7 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Antik Çağ insanın beslenmesinde zengin fakir ayrımı dikkat çekiyor

Yerleşik hayata geçilmesi ile birlikte görülmeye başlayan yönetici, elit yapı, mülkiyet sahipliliği, kaynakların adaletsiz kazanımı ve dağılımından doğan varsıllığın yoksul kitleye hegomanyası Antik Çağ döneminde daha belirgin olmuştur.

Roma İmparatorluğu’nun siyasi ve ekonomik yapısını oluşturan yapı, toplum içinde keskin bir çizgi ile insanları ayırmıştır. Vatandaş Romalı, her zaman diğer alt kesime mensup bireye karşı avantajlı idi. Sadece alt kesim ile de kalmamakta bu keskinlik kendi içinde bile görülmekteydi. Varlıklı Romalı’nın beslenmesi bile bu keskinliği gösteren olgudur.

Pergamon Antik Kenti insanının beslenmesi varsıllarla yoksulları ayırt edilmesine yardımcı oluyor

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Bergama Antik Kenti’nde devam eden kazılarda elde edilen iskeletler üzerinde yapılan araştırmalar, kent insanın sağlık koşullarını, hastalıkları ve beslenme alışkanlıklarını anlamada yardımcı oluyor.

Pergamon olarak da bilenen antik kent içinde yer alan 2 nekropolden çıkarılan iskeletler üzerinde çalışma yapan Münih Ludwig Maximilians Üniversitesi Tarih Öncesi Protohistorik ve Roma Arkeolojisi Uzmanı Prof. Dr. Wolf Rüdiger Teegen’in uluslararası makaleleri de Antik Çağ’da yaşayanların beslenme alışkanları ve hastalıklarına ilişkin ipuçları veriyor.

Prof. Dr. Wolf Rüdiger Teegen-min
Münih Ludwig Maximilians Üniversitesi Tarih Öncesi Protohistorik ve Roma Arkeolojisi Uzmanı Prof. Dr. Wolf Rüdiger Teegen, antik çağ insanının beslenmesi üzerine araştırmalar yapıyor.

Prof. Dr. Wolf Rüdiger Teegen, AA muhabirine, fosil ve kemik kalıntıları üzerinde çalışmalar yürüttüğünü, bu kapsamda da yaklaşık 11 yıldır Bergama’da bulunduğunu söyledi.

Bölgede bulunan 300 iskelet ve kemik kalıntısı üzerinde araştırmalar yaptıklarını anlatan Teegen, çalışmalarının Roma ile Bizans dönemini de kapsadığını aktardı.

İncelemelerinde öncelikle “cinsiyet” ve “yaş” üzerinde durduklarını belirten Teegen, “Bazı iskeletlerde cinsiyet belirlemek imkansız oluyor. Yaş belirlemesi çok daha mümkün. Tipik bir yaş dağılımı görüyoruz. Roma ve Helenistik zamanlar için de bu geçerli. İnsanların ağırlıklı olarak 20 ila 40 yaşları arasında öldüğünü tespit edebiliyoruz. Daha ileri yaşlarda ölüm oranları ise daha düşük. Özellikle kadınların ölüm yaşı hamilelik ve doğum gibi sebeplerle 40 yaş altında.” dedi.

Hastalıklar konusunda geniş bir yelpaze var

Sert darbe gibi sebepler dışında ölüm sebeplerine çok nadir rastladıklarını kaydeden Teegen, ateş veya ishal gibi belirtilerle ilerleyen bazı hastalıkların iskelette iz bırakmadığını dile getirdi.

Hastalıklar konusunda geniş bir yelpaze olduğunu belirten Teegen, şöyle konuştu:

“Çalışmalar sırasında en sık rastladığımız bugün de yaşanan tartar, apse, diş kayıpları gibi sorunlar. Bu hastalıklar çocukluk ve gençlik döneminde de önemli rol oynuyordu. Özellikle kafatası üzerinde de duruyoruz. Örneğin sinüsler. Bu da kısmen o dönemde ısınmak için kullanılan ocak ateşinden kaynaklanıyordu. Bu sağlık açısından çok olumlu olmayan bir durum. Kış aylarında yetmeyen ısıtma nedeniyle kireçlenme, eklem iltihapları da görülebiliyordu.”

Pergamon nekropolünde çıkarılan iskelet
Fotoğraf AA

Beslenme alışkanlıklarını araştırıyorlar

Prof. Dr. Wolf Rüdiger Teegen, dönemin beslenme alışkanlıkları konusunda da yine dişlerden faydalandıklarını ifade ederek, “Karbonhidrat zengini bir beslenme biçiminin yaygın olduğunu görüyoruz. Ekmek ve yulaf lapası gibi.” diye konuştu.

Laboratuvardaki karbon ve azot araştırmalarından da birçok insanın bitki bazlı beslendiğini anladıklarını aktaran Teegen, “Belirli bir yüzde düzenli olarak et yiyebiliyordu. Çok et yiyen kişi sayısı ise azdı. Çünkü et yemek sosyal duruma bağlı olarak değişiyordu. Eğer parası varsa et ya da balık yiyebiliyordu. Yapılan araştırmalardan sığır etinin domuz etinden ucuz olduğunu biliyoruz. Domuz eti Roma İmparatorluğu döneminde çok rağbet görüyor. En pahalı et ise o dönemde tavşan etiydi.” ifadelerini kullandı.

Banner
Benzer Yazılar

Batı Baltık Denizi bölgesi için olağanüstü keşif: Alman Nehri’nin dibinde 400 yıllık bir batık bulundu

3 Ağustos 2022

3 Ağustos 2022

Almanya’nın kuzey kesiminde, Lübeck yakınlarındaki Trave’de rutin bir ölçüm sırasında, Kiel-Holtenau Su Yolları ve Denizcilik Kurumu (Wasserstraßen- und Schifffahrtsamt/WSA), on...

Yeni araştırma sonucu; Greko-Romen taş vazolar teknolojik bilginin yayılımını gösteriyor

12 Mart 2023

12 Mart 2023

Yunan, Helenistik ve Roma Dönemi taş vazolar üzerinde yapılan bir araştırma; Antik Dönem zanaatkarları arasında teknolojik bilginin yayıldığını ortaya koydu....

Aşk tanrısı Eros’un elinde horozlarla tasvir edildiği 2000 yıllık mozaik koruma altında

18 Aralık 2021

18 Aralık 2021

İzmir’de Kasım ayında bir evde kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine düzenlenen operasyonda ele geçen içinde aşk tanrısı Eros’un elindeki horozlarla...

Paris Tren İstasyonu’nun yakınında kayıp antik nekropolde 2.000 yıllık mezarlar bulundu

24 Nisan 2023

24 Nisan 2023

Arkeologlar, Paris’in merkezindeki bir tren istasyonunun sadece birkaç metre uzaklıktaki antik nekropolde 50 mezar keşfettiler ve bu mezarlar, günümüz Paris’inin...

Diyarbakır’daki 1900 yıllık kaya kilisesinde Pasifik Okyanusu kıyılarında yaşayan canlının fosili bulundu

4 Mart 2024

4 Mart 2024

Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde Hıristiyan dünyası için önemli bir yapı olan 1900 yıllık kaya kilisesinde yapılan çalışmalarda Pasifik Okyanusu kıyılarında yaşayan...

Başkentler Şehri İznik’ten Şaşırtan Lahit Manzarası

6 Ekim 2020

6 Ekim 2020

Bugün Bursa ya bağlı olan İznik ilçesi kelimenin tam anlamıyla “bir açıkhava müzesi” durumundadır. Tarih boyunca bir çok medeniyete başkentlik...

Issık-Kul’da 3 metre yüksekliğinde balbal bulundu

17 Ekim 2022

17 Ekim 2022

Kırgızistan’ın Issık-Kul (Issık Göl) bölgesinde bir çiftçi tarafından yüksekliği 3 metreye varan balbal (taş heykel) bulundu. Issık-Kul, Kırgızistan’ın kuzey doğusunda,...

Vaftizci Yahya’nın şehit edildiği Herod’un sarayı yeniden inşa edilecek

4 Şubat 2022

4 Şubat 2022

Hz. İsa’nın gelişini müjdeleyen Vaftizci Yahya’nın başının kesilerek şehit edildiği Herod’un Sarayı yeniden inşa edilecek. Vaftizci Yahya’nın şehit edildiği Herod...

Çiftçi Tarlasında Helenistik Döneme Ait Lahit Buldu

9 Nisan 2021

9 Nisan 2021

Manisa’nın Gölmarmara ilçesinde bir çiftçi tarlasını sürerken Helenistik Döneme lahit buldu. Manisa’nın Gölmarmara ilçesine bağlı Taşkuyucak Mahallesi Akçakoca mevkiinde E....

Göğe, yıldızlara bakan tanrıça heykeli bulundu

1 Şubat 2022

1 Şubat 2022

İzmir’in Buca ilçesinde 8 bin 500 yıl öncesi yerleşim izlerine rastlanan Yeşilova Höyük’te “Göğe, yıldızlara bakan tanrıça heykeli” bulundu. Kültür...

Hatay’da elektrik kablosu yenileme çalışmaları sırasında lahit bulundu

29 Mart 2024

29 Mart 2024

Geçen yıl Şubat ayında meydana gelen iki büyük depremle yıkılan Hatay’da, enerji şirketinin başlattığı elektrik kablolarının yenileme çalışmaları sırasında bir...

Anadolu Medeniyetleri Müzesi

3 Kasım 2020

3 Kasım 2020

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara ili, Ulus ilçesi Atpazarı olarak adlandırılan semtte, Kale Mahallesi mevkiinde, kentsel sit alanı içinde yer almaktadır....

Sümer kenti Lagash’ta 5000 yıllık kamusal yemek alanı keşfedildi

2 Şubat 2023

2 Şubat 2023

Sümer kenti Lagash’ta devam eden kazılarda arkeologlar 5000 yıllık kamusal alan keşfettiler. Güney Mezopotamya’nın en büyük ve güçlü kentlerinden olan...

Neandertaller sembolik düşünme yeteneğine sahipti, sanatsal nesneler yaratabiliyorlardı

13 Ekim 2023

13 Ekim 2023

Trento Üniversitesi’nden arkeolog yakın zamanlı kazılardan elde edilen veriler sonrası “Neandertallerin sembolik düşünme yeteneğine sahip ve sanatsal nesneler yaratabildiklerini söyleyebiliriz”...

6.500 yıllık İnönü Mağarası Anadolu Tarihine Işık Tutuyor

21 Ağustos 2021

21 Ağustos 2021

Kuzey Anadolu’da bilinen en eski Protohistorik insan yerleşim izleri görülen 6.500 yıllık İnönü Mağarası, Erken Tunç Çağı dönemi kültürü hakkında...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]