16 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Anadolu insanı kuraklık ve iklim değişikliğine uyum sağlıyordu. Ancak, salgın, deprem ve savaşlar bu uyumu bozuyordu.

Anadolu coğrafyası, kuraklık ve iklim değişikliğinin getirdiği zorluklar ile sürekli savaşmak zorunda kalmıştır.

Kuraklık, Hattiler, Hititler, Frigler ve daha birçok Tunç ve Demir Çağ krallıklarının tarih sahnesinden çekilmesinde önemli rol oynamıştır.

Hitit İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşanan kuraklık ve sonrasında yaşanan veba salgını, Deniz Kavimleri istilasının Anadolu ve Ortadoğu coğrafyasını baştan şekillendirdiğini görüyoruz.

Büyük ölçekte siyasi, sosyo-kültürel dalgalanmalara yol açan kuraklık ve iklim değişiklikleri Roma ve Bizans döneminde de geniş alanda etkisini göstermiştir.

Antik Çağ insanı iklim değişikliğine uyum gösteriyordu ancak salgınlar, depremler ve savaşlar bu uyumu engelliyordu

Glasgow Üniversitesi tarafından yapılan yeni bir araştırma Anadolu’da Antik Çağ’da insanların iklim değişikliklerine karşı uyum sergilendiklerini dolayısıyla yaşanan büyük değişimlerin en baş unsurların kuraklık ve iklim değişikliğinin olamayacağını ileri sürüyor.

Makalenin baş yazarı, Antik Çağ insanının, iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirme çabalarının, salgınlar, depremler ve savaşlar gibi diğer olaylarla birleştiğinde baltalandığını söylüyor.

Baş yazarın bulguları, günümüzle korkutucu paralellikler sunuyor. Her geçen gün daha fazla belirgin hale gelen kuraklık, yağışlarda ki dengesizlik, depremler, Covid-19 salgını ve Ukrayna-Rusya savaşı tipik Tunç Çağ, Demir Çağ sahnesini ortaya koyuyor.

Glasgow Beşeri Bilimler Okulu Arkeoloji öğretim görevlisi Dr. Matthew Jacobson, Sgoil nan Daonnachdan ve çalışmanın ilgili yazarı şunları söyledi: “Sonuçlarımız, “iklim kötüye gittiğinde, insanların başına kötü şeyler geldiğini ve toplumun düştüğünü” söylemenin çok basit olduğunu gösteriyor. GB Anadolu’da koşulların çok daha kuru olduğu Roma döneminde yerleşim sayılarının ve tarımsal verimliliğin hızla arttığını görüyoruz.

“Ayrıca, insanların başlangıçta 5. yüzyılda önemli bir kurak koşullara geçişe adapte olduklarını, ancak yaklaşık bir yüzyıl sonra iklimin düzelmemesi ve bölgeyi vebanın yanı sıra çok sayıda deprem ve savaşın vurduğu için mücadele etmeye başladıklarını görüyoruz.”

Dr. Jacobson şunları ekledi: “Bu, modern çağ için hem iyi hem de kötü haberler getiriyor, çünkü antropojenik iklim değişikliğinin üstesinden gelebileceğimizi, ancak yalnızca etkisini azaltmak ve diğer felaketlerin üstesinden gelmek için harekete geçersek. Giderek daha istikrarsız hale gelen iklimimiz, devam eden salgın hastalıklar ve mevcut çatışmalar göz önüne alındığında, son olaylarla korkunç paralellikler var. Ancak, dirençli toplumlar inşa etmek ve sürdürülebilir olmak için bu tarihi örneklerden öğrenebileceğimize dair umudumu koruyorum.”

Glasgow Üniversitesi (İskoçya, Birleşik Krallık); Georgia Üniversitesi (ABD); Southampton Üniversitesi (İngiltere, Birleşik Krallık); Basel Üniversitesi (İsviçre) ve Trent Üniversitesi (Ontario, Kanada) bulgularını yeni bir PLOS ONE makalesinde yayınladılar .

Çalışma, güneybatı Anadolu’da (bugünkü Türkiye) Likya-Pamfilya’daki 381 yerleşim yeri için tarihi ve arkeolojik kanıtlar derledi.

Araştırmacılar, Tunç Çağı’ndan (M. Ö. 3000-1150) Orta Bizans dönemine (M. S. 600-1050) kadar altı tarihi dönemi incelediler.

Bu bölge, şehirler, limanlar ve kırsal yerleşimler gibi arkeolojik kalıntıların yanı sıra yüksek kaliteli paleo-iklim ve paleo-çevre arşivleri açısından zengindir. Birbirine bu kadar yakın antik insanlar, iklim ve çevre (tarım dahil) hakkında yüksek kaliteli kanıtlara sahip olmak son derece nadirdir.

Paleo-iklimsel çalışma, bugünümüzü ve geleceğimizi daha iyi anlamak için geçmişte meydana gelen iklim değişikliklerine bakar. Bu çalışma öncelikle, yakındaki iki gölden elde edilen kanıtlarla desteklenen bir mağara dikitinin (aynı zamanda Dr. Jacobson tarafından üretilmiştir ) kimyasal analizine dayanan iklim verilerini kullanır.

PLOS dergisinde yayınlanan makale de “Her dönem için yerleşim yerlerinin sayısındaki ve yerlerindeki değişiklikleri yorumlamak, kronoloji, yorumsal belirsizlik ve koruma yanlılığı ile ilişkili önemli zorluklar sunar. Bununla birlikte, bazı desenler hala gözlemlenebilir ve bölgesel tarih, arkeolojik kanıtlar ve paleo-çevresel verilerle büyük ölçüde tutarlıdır. Bu eğilimlerin en açık olanı, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim sayılarının istikrarlı bir şekilde artması ve zirve yapması ve bunu Orta Bizans kanıtlarında önemli bir azalmanın takip etmesidir. Bu değişiklikler, Doğu Akdeniz genelindeki verilerle tutarlıdır ve sıklıkla kısmen değişen iklim ve çevresel koşullardan kaynaklandığı varsayılır” deniliyor.

Makale de ayrıca şu bilgilere yer veriliyor. “Genel olarak, olumlu (daha yağışlı) veya olumsuz (daha kuru) iklim koşulları ile olumlu veya olumsuz sosyo-ekonomik koşullar arasındaki basit korelasyonların çok sayıda uyarısı olduğunu gösteriyoruz. Likya-Pamfilya daha kurak Roma döneminde gelişti (M. Ö. 460) ancak 6. yüzyılın ortalarından sonra çoklu baskıların (politik, çevresel-iklimsel, sismik, patojenik (hıyarcıklı veba gibi) ağırlığı altında ezildi.

Jacobson tarafından ortaklaşa yazılan ve aynı dönemi kapsayan yakın zamanda yayınlanan benzer bir makalede, Yemen’deki uzun süreli kuraklığın Himyar Krallığı’nı bir işgal sırasında kendilerini savunamayacak kadar zayıflattığı tespit edildi.

Glasgow Üniversitesi

Banner
Benzer Yazılar

Van Gölü’nün suyu çekilince Çarpanak Adası’na giden Urartu yolu ortaya çıktı

12 Mayıs 2022

12 Mayıs 2022

Yağışların azalması ve artan buharlaşma ile birlikte Van Gölü’nün su seviyesi düşünce Çarpanak Adası’nı kıyıya bağlayan bir kilometrelik Urartu yolu...

Atatürk’ün Arkeolojiye Verdiği Önem

28 Ekim 2020

28 Ekim 2020

Tabiatın esrar dolu sinesine her gün daha çok girmekte olan insan zekası, realiteye kavuşmak için çalışanları tatmin edecek ve insanlık...

Tozkoparan Höyüğü 50 Yıl Aradan Sonra Tekrar Kazılıyor

28 Haziran 2021

28 Haziran 2021

Tunceli’nde yer alan Tozkoparan Höyüğü’nde yapılacak arkeolojik kazıların , Tunceli kentini binlerce yıllık keşfedilmeyi bekleyen Doğu Anadolu’nun tarihi turizm merkezlerinden...

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında...

Klazomenai’da 2500 yıllık mitolojik yaratıklar ve araba yarışlarıyla süslenmiş lavabo keşfedildi

28 Eylül 2022

28 Eylül 2022

İzmir’in Urla ilçesinde yer alan Klazomenai Antik Kenti arkeolojik kazılarında 2500 yıllık mitolojik yaratıklar ve araba yarışlarıyla süslenmiş lavabo (perirrhanterion)...

Tripolis kazılarında altı yıl önce gövdesi bulunan heykelin başı ortaya çıkarıldı

20 Kasım 2024

20 Kasım 2024

Helenistik dönemde Apollonia ismiyle kurulan ve daha sonra Tripolis ismiyle anılan antik kentte yapılan kazılarda altı yıl önce bir heykelin...

Çatalhöyük’te cinsiyeti belli olmayan insan figürlü heykelcik bulundu

28 Aralık 2021

28 Aralık 2021

Anadolu’nun ilk yerleşim yerlerinden birisi olan Konya’nın Meram ilçesine bağlı Çatalhöyük Neolitik yerleşiminde cinsiyeti belli olmayan insan figürlü heykelcik bulundu....

Antandros Antik Kentinde ki Kazılar Yıl Boyu Devam Edecek

28 Ocak 2021

28 Ocak 2021

Antandros Antik Kenti Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk Mahallesi’ne 2 km uzaklıkta yer almaktadır. Mysia ile Troas şehirleri arasında önemli konumda...

Antik Side’nin Ana Tanrıçası Athena’ya Adanan Tapınak Yoğun İlgi Çekiyor

6 Mart 2025

6 Mart 2025

Antalya’nın Manavgat ilçesinde, binlerce yıllık tarihe tanıklık eden Side Antik Kenti’nin baş tanrıçası Athena Tapınağı’nın restorasyon sonrası yoğun ilgi görüyor....

Haydarpaşa Kazılarında Helenistik Dönem Mezar Ortaya Çıkarıldı

10 Nisan 2022

10 Nisan 2022

Haydarpaşa tren garı peronlarının kaldırılması ile başlayan arkeolojik kazılarda Helenistik ((MÖ 330-MÖ 30) döneme ait kiremit mezar bulundu. Haydarpaşa tren...

Aziz Konstantin ve Helena’ya adanmış Bizans manastır kilisesi bulundu

4 Ekim 2023

4 Ekim 2023

Ordu’da 2021 yılında yol yapım çalışması sırasında Antik Roma dönemine ait 8 mezarın bulunduğu alanda başlatılan arkeolojik kazı çalışmasında Bizans...

Patara Antik Kenti Deniz Feneri Yapay Zeka İle Yeniden İnşaa Ediliyor

24 Mart 2021

24 Mart 2021

Patara Antik Kenti içinde yer alan, Roma İmparatoru Nero’nun yaptırdığı ve  M. S. 1481 yaşanan tsunamide yıkıldığı tahmin edilen deniz...

Göğe, yıldızlara bakan tanrıça heykeli bulundu

1 Şubat 2022

1 Şubat 2022

İzmir’in Buca ilçesinde 8 bin 500 yıl öncesi yerleşim izlerine rastlanan Yeşilova Höyük’te “Göğe, yıldızlara bakan tanrıça heykeli” bulundu. Kültür...

İstanbul’un İlk Ev Sahipleri Gerçekten Yunanistan’dan Gelen Megaralılar mı?

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

İstanbul’un ilk kuruluşu denildiği zaman akla ilk gelen çeşitli efsanelerle düzenlenmiş Yunanistan’dan gelen Megaralılara ait hikayelerdir. Tarihsel anlatımlar efsanelerden hoşlanmış...

Göbeklitepe Sadece Tapınak Değildi

22 Kasım 2020

22 Kasım 2020

Avcı-toplayıcı kültür sonrası ilk yerleşim yeri uzun yıllar Çatalhöyük yerleşimi kabul edildi. Fakat, 1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden arkeolog Klaus...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]