Bulgaristan’ın Provadiya kasabasının Solnitsata höyüğünde oldukça ilginç özellikleri olan bir kil maske bulundu. Maskenin uzaylıya benzetilen üçgen yüzü farklı yorumlara sebep oldu.
Geç kalkolitik çağa ait olduğu söylenen ağızsız kil maske MÖ. 4000-MÖ.5000 dolaylarına tarihlendiriliyor. Solnithasa höyüğünde bu kil maske yada küçük heykelcik ile birlikte başka eserlerde bulundu.
Tarih öncesi maskenin değişik ve farklı özellikleri dikkat çekiyor. Gözlerin badem şeklinde olması daha önce Anadolu da bulunan idollere benzeyen maskenin kulakları stilize bir şekilde yapılmış. Yüz hatlarının betimlenmesinde çizgilerden yararlanılmış. Kalkolitik dönem idolleri için oldukça karakteristik bir durumdur.
Üçgen yüz şeklinden dolayı bu küçük heykelciğe uzaylıya benzetilmiştir. Stilize olan kulakların üst kısmındaki deliklerden bu nesnenin asılarak kullanılmış olabileceğine dair öngörülerde bulunulmuştur.
Eserin kolye gibi boyna asılarak kullanılmış olabileceğini söyleyen arkeologlar bunun bir statü sembolü olabileceği kanısındalar.
Arkeologlar eserin gözlerine bakıldığında güç. üstünlük ve bilgelik gibi izlerin bir arada bulunduğunu ve bunların hemen hissedildiğini söylemişlerdir. Tabii bu durumu oldukça ilginç olarak nitelendirmişler.
Mö. 5000 yıllarına ait olan aynı özelliklere sahip olan başka bir heykelcik yine Bulgaristan’ın Türkiye sınırına yakın bir bölgede Kapitan Andreevo yakınında bulunan heykel “topuz saçlı tanrıça” olarak isimlendirilmiştir ve bu adla tanınmaktadır. Bu heykelcikte de en belirgin özellik yüz şeklinin üçgen biçimde olmasıdır.
Keşfedilen eserler de komşu kültür ve medeniyetlerin etkileri de hemen hissedilmektedir. Vinca kültüründe bu üçgen yüz şeklinin çokça görüldüğü bilinmektedir.
6000 yıllık kil maske yada heykelciğin tam olarak işlevini bilmek imkansız. Ama stilize kulak üstü deliklerinden asılarak kullanıldığı kesin belki de sadece duvar süsü hatta bir çömlek tencere kapağı bile olabilir. Bizlere bugün çok farklı gelen bir çok tarih öncesi eserin kullanıldığı yıllarda oldukça sıradan olduğunu da unutmamak gerekir.
Neolitik bir bölge olan Provadiya – Solnitsata’da buranın ilk yerleşim yeri sakinleri burada bulunan tuz yataklarını kullandılar. 1250 yıl sonra iklimin değişmesi sonucu tuz yatakları kurudu. Yaşayanların zor şartlar altında yaşamları da parçalandı ve karışıklıklar yaşandı.
Burada tuzdan kaynaklı zenginliği korumak için bir kale inşa ettiler. Zamanına göre oldukça gelişmiş olan bu kalenin genişliği 3-4 metreyi bulmaktaydı.
20155 ve 2016 yıllında bölgede 6300 yıllık bir su kuyusu ile birlikte 6500 yıllık altın eserler bulundu.
Ağızsız olan bu kil maskenin uzaylı spekülasyonlarını sevenler için yeni bir kaynak teşkil edeceği apaçık ortada. Tarihin derinliklerinden gelen yeni uzaylımız hayırlı olsun mu demeliydik acaba?
Bu haberimizde https://www.ancientpages.com/2020/11/20/6000-year-old-bizarre-mouthless-alien-mask-unearthed-in-the-salt-pit-settlement-in-northeast-bulgaria/ sitesinden yararlanılmıştır.