22 November 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Hz. İsa’nın çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldı

Nasıralı İsa olarak da bilinen Hristiyan toplumunun peygamberi Hz. İsa’nın çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldığı iddiası Reading Üniversitesi’nden Profesör Ken Dark tarafından dillendirildi.

Yerleşik inanışa göre; Hz. İsa’nın annesi Hz. Meryem, doğumunu bir ahır da gerçekleştirmişti. Hz. İsa’nın doğumdan sonra Hz. Meryem ve dünya üzerindeki babası olarak görülen Hz. Yusuf ile çocukluğunun geçtiği evin kalıntılarına ulaşıldığına yönelik bir iddia Reading Üniversitesi’nden Profesör Ken Dark’dan geldi.

İngiliz internet sitesi unilad.co.uk da yer alan makale de, Nasıralı Rahibeler Manastırı’nın altındaki kireçtaşı bir yamaçta bulunan 1. yüzyıldan kalma konutun, büyük olasılıkla Meryem Ana’nın kocası ve İsa’nın dünyadaki yasal babası Aziz Joseph tarafından çok yetenekli bir zanaatkar tarafından inşa edildiği düşüncesine inanıldığı belirtildi.

Hz. isa’nın çocukluğunun geçtiği iddiasında bulunan evin kalıntısı
FOTO: KRDark

Ünlü Müjde Kilisesi’nin çok yakınında bulunan konut, ilk olarak 1880’lerde ortaya çıkarıldı ve önemini korumak için üzerine kiliseler inşa edildi.

Profesör Dark’ın kitabında ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi, Nasıralı Rahibeler Manastırı’nın rahibeleri, Nasıra’nın merkezindeki bir Roma dönemi, Bizans ve Haçlı bölgesi, manastırın amiri Mère Giraud tarafından yönetilen bölgede kazılar yaptılar.

Bu, bir kadın tarafından yönetilen ilk arkeolojik projelerden biri ve aynı zamanda ‘kurtarma arkeolojisi’nin en eski örneklerinden biriydi. Rahibeler konutun gerçekten Nasıralı İsa’nın büyüdüğü ev olduğuna inandıkları 1930’lara kadar kazılar yapıldı.

İnançları, 1888’de ünlü İncil bilgini Victor Guérin tarafından öne sürülen teorilerden alınmıştı, ancak çalışmaları sırasında ortaya çıkardıkları verilerin çok azı hiç yayımlanmamıştı.
Bölgede geçirdikleri süre boyunca rahibeler, yapay bir mağara, kayaya oyulmuş duvarlar, kaya mezarları, mimari parçalar ve çeşitli taşınabilir eserler dahil olmak üzere çok çeşitli arkeolojik malzeme keşfettiler.

1936-1964 yılları arasında bu kez Henri Senès adındaki bir Cizvit rahibi tarafından daha fazla kazı yapıldı.
Rahipliğe katılmadan önce mimar olan Senès, kendisinden önceki rahibeler tarafından keşfedilen yapıların ayrıntılı çizimlerini yapabildi ve aynı zamanda kendi önemli kazılarını da üstlendi.

Kazılar sonrası ortaya çıkarılan yapının bir bölümü
Foto: KRDark

Bununla birlikte, Senès oradaki çalışmalarıyla ilgili herhangi bir akademik makale veya kitap yayınlamadı ve çok geçmeden site, İsrail’deki diğer sitelerle karşılaştırıldığında önemsiz olduğu düşünülen, akademisyenler tarafından neredeyse unutuldu.

2006 yılında Profesör Dark yepyeni bir araştırma projesine başladığında, gizemli sitenin geçmişini modern yöntemler kullanarak araştırdığında, konuta ilgi bir kez daha arttı.
Profesör Dark, 2015 yılında ilk bulgularına dayanarak, buranın Meryem ve Yusuf’un mucizevi oğullarını yetiştirdikleri ev olabileceğini öne süren bir makale yayınladı.

O sırada yayınlanan bir basın açıklamasında, Profesör Dark şunları söyledi:
Birinci yüzyıldan kalma ev, kırık tencere parçaları ve eğirme ipliğinde kullanılan bir ağırşak ile ilişkilidir. Ayrıca evde Yahudi bir ailenin yaşadığını düşündüren kireçtaşı kap parçaları da bulduk – birinci yüzyılda Yahudi inançları kireç taşının saf olmayacağına inanıyordu. İsa’nın büyüdüğü ev bu muydu? Arkeolojik gerekçelerle söylemek imkansızdır, ancak böyle bir tanımlamanın neden göz ardı edilmesi gerektiğine dair arkeolojik bir neden de yoktur. Söyleyebileceğimiz şey, Bizanslıların muhtemelen buna inandıklarıdır. Kilisenin, genç İsa’nın yüzyıllar önce yaşadığına inanılan konutun üzerine inşa edilen kilisenin yedinci yüzyılın sonlarına ait bir hacı hesabı olan De Locis Sanctis’te (kutsal yerler ile ilgili) verilen tanıma uyduğu bildiriliyor. Şimdi, daha fazla analiz, evin gerçekten de 1. yüzyıla kadar uzandığını doğruladı ve buranın gerçekten Mesih’in evi olduğu fikrine ek ağırlık verdi.

Reading Üniversitesi’nden Profesör Ken Dark tarafından fotoğraflanan yapı

Profesör Dark, Mail Online’a bu konutun inşasının kanonik Saint Joseph’in yetenekleri dahilinde olacağını ifade ederek şöyle devam ediyor:
Saha çalışması verileri üzerine yapılan beş yıllık yoğun araştırma, birinci yüzyıl evine ve dördüncü beşinci yüzyıl kiliselerine ilişkin kanıtları pekiştirerek bunlara yeni bir ışık tuttu.
Evi kim inşa ederse etsin, taş işçiliğini çok iyi anladığı ortaya çıktı. Konutu inşa eden kişinin yerel taşın özellikleri hakkında iyi bir bilgiye sahip olduğu ve onunla nasıl çalışılacağını bildiği anlaşılıyor.

Bu haberimizi de okumak isteyebilirsiniz!

Banner
Benzer Yazılar

Adilcevaz Kef Kalesi Kazıları 45 Yıl Sonra Tekrar Başlıyor

21 Mayıs 2021

21 Mayıs 2021

Bitlis ili Adilcevaz ilçesi’nde yer alan Urartu döneminden kalma Kef Kalesi’nin kazı çalışmalarına 45 yıl aradan sonra tekrar başlanıyor. Çivi...

Anadolu’da Muşki Sorunsalı ve Muşki Seramiği

6 Ocak 2021

6 Ocak 2021

Muşkiler, Demir Çağı döneminde Anadolu’da yaşamış,  Kafkasyadan gelmiş bir halktır. Muşkiler yazılı kaynaklara bakıldığında Assur kaynaklarında görülseler de Hitit yazılı...

Suudi Arabistan’ın “Cehennem Kapıları” ve Gizemli Yapıları

31 Mart 2024

31 Mart 2024

Suudi Arabistan’ın “Cehennem Kapıları” olarak adlandırılan gizemli neolitik yapıların bulunduğu bölgesinde, 9.000 yıl öncesine ait 400 civarında yapı bulunuyor. Geniş...

Dünyanın Bilinen En Eski Tek Yumurta İkizlerini Barındıran 31.000 Yıllık Mezar Bulundu

14 Kasım 2020

14 Kasım 2020

Avusturya’daki eski bir mezar, kaydedilen en eski ikiz mezarını temsil ediyor. 31.000 yıllık mezar, Eski Taş Devri olarak da bilinen...

Şerif Yaşar ”Böyle giderse Ayasofya 2050’yi göremez!”

29 Mayıs 2022

29 Mayıs 2022

Ayasofya Müzesi, 2020 yılında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile  Ayasofya-i Kebîr Câmi-i Şerîfi adı ile ibadete açıldı. Açılışı üzerinden 2 yıl geçen Ayasofya...

Danimarka’da 5000 yıl önce insan kurban edildiğine dair kanıtlar bulundu

24 Aralık 2022

24 Aralık 2022

Arkeologlar, Danimarka’da 5000 yıl önce insan kurban edildiğine dair kalıntılara ulaştılar. İnsan kurban edilmiş olabileceğini gösteren iskelet kalıntıları, Danimarka’nın Zelanda...

Almanya’da Batavi savaşçılarına ait nadir bir süvari maskesi keşfedildi

23 Temmuz 2022

23 Temmuz 2022

4 yıl önce Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Krefeld kentindeki bir savaş alanında bulunan paslı aşınmış bir plakanın, 1. yüzyıla kadar...

Mamutların Nasıl Evrildiği DNA Analizleriyle Belirlendi

18 Şubat 2021

18 Şubat 2021

Stockholm’deki Paleogenetik Merkezi’ndeki araştırmacılar tarafından yönetilen uluslararası bir ekip, 1,2 milyon yıllık mamut kalıntılarından elde edilen DNA’yı sıraladı. Analizler, son...

Fransa ve Amerika’dan Gönüllü İade Edilen Eserler Türkiye’de!

15 Haziran 2021

15 Haziran 2021

Yurtdışına kaçırılan tarihi varlıklarımızdan Orta Tunç Çağı II (M.Ö. 1800-1600) dönemi pişmiş toprak kadın figürini ile erkek figürin başı, amforalar...

Brezilya’da 16 yeni antik kaya sanatı alanı tespit edildi

10 Mart 2024

10 Mart 2024

Brezilya’nın Tocantins’in Jalapão bölgesinde çalışan arkeologlar, 2.000 yıllık 16 yeni antik kaya sanatı alanı tespit etti. Bu alanlarda insan ve...

Süpermarket inşaat alanında Roma taban mozaiği bulundu

18 Mart 2023

18 Mart 2023

Oxford Arkeolojisi arkeologlarından oluşan bir ekip, İngiltere’nin Buckinghamshire kentindeki Olney kasabasında kurulacak süpermarketin inşaat alanında Roma taban mozaiği keşfetti. Bir...

Eski Bir İnsan Grubu olan Denisovalılar Hakkında Yeni Gelişmeler

15 Kasım 2020

15 Kasım 2020

Şu anda Tibet Budist tapınağı olarak kullanılan dağın kenarındaki Baishiya Karst Mağarası, onlarca bin yıldır Denisovalılar olarak bilinen tarih öncesi...

Anadolu arkeolojisi tarihinde ilk defa Med kültürü eserleri bulundu

17 Ekim 2022

17 Ekim 2022

Anadolu arkeolojisi tarihinde ilk defa Med kültürüne ait eserler ortaya çıkarıldı. Oluz höyük kazı başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Bu...

İzmir Arkeoloji Müzesi “Görmediklerinizi Göreceksiniz” Projesine Bir Prenses Kemeri İle Başladı

21 Ocak 2021

21 Ocak 2021

İzmir Arkeoloji müzesi “Görmediklerinizi Göreceksiniz” adı altında başladığı projede bugüne kadar depolarındaki görülmemiş eserleri sergileyecek. Projeye ilk olarak Urartu Krallığından...

Uluslararası Hititoloji Kongresi tarihinde ilk defa İstanbul’da düzenlenecek

29 Aralık 2021

29 Aralık 2021

Anadolu, binlerce yıldan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapan eşsiz bir coğrafyadır. Bu medeniyetlerden en çok dikkati çeken kendilerine “Hatti...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]