Beçin kalesi Türk İslam dönemi yerleşmelerinin önemli merkezlerinden biridir. Antik şehrin tarihi M.Ö 2000’lere kadar gitmesine rağmen, burayı kendilerine başkent seçen Menteşe beyliği döneminde önem kazandı.
Beçin Kalesi Milas Ovası’nın kenarında, ovadan 200 metre yükseklikte, düz bir platonun üzerine kurulmuştur. Şehrin ismi İtalyan kaynaklarında “Pezonoé, Türk İslam metinlerinde “Barçın”, sonrasında ise “Peçin” olarak anılmış şimdilerde ise “Beçin” olarak telaffuz edilmekte.
Beçin kalesinde çalışmalar Prof. Dr. Kadir Pektaş ve kazı ekibi tarafından yapılmakta. Beçim kalesinde bulunan Bey hamamının da restore çalışmaları devam etmektedir. Bey hamamı çalışmaları büyük bir titizlikle ve kapsamlı bir çalışmayla yürütülmektedir.
Prof. Dr. Kadir Pektaş restorasyon projesinin Anıtlar Kurulu tarafından onaylandıktan sonra başlayacağını söyledi. “İç mekandaki alçı baskılı süslemeler özellikle bu yapının diğer yapılara göre daha özenle inşa edildiğini göstermektedir. Hamam, beylikler döneminin ender bezeme yapılarına bir örnektir.” dedi.
Profesör, çalışmalar tamamlandığında hamamın turistik bir alana dönüştürülebileceğini söyledi. “Beçin antik kentinin en güzel bölgelerinden birinde yer alıyor. Milas Ovası ve Beçin Kalesi manzaralı. Ziyaretçiler şehri yüksek bir noktadan görebilecek.”
17 yy. da Milas’a bağlı küçük bir yerleşim yeri iken 1330’lu yıllarda kenti ziyaret eden ünlü Arap gezgini İbn Batuta, Beçin’in “yeni kurulmuş, yeni binaları ve mescitleri olan bir kent” olduğunu söylemektedir.
Menteşeoğulları 14 yüzyılın başlarında daha önce Milas olan başkenti savunması daha kolay olduğu için Beçin kalesine taşımıştır.
Yapı kalıntılarının büyük çoğunluğunun Türk Dönemi’ne ait olması, kentin Türkler zamanında hızlı bir gelişme gösterdiğini kanıtlamaktadır. Nüfusu hızla artan ve gelişen kent, çoğu XIV. yüzyıla tarihlenen çeşitli yapılarla donatılmıştır.
Kaynak: AA Haber Ajansı