17 May 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Dünya’nın En Eski Hayvan Tasviri Bulundu

Eski insanların sadece hayatta kalabilmekle ilgilendiklerini düşünmek kolaydır. Ama onlar hayatta kalabilmek için aletler icat ettiler değişen iklime uyum sağlabilmek için uğraştılar.

Peki konu sadece hayatta kalabilmekse neden mağara duvarlarına resimler çizdiler?

Belkide konu ait oldukları dünyayı anlatabilmek olduğunda onların da bizim gibi instagram yada facebook fotoğraflarına bakmaya ihtiyaçları vardı. Eski insanlar genellikle doğal dünyayı kaya sanatı aracılığı ile resmettiler. Antik ve modern insan hikayesi arasındaki bu bağlantı, türümüzün dünyamızı ve içindeki yerimizi anlamlandırmaya yardımcı olacak hikayeler anlatma eğilimini ortaya koyuyor.

Bilim insanları kaya sanatıyla ilgili çalışmalarda eski insanların yaşamlarına ait her gün daha fazla şey öğreniyorlar.

Science Advances dergisinde yayınlanan makalede arkeologlar, ” insanlar tarafından yapılmış bir domuz resminin  Dünya’nın en eski tarihli figüratif sanat eserini” bulduklarını iddia ediyorlar.

Sulawesi adasındaki alanda çalışan arkeologlar, mağara sanatının en az 45.500 yaşında olduğunu söylediler. Aynı zamanda bir hayvanın hayatta kalan en eski resmi olduğu düşünülmektedir. Kırmızı aşı boyası pigmenti kullanılarak boyanan hayvan, diğer iki siğil domuz arasında bir kavga veya sosyal etkileşimi gözlemliyor gibi görünüyor.

Kırmızı aşı boyası kullanılarak boyanan sahne, diğer siğil domuzlarının kavga etmesini veya başka bir şekilde etkileşime girmesini izleyen siğil bir domuzu gösterir. Fotograf: Basran Burhan

Bu bölge, başka keşiflerin yapıldığı birçok ilgi çekici kireçtaşı mağarasına ev sahipliği yapmaktadır. 2019 yılında 43.900 yıl öncesine ait bir av sahnesi tasviri yine Sulawesi’de bulunmuştur.

İnsanların Sulaweside uzun bir geçmişi var. Adada daha önce keşfedilen antik mağara sanatı, Dünya tarihinin 13.000 ila 129.000 yıl önceki dönemini açıklayan Geç Pleistosen dönemine dayanıyor.

Bu yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, Sulawesi’de daha önce bilinmeyen iki yeni kireçtaşı mağarasında (Leang Tedongnge ve Leang Balangajia isimli mağaralar) bulunan sanat üzerine rapor veriyor.

Araştırmacılar, Leang Balangajia sanat eserini 32.000 yıl öncesine ve Leang Tedongnge’yi 45.000 yıl öncesine tarihlendirdiler. Bu bulgular, sanat eseri için mümkün olan minimum yaşlardır, bu nedenle bu tarihlerin önerdiğinden daha eski olabilirler .

Başka bir mağaradaki siğil bir domuzun ikinci tasviri en az 32.000 yıl öncesine tarihlendi. Fotograf: AA Oktaviana

Araştırmacılara göre, bu bulgular Leang Tedongnge mağara sanatını sadece Sulawesi’deki en eski mağara sanatı değil, aynı zamanda çalışmaya göre “arkeolojinin bildiği en eski figür sanat eseri” yapıyor.

Antik sanatçılar, cinsel organlar gibi bazı anatomik ayrıntıları kaçırıyorlar, ancak inanılmaz bir şekilde bilim insanlarının tasvir edilen yaratığı Sulawesi’de çok iyi bilinen ve benzersiz yüz siğilleriyle ayırt edilen eski bir domuz türü olan S. celebensis olarak tanımlamasına yetecek kadar özellik içeriyordu.

Önceden, bilinen en eski mağara sanatının ilk kez Avrupa’da 40.000 yıl önce soyut semboller sergileyerek ortaya çıktığı düşünülüyordu. 35.000 yıl önce sanat, atları ve diğer hayvanları göstererek daha sofistike hale geldi.

Endonezya’daki bu son bulgular, sanatsal ifadenin ve ona eşlik eden bilişsel sıçramanın, Avrupa’da başladığına dair uzun süredir devam eden bir inanca meydan okudu. Endonezya’daki mağara resimleri, insanlığın ilk öyküsüne yeni bir ışık tutuyor.

Avustralya’daki Griffith Üniversitesi’nde kaya sanatının tarihlendirilmesi konusunda uzmanlaşmış arkeolog ve doçent olan eş yazar Maxime Aubert, bu görüşün “Avrupa merkezli” olduğunu ama doğru olmadığını söyledi.

Figüratif sanat yaratma yeteneğinin 60.000 yıl gibi uzun bir geçmişe sahip olduğu düşünülüyor.

Aubert , Afrika’da 77.000 yıl öncesine dayanan soyut sanat bulunmasına rağmen , Afrika kıtasında, Avrupa ve Endonezya’daki sitelerde bulunanlardan daha eski hiçbir figüratif sanat keşfedilmediğini söyledi.

Siğil domuzlar Endonezya’da hala yaygındır ve o zamandan beri evcilleştirilmiştir.

Aubert, sanatı yapan insanlar hakkında pek bir şey bilinmediğini de söyledi.

Dik kireçtaşı kayalıkları, resmin bulunduğu kireçtaşı mağarasını çevreliyor. Mağaraya sadece kurak mevsimde dar bir geçitle ulaşılıyor. Fotograf AA Oktaviana

Araştırmalar, Homo sapiens’in Güneydoğu Asya’ya 60.000 ila 70.000 yıl önce geldiğini gösteriyor. Araştırmacılar, sanat yapıtının bilişsel olarak modern insanların el işi olduğu sonucuna kesin olarak varamadıklarını söyleseler de, en olası açıklama buydu.

Griffith’in Avustralya İnsan Evrimi Araştırma Merkezi’nde görevli çalışmanın ortak yazarı Prof. Dr. Adam Brumm, “Bu keşif, Endonezya’nın kaya sanatının olağanüstü antik çağının altını çiziyor ve sanatın derin zaman tarihini ve insanlığın ilk öyküsündeki rolünü anlamak için önemini vurguluyor,” dedi.

Bu resimlerin antik homo sapiens tarafından yaratıldığından emin olamasak da, Brumm’a göre oldukça muhtemel görünüyor.(İspanya’da bulunan kaya sanatı örnekleri için Neandertallerin el işi olduğu söylenmiş ancak bu bulgulara itiraz edilmişti.)

“Bunun kesin olduğunu söyleyemeyiz, ancak dünyanın hiçbir yerinde Neandertaller gibi daha önceki insan türleri için böyle bir kanıt yok. Brumm sözlerine “En makul açıklama Sulawesi kaya sanatının türümüzün – ‘bizlerin’ el işi olduğudur” dedi.

Yaş tayini nasıl yapılıyor?

Arkeologlar genellikle bir örneğin minimum yaşını belirlemek için kalsiyum karbonat birikintilerindeki uranyuma uyguladıkları izotop yaş tayini olarak bilinen bir teknoloji türü kullanıyorlar

Çalışmaya göre, bu birikintiler “uzun bir süre boyunca mağara yüzeylerindeki ince su tabakalarından” oluşuyor.

Çalışma, bu kalsiyum karbonat birikintilerini mağaralardan çıkardı ve bir laboratuar ortamında analiz etti. Bazı boya pigmentleri, çıkarılan tortularla bile çıktı, böylece araştırmacılar pigmentlerin kalsiyum karbonatın yaşına karşılık geldiğini görebildiler.

Banner
Benzer Yazılar

Metropolis Antik Kentinde Bulunan Sarnıçlar Şehrin Yaşamına Ayna Tutuyor

5 Ocak 2021

5 Ocak 2021

İzmir’in Torbalı ilçesine Yeniköy ve Özbey mahalleri sınırları içerisinde kalan Metropolis antik şehri kazıları 1990 yılından beri devam ediyor. Kültür...

İran’da dokuz çocuğa ait 3.000 yıllık iskeletler keşfedildi

30 Nisan 2023

30 Nisan 2023

Tahran Üniversitesi’nden arkeologlar, İran’ın orta batısındaki Qazvin eyaletinin Segzabad bölgesinde bulunan eski bir mezarlıkta yaptığı kazılarda 3.000 yıl öncesine ait...

İspanya’da bulunan 2000 yıldan daha eski bir Keltiberya şehri

16 Temmuz 2023

16 Temmuz 2023

Madrid Politeknik Üniversitesi, İspanya’nın kuzeyindeki Soria eyaletinde bir Roma kampının ve Keltiberya kenti Titiakos’un keşfedildiğini duyurdu. Buna ek olarak, üniversiteden...

Karacahisar Kalesi’nde Orhan Bey’in kendi adına bastırdığı sikke bulundu

14 Eylül 2022

14 Eylül 2022

Ertuğrul Gazi’nin ölümünden sonra beyliğin başına geçen Osman Bey’in ilk fethettiği Bizans Kalesi olan Karacahisar’da oğlu Orhan Bey’in kendine adına...

Girnavaz Höyüğün Cinleri

30 Kasım 2020

30 Kasım 2020

Girnavaz höyük Mardin iline bağlı Nusaybin ilçesinin kuzeyinde ve 4 km uzaklığındadır. Suriye sınırına çok yakın bir konumdadır. Kuzey Mezopotamya’dan...

Bilim insanları 45.000 yıl önce gelişmiş bir maddi kültürün kanıtlarını buldular

25 Ocak 2024

25 Ocak 2024

Çok uluslu bir araştırma ekibi, Nature Ecology & Evolution dergisinde, yaklaşık 45.000 yıl önce Çin’de gelişmiş bir maddi kültürün varlığına...

Perre Antik Kenti’nde 1800 yıllık Roma dönemi kadın rölyefi bulundu

10 Aralık 2023

10 Aralık 2023

Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti’nde devam eden arkeolojik kazı ve temizlik çalışmalarında 1800 yıllık Roma...

Venüs Figürleri Gerçekte Neyi Anlatıyor?

1 Aralık 2020

1 Aralık 2020

Venüs figürleri dünyanın en eski sanat eserlerinden biridir. 30.000 yıllık bir geçmişe sahip bu eserler araştırmacıların iki yüzyıldır ilgisini çekmiştir....

Michelangelo’nun Gizli Odası halka açılıyor

3 Kasım 2023

3 Kasım 2023

Michelangelo’nun 1530’da siyasi düşmanlarından saklandığı söylenen oda halka açılıyor. Michelangelo’nun Gizli Odası kırk sekiz yıl önce keşfedilmişti. San Lorenzo Bazilikası’nın...

Kudüs kentinde ortaya çıkarılan 2000 yıllık taş tablet

17 Mayıs 2023

17 Mayıs 2023

Kudüs kentinde üzerinde İbranice isimler ve bir dizi rakamlar kazınan 2000 yıllık taş tablet keşfedildi. Muhasebe kayıtlarını içerdiği kabul edilen...

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşan tek Roma tiyatrosu Tios tekrar kazılıyor

4 Aralık 2022

4 Aralık 2022

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşabilen tek Roma tiyatrosu Tios, 10 yıl aradan sonra tekrar kazılıyor. Zonguldak Çaycuma ilçesine bağlı Filyos...

Hristiyanlık Öncesi İskandinav Dinine Yeni Yorum

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Hristiyanlıktan önceki İskandinav dini hakkında yapılan araştırmalar İskandinav dininde düşünülenden çok fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi. Stockholm Üniversitesinin yaptığı 10 yıllık...

Arkeologlar, Çin’de türünün en küçük Neolitik çömleğini keşfettiler

3 Ocak 2024

3 Ocak 2024

Çin’in doğusundaki Henan Eyaleti, Xinzheng’deki Peiligang bölgesinde kazı yapan arkeologlar, türünün en küçüğü olan Neolitik bir çömlek keşfettiler. Bu tür...

İlk Çağ kenti Daskyleion kazılarında 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi bulundu

10 Ağustos 2022

10 Ağustos 2022

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan İlk Çağ kenti Daskyleion arkeolojik kazılarında 10 metre uzunluğunda 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi...

Yeşilova Höyük kazılarında 5 bin yıllık mermer idol ortaya çıkarıldı

17 Ağustos 2022

17 Ağustos 2022

Truva Antik Kenti ile benzerlikler görülen Yeşilova Höyük’te devam eden kazılarda 5 bin yıllık mermer idol bulundu. İzmir’in Bornova ilçesinde...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]