Anadolu’da yazılı tarih Asurlu tüccarların kurduğu ticaret kolonileri ile başlamıştır.
Asur Ticaret Koloni Çağı olarak nitelendirilen bu dönem sayesinde Anadolu’da var olan ticari, sosyal, dini ve siyasi yaşam hakkında bilgilere sahip olmaktayız.
Asurlu tüccarların Anadolu’da kurdukları karum olarak bilinen ticaret istasyonlarında-ki bunların başında Kayseri’de bulunan Kültepe/Kaniş karumu gelmektedir- yapılan kazılarda elde edilen çivi yazılı tabletler 4.000 yıl önceki yaşamla ilgili bilgilere ulaşmamızı sağlamaktadır.
Kültepe kazılarında çoğunlukla ticari sözleşmeler, antlaşmalar, mektuplaşmaların yer aldığı tabletlere ulaşılmıştır. Bu belgelerin yanında az da olsa evlilik ve boşanma sözleşmeleri de ele geçmiştir.
Anadolu’da ticaretle uğraşan Asurlu tüccarlar, her ne kadar ülkelerinde eş ve çocuklara sahip olsa da Anadolu’da da evlenmiş ve çocuk sahibi olmuşlardır.
Bulunduğu toprakarın kültürü ve kanunların gölgesi altında yaşamlarını sürdüren Asurlu tüccarlar, yerli eşleri ile ileride sorun çıkmasını engellemek için evlilik ve boşanmalarda sözleşmeler düzenlemişlerdir.
Kadına Boşanma Hakkı Veriliyor
Kültepe’de ele geçirilen çivi yazılı tabletlerde Asurlu bir tüccar olan Lakibum (metinlerde yazılış şekli Lāqīpum) ile Anadolulu kadın Hatala arasında yapılan bir evlenme sözleşme metnini örnek verebiliriz. (Metnin yayınlandığı yer Hrozný, 1952: No:3; Lewy, 1956: 8-10; Albayrak, 1995: 55vd.).
Metnin çevirisi şöyledir:
Lakibum, Enišru’nun kızı Hatala (ile) evlendi. Lakibum memlekette (yani: Anadolu’da) ikinci bir eş almayacak, Şehirde (yani: Asur’da) kötü bir kadın alacak, eğer iki yıla kadar Hatala, Lakibu(m) için çocuklar doğurmazsa, Hatala bir esire (yani:köle bir kadın) satın alacak ve kendisi için bir çocuk elde ettikten sonra esireyi gönlünün istediği yere ücret kar satacaktır. Eğer Lakibum Hatala’yı boşayacak olursa, 5 Mana (Yaklaşık: 2 Kg. 400 Gr.) gümüş tartacak (yani: verecektir) ve eğer Hatala Lakibum’u boşayacak olursa, (o da) 5 Mana gümüş verecek(tir).Tanıklar: (Asurlu) Masa (ve gene Asurlu) Ašur-istikal, (Anadolulu) Talia (ve Anadolulu kadın tanık) Šubi-anika’nın huzurunda (yazıldı).
Metinde dikkat çeken ayrıntılar…
Kadın ve erkek arasında eşitlik. Evlilik müessesini kuran iki ana kurucu olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır. Kadın ve erkek evlilik ve boşanma durumlarında eşit tazminat haklarına sahiptir. Çok eşlilik, Anadolu özelinde (poligami) engellenmektedir. Sözleşmede, kadının tanıklığı kabul edilmektedir.
Aile Konutu İbaresi Dikkatlerden Kaçmıyor
Bir diğer evlilik sözleşmesini ihtiva eden metin ise kilden yapılmış bir zarfın içinde olmasından dolayı açılıp okunamamış sadece zarf üzerinde yazan bilgiler çevrilmiştir.
Zarf üzerinde şu bilgilere yer verilmektedir.
Sözleşme (damat) Saparašnaile (gelin) Kulsia arasında yapılan evlilik sözleşmesidir. (Metnin yayınlandığı yer: Bilgiç-Sever, vd.1990: 40 No: 21.).
Hanu’nun mührü, Inar’ın mührü, (Asurlu) Aššur-mālik’in mührü, (damat) Saparašna’nın mührü, (kendine ait özel mührü olan Anadolulu gelin) Kulsia’nın mührü: Saparašna Kulsia ile evlendi. Ev her ikisinin olup yoksullaşırlar ya da zenginleşirlerse her ikisine aittir. Ve eğer Saparašna (eşi) Kulsia’yı boşarsa, evi her ikisi bölüşecekler(dir). Öldükleri zaman evi (varisleri, “ancak, akrabalıkları ya da yakınlıkları metinde belirtilmemiştir”) Hištahšušar ve Peruwa alacaklar(dır).
Metinde dikkat çeken aile konutu kurumunun o dönemde var olduğudur. Aile konutu kurumu Türkiye’ye 1 Ocak 2002 de Medeni Hukuk’a girdiğini düşünürsek oldukça önemli bir hukuksal gelişimin varlığını görüyoruz bu metinle…
Boşanma sözleşmesi Anadolulu kadın Šakriušwaile AsurlutüccarAššur-taklaku arasında yapılmıştır. (Metnin yayınlandığı yer: Sever, 1992: 484vd.). Metnin çeviris şöyledir: Šakriušwa, Aššur-taklaku’nun karısıdır. Koca ve karısı boşandılar, biri diğerine her hangi bir konuda hiçbir şekilde itirazda bulunamayacak(tır). O kadının(yani: Šakriušwa’nın) fiyatı (yani: nafakası/tazminatı ) konusunda hiçbir (şekilde) itirazedilmeyecektir. Šakriušwa ister bir yerliye (yani: Anadolulu bir erkeğe) isterse Asurlu tüccara, gönlünün istediği bir yere gidecek ve Aššur-taklaku ise gönlünün istediği bir hanımla evlenecek(tir). Biri diğerine onun tazminatı konusunda itiraz edemeyecek(tir).Tanıklar: Wahanašna’nın oğlu Alulu’nun huzurunda, Dalaš’ın oğlu Šatahšu’nun huzurunda, Anina’nın huzurunda, (Asurlu) İdi-Aššur’un huzurunda,Ušman-ahšu’nun huzurunda (yazdı).
Makalede yer alan tablet çevirileri Prof. Dr. Cem Karasu, “Çivi yazılı Belgelere Göre Eski Anadolu Kadını Hakkında Bazı Gözlemler” ÇÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 15, Sayı 3 (Arkeoloji Özel Sayısı), 2006, s.45-66 alınmıştır.