde teşkilatlanmaktaydılar.

Anadolu toprakları da ilk hristiyanların uğrak yeri olmuştur. Hristiyanlar, Roma askerlerinden ve paganlardan gizlenebilecek yerlerde köy benzeri yerleşimler ve ibadet alanları kurmuşlardır. İlk kiliseler Anadolu’da Antakya’da, Kapadokya’da ve Konya’da görülmektedir. Mağaralarda yapılmış kiliseler olduğu gibi müstakil ilk kilise binalarda yapılmıştır. Kapadokya ve Konya’da Kilistra, Sille yöresinde mağara kiliseler görülmeye değer tarihi alanlardır.

Hz. İsa’ya iman edenlere ilk defa Hristiyan adının verildiği, Dünya’nın ilk kilisesinin kurulduğu Antakya, Hristiyan tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Antakya ayrıca,  M. Ö. 300 yıllarında nüfusu 500 bine dayanan ve dönemin Roma ve İskenderiye kentlerinden sonra üçüncü büyük kent olmasıyla da stratejik bir noktadır. Antakya, Hristiyanlığın ilk izlerini her alanda yansıtmaktadır.

Aziz Petrus Kilisesi-Antakya
ilk Hristiyanlar tarafından kurulan Aziz Petrus Kilisesi bir diğer adı ile St. Pierre Kilisesi ile Hristiyan dünyasının önemli kutsal yeridir.

Hristiyanlar’ın ilk kilisesi Aziz Petrus Kilisesi

Antakya, ilk Hristiyanlar tarafından kurulan Aziz Petrus Kilisesi bir diğer adı ile St. Pierre Kilisesi ile Hristiyan dünyasının önemli kutsal yeridir. Hz. İsa’nın 12 havarisinden biri olan Petrus tarafından kurulan kilise, Antakya- Reyhanlı yolu üzerinde kente iki kilometre uzaklıkta Habib-i Neccar Dağı yakınında yer almaktadır. Kapadokya ve Konya’da görülen ilk kiliseler gibi Aziz Petrus Kilisesi’de doğal bir mağara olup eklemelerle kiliseye dönüştürülmüştür. Kilisenin hangi tarih de yapıldığı tam olarak bilinmemektedir.

Aziz Petrus Kilisesi, Aziz Petrus’un ilk vaaz verdiği yer olduğuna ve mağarada cemaatin ilk kez “Hristiyan” adını aldığına inanıldığı için Hristiyan aleminde önemli bir kilisedir.

Ali Canip Olgunlu: Dünyanın ilk kilisesi Antakya’da değil Konya’da

Birçok tarihi kaynakta dünyanın ilk kilisesi Antakya’da kurulan Aziz Petrus Kilisesi ( St. Pierre Kilisesi) olarak kabul edilmektedir. Ancak, Anadolu tarihçisi, yazar ve Türkolog Ali Canip Olgunlu’ya göre bu bilgi doğru değil. Dünyanın ilk kilisesi Konya’da yer alıyor.

Independent Türkçe’de yer alan haberde; Dünyanın ilk kilisesinin Antakya’da olduğuna dair yerleşik kanıya karşın Anadolu tarihçisi, yazar ve Türkolog Ali Canip Olgunlu, yeni bir tartışma başlattı.

“Ayasofya / Karadaki En Büyük Yelkenli” isimli kitabında St. Pierre’nin dünyanın ilk kilisesi olmadığına yer veren Olgunlu, ilk kilisenin bulunduğu yerin de Antakya değil Konya olduğunu iddia etti.

Aya Elenia Kilisesi-Konya
Olgunlu, “Dünyanın ilk kilisesi günümüzde de Azize Helena adıyla bilinen kilisedir.”

“St. Pierre bir kilise değil ‘kenise'”

Independent Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Olgunlu, bu konudaki iddialarına farklı argümanlarla destekledi.

Olgunlu’ya göre Antakya’daki St. Pierre bir kilise değil kenise.

“Kenise” ise bir bina ismi değil, gizli gizli ibadet edilen yer anlamına geliyor.

“Anadolu’da birçok yerde gizli gizli mağaralar var” diyen Olgunlu, “İsa’dan sonra havarileri cemaat oluşturmak için her yerde özellikle de saklanabilecekleri mağarada hem ibadet ediyorlardı hem de bu dini yaymaya çalışıyorlardı. Mağaraların tercih edilmesinin ana sebebi barınmak olmakla birlikte İsa’nın bir mağarada dünyaya gelmesiyle de öne çıkan tarihsel bir yöneliştir. İnançsal sebeplerle gizli gizli ibadet edilen bu yerlere ‘kenise’ denir. Dolayısıyla St. Pierre ilk keniselerden bir tanesidir. Oralar günümüzde anlaşıldığı anlamda kilise değil kenisedir. Ayrıca o tarihte Hristiyanlık meşru değildi. Roma Hristiyan değildi. Roma bu yüzden Hristiyanlara karşı hoşgörülü değildi. Yani bir kilisede açıkça ibadet etmeleri mümkün değildi” diye konuştu.

İlk 7 kilise arasında yok

Antakya’daki St. Pierre’nin, dünyanın ilk yedi kilisesi arasında yer almadığını savunan Olgunlu, “Yalnızca kenise olmakla birlikte ilk kilise olarak sayılan kiliseler; Efes, İzmir (Smyrna), Bergama, Thyateira (Akhisar), Sardes (Salihli), Philadelphia (Alaşehir) ve Laodikeia (Denizli). Görüldüğü gibi Antakya St. Pierre, ilklere dâhil edilmemekle birlikte dünyanın ilk kilisesi olarak işaret edilmesi anlaşılır gibi değildir” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın ilk kilisesini Helena Konya’da yaptırdı”

Yıllardır Anadolu’yu karış karış gezerek tarihi eserleri hakkında bilgi veren ve kitaplar yazan Olgunlu, dünyanın ilk kilisesinin, Konya yakınlarındaki Sille yerleşkesinde olduğunu söyledi.

Bu kilisenin “Hristiyanların annesi” olarak bilinen Constantin’in Annesi Helena tarafından sağlanan serbestlik ile 327 yılında inşa edildiğini savunan Olgunlu, “Dünyanın ilk kilisesi günümüzde de Azize Helena adıyla bilinen kilisedir. Bu kilise, Roma’nın Hristiyanlığı serbest bırakmasından üç yıl önce inşa ediliyor” dedi.

Olgunlu’nun verdiği bilgiye göre Helena, Kudüs’e yaptığı hac yolculuğu sırasında Sille’ye uğrar ve orada bulunan inananlar için ibadethane yapma imkanı sağlar. Olgunlu, bu savı içinde “Bunu sadece Helena gibi güçlü ve inançlı bir imparatoriçe yapabilirdi” yorumu yaptı.

‘Hristiyanların annesi’ olarak kabul edilen Helena kimdir?

Peki açıklamalarıyla zihinlerde yer edinmiş bir konuyu tartışma konusu eden Türkolog Ali Cenip Olgunlu’nun bahsettiği Helena kim?

Tarihi kaynaklara göre Helena, M.S. 250 yılında Drapene’de dünyaya geldi.

Kocasının kendisini asil bir aileden olmadığı gerekçesiyle boşamasına rağmen oğlu Constantin imparator olunca Helana İmparatoriçe unvanına kavuştu.

Seksenli yaşlarında Kudüs’e hac yolculuğuna çıktı. Hz. İsa’ya ait kutsal eşyaları bularak beraberinde Constantinapolis’e getirdi.

Bu kutsal emanetlerden bir tanesi, Hristiyan dünyası için ilk şehit sayılan Aziz Stefanos’un kemikleri olarak biliniyor.

Azize Helena

Aziz Stefanos, Hristiyanlığa inandığı için Kudüs’ten kovulup taşlanarak öldürülen ilk kişi.

Zamanı belli olmamasına rağmen 26 Aralık bu olayın gerçekleştiğine inanan Hristiyanlar için azizin yortu günü 26 Aralık olarak anılır.

Dindar, hayırsever, bağışlayıcı bir hayat süren Helena’ya, İznik konsil babaları ‘Hristiyanların annesi’ unvanını verdi.

M.Ö. 31 yılından sonra Roma imparatorları “Caesar Augustus” unvanını alırken imparator eşlerine de “Augusta” unvanı verilmesi bir gelenek olarak kabul edildi.

İlk kez Helena, imparator eşi olmamasına rağmen oğlu vasıtasıyla bu unvanı alan kişi olarak biliniyor.

 

Banner
Benzer Yazılar

Tarih öncesi insanlar atalarının hatıralarını canlı tutmak için taş aletleri saklıyorlardı

14 Mart 2022

14 Mart 2022

Geçmişe dair yaşanmışlıkları barındıran, sevdiklerimize ait birçok anıyı bizlere tekrar yaşatan eşyaları saklarız. Bu saklama eylemi içgüdüsel bir hareket olarak...

Çivi yazılı iki kil tablet kayıp Kenan dilinin çözülmesini sağladı

5 Şubat 2023

5 Şubat 2023

Eski Babil çivi yazısıyla Akad dilinin Eski Babil lehçesi ile yazılmış iki kil tableti inceleyen araştırmacılar kayıp Kenan dilinin çözümünü...

Japonya’nın gizemli monoliti Masuda’nın kaya gemisi

17 Nisan 2023

17 Nisan 2023

Japonya’nın Nara İli’nin Takaichi Bölgesi’nde yer alan Asuka köyü, gizemli taşlarıyla ünlüdür. Köyün antik kökenleri, Kofun Jidai (MS 3. yüzyıl...

Mısır’da kraliyet sfenks heykeli ortaya çıkarıldı

6 Mart 2023

6 Mart 2023

Bir Mısır arkeolojik misyonu, Mısır’ın güneyinde Roma dönemi kireçtaşı kabininin içinde bir kraliyet sfenks heykeli keşfetti. Eski Eserler Bakanlığı Pazartesi...

Süpermarket inşaat alanında Roma taban mozaiği bulundu

18 Mart 2023

18 Mart 2023

Oxford Arkeolojisi arkeologlarından oluşan bir ekip, İngiltere’nin Buckinghamshire kentindeki Olney kasabasında kurulacak süpermarketin inşaat alanında Roma taban mozaiği keşfetti. Bir...

Urartu Kralı Argişti’nin bronz kalkanı bilinmeyen bir ülkenin adını ortaya çıkardı

30 Ocak 2023

30 Ocak 2023

Urartu Kralı Argişti’ye ait bronz kalkanın üzerinde yer alan yazıt bilinmeyen bir ülkenin adını ortaya çıkardı. Rezan Has Müzesi tarafından...

Taklamakan Çölü’nün oluştuğu tarih bulundu

22 Şubat 2023

22 Şubat 2023

Asya’nın ikinci büyük Çin’in ise en büyük kum çölü olan Taklamakan Çölü’nün oluştuğu tarih bulundu. Çin’in kuzeybatısında yer alan ve...

Bilim insanları Truva’da şarabın seçkin insanlara ait bir içecek olduğu düşüncesini yıktılar

28 Mart 2025

28 Mart 2025

Binlerce yıllık tarihiyle efsaneler ve gerçeklerin iç içe geçtiği Truva Antik Kenti’nde, şarabın sadece seçkin zümreye ait lüks bir içecek...

İtalyan Versay eski ihtişamına geri dönüyor

19 Mayıs 2023

19 Mayıs 2023

Napoli yakınlarında uzun süredir ihmal edilmiş olan İtalyan Kraliyet Sarayı Caserta, kısmen Avrupa Birliği’nin kurtarma fonu tarafından finanse edilen geniş...

Amida Höyük’te Halaf Dönemi Ev Planı Görüldü

24 Ekim 2021

24 Ekim 2021

Diyarbakır merkez Sur ilçesinde bulunan Amida Höyük’te Halaf dönemi ev planı görüldü. Höyük’te ayrıca, 3 tabakada yanık izleri ile karşılaşıldı....

Orta Çağ’da milyonlarca insanın ölümüne neden olan kara veba Orta Asya’dan yayılmış olabilir

16 Haziran 2022

16 Haziran 2022

Covid-19 pandemisi yaklaşık 2 yıl boyunca Dünya’yı kapattı. Az da olsa etkisini hala devam ettiren Covid-19 salgını tarih boyunca Dünya’da...

Peru’da 5000 Yıllık Caral Uygarlığında Yüksek Statülü Kadının Tüylü Mantolu Gömütü Bulundu

27 Nisan 2025

27 Nisan 2025

Peru’da arkeologlar Áspero arkeolojik sahasında Amerika kıtasının bilinen en eski medeniyeti olan Caral’ın önemli bir parçası olan antik balıkçı yerleşiminde...

Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde yer alan bilgilerle başlayan Divriği Kalesi kazılarında 2000 yıllık bir Urartu eseri gün yüzüne çıkarıldı

4 Ocak 2024

4 Ocak 2024

Sivas’ın Divriği ilçesindeki Divriği Kalesi’nde yapılan kazılarda, 2000 yıllık bir Urartu metal objesi başta olmak üzere birçok buluntu ortaya çıkarıldı....

Malta Tas-Silġ’de Yeni Bir Neolitik Yapı Keşfedildi

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Malta, Marsaxlokk’taki Tas-Silġ’de devam eden kazılarda arkeologlar tarafından yeni bir Neolitik yapının kalıntıları keşfedildi. Tas-Silġ’de keşfedilen yapı, bu bölgede taş...

İpek Yolu Üzerindeki Şahruhiye’de Ortak Türk Mirası Gün Yüzüne Çıkarılıyor

12 Haziran 2025

12 Haziran 2025

Orta Asya’nın kalbinde, Türk dünyasının ortak tarihine ev sahipliği yapan Şahruhiye antik kenti, Türk ve Özbek arkeologların yürüttüğü ortak kazı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]