23 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

300 yıllık kutsal deniz kızı mumyasının gizemi çözüldü

Mumyalanmış bir deniz kızı yüzyıllardır Japonların kutsalları arasında yer alıyor. Kendisine tapıyorlar çünkü deniz kızının iyileştirici güçlere sahip olduğuna inanıyorlar.

Yüzyıllarca tapınılan kutsal deniz kızı yakından incelendiğinde inananlar için tam bir hayal kırıklığı oldu. Gizemli mumya sadece yapay bir eşyaydı.

Etini yiyen herkese ölümsüzlük vereceğine dair bir efsanenin kahramanı olan 300 yaşındaki mumyalanmış deniz kızı Asakuchi’deki Enjuin Tapınağı’nda kırk yıldır sergileniyor.

12 inçlik mumyanın 1736 ve 1741 yılları arasında Japonya’nın Shikoku adası açıklarında, Pasifik Okyanusu’nda yakalandığı iddia edildi.

Deniz kızı'nın vücudunun balık benzeri alt yarısı, garip görünümlü bir kuyruğa yol açar. Fotoğraf: Newsflash
Deniz kızı vücudunun balık benzeri alt yarısı, garip görünümlü bir kuyruğu oluşturuyor. Fotoğraf: Newsflash

Yaratığın iki eli buruşuk yüzüne doğru uzanır. Saç hala kafasında görülebilir ve ağzında keskin, sivri dişlerin kalıntıları vardır. Ancak vücudu belirgin bir şekilde balık benzeri bir kuyruğa benzer.

Başrahip Kozen Kuida, Japon gazetesi Asahi Shimbun’a verdiği demeçte, “koronavirüs pandemisini hafifletmeye” yardımcı olacağı umuduyla ibadet ettiklerini söyledi.

Geçen yıl, Kurashiki Bilim ve Sanat Üniversitesi’nden araştırmacılar, sırlarını çözmek amacıyla mumyayı testler ve BT taramaları için aldılar.

‘Deniz kızı’nı organik bir yaratık olup olmadığını belirlemek için testlere tabi tuttular. Ne yazık ki, şimdi yaratığın tamamen yapay olduğunu keşfettiler – 1800’lerin sonlarında yapıldı. Vücudu kağıt, kumaş ve pamuktan yapıldığı için iskeleti yoktur.

Radyokarbon tarihlemesi ayrıca, mumyanın 1800’lerin sonlarına kadar uzandığını ve ekibin ne zaman yapıldığına dair ilk tahminlerine uyduğunu gösterdi.

Bilim insanlarına göre, vücudun alt kısmı gerçekten de bir balığın kuyruğundandı, ancak daha sonra eklendiğini düşünüyorlardı. Başı bir memelidendi, çenesi ve dişleri de balıktan alınmıştı.

Okayama Folklor Derneği’nin yönetim kurulu üyesi Hiroshi Kinoshita, efsanevi bir ansiklopedide tuhaf yaratığın fotoğrafını gördükten sonra varlığının farkına vardı. Deniz kızı mumyasının Okaya tapınağına nasıl girdiği hala gizemini koruyor.

Banner
Benzer Yazılar

Britanya’da Demir Çağı’na Ait En Büyük Altın Sikke Hazinesi: Sezar’a Verilen Bir Haraç mı?

16 Mayıs 2025

16 Mayıs 2025

İngiltere’de yapılan bir arkeolojik keşif, Demir Çağı tarihine dair şimdiye kadar bilinenleri yeniden gözden geçirmemize neden olabilir. Chelmsford şehri yakınlarında...

Sudan’da Ortaçağ İslam mezarlarının düzenlenmesinde bulunan gizli desenler

8 Temmuz 2021

8 Temmuz 2021

Doğu Sudan ‘ın Kassala bölgesinde araştırma yapan arkeologlar burada bulunan mezarların kozmolojik bir düzenle gömüldüklerini tespit ettiler. Mezarları kozmoloji için tasarlanmış bir...

Mezopotamya tarım tarihini etkileyecek araştırma

12 Ocak 2022

12 Ocak 2022

Tarım, bereketli hilal olarak bilinen sulak Mezopotamya topraklarında başladı. Bilinen en eski tarım uygulamaları bu topraklarda görülür. Buğday, arpa ekimi...

Demir Çağı Savaşçıları, Yenilen Düşmanlarının Kılıçlarını Büküyor

22 Nisan 2021

22 Nisan 2021

Vestfalya-Lippe Bölge Birliği’nden (LWL) arkeologlar, bir metal dedektörünün “Batı Almanya’daki en büyük Demir Çağı silah istiflerinden birini” keşfettiğini açıkladı. Olpe...

Uşabti heykelcikleri İzmir Arkeoloji Müzesi’nde Sergileniyor

17 Eylül 2021

17 Eylül 2021

Mısır inancında ölen kişiye öbür alemde hizmet etmesi için yanına konulan Uşabti heykelcikleri İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açıldı. Mısır Uşabti...

Yassıtepe Höyük’te 5000 yıllık tanrıça heykelciği bulundu

25 Ekim 2023

25 Ekim 2023

Yassıtepe Höyük (Yeşilova Höyük) kazılarında bir örneği Midilli Adası’nda rastlanan 10 cm boyunda tanrıça heykelciği bulundu. Pişmiş topraktan yapılmış tanrıça...

Almanya’da bir Roma tanrısını tasvir eden bir heykel keşfedildi

22 Nisan 2024

22 Nisan 2024

Almanya’nın Stuttgart kentindeki Roma kalesini kazan arkeologlar, bir Roma tanrısını tasvir eden bir heykel ortaya çıkardılar. MÖ 7000 yılından beri,...

Dünyanın En Eski Gülücük Emojili Su Matarası Sergilenecek

4 Temmuz 2021

4 Temmuz 2021

Hitit İmparatorluğunun yıkılmasından sonra Anadolu ve Suriye topraklarında Geç Hitit Devletleri kurulmuştu. Bu devletlerden birisi de günümüz Gaziantep ilinin Karkamış...

Ukrayna’nın Poltava bölgesinde bulunan benzersiz İskit cam kolyeler

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Arkeologlar, orta Ukrayna’nın Poltava bölgesindeki Kotelva kasabası yakınlarında amfora şeklinde benzersiz İskit cam kolyeler ortaya çıkardılar. Ukrayna Ulusal Bilimler Akademisi...

Mezolitik Dönemde Kullanılan Dikenli Uçların Malzeme Seçimi Şaşırttı

22 Aralık 2020

22 Aralık 2020

Bir zamanlar İngiltere Avrupa kıtasına bağlıydı. Zaman içinde bu bağlantı koptu ve aradaki bölge sular altında kaldı. Modern insanlar şimdi...

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşan tek Roma tiyatrosu Tios tekrar kazılıyor

4 Aralık 2022

4 Aralık 2022

Karadeniz’in kıyı kesiminde günümüze ulaşabilen tek Roma tiyatrosu Tios, 10 yıl aradan sonra tekrar kazılıyor. Zonguldak Çaycuma ilçesine bağlı Filyos...

Adilcevaz Kef Kalesi Kazıları 45 Yıl Sonra Tekrar Başlıyor

21 Mayıs 2021

21 Mayıs 2021

Bitlis ili Adilcevaz ilçesi’nde yer alan Urartu döneminden kalma Kef Kalesi’nin kazı çalışmalarına 45 yıl aradan sonra tekrar başlanıyor. Çivi...

Galler’de nadir, erken bir Orta Çağ mezarlığı ortaya çıkarıldı

3 Ocak 2024

3 Ocak 2024

Arkeologlar, 6. veya 7. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen erken Orta Çağ mezarlığı buldular. Mezarlarda iyi korunmuş halde çıkarılan iskeletlerin...

Uzuncaburç Antik Kenti’nde 1400 yıllık iskelet ortaya çıkarıldı

2 Ocak 2022

2 Ocak 2022

Mersin’de bulunan Uzuncaburç (Diocaesarea) Antik Kenti’nde 1400 yıllık iskelet ve çevresinde kolye, kolye ucu, küpe, amulet (muska), boru biçimli bilezik ve...

Yeni bir araştırma; genler dillerin çeşitliliğinde her zaman baş rol oynamıyor

24 Kasım 2022

24 Kasım 2022

Dünya üzerinde 7.000’den fazla dil konuşulmaktadır. Bu dilsel çeşitlilik, biyolojik özellikler gibi, genler aracılığı ile nesilden nesile aktarılır. Charles Darwin’in...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]