Bir kişinin kazaren ya da kasten öldürülmesi sonrası maktulün ailesine verilen paraya kan parası denilmektedir… Günümüz maddi hukukunda tam olarak bu isimle anılmasa da maddi manevi tazminat bu uygulamanın yerini almaktadır. Toplum içinde yerleşik bir uygulama olan kan parası Anadolu ve Mezopotamya kültüründe Aššur medeniyeti ile görülmektedir.
Mezopotamya hukukunun temelini teşkil eden kısasa kısas uygulamasının yanında pragmatik özellik taşıyan kan parasını benimseyen Aššur hukuku ile ilgili belgelere yalnızca Orta Asur Döneminde (MÖ 1500–1000) ulaşabiliyoruz.
Kan parası kararının verildiğine dair mahkeme kayıtlarına Aššur Ticaret Koloni Çağı karumlarından Kültepe’de karşılaşmaktayız. Kültepe’de çıkarılan tabletler de kan parası için dāmu kelimesinin kullanıldığı tespit edilmiştir.
Dāmu kelimesi Eski Aššur Döneminde fonetik olarak yazılmışken, Yeni Aššur Dönemi belgelerinde ÚŠ/MÚD logogramıyla da ifade edilmiştir.
Kültepe tabletlerinde Aššurlu’nun öldürüldüğünde yakınlarına kan parası (dāmu) verileceği Aššur ile yerel krallar arasında varılan anlaşmalarla sağlanmıştır. Bu anlaşma metinlerinde dāmam šaqālum/tadānum/kašādum (kan parası ödemek/vermek/almak) ifadeleri görülmektedir.
Kültepe’de yaşanan cinayete kurban giden Aššur için kan parası verilme kararı dışında birde öldüren kişinin kendilerine teslim edileceğine dair karar dikkati çekmektedir. Yani kendi ülke topraklarında olmasalar bile Aššurlular hem kan parası alıyorlar hem de kendi ceza sistemlerini (kısasa kısası) uygulatma kararı çıkartıyorlardı.
Kaniš şehri ile Aššur arasında yapılan antlaşmada (Kt. 00/k 6) kan parası hususunda şu bilgiler yer almaktadır:
“Senin şehrinde veya ülkende bir Aššurlu’nun kanı döküldüğünde (öldürüldüğünde) ve malı kaybolduğunda (yakınlarına) belirlenmiş miktarlardaki kan parası ödenecek; katil Aššurlulara teslim edilecek ve o bizzat onlar tarafından öldürülecektir. (Katilin) yerine başka birisi verilmeyecektir. Kayıp mal (yakınlarına) iade edilecektir.”
Hahhum ile Aššur arasındaki anlaşmanın kaydedildiği (Kt. 00/k 10) belgenin kan parasıyla ilgili kısmı şöyledir:
“Hahhum’da, şehir dışında veya ülkenin herhangi bir yerinde bir Aššur soyulur ve öldürülürse, kan parası ödenecek; katiller öldürülmeleri için Aššurlulara teslim edilecek; kayıp mal tam olarak ödenecektir.
Anadolu’da cinayete kurban giden Aššurlunun yakınlarına belirlenmiş miktarda kan parası ödenmesi; katilin Aššurlulara teslim edilerek bizzat onlar tarafından öldürülerek cezalandırılması gibi Aššurlulara verilen önemli tavizler, yerli yönetimlerin yapılan ticaretten sağladıkları kazanç ve onların getirdikleri mallara duydukları ihtiyaçla açıklanabilir. Bir antlaşmanın devamı olduğu zannedilen Kt. n/k
794 env. numaralı bir metinde de “Eğer senin ülkende kanlı (cinayet) meydana gelirse, sen, katilleri öldürmemiz için bize teslim edeceksin” denilmektedir.
Antlaşma metinlerinde kan parasının ödenmesine rağmen kısasa kısas uygulanarak katilin bizzat maktulün yakınları tarafından öldürülmesi başka Aššur belgelerinde görülmemektedir.
Konumuza Aššur–nada’nın öldürülmesi ile ilgili yazılan mektuba yer vererek bitirmek isteriz.
Aššur–nādā’nın Oğlunun Kan Parası başlıklı tablete konu olan Aššur–nada muhtemelen Purušhattum’da meydana gelen isyanda öldürülmüştür.
1950 yılında kazılardan ele geçirilen iki belge konu hakkında detaylı bilgiler sağlamaktadır. Aşağıdaki belge Buzutaya tarafından Šu–Hubur, Aššur–bāni, İlī–alum, İšme–Aššur ve Aššur–emūqī’ye hitaben yazılmıştır. Mektupta şu ifadeler yer almaktadır:
“Šu–Hubur, Aššur–bāni, İlī–alum, İšme–Aššur ve Aššur–emūqī’ye söyle. Buzutaya şöyle (söyler): Uşağımın ve Aššur–nādā’nın oğlunun cinayeti ile ilgili olarak Purušhattum kārum’unun tabletini ve şahitlerimin tabletlerini aldım ve tutuyorum. Cinayeti araştırdığım zaman […] cinayet (olduğunu) ortaya çıkardım. […] kārum’un […] benim işittiğim onların […] benim için alın ve onların tabletini buraya yolla(yın). Şehrin tabletleri ile birlikte kaydedin ve tableti alın (ve) bana gönderin! Tabletimi bana gönderip, adamlara söz verin! İşitmiyor musunuz? Saray tahrip edilirken Şu–su’en’in oğlu Su’en–nādā, Kutubatani’nin oğlu Šumī–abiya, Kukubaza; 5 veya 6 (kişilik) bir grup öldürülmüşlerdir ve kime […] verdiler […].”
Belgeden, ismi verilmeyen bir yerde, muhtemelen bir isyan neticesinde, sarayın tahrip edildiği ve bu sırada beş veya altı kişinin öldüğü anlaşılmaktadır. Ölenlerden üçünün ismi Buzutaya tarafından bilinmektedir.
Ölenlerden biri Buzutaya’nın uşağı diğeri ise Aššur–nada’nın oğlu olmalıdır. İkinci belgede ise Aššur–nada’nın
oğlunun kan parasıyla ilgili, onun bir diğer oğlunun Asur şehir meclisine başvurduğu görülür. Bu hususta şehir meclisi aşağıda tercümesi verilen karara varmıştır:
“Buzutaya’ya söyle! Aššur–emūqī şöyle (söyler): Burada Aššur–nādā’ın oğlu şehir (meclisine) başvurdu. Şehir meclisinin önünde, hamrum’da konuştuk. Şehir (meclisi) kararı şöyle verdi: Buzutaya Kaniš’te Aššur’un hançeri önünde Aššur–nādā’nın oğlunun kan parası için gümüş almadığına ve kan (parasını) tutmadığına (dair) yemin edecek ve Aššur–nādā’nın oğulları ve kızı (da) kan parası için Buzutaya’ya (hukuken) itiraz etmeyecekler. Bu tablet şehrin kararının kopyasıdır.”
Tablet, meselenin öncesi hakkında detay vermez fakat belgenin içeriğinden Buzutaya’nın Aššur–nādā’nın oğlunun kan parasını almakla itham edildiği anlaşılır.
Buna istinaden Buzutaya Aššur’un hançeri önünde yemin edecek ve bu suretle Aššur–nādā’nın evlatları Buzutaya’ya hukuki itirazda bulunmayacaklardır. Asıl mesele Aššur–nādā’nın kan parasının temininden ziyade Buzutaya’nın kan parasını haksız biçimde alıp almadığıdır. Belki de Aššur–nādā’nın katili veya katilin yakınları kan parasını Buzutaya’ya ödediklerini iddia etmişlerdi. Bu sebeple önce
Buzutaya ile ilgili meselenin çözümü ele alınmış ve Asur şehri yukarıda bahsedilen kararı almıştır. Kaniš’te Tanrı Aššur’un hançeri önünde yapılacak yemin sonrasında Aššur–nādā’nın yakınlarının kan parasının temizlenmesi için girişimde bulunacaklarını söyleyebiliriz. Meselenin ne şekilde sonuçlandığını bilinmemektedir.
Yazımızda Faruk Akyüz’ün Belleten Dergisi, Aralık 2020, Cilt: 84/Sayı: 301; 887-906 da yayımlanan “Asur Belgelerinde Kan Parası” makalesinden yararlanılmıştır.