Kıbrıs adasının güneyinde yer alan günümüz Larnaka şehri yakınlarındaki Hala Sultan Tekkesi ve çevresinde yapılan kazılar Kıbrıs’ın Tunç Çağı’nda Akdeniz’in en büyük bakır üreticisi olduğunu gösteriyor.
Hala Sultan Tekkesi kazıları Göteborg Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yönetiliyor.
Kazılar, 1927 yılında başlayan Kıbrıs arkeoloji tarihini haritalama projesinin bir parçası olarak yürütülüyor
Kazı sonuçları Journal of Archaeological Science dergisinde yayınlandı.
Kazı başkanı Prof. Peter Fischer, “Hala Sultan Tekkesi’nde büyük miktarlarda ithal çanak çömlek bulduk, aynı zamanda şehrin bakır üretiminin yüksek talep gören bir ticaret metası olduğunu gösteren altın, gümüş, fildişi ve yarı değerli taşlardan yapılmış lüks mallar bulduk” diye konuştu.
Hala Sultan Tekkesi’nin daha önce düşünülenden daha büyük olduğunu, o dönemin standartlarına göre büyük bir şehir olan yaklaşık 25 ila 50 hektarlık bir alanı kapladığını gösterdiğini söyleyen Peter Fischer, “Şehirdeki kalıntılar, eritme fırınları, dökme kalıplar ve cüruf şeklinde geniş bakır üretimi göstermektedir”
Bakır cevheri, yakındaki Trodos Dağları’nda çıkarılıp şehre getiriliyordu. Bakırı işleyen atölyeler çok fazla kurum ürettiği için şehrin kuzeyine yerleştirilmiş, böylece çoğunlukla güneyden gelen rüzgarlar kurumu ve kokuyu şehirden uzaklaştırıyordu. Bugün, bu tür bir üretim imkansız olurdu, çünkü üretim süreci arsenik, kurşun ve kadmiyum gibi atık ürünler üretiyordu, ancak o zamanlar insanlar sürecin ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorlardı ” dedi.
Kent dönemin en canlı ticaret merkeziydi
Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’deki merkezi konumu ve iyi korunan bir limanı, Hala Sultan Tekkesi’nde canlı ticaret için çok elverişli koşullar yarattı. Günümüz Yunanistan, Türkiye, Orta Doğu ve Mısır gibi komşu bölgelerden çömlekçilik, mücevher ve diğer lüks mallar şeklinde büyük miktarlarda ithal malların yanı sıra Sardunya, Baltık Denizi bölgesi, Afganistan ve Hindistan’dan daha uzun mesafeli ithalat bulunmuştur. Bu buluntular, kentin M.Ö. 1500-1150 döneminde en büyük ticaret merkezlerinden biri olduğunu ve bölgedeki uluslararası ticaretin ilk döneminde büyük önem taşıdığını göstermektedir.
Bakıra ek olarak, çok aranan mor boyalı tekstiller de üretildi. Boya, mor boyayı üreten mukusun çıkarıldığı mor boya murex türlerinden geldi. Şehir ayrıca insanların, hayvanların ve bitkilerin karakteristik boyalı motifleri ile çanak çömlek üretti ve ihraç etti. Araştırmacılar, bu boyalı motiflerin arkasındaki sanatçıyı ‘Hala Sultan Tekkesi ressamı’ olarak adlandırıyorlar.
Hızla gelişen kent bir anda tarihten silindi
Tunç Çağı’nda Doğu Akdeniz’in önemli ticaret merkezi olan Hala Sultan Tekkesi kenti dönemin diğer Tunç Çağı kentlerinde olduğu gibi MÖ 1200 yıllarında bir anda tarihten silindi.
İlk zamanlar bilim insanları, bu çöküşü Deniz Kavimleri’ne bağlamıştı. Anadolu’da, Suriye’de ve Mısır’da görülen salgın hastalıklardan, kıtlıktan, devrimlerden bahsedilen yeni yazılı kaynaklara ulaşılması; kentin zengin günlerini kaybetmesinde sadece Deniz Kavimleri’nin işgal saldırılarının rol oynamadığı görülmüştür.
Bu olumsuzlar Tunç Çağı insanın Orta Akdeniz’den güneydoğuya doğru hareket etmesi, böylece günümüz Yunanistan’ındaki, Kıbrıs’taki ve Mısır’daki kültürlerle etkileşime sürüklemiştir.
Hala Sultan Tekkesi’nde Bölgelerarası Ticaret, Kıbrıs: İthalatın Analizi ve Kronolojisi başlıklı çalışmanın makalesi Journal of Archaeological Science