Çanakkale’nin Biga ilçesindeki Parion antik kentinde yapılan su altı çalışmaları, Roma İmparatorluğu’ndan kalma 2.700 yıllık bir askeri limanı ortaya çıkardı.
Askeri liman, antik kentte bulunan ikinci limandır.
Stratejik konumu nedeniyle dönemin önemli bir ticaret merkezi olan Parion Antik Kenti’ndeki kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle Çanakkale Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığındaki bir ekip tarafından yürütülüyor.
Kazı başkanı Vedat Keleş şunları söyledi: “Bu liman, ticari liman olarak hizmet veren güney limanından biraz daha küçük ve şehrin içinden geçen nehrin biriktirdiği alüvyonlarla dolu. Parion bir lejyon kolonisiydi, bu yüzden bu limanın askeri bir liman olması mümkün.”
Parion’daki kazıların 20’nci yılı olduğunu belirten Keleş, “Bu bizim için önemli bir gurur kaynağı. 20 yıla baktığımızda son 20 yılda kazı, restorasyon-konservasyon, yayın ve bilim insanlarının yetiştirilmesi anlamında Parion çalışmasının üzerine düşeni yaptığını düşünüyorum. Bu yıl su altı çalışmalarına başladık. Hepimizin bildiği gibi Parion, Kuzey Troas’ta önemli bir liman kentidir. Bir güney limanımız olduğunu zaten biliyorduk. Eski kaynaklarda bundan bahsedilmektedir. Bir kuzey limanı da olabileceğini düşünüyorduk. Ama bu hep kafamızda bir soru işaretiydi. Su altı çalışmalarıyla buranın aynı zamanda bir liman olduğunu tespit ettik” dedi.
Parion’un bir lejyon kolonisi olduğunu belirten Keleş, “Ancak bu liman ticaret limanı olan güney limanına göre biraz daha küçük ve içi şehrin içinden geçen derenin biriktirdiği alüvyonlarla dolu. Parion bir lejyon kolonisidir. Bu nedenle buranın askeri bir liman olma ihtimali olabilir. Yapacağımız su altı çalışmaları bize bu konuda daha detaylı bilgi verecek” dedi.
Kazı sezonu boyunca iki yerde kazı çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Keleş, “Biri tiyatro, diğeri agora. Agorada yabancı uyruklu öğretim üyeleri görev yapmaktadır. Tiyatroda çalışıyoruz. Tiyatro eseri yıkıldığı için zordur. Çünkü sahne binasının üzerine bir sur duvarı örülmüş ve tiyatronun oturma sıralarının ve mimari bölümlerinin neredeyse tamamı bu sur içinde kullanılmıştır. Bu nedenle geç dönemde yapının oldukça değiştiği görülmektedir. Bu yıkımdan dolayı biraz sıkıntı yaşasak da çalışmalarımız yavaş ilerliyor. Bunun dışında restorasyon çalışmaları da devam ediyor” dedi.
Keleş, Parion’u yakın gelecekte hak ettiği konuma yükseltmeyi hedeflediklerini ifade ederek, “Genç bir kazı ekibi olarak kazı yaptığımız kentte tahribat seviyesi yüksek. Şehri tamamen ortaya çıkarmamız gerekiyor. Bu nedenle emek desteğine ihtiyacımız var. Yerel makamlara seslenmek istiyorum. Özellikle iş gücü desteği vererek bize destek olurlarsa iklim elverdiği ölçüde yıl boyunca kazılarımıza aralıksız devam edebiliriz” dedi.
Parion adının kökeni net değildir, ancak bir teori, Erythrai’den Iason veya Demetria’nın oğlu Parion’dan, hatta Truva prensi Paris’ten sonra adlandırılmış olabileceğini öne sürüyor. Bir liman kenti olarak kurulmuş olan Parion Antik Kenti, yaklaşık 4 km’lik çapıyla bölgenin en büyük antik kenti olarak biliniyor. Antik çağda Parion, çevredeki yerleşimler için önemli bir liman işlevi görmüştür.
MÖ 546’da Parion, Pers egemenliği altında bir Yunan şehri haline geldi ve daha sonra MÖ 334’te Küçük Asya’yı işgal ettikten sonra Büyük İskender’in egemenliğine girdi. Ölümünden sonra şehir Attalid tarafından Pergamon’dan alındı. Bergama Krallığı’nın bir parçası olan Parion, MÖ 133’te III. Attalos’un iradesiyle Romalılara teslim edildi.