17 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

DNA Çalışması, Antik Mısırlı Adamın Mezopotamya Köklerine Sahip Olduğunu Ortaya Koydu

Bilim insanları, Antik Mısır’a dair ilk bütün genom dizilimini gerçekleştirdi.

Liverpool John Moores Üniversitesi ve Francis Crick Enstitüsü’nden araştırmacılar, 4.500 ila 4.800 yıl önce yaşamış bir Mısırlının DNA’sını başarıyla çözdü. Bu çığır açıcı çalışma, Nature dergisinde yayımlandı ve Antik Mısır’ın genetik geçmişine dair bugüne kadar elde edilmiş en net verileri sundu.

Antik DNA’nın İzinde: Piramit Çağından Kalma Bir Birey

Araştırma, Mısır’ın güneyinde, Kahire’ye 265 km uzaklıktaki Nuwayrat köyünde gömülü bir bireyin dişinden alınan DNA örneğiyle gerçekleştirildi. Bu birey, Erken Hanedanlık ile Eski Krallık dönemlerinin kesişiminde yaşamıştı — yani piramitlerin inşa edilmeye başlandığı dönemde. O dönemlerde henüz yapay mumyalama yaygın olmadığından, doğal koşullarda korunmuş olan iskelet, DNA analizleri için büyük avantaj sağladı.

Nuwayrat bireyinin keşfedildiği çömlek. Görsel: Garstang Archaeological Museum, University of Liverpool.

Genetik Kod Ne Anlatıyor?

Bilim insanları, bireyin genetik haritasını incelediklerinde çarpıcı bulgulara ulaştı:

  • Yüzde 80’i Kuzey Afrika kökenli, yerel Mısır halklarıyla örtüşüyor.
  • Yüzde 20’si ise Bereketli Hilal’den — özellikle Mezopotamya’dan (günümüz Irak’ı) gelen insanlarla ortak genetik izler taşıyor.

Bu da, Batı Asya ile Antik Mısır arasında sadece kültürel değil, genetik bir etkileşim olduğunu gösteriyor. Daha önce çanak çömlek ya da yazı sistemleri üzerinden yorumlanan bu etkileşim, ilk kez genetik olarak doğrulanmış oldu.

Bir Çömlekçinin Hikâyesi mi?

İskeletin detaylı incelemesi bireyin yaşam tarzı hakkında da bilgi verdi. Kemiklerdeki aşınmalar ve kas izleri, bu kişinin muhtemelen uzun süre oturarak çalışan bir zanaatkâr — muhtemelen bir çömlekçi — olabileceğini düşündürüyor. Ancak, gömüldüğü yüksek statülü mezar, onun sosyal olarak da yükselmiş biri olduğunu işaret ediyor. Belki de dönemin en usta çömlekçilerinden biriydi.

1902 yılında keşfedilen Nuwayrat bireyine ait seramik tabut ve arkeolojik kalıntılar. Görsel: Garstang Archaeological Museum, University of Liverpool.

DNA Teknolojisinde Tarihi Dönüm Noktası

Bu araştırma, sıcak iklim koşullarının DNA korunumunu zorlaştırdığı Mısır gibi bölgeler için devrim niteliğinde. Daha önce DNA elde etme girişimlerinde başarısız olunmuştu. Nobel ödüllü Svante Pääbo’nun 40 yıl önceki denemeleri, bu çalışmanın temelini oluşturdu.

Crick Enstitüsü’nden Dr. Pontus Skoglund, “Bu gelişmiş genetik teknikler sayesinde nihayet Antik Mısır’da yaşayan insanların genetik mirasını çözebildik,” dedi.

Nuwayrat’taki kaya mezarları, seramik tabut gömüsünü içeren seramik kabı çevreliyor. Görsel: Garstang Archaeological Museum, University of Liverpool.

Gelecek Araştırmalar İçin Kapı Aralanıyor

Araştırma ekibi, bu ilk başarıdan sonra daha fazla antik bireyin genomunu çözerek, Antik Mısır’daki göç hareketlerini ve genetik çeşitliliği daha kapsamlı biçimde ortaya koymayı hedefliyor. Proje, gelecekte Mısırlı araştırmacılarla birlikte yürütülecek geniş çaplı bir iş birliğine dönüşebilir.


Kapak Görseli Kredisi: Kafatasının 3 boyutlu tarama verileri ve kemiklerin analizi kullanılarak Nuwayrat’taki bireyin yüz rekonstrüksiyonu. Kredi: Caroline Wilkinson, Liverpool John Moores Üniversitesi.

The Francis Crick Institute

Banner
Benzer Yazılar

Tarih öncesi insanlar atalarının hatıralarını canlı tutmak için taş aletleri saklıyorlardı

14 Mart 2022

14 Mart 2022

Geçmişe dair yaşanmışlıkları barındıran, sevdiklerimize ait birçok anıyı bizlere tekrar yaşatan eşyaları saklarız. Bu saklama eylemi içgüdüsel bir hareket olarak...

Araştırmacılar, ilk kez, 2.000 yıldan daha eski bir Roma parfümünün bileşimini tanımladılar

26 Mayıs 2023

26 Mayıs 2023

Cordoba Üniversitesi’ndeki bir araştırma ekibi, ilk kez, 2.000 yıldan daha eski bir Roma parfümünün bileşimini tanımladı. Her şey 2019 yılında...

Arkeologlar el değmemiş bir Etrüsk mezarını açtı

1 Kasım 2023

1 Kasım 2023

Orta İtalya’daki Vulci Arkeoloji Parkı’nda, Nisan ayında keşfedilen ve el değmeden kalan 2.600 yıllık, çift odalı, sağlam bir Etrüsk mezarı...

Uluslararası Hititoloji Kongresi tarihinde ilk defa İstanbul’da düzenlenecek

29 Aralık 2021

29 Aralık 2021

Anadolu, binlerce yıldan beri birçok medeniyete ev sahipliği yapan eşsiz bir coğrafyadır. Bu medeniyetlerden en çok dikkati çeken kendilerine “Hatti...

İstanbul’un 7’nci Tepesindeki Bulgur Palas İBB Tarafından Satın Alındı

30 Nisan 2021

30 Nisan 2021

İstanbul’un önemli tarihi yapılarından İstanbul’un 7’nci tepesindeki Bulgur Palas, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından satın alındı. İstanbul’un 7’nci tepesinde yer...

Antik Dünya’nın en büyük agorasına sahip İtalya’nın Selinunte kentinde yapılan kazılarda “Sonuçlar beklentilerin çok ötesine geçti”

29 Temmuz 2022

29 Temmuz 2022

Yunan döneminin en önemli arkeolojik alanlarından biri olan İtalya’nın Selinunte Antik Kenti’nde, 33.000 metrekarelik alana sahip antik dünyanın en büyük...

Moğol İmparatorluğu’nun başkenti Karakurum’un haritası yeniden çizildi

4 Kasım 2021

4 Kasım 2021

Cengiz Han’ın, Orta Asya’da göçebe bozkır kabilelerini Moğol çatısı altında birleştirerek kurduğu, Pasifik Okyanusu’ndan Hazar Denizi ve Karadeniz’in kuzeyine kadar...

Parçacık fiziği ve arkeoloji işbirliği, Napoli’deki gizli Helenistik yeraltı odasını ortaya çıkardı

13 Mayıs 2023

13 Mayıs 2023

Yunanlılar tarafından MÖ dördüncü yüzyılın sonu ile üçüncü yüzyılın başı arasında inşa edilen Neapolis’in antik nekropolü’nün kalıntıları, günümüz Napoli’sinin yaklaşık...

Arkeologlar Sanxingdui kalıntılarının en büyük bronz hayvan heykelini buldular

7 Eylül 2022

7 Eylül 2022

Bugüne kadar Çin’de keşfedilen türünün en büyüğü ve tek örneği olan bronz hayvan heykeli, güneybatı Çin’in Sichuan Eyaleti’ndeki Sanxingdui Tunç...

7000 Yıllık Özbaki Höyüğü Sıkıntılı Günler Yaşıyor

25 Kasım 2020

25 Kasım 2020

Tahran’ın 80 km batısında Albroz ilinde bulunan Tepe Özbaki (Özbaki Tappeh) höyüğü yeterli finansman sağlanamadığı için korunma ve restore konusunda...

Klazomenai Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar Erkan Ersoy “kazı amacıyla iş makinelerinin kullanımı söz konusu değil”

11 Haziran 2022

11 Haziran 2022

Klazomenai Antik Kenti nekropol alanında iş makineleri ile kazı yapıldığına yönelik çıkan haberler üzerine Klazomenia Kazı Başkanı Prof. Dr. Yaşar...

Lublin kırsalında şaşırtıcı bir keşif! Mısır ve Roma tanrılarının antik figürinleri bulundu

8 Mayıs 2023

8 Mayıs 2023

Mısır tanrısı Osiris’i tasvir eden iki antik figürin ve Roma tanrısı Bacchus’un bir büstü, Polonya’nın Lublin kentinin Opole bölgesinde bulundu....

Assos kazılarında 1300 yıllık bebek ayak izi

3 Eylül 2021

3 Eylül 2021

1300 yıl önce bir bebek ekmek pişirme fırını yapmak için hazırlanan pişmiş tuğlalara bastı. Bebek yeni yürüme döneminde olmalı ki...

İsviçre’de Keşfedilen Olağan Üstü Büyük Roma Binası

21 Ekim 2020

21 Ekim 2020

Arkeologlar, güneybatı İsviçre’de boyutları ve yapım yöntemi bölgede hiç görülmeyen bir Roma binası ortaya çıkardılar. İsviçre’nin Brig kasabası yakınlarındaki Valais...

Arkeologlar, Endonezya’da 7.000 yıllık kaplan köpekbalığı dişi bıçakları keşfetti

30 Ekim 2023

30 Ekim 2023

Endonezya’nın Sulawesi adasında yapılan kazılar inanılmaz bir bulgu ortaya çıkardı; bıçak şeklinde şekillendirilmiş ve yaklaşık 7.000 yaşında olduğu düşünülen iki...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]