Irak’ın Musul kentinde yürütülen kazılarda, Asur sanatının bilinen en büyük lamassusu gün yüzüne çıkarıldı. Yaklaşık altı metre yüksekliğe ulaşan bu devasa figür, Kral Esarhaddon’un (MÖ 681–669) Nineveh’deki taht salonunda bulundu ve Asur İmparatorluğu’nun ihtişamını bir kez daha ortaya koydu.
Asur’un Koruyucu Heykelleri
Lamassular, boğa ya da aslan gövdesi, kartal kanatları ve insan başıyla birleşen melez koruyucu varlıklardı. Asur saraylarının girişinde konumlandırılan bu heykeller hem kötülüğü uzak tutmayı hem de kralların kudretini göstermek amacıyla dikiliyordu.
Bugün Londra’daki British Museum ve Paris’teki Louvre’da sergilenen örnekler 4 metreyi geçmezken, Musul’da bulunan yeni heykel neredeyse altı metreyle tüm bilinen örnekleri geride bırakıyor. Bu durum, Asurlu taş işçiliğinin ulaştığı boyutu ve imparatorluk ideolojisinin görkemini benzersiz biçimde gözler önüne seriyor.

Kazıların Ortaya Çıkardıkları
Kültür Bakanı Ahmed Fakkak el-Badrani’nin devlet televizyonunda duyurduğu keşif, Irak Eski Eserler Kurumu ile Heidelberg Üniversitesi’nin ortak çalışmalarıyla gerçekleştirildi. Kazılarda ayrıca Sanherib, Esarhaddon ve Asurbanipal gibi kralların adlarının geçtiği çivi yazılı tabletler ile Mısır ve Levant seferlerinden getirildiği düşünülen objeler bulundu.
Bu buluntular, Asur İmparatorluğu’nun siyasi gücünü ve genişleme politikalarını arkeolojik açıdan belgeleyen yeni kanıtlar sunuyor.
Mirasın Yeniden İnşası
Kazı alanının üzerinde yer alan Hz. Yunus Camii ile birlikte düşünülmesi planlanan müze projesi, Musul’un hem Asur hem de İslami geçmişini aynı çatı altında bir araya getirecek.
Eğer boyutları bilimsel olarak doğrulanırsa, Musul lamassusu yalnızca dünyanın en büyük Asur heykeli olarak değil, aynı zamanda Mezopotamya’nın anıtsal sanat geleneğini yeniden tanımlayan bir eser olarak da tarihe geçecek.