Kuzey halklarının genel isimlendirmesi denince hemen akla Vikingler gelmektedir. Bugün Viking terimi bu halklar için kullanılan en genel tanımdır. Halbuki kuzey halklarını tek bir isim altında toplamak bugün kabul görse bile daha önce batılı kronikçilerin onları “Norsemen. Danes, Viking, Vareng “ gibi ayrımlara tabi tutulduğunu hatırlatmakta yarar var.
10.yy da Vikinglerin Hristiyanlaşma sürecine girmeden önce çok renkli ve hareketli bir inanışları vardı. Öyle ki antik Yunan ve Roma panteonuyla yarışacak kadar sağlam bir mitolojiye sahiptiler.
Bugün filmlerde görmeye alışık olduğumuz tanrı Odin, Thor ve onların yaşadıkları yer olan Asgard ülkesi gibi bir çok isim Viking mitolojisini bilmesek bile hepimizin yakından tanıdığı isimlerdir.
21 aralık’ta kutlanan Yule bayramı Vikinglerden miras kaldığını söyleyebiliriz. Gündönümlerini kutlayan bir çok kültür olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Yule, Germen halkları tarafından kutlanan 12 günlük bir kış ortası festivalinin isminden geliyor. Kuzey yarımkürede, 21 Aralık civarında Yule festivali düzenleniyor. Kış gündönümü gününün yılın en kısa günü olduğu akılda tutulursa, bu festivalin Avrupa’nın kuzey bölgelerinde yaşayanlar için çok önemli olduğu kolayca anlaşılabilir. Yılın bu döneminde Güneş yalnızca birkaç saat görülebilir veya kuzeyin bazı bölgelerinde neredeyse hiç görülmez
İsveç gibi kuzey ülkelerinde güneşi görmeden çok uzun zaman geçirebilirsiniz. Midwinter olarak adlandırılan ve 15 aralıktan itibaren 25 gün süren güneşsiz günlere İsveçliler alışkındır. Çok zor gibi görünse de bu bölgede yaşayan insanların alışkın olduğu bir durumdur.
Peki nedir Yule bayramı?
Yule bayramı tanrı’nın yeni doğumu olduğunu söylemek mümkün. Çünkü Vikingler Tanrının güneşle birlikte doğduğuna ve güneşle battığında öldüğüne inanır ve bu her gün tekrarlanır. Sabahın ilk saatlerinde dualar okunurdu tanrının geri gelmesi için ve şenlik ateşleri yakılırdı.
İzlanda destanlarına göre bugün tam 3 gün kutlanırdı.
Yule bayramının en ilginç geleneklerinden biri de yıl boyunca yaprağını dökmeyen ağaçları süslemektir. Vikingler bu ağaçlara Yule ağacı derlerdi. Bu ağaçlar onlar için hayat ağacı olan Yggdrasil’in bir yansımasıydı. Vikingler ağaçlarda Vattar adını verdikleri ruhların yaşadığına inanırlardı. Karanlık ve soğuk kış günlerinde bu ağaçlar onlara yazın ve güneşin geri geleceğini hatırlatırdı.
Bu yeşil ağaçları İskandinav tanrılarının heykelleri, yiyecek ve kıyafetler ile süsleyerek ormanların ruhunu onurlandırırlardı. Sanırım bu gelenek oldukça tanıdık gelmiştir.
Bununla birlikte bugün hediyeleşmek oldukça önemlidir. Bugünü aileyle geçirmek ve onlarla birlikte toplu yemek yemek gibi kuralları vardır. Özellikle bu dönemde gelen yabancılardan başka insanların hayatlarını dinlemeyi sever, gelen bu yabancılara da önem verirlerdi. Bu dönem gelen yabancılar onlar için önemli misafirler olurlardı. Bereket paylaştıkça artar düşüncesi mevcuttur festivalin özünde.
Yule ağaçları bugün Noel ağaçlarına dönüşmüş bir pagan geleneğidir. Hatta bu yüzden 1640 lara kadar kiliseler Noel ağaçlarını yasaklamıştır. Bütün bunlara rağmen geçmişten gelen bağların kolay kolay kopulamayacağının da en güzel işaretlerinden biridir.