Büklükale, Hitit İmparatorluğu’nun en önemli yerleşim alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. Her yıl Mayıs ve Haziran aylarında devam eden Büklükale kazılarında şimdiye kadar Eski Tunç Çağı, Geç Tunç Çağı, Demir Çağı ve Osmanlı dönemi olmak üzere dört kültür tabakası tespit edildi.
Geç Tunç Çağı katmanında Hitit İmparatorluğu dönemi çivi yazılı tablet ve panter başının bulunduğu Büklükale’de Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nın sonundan Hitit döneminin başlangıcına kadar iskan edilen ve saray olduğu değerlendirilen büyük bir mimari yapı ortaya çıkarıldı.
Kazı Başkanı Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kimiyoshi Matsumura, AA muhabirine, 2022 kazı sezonunda hedeflerinin, Hitit dönemine ait sıralı 2 odanın çıkarılması olduğunu söyledi.
Matsumura, “Bunları tam olarak inceleyeceğiz. Bunun altında da daha büyük taşlarla yapılmış binalar görünüyor. O seviyeye kadar inmeye çalışacağız” dedi.
Büklükale’nin Hitit tarihinde ki önemini anlamaya çalışıyoruz
Burasının milattan önce 2000 yılında çok önemli bir şehir olduğunu ‘aşağı şehir’ olmasından anlaşıldığını dile getiren Matsumura, “Burası hangi şehirdi, tarihi ve Hitit tarihi için hangi rolü oynamış onları anlamak için çalışıyoruz. Arkeolojide ne çıkacağı belli olmaz. Şimdiye kadar yaptığımız çalışmalarda Hitit kraliyet ailesiyle yoğun ilişkisi olan bir şehir, yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor” dedi.
Araştırmalar sonucunda “aşağı şehir” surunun dışında da yerleşim yerleri olduğunu tespit ettiklerini belirten Matsumura şunları kaydetti: “Hem mimarilerin hangi döneme ait olduğunu tespit etmek hem de 3. sit alanı bölgesinin mümkünse birinci sit alanına yükseltilerek gelecek nesillere bırakılması için sondaj çalışması yapıyoruz”
“Sondaj sonucunda orada Selçuklu dönemine ait bir mimari ortaya çıktı. Büyük ihtimalle Kızılırmak üzerindeki Selçuklu dönemine ait Çeşnigir köprüsüyle ilişkili bir yerleşim yeri olduğu anlaşıldı. Hatta onun altında çok sert tabakalar tespit ettik. O sert tabakaların içerisinde Roma dönemine ait bazı malzemeler ve sikke de çıktı. Burada Roma döneminde de iskan olduğu anlaşıldı. Sert tabaka çok derin olduğu için onun altına inemedik. Belki de onun altında bizim istediğimiz milattan önce 2000 yılına ait yeni yerleşim yeri olma ihtimali de var.”