1 July 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Erzurum’da Taşbaba Heykeli Bulundu

Orta Asya’da Okunyev kültüründen itibaren başlayan ve Andronova kültür çağı boyunca tüm Avrasya kıtasına yayılan taşbaba heykeli Erzurum’da bulundu.

Türk beylerinin liderliklerinin ebedileşmesi için dikilen taşbaba heykeli Erzurum’un Akşar Beldesi’ne bağlı Ormanlı köyünde bulundu.

Aytaç Alver adlı köylü tarafından bulunan taşbaba heykeli 1 metre 20 santim boyunda. Üzerinde yer alan şekillerin fazla belirgin olmadığı görülmekte…

Taşbaba heykeli üzerinde inceleme yapan Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Günaşdı, Alver’in gösterdiği bölgede yapılan kontrol ve inceleme sonrasında bulunan yeni taşbaba heykelinin yanında, başka tarihi değere sahip eserler de olabileceği ihtimali üzerinde durdular.

“Proto-Türk Heykel Sanatının Başlangıcını Oluşturuyorlar”

Ormanlı Mahallesi’nin 2 kilometre güneydoğusunda yapılan araştırmalar ışığında birçok taşbabanın var olabileceği anlaşılan alanda daha önce de bir taşbaba heykelinin bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. Yavuz Günaşdı, şunları söyledi:

“Orta Asya, Kafkasya ve Anadolu bağlantısının izlerine taşıyan bu taşbaba heykelleri oldukça önemli. Tespit edilen ikinci taşbaba 1 metre 23 santim uzunluğunda ve 47 santim genişliğinde. Kısmen yüz kısmı ile elleri, kemeri ve kemerinin hemen üzerinde yer alan ve kama olduğu düşünülen motiflerin işlendiği görüldü. Bu heykeller Orta Asya’da Okunyev kültüründen itibaren başlamış ve Andronova kültür çağı boyunca tüm Avrasya kıtasına yayılmıştır. M.Ö. 17’nci yüzyıldan itibaren bu heykel sanatı Kafkasya yoluyla Anadolu’ya taşınmıştır. Tespit edilen bu heykeller, Hakkâri stelleri ve İran Meşgin bölgesindeki heykeller ile düşünüldüğünde Proto-Türk heykel sanatının başlangıcını oluşturmaktadır. Bu alanda mutlaka kazı çalışması yapılmalıdır. Anadolu’daki Türk tarihinin izlerini günümüzden 3000-3500 yıl daha önceye götürebilecek olan bu buluntulardan bir diğeri daha Erzurum Müzesine götürülerek koruma altına alındı.”

Erzurumda bulunan taşbaba heykeli
Taşbaba heykel; Orta Asya’da Okunyev kültüründen itibaren başlamış ve Andronova kültür çağı boyunca tüm Avrasya kıtasına yayıldığı görülmektedir.

“Bu Bölgede Bulunan İkinci Taşbaba, Türkiye’de Başka Bir Örneği Yok”

Taşbabaların eski Türk geleneklerine göre Türk beyleri için önemli ve hatıra olarak onun büyüklüğünü göstermek için şerefine dikilen mezar taşları olduğunu ifade eden Müze Müdürü Hüsnü Genç, şöyle konuştu:

“Gördüğümüz bu taş, eski Türklerin kullandığı ve bizim de ‘taşbaba’ dediğimiz bir mezar taşıdır. Bu taşlar günümüzde kullanılan mezarların baş kısmına konulan şahide kısmını oluşturuyor. Bu mezar taşlarının ilki Prof. Dr. Veli Sevin hocamız tarafından Hakkari’de bulundu ki onlar taşbaba değil, stel olarak geçiyordu. Bizim burada bulduğumuz taş ise taşbaba sınıfında yaklaşık olarak M.Ö 2000’li yıllara tarihlenen, Geç Tunç Çağı dediğimiz beylikler dönemine ait, tabii o zamanlarda böyle devletler yok, beylikler, aşiretler şeklinde yaşıyorlar. Bunlar Erzurum’da bulunan ilk Türk izleri. Türkiye için önemli olan bir konu. Taşbabanın bulunduğu yerin hemen arkasındaki kale ise muhtemelen Erken Tunç Çağı’na ait. Bu kalenin günümüze kadar ulaşan kısmının Ortaçağ’da da yolların güvenliğini sağlamak amacıyla yoğun şekilde kullanıldığını görmekteyiz. Bu taşın tek örneği yine bu bölgede geçen yıl bulunmuştur ve şu an Erzurum Müzesi’nde sergilenmektedir. Bu bulduğumuz taş ise ikinci taşbaba oluyor. Türkiye’de başka örneği yok. Benzerleri Orta Asya, Moğolistan, Tacikistan, Türkmenistan, Çin’e kadar uzanan bölgede bulunmaktadır. Bu taşlar İlk Türklere ait taşlardır.”

Haber Kaynak: DHA Turgay İpek

Banner
Benzer Yazılar

Urartu Kralı II. Rusa Döneminde Yapılan Sarayın Fil Ayakları Çıkarılacak

15 Ekim 2021

15 Ekim 2021

M. Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa edilen sarayın fil ayaklarının çıkarılması için çalışmalar...

Antik Asur kenti Nimrud’da tanrıça İştar’ı tasvir eden türünün ilk örneği taş stel ortaya çıkarıldı

27 Haziran 2023

27 Haziran 2023

Pennsylvania Üniversitesi ve Iraklı arkeologlardan oluşan kazı ekibi Asur kenti Nimrud’da tanrıça İştar’ı tasvir eden türünün ilk örneği büyük bir...

Polonya kilisesinde keşfedilen ‘benzersiz’ 17. yüzyıl ikonostasis parçaları

29 Ekim 2023

29 Ekim 2023

Polonya Bilimler Akademisi Sanat Enstitüsü’nden (IS PAN) araştırmacılar, Polonya’nın Podlaskie kentindeki Nowoberezowo’daki İlahiyatçı Aziz John Kilisesi’nin çatı katında 17. yüzyıldan...

Troya ile Tavşanlı Höyük arasındaki bağı gösteren bulgulara ulaşıldı

23 Ağustos 2022

23 Ağustos 2022

Anadolu’nun iki önemli arkeolojik sit alanı Troya ve Tavşanlı Höyük arasında Tunç Çağı’nda kurdukları bağı gösteren bulgulara ulaşıldı. Kütahya’nın Tavşanlı...

Çin’de Han İmparatoru Wendi’nin mozolesi ortaya çıkarıldı

16 Aralık 2021

16 Aralık 2021

Çin’de MÖ 202-MS 25 yılları arasında hüküm süren Batı Han Hanedanı imparatoru Wendi’nin mozolesi bulundu. Çin’in kuzeybatısındaki Shaanxi Eyaletinin başkenti...

DNA analizi, Tayland’daki Demir Çağı Kütük Tabut kültürünün gizemlerini aydınlatıyor

10 Şubat 2024

10 Şubat 2024

Pang Mapha’nın Kuzeybatı Tayland dağlık bölgesi, inanılmaz derecede tuhaf tarih öncesi insan mezarları içeren düzinelerce mağara ile tanınır. Bölge, Demir...

İstanbul’un İlk Ev Sahipleri Gerçekten Yunanistan’dan Gelen Megaralılar mı?

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

İstanbul’un ilk kuruluşu denildiği zaman akla ilk gelen çeşitli efsanelerle düzenlenmiş Yunanistan’dan gelen Megaralılara ait hikayelerdir. Tarihsel anlatımlar efsanelerden hoşlanmış...

Çivi yazılı iki kil tablet kayıp Kenan dilinin çözülmesini sağladı

5 Şubat 2023

5 Şubat 2023

Eski Babil çivi yazısıyla Akad dilinin Eski Babil lehçesi ile yazılmış iki kil tableti inceleyen araştırmacılar kayıp Kenan dilinin çözümünü...

2 bin yıllık Gizemli Kadın mumyasında boğaz kanseri tespit edildi

22 Temmuz 2022

22 Temmuz 2022

M. Ö. Birinci yüzyılda ölen Gizemli Kadın mumyası üzerinde yapılan analizlerde kadının boğaz ya da burun kanserine yakalanmış olduğu tespit...

İsveç’in 7000 yaşındaki “kadın şamanı” nasıl canlandırıldı

8 Şubat 2022

8 Şubat 2022

1980’lerin başında Trelleborg yakınlarındaki Skateholm arkeolojik alanında Mezar XXII’nin kazımı sırasında bulunan “kadın şamanı” canlandırıldı. Mezar XXII alanın kazımında MÖ...

Güney Hindistan’daki Antik Mezar Yatağında Katlanmış Altın Diadem Keşfedildi

12 Ağustos 2022

12 Ağustos 2022

Hindistan Arkeolojik Yüzey Araştırması Başkan Yardımcısı Yathees Kumar liderliğindeki arkeologlar, güney Hindistan’daki Adichanallur arkeolojik alanındaki bir mezar yatağında katlanmış altın...

Hollanda’da arkeologlar asker Flaccus’a ait 2 bin yıllık Roma mezarı ortaya çıkardı

9 Aralık 2024

9 Aralık 2024

Arkeologlar, Hollanda’nın Heerlen kentindeki Roma yerleşiminden 2,000 yıllık bir mezar ortaya çıkardı. Yapılan son analizler, bu mezarın ‘Flaccus’ adında bir...

Denizci bir halk olmayan Hititler Doğu Akdeniz ticaretini nasıl elinde tuttu

11 Aralık 2022

11 Aralık 2022

Anadolu, Tunç Çağı’nda önemli kara ticaret yollarına sahipti. Asurlu tüccarların kurduğu karumlar MÖ 2 binli yıllarda ticaretin ana damarlarını oluşturdu....

Türklerin Moğolistan’daki Göbeklitepesi Hüys Tolgoy Yazıtı

20 Mart 2022

20 Mart 2022

İlk dönem Türk Kaganlık tarihini çoğunlukla Çin yazılı kaynaklarından öğrenmekteyiz. Çin kaynaklarının haricinde az sayıda Türklere ait yazılı kaynaklarda bulunmaktadır....

Akdeniz’in En Eski El Dikimi Teknesi Bir Sonraki Yolculuğuna Hazırlanıyor

25 Ocak 2024

25 Ocak 2024

Akdeniz’in en eski el dikimi teknesi, Hırvatistan’ın Istria yarımadasındaki Umag yakınlarındaki Zambratija Körfezi’nde keşfedildi. Hırvatistan’daki Adriyatik deniz tabanında binlerce yıl...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]