3 December 2023 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Dünya’nın En Eski Hayvan Tasviri Bulundu

Eski insanların sadece hayatta kalabilmekle ilgilendiklerini düşünmek kolaydır. Ama onlar hayatta kalabilmek için aletler icat ettiler değişen iklime uyum sağlabilmek için uğraştılar.

Peki konu sadece hayatta kalabilmekse neden mağara duvarlarına resimler çizdiler?

Belkide konu ait oldukları dünyayı anlatabilmek olduğunda onların da bizim gibi instagram yada facebook fotoğraflarına bakmaya ihtiyaçları vardı. Eski insanlar genellikle doğal dünyayı kaya sanatı aracılığı ile resmettiler. Antik ve modern insan hikayesi arasındaki bu bağlantı, türümüzün dünyamızı ve içindeki yerimizi anlamlandırmaya yardımcı olacak hikayeler anlatma eğilimini ortaya koyuyor.

Bilim insanları kaya sanatıyla ilgili çalışmalarda eski insanların yaşamlarına ait her gün daha fazla şey öğreniyorlar.

Science Advances dergisinde yayınlanan makalede arkeologlar, ” insanlar tarafından yapılmış bir domuz resminin  Dünya’nın en eski tarihli figüratif sanat eserini” bulduklarını iddia ediyorlar.

Sulawesi adasındaki alanda çalışan arkeologlar, mağara sanatının en az 45.500 yaşında olduğunu söylediler. Aynı zamanda bir hayvanın hayatta kalan en eski resmi olduğu düşünülmektedir. Kırmızı aşı boyası pigmenti kullanılarak boyanan hayvan, diğer iki siğil domuz arasında bir kavga veya sosyal etkileşimi gözlemliyor gibi görünüyor.

Kırmızı aşı boyası kullanılarak boyanan sahne, diğer siğil domuzlarının kavga etmesini veya başka bir şekilde etkileşime girmesini izleyen siğil bir domuzu gösterir. Fotograf: Basran Burhan

Bu bölge, başka keşiflerin yapıldığı birçok ilgi çekici kireçtaşı mağarasına ev sahipliği yapmaktadır. 2019 yılında 43.900 yıl öncesine ait bir av sahnesi tasviri yine Sulawesi’de bulunmuştur.

İnsanların Sulaweside uzun bir geçmişi var. Adada daha önce keşfedilen antik mağara sanatı, Dünya tarihinin 13.000 ila 129.000 yıl önceki dönemini açıklayan Geç Pleistosen dönemine dayanıyor.

Bu yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, Sulawesi’de daha önce bilinmeyen iki yeni kireçtaşı mağarasında (Leang Tedongnge ve Leang Balangajia isimli mağaralar) bulunan sanat üzerine rapor veriyor.

Araştırmacılar, Leang Balangajia sanat eserini 32.000 yıl öncesine ve Leang Tedongnge’yi 45.000 yıl öncesine tarihlendirdiler. Bu bulgular, sanat eseri için mümkün olan minimum yaşlardır, bu nedenle bu tarihlerin önerdiğinden daha eski olabilirler .

Başka bir mağaradaki siğil bir domuzun ikinci tasviri en az 32.000 yıl öncesine tarihlendi. Fotograf: AA Oktaviana

Araştırmacılara göre, bu bulgular Leang Tedongnge mağara sanatını sadece Sulawesi’deki en eski mağara sanatı değil, aynı zamanda çalışmaya göre “arkeolojinin bildiği en eski figür sanat eseri” yapıyor.

Antik sanatçılar, cinsel organlar gibi bazı anatomik ayrıntıları kaçırıyorlar, ancak inanılmaz bir şekilde bilim insanlarının tasvir edilen yaratığı Sulawesi’de çok iyi bilinen ve benzersiz yüz siğilleriyle ayırt edilen eski bir domuz türü olan S. celebensis olarak tanımlamasına yetecek kadar özellik içeriyordu.

Önceden, bilinen en eski mağara sanatının ilk kez Avrupa’da 40.000 yıl önce soyut semboller sergileyerek ortaya çıktığı düşünülüyordu. 35.000 yıl önce sanat, atları ve diğer hayvanları göstererek daha sofistike hale geldi.

Endonezya’daki bu son bulgular, sanatsal ifadenin ve ona eşlik eden bilişsel sıçramanın, Avrupa’da başladığına dair uzun süredir devam eden bir inanca meydan okudu. Endonezya’daki mağara resimleri, insanlığın ilk öyküsüne yeni bir ışık tutuyor.

Avustralya’daki Griffith Üniversitesi’nde kaya sanatının tarihlendirilmesi konusunda uzmanlaşmış arkeolog ve doçent olan eş yazar Maxime Aubert, bu görüşün “Avrupa merkezli” olduğunu ama doğru olmadığını söyledi.

Figüratif sanat yaratma yeteneğinin 60.000 yıl gibi uzun bir geçmişe sahip olduğu düşünülüyor.

Aubert , Afrika’da 77.000 yıl öncesine dayanan soyut sanat bulunmasına rağmen , Afrika kıtasında, Avrupa ve Endonezya’daki sitelerde bulunanlardan daha eski hiçbir figüratif sanat keşfedilmediğini söyledi.

Siğil domuzlar Endonezya’da hala yaygındır ve o zamandan beri evcilleştirilmiştir.

Aubert, sanatı yapan insanlar hakkında pek bir şey bilinmediğini de söyledi.

Dik kireçtaşı kayalıkları, resmin bulunduğu kireçtaşı mağarasını çevreliyor. Mağaraya sadece kurak mevsimde dar bir geçitle ulaşılıyor. Fotograf AA Oktaviana

Araştırmalar, Homo sapiens’in Güneydoğu Asya’ya 60.000 ila 70.000 yıl önce geldiğini gösteriyor. Araştırmacılar, sanat yapıtının bilişsel olarak modern insanların el işi olduğu sonucuna kesin olarak varamadıklarını söyleseler de, en olası açıklama buydu.

Griffith’in Avustralya İnsan Evrimi Araştırma Merkezi’nde görevli çalışmanın ortak yazarı Prof. Dr. Adam Brumm, “Bu keşif, Endonezya’nın kaya sanatının olağanüstü antik çağının altını çiziyor ve sanatın derin zaman tarihini ve insanlığın ilk öyküsündeki rolünü anlamak için önemini vurguluyor,” dedi.

Bu resimlerin antik homo sapiens tarafından yaratıldığından emin olamasak da, Brumm’a göre oldukça muhtemel görünüyor.(İspanya’da bulunan kaya sanatı örnekleri için Neandertallerin el işi olduğu söylenmiş ancak bu bulgulara itiraz edilmişti.)

“Bunun kesin olduğunu söyleyemeyiz, ancak dünyanın hiçbir yerinde Neandertaller gibi daha önceki insan türleri için böyle bir kanıt yok. Brumm sözlerine “En makul açıklama Sulawesi kaya sanatının türümüzün – ‘bizlerin’ el işi olduğudur” dedi.

Yaş tayini nasıl yapılıyor?

Arkeologlar genellikle bir örneğin minimum yaşını belirlemek için kalsiyum karbonat birikintilerindeki uranyuma uyguladıkları izotop yaş tayini olarak bilinen bir teknoloji türü kullanıyorlar

Çalışmaya göre, bu birikintiler “uzun bir süre boyunca mağara yüzeylerindeki ince su tabakalarından” oluşuyor.

Çalışma, bu kalsiyum karbonat birikintilerini mağaralardan çıkardı ve bir laboratuar ortamında analiz etti. Bazı boya pigmentleri, çıkarılan tortularla bile çıktı, böylece araştırmacılar pigmentlerin kalsiyum karbonatın yaşına karşılık geldiğini görebildiler.

Banner
Benzer Yazılar

Bilimsel Astronominin Babası Hipparchus’un kayıp efsanevi yıldız haritasına ait bir parça bulundu

21 Ekim 2022

21 Ekim 2022

Bilimsel astronominin babası Hipparchus’un çizdiği ve binlerce yıldır kayıp olan Dünyanın en eski yıldız haritasına ait bir parça bulundu. Hipparchus’un...

Phalasarna Akropolü’nde Dor lehçesi ile Tanrıça Demeter’in adının yazıldığı vazo ve kil figürünler bulundu

14 Kasım 2022

14 Kasım 2022

Girit adasında yer alan antik Phalasarna Akropolü’nde Dor lehçesi ile Tanrıça Demeter adının yazıldığı vazo ve yüzlerce kil kadın figürün...

Romalılarda çarmıha germenin ilk kanıtı Cambridgeshire köyünde keşfedildi

9 Aralık 2021

9 Aralık 2021

İngiltere’nin Cambridgeshire köyünde, Romalıların suçlulara uyguladıkları ceza yöntemi çarmıha gerilmenin en eski kanıtı keşfedildi. Çarmıha gerilme yöntemi Roma döneminin en...

Pompeii Kenti Kazılarında Daha Önce Görülmemiş Dört Tekerlekli Araba Ortaya Çıkarıldı

27 Şubat 2021

27 Şubat 2021

M.Ö. 79 yılında yaşanan Vezüv yanardağının korkunç patlaması sonrası Pompeii kenti kül ve lav altında kalmıştı. İki gün boyunca yağan...

Mimar Sinan eseri Ayakapı Hamamı internette satışa çıkarıldı

19 Mayıs 2022

19 Mayıs 2022

Mimar Sinan tarafından yapılan 440 yıllık Ayakapı Hamamı emlak sitesinde satışa çıkarıldı. 33 milyon TL. satış fiyatı ile satışa çıkarılan...

Altmış yıl önce kaçırılan Kibele heykeli Afyonkarahisar Müzesi’nde sergilenecek

1 Ocak 2023

1 Ocak 2023

1960 yılında yasadışı yollarla İsrail’e kaçırılan doğurganlığın ve bereketin sembolü tanrıça Kibele’ye ait heykel Afyonkarahisar Müzesi’nde sergilenecek. Eski Çağ Anadolu’sunda...

Polonya’da Roma Döneminden Kalma Devasa Çanak Çömlek Üretim Merkezi Bulundu

2 Nisan 2021

2 Nisan 2021

Polonya’da Roma döneminden kalma büyük bir çanak çömlek üretim merkezi bulundu. Üretim merkezi Küçük Polonya Voyvodalığı içinde yer alan Wrzepia...

Portekiz’in Balsa antik Roma kentinde antik balık işleme atölyeleri keşfedildi

19 Temmuz 2022

19 Temmuz 2022

Güney Portekiz’deki en önemli ve sembolik arkeolojik alanlardan biri olan Roma kenti Balsa’da, arkeologlar M. S. 1. ve 2. yüzyıllarda...

Verona’da “Minyatür Pompeii” Bulundu

15 Haziran 2021

15 Haziran 2021

M. S. 79 yılında dünyanın en büyük doğal felaketi Vezüv yanardağının patlaması ile dönemin en görkemli antik kenti Pompeii yok...

Suffolk’ta Doğu Anglia Krallığı’nın Kraliyet Salonu Bulundu

5 Ekim 2022

5 Ekim 2022

Günümüz Suffolk ve Norfolk’u kapsayan Doğu Anglia Krallığı’nın 1.400 yıllık ahşap kraliyet salonu Rendlesham, Suffolk’ta keşfedildi. 2015 yılında hava fotoğrafçılığı...

Araştırmacılar, Neandertallerin İnsanlarla Aynı İşitme Kapasitesine Sahip ve Konuşabildiklerini Söylüyor

2 Mart 2021

2 Mart 2021

Bilim insanları, insan evrimi konusunda uzun süredir devam eden bir soruyu çözmüş olabileceklerine inanıyorlar. Neandertal kulaklarının sanal olarak yeniden yapılandırılması...

Şerif Yaşar ”Böyle giderse Ayasofya 2050’yi göremez!”

29 Mayıs 2022

29 Mayıs 2022

Ayasofya Müzesi, 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile  Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi adı ile ibadete açıldı. Açılışı üzerinden 2 yıl geçen Ayasofya...

Duman arkeolojisi Nerja Mağarası’nın Avrupa’nın en çok ziyaret edilen mağarası olduğunu kanıtladı

26 Nisan 2023

26 Nisan 2023

Córdoba Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yapılan yeni bir çalışma, Nerja Mağarası’nın Tarih Öncesi dönemde Avrupa’nın en çok ziyaret edilen mağarası...

Ünlü Mimar Jean Nouvel Suudi Arabistan’da Kaya Konutları Arasında Gizli Tatil Köyü Tasarladı

29 Ekim 2020

29 Ekim 2020

Jean Nouvel, kuzeybatı Arabistan’da kültürel bir vaha olan Al-Ula’nın kaya konutlarında gizlenmiş bir tatil yeri olan Sharaan için yeni tasarımlar...

Doğu Çin’de 1500 kilo bronz sikke bulundu

19 Aralık 2022

19 Aralık 2022

Doğu Çin’in Jiangsu Eyaleti’nde Tang (618-907) ve Song (960-1279) hanedanlarına ait 1500 kilo bronz sikke keşfedildi. Sikkeler saman ipleriyle birbirine...

Yorumlar
Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]