25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Golan Tepeleri’nde 1.700 Yıllık Sınır İşareti ve Memlük Kamu Binası Ortaya Çıkarıldı

Golan Tepeleri’ndeki İsrail ordu üssünün yakınında bulunan antik kent sınırı işaretleyicisi ve Memlük Devletine ait bir kamu binası keşfedildi.

Golan Tepeleri’nde yapılan bir arkeolojik kazı, “Nafah” adının bölgeye 1.700 yıl kadar erken bir tarihte verildiğini ilk kez ortaya çıkardı.

Sınır taşı, Mekorot Su Şirketi Nafah’ta bir su boru hattı kurmak üzereyken İsrail Eski Eserler Kurumu tarafından yürütülen bir arkeolojik kazı sırasında keşfedildi.

Mekorot Su Şirketinin yaptığı bu çalışma ile Nafah-Kedmat Zvi su boru hattı, Golan Tepeleri ve Katzrin kasabasındaki IDF üslerine su temin sisteminde ana su hattı olarak hizmet verecek.

İsrail Eski Eserler Kurumu’ndan Dina Avshalom-Gorni ve Yardenna Alexandre tarafından yönetilen kazı alanında, Maayan Baruch ve Kela Alon’dan askeri öncesi akademi (mechinot) öğrencilerinin yanı sıra topluluktan gönüllülerin katılımıyla, Yunanca yazıtlı sınır taşı beklenmedik bir şekilde ortaya çıkarıldı.

Taş, bir mezarı örtmek için ikincil kullanımda ortaya çıkarıldı.

İsrail Eski Eserler Kurumu Dr. Danny Syon’un Kinneret Akademi Koleji’nden Prof. Haim Ben-David ile birlikte “yazıtın deşifre edilmesi büyük heyecan uyandırdı. (Nafah köyü) bir sınır taşına yazılmıştır. ” dedi.

“Roma İmparatoru Diocletian’ın (MS 300 civarı) hükümdarlığı döneminde, bu taşlar vergi toplamak amacıyla köylerin sınırları olarak yerleştirildi. Bu, Golan Tepeleri’nin ortasındaki ilk sınır taşıdır. Bu güne kadar korunan bir yerin adı; Nafah, 1967’deki Altı Gün Savaşı’na kadar burada var olan Suriye köyünün adıydı ve şimdi de bu bölgede bulunan askeri üssün adı da Nafah!” diye sözlerine ekledi.

Nefahatzilom’daki kazı yeri: Assaf Peretz, İsrail Eski Eserler Kurumu

Araştırmacılar, “Genellikle antik isimleri nesilden nesile koruyan yerleşim sürekliliğinin bir sonucu olarak korunduğunu ekliyorlar. Ancak Nafah’taki antik kalıntılar böyle bir yerleşim sürekliliğini göstermeyen bir yer ve Bizans döneminden beri – yaklaşık 1500 yıl önce – ve modern zamanlara kadar burada yerleşim yerleri kısaca Memluk dönemi (MS 13.-15. yy) dışında bilinmemektedir. Bu nedenle adın korunması ilgi çekici ve şaşırtıcıdır. adının bu güne kadar korunmuş olması, ender bir olaydır. ”

Yerleşim sürekliliğinin gerçekleşmediği yerlerde antik yerleşim adlarının birçok nesil boyunca korunma olasılığını güçleştiriyor.

İsrail Eski Eserler İdaresi’nden Yardenna Alexandre ve Dina Avshalom-Gorni’ye göre: “Nafah’taki büyüleyici kazı, Memluk döneminden bir karayolu istasyonu olarak hizmet veren bir kamu binasını ortaya çıkardı.”

Bu, Golan Tepeleri’nde kazılan Memluk döneminden ilk kamu idare binası. Yol istasyonu Celile’yi Şam’a bağlayan ana yol üzerine inşa edildi ve muhtemelen Safed’den seyahat eden tüccarlar ve hükümet yetkilileri için bir mola ve dinlenme yeri olarak hizmet etti. Burada yemek yiyip uyudular, yolculuk için ekipmanlarını yeniden düzenlediler ve atlara baktılar.
Binanın avlusunda bir fırın kalıntıları ve biraz demir cürufu bulundu, bu da bir demircinin burada çalışmış ve mola sırasında at nalı tamir etmiş olabileceğini gösteriyor. ”

http://www.israelnationalnews.com/News/News.aspx/289942 sitesinden çeviri yapılmıştır.

Memlük Devleti

Memlûk Devleti, Eyyûbîlerin çöküşü ile Osmanlıların Mısır’ı ele geçirmesi arasında geçen üç yüzyıla yakın zaman diliminde Mısır ve Suriye’de hüküm sürmüş olan devlet.

Memlûk Devleti’ni 1250 ve 1382 yılları arasında kurucu aile Bahrî Memlûkler idare etmiş, 1517’ye dek ise Burcî Memlûkler yönetimi ele almıştır. Tarih yazınında devlet bu iki hâne başlıkları altında incelenmiş olup Bahrî Memlûklerin Türk kökenli olması dolayısıyla bu devirde yöneticiler daha çok Türklerden oluşurken daha sonraki dönemde Çerkezler asıl unsur olmuşlardır.

Tarihçiler arasında; Memlûk devletinin Türk sultanlar döneminde askeri ve siyasi olarak doruğa ulaştığı, ardından ise Çerkezler döneminde uzun süreli bir gerileme dönemine girdiğine dair evrensel bir fikir birliği vardır.

Memlûk Devleti en parlak devrini I. Muhammed’in sultan olduğu yıllarda yaşamış. Haritada sultanlığın genişleyen sınırları gösterilmekte.

Yönetici sınıfın Türk, halkın ise çoğunlukla Araplardan müteşekkil olduğu bir yapısı bulunan Memlûk Devleti en parlak devrini I. Muhammed’in sultan olduğu yıllarda yaşamış, Çerkez kökenli Burcî Memlûkler idaresindeyse çöküş dönemine girmiştir.

İdareci unsur olan memlûklerin kökeni Kuman-Kıpçak, Çerkez, Abhaz, Oğuz ve Gürcü soylu asker kölelerdi. Bu köleler askerî amaçlarla satın alındıklarından sıradan kölelerden daha yüksek statüdeydiler ve silah taşıma izinleri vardı. Zamanla güçlenerek Memlûk Devleti’ni kuran bir sosyal sınıf hâline gelen bu köleler Mısır vatandaşlarının da üzerinde bir sosyal statüye erişmişlerdir.

Sultanlık, zamanla güçten düşmesine karşın Orta Çağ Mısır ve Suriyesi’nde gerek siyasi gerek ekonomik ve gerekse de kültürel olarak İslam’ın Altın Çağını temsil eden bir güç olarak görülmektedir.

Kaynak: Kızıltoprak, Süleyman (2004). “Memlük”. İslâm Ansiklopedisi. 29. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları. ss. 87-90.

Banner
Benzer Yazılar

Suffolk kraliyet yerleşiminde keşfedilen Doğu Anglian Kralları zamanından kalma 1.400 yıllık tapınak

4 Aralık 2023

4 Aralık 2023

Arkeologlar, İngiltere’nin Suffolk kentindeki Sutton Hoo yakınlarındaki Rendlesham’daki Doğu Anglian Kralları zamanından kalma muhtemelen Hıristiyanlık öncesi bir tapınağı ortaya çıkardılar....

Kaçakçılar Roma Antik Kentini Tarumar Ettiler

19 Nisan 2021

19 Nisan 2021

Anadolu’nun eşsiz kültürel değerlerini heba eden kaçakçılar bu seferde Antalya’nın Manavgat ilçesindeki Hisarcıklı Kalesi bölgesinde bulunan Roma döneminden kalma antik...

Elit Anglosakson mezarlarında bulunan fildişi halkaların kökeni

3 Temmuz 2023

3 Temmuz 2023

Eski Anglosakson kadınların seçkin bir sınıfı yüzlerce fildişi yüzükle gömüldü ve bu fildişi halkaların kökeni uzun zamandır bir gizem olarak...

Göbeklitepe Monoliti Birleşmiş Milletler’de Sergilenecek

15 Mayıs 2021

15 Mayıs 2021

Yerleşik tarihi baştan aşağı değiştiren devrim niteliğinde ki Dünyanın en eski inanç merkezi Göbeklitepe Birleşmiş Milletler’e gidiyor.  Göbeklitepe’de bulunan bir...

Moğolistan’da bir mezarda keşfedilen boyalı bir ahşap eyer, modern biniciliğin en eski kanıtlarını temsil ediyor

14 Aralık 2023

14 Aralık 2023

Araştırmacılar, Moğolistan’ın Khovd eyaletinin engebeli arazisinde halk arasında “atlılar mağarası” olarak bilinen Urd Ulaan Uneet’teki bir mezarda demir üzengi ile...

Dünyanın en eski darphanesi Çin’de Keşfedildi

8 Ağustos 2021

8 Ağustos 2021

Çin’de Sarı Nehir yakınında bulunan antik Guanzhuang kentinin kazılarında dünyanın en eski darphanesi keşfedildi. Darphanenin bulunduğu Guanzhuang, M. Ö. 800...

Adilcevaz Kef Kalesi Kazıları 45 Yıl Sonra Tekrar Başlıyor

21 Mayıs 2021

21 Mayıs 2021

Bitlis ili Adilcevaz ilçesi’nde yer alan Urartu döneminden kalma Kef Kalesi’nin kazı çalışmalarına 45 yıl aradan sonra tekrar başlanıyor. Çivi...

Çatalhöyük’te 8 bin 500 yıllık trepanlı kafatası keşfedildi

23 Aralık 2023

23 Aralık 2023

Konya’da Neolitik Çağ yerleşimi 9.000 yıllık Çatalhöyük’te bulunan bir kafatasında trepanasyon (kafatası delme işlemi) izleri bulundu. Güneyde Mezopotamya şehirlerinin yükselişinden...

Roma’yı sarsan Teutoburg savaş alanında yok edilen 19. Lejyonu’nun metal imzası keşfedildi

6 Aralık 2022

6 Aralık 2022

Araştırmacılar, yeni bir kimyasal analiz yöntemi kullanarak, Almanya’nın Kalkriese kentindeki Teutoburg Ormanı Savaşı alanında elde edilen eserlerde Roma 19. Lejyonu’nun...

Ünlü Mimar Jean Nouvel Suudi Arabistan’da Kaya Konutları Arasında Gizli Tatil Köyü Tasarladı

29 Ekim 2020

29 Ekim 2020

Jean Nouvel, kuzeybatı Arabistan’da kültürel bir vaha olan Al-Ula’nın kaya konutlarında gizlenmiş bir tatil yeri olan Sharaan için yeni tasarımlar...

Onna-Bugeisha, Japonya’nın Kadın Samurayları

21 Ocak 2021

21 Ocak 2021

Batı Dünyası, Samuray savaşçılarını doğaları gereği erkek olarak görmeye başlamadan çok önce kadın samuraylar vardı. Bu kadın samuraylar erkek meslektaşları...

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

11 Nisan 2021

11 Nisan 2021

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında...

Persepolis’te Büyük Xerxes’e atfedilen bir Elam yazıtı bulundu

26 Şubat 2022

26 Şubat 2022

Persepolis Müzesi depolarındaki yazılı nesnelerin ve parçalı yazıtların sınıflandırılması ve belgelenmesi projesi sırasında uzmanlar, Büyük Xerxes’e atfedilen bir Elam yazıtının...

Bilim insanları İngiltere’de bir plajda 9 bin yıllık insan ayak izleri ile karşılaştı

3 Ekim 2022

3 Ekim 2022

Bilim insanları, Liverpool’daki Formby Plajı’nda 9 bin yıllık insan ayak izleri keşfettiler. İnsan ayak izlerinin dışında çeşitli hayvanlara ait ayak...

Neandertallerin güçlü parmakları varken, insanlar daha iyi kontrole sahipti…

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

Yeni bir araştırmaya göre, Neandertal parmaklarının saplı aletleri tutmaya daha iyi adapte olduğu bulundu. Neandertallere ait baş parmağın hareketinden sorumlu...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]