İstanbul’un tarihi semtlerinden Balat’ın sokaklarını gezerken karşınıza içler acısı hali ile kaderine terkedilmiş, ölmesi beklenen hasta gibi duran tarihi Surp Hraştagabet Khorenyan Ermeni Okulu çıkıyor.
Eski görkemli yapısından eser kalmayan, okuyan çocukların neşeli seslerin artık duyulmadığı Surp Hraştagabet Khorenyan Ermeni Okulu, şu anda kağıt toplayıcıların deposu olarak kullanılıyor.
Okuldan tütün fabrikasına sonrasında sabun fabrikasına
Ünlü İtalyan semiyolog ve edebiyatçı Umberto Eco, tarihi yapıların yapılış amaçları ve taşıdıkları anlamlarıyla değerlendirildiğini söylemiş. Surp Hraştagabet Khorenyan Ermeni Okulu’na baktığımızda ne yazık ki, binanın ne işlevi kalmış ne de bir anlamı diyebiliyoruz.
Surp Hraştagabet Ermeni Kilisesi’nin hemen yanında ki taş bina 1821 yılında okul olarak kullanılmaya başlanmış. Ancak, Balat’ta ikamet eden Ermeni vatandaşların başka yerlere gitmesi ile okula kayıt edecek öğrenci kalmamasından dolayı eğitim ve öğretime kapılarını kapatmış.
1920’li yıllarda Anadolu’dan gelen özellikle yetim kız çocuklarının eğitim gördüğü okul bir yangınla tahrip olmuş. Sonrasında bina tütün fabrikası ve 1990 yılında arap sabunu fabrikası olarak kullanılmış.
1994 yılında çıkan bir yangınla artık bina karanlığa gömülmüş.
Çevre sakinleri tedirgin
Bina ve çevresinin sabun fabrikasının kapanmasından sonra evsizlerin, uyuşturucu kullanıcıların yeri oldu. Yaktıkları ateş ile birkaç kez tehlikeli anların yaşanmasına yol açtılar diyen çevre sakinleri, bir yatırımcının otel yapmak için binayı kiralandığını lakin izin alamadığı için hiçbir şey yapmadığını belirterek, “gördüğünüz gibi şimdi de kağıt toplayıcıların deposu olarak kullanılıyor. Giren çıkan belli değil. Bu durum hem tarihi binaya yakışmıyor hem de özellikle geç vakitlerde korkulan bir yer haline geldi” dediler.
84 yaşında Balat’ta ikamet eden Hayriye adlı vatandaş ise, “burası çok güzel bir yerdi. Geçmişini hatırlayınca içim acıyor. Yetkililer acilen buraya el atsın. Yoksa yok olup gidecek” dedi.