16 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Venüs Figürleri Gerçekte Neyi Anlatıyor?

Venüs figürleri dünyanın en eski sanat eserlerinden biridir. 30.000 yıllık bir geçmişe sahip bu eserler araştırmacıların iki yüzyıldır ilgisini çekmiştir. Bu eserleri uzun yıllar boyunca bereket ve güzelliğin sembolü olduğu düşünülmüştür.

Colorado Üniversitesinde görevli bir araştırmacı MD Richard Johnson’a göre bu figürlerin bambaşka bir niteliği var.

Obesity dergisinde yayınlanan çalışmanın baş yazarı MD Richard Johnson heykelleri anlamanın anahtarı iklim değişikliği ve diyette yattığına inanıyor.

Colorado Üniversitesi’nde profesör olan Johnson, “Dünyadaki en eski sanat eserlerinden bazıları, Avrupa Buz Devri’ndeki avcı toplayıcıların zamanından kalma bu gizemli kilolu kadın figürleridir, burada obezite görmeyi hiç beklemeyeceksiniz! Bu heykelciklerin aşırı beslenme stresinin zamanlarıyla ilişkili olduğunu gösteriyoruz.” dedi.

Erken dönemim modern insanları yaklaşık 48.000 bin yıl önce Avrupa’ya girdi. Aurignacians olarak bilinen, kemik uçlu mızraklarla ren geyiği, at ve mamut avladılar. Yazın meyveler, balıklar, kuruyemişler ve bitkiler üzerinde yemek yediler. Ancak o zaman, şimdi olduğu gibi, iklim durağan kalmadı.

Sıcaklıklar -10/-15 santigrad dereceye kadar düştü. Bazı avcı toplayıcılar öldü, bazıları güneye kaçtı, kimileri de ormanlara saklandı.

Willendorf figürü

Obez figürler bu çaresiz zamanlarda ortaya çıktı. Boyları 6 ila 16 santimetre arasında değişiyordu ve taş, fildişi, boynuz veya bazen de kilden yapılmışlardı. Bazıları tılsım olarak takıldı ve taşındı.

Johnson ve ortak yazarları, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki Sharjah Amerikan Üniversitesi’nden Antropoloji Profesörü John Fox, Ph.D. ve Tıp Doçenti Miguel Lanaspa-Garcia, Ph.D. CU Tıp Fakültesi heykellerin bel-kalça ve bel-omuz oranlarını ölçtü. Buzullara en yakın bulunanların, daha uzakta bulunanlara kıyasla en obez olduğunu keşfettiler. Figürlerin bu zor yaşam koşulları için ideal bir vücut tipini temsil ettiğine inanıyorlar.

Doktor olmanın yanı sıra antropoloji alanında lisans derecesine sahip olan Johnson, “Genç kadınlar ve özellikle buzulların yakınında yaşayanlar için vücut büyüklüğü ideallerini ilettiklerini öneriyoruz” dedi. “Buzullar ilerlerken vücut büyüklüğü oranlarının en yüksek olduğunu, iklim ısındığında ve buzullar çekildiğinde obezitenin azaldığını bulduk.”

Araştırmacılara göre obezite, istenen bir durum haline geldi. Kıtlık dönemlerinde obez bir kadın, yetersiz beslenmeden muzdarip olan bir çocuğu gebelik boyunca taşıyabilir. Dolayısıyla figürlere manevi bir anlam yüklenmiş olabilir. Bir kadını hamilelik, doğum ve emzirme yoluyla koruyabilecek bir fetiş ya da sihirli bir cazibe türü olarak görülmüş olabilir.

Figürlerin çoğu, anneden kıza nesilden nesile aktarılan yadigarlar olduğu düşünülmüş çünkü hepsi uzun zaman kullanılmış yada saklanmış olduklarını gösterecek kadar çok yıpranmış. Ergenliğe giren veya hamileliğin erken aşamalarında olan kadınlara, başarılı bir doğum sağlamak için istenen vücut kütlesini anlatabilme umuduyla verilmiş olabilir.
Yazarlar, “Artan yağ, bebeğin sütten kesilmesi yoluyla gebelik sırasında bir enerji kaynağı ve çok ihtiyaç duyulan yalıtım sağlayacaktır” dedi.

Johnson, obeziteyi teşvik etmenin, grubun bu en tehlikeli iklim koşullarında bir başka neslin daha devam etmesini sağladığını söyledi .

Johnson, “Figürler, anne ve yenidoğanların doğurganlığını ve hayatta kalmasını iyileştirmeye yardımcı olacak ideolojik bir araç olarak ortaya çıktı” dedi. “Sanat estetiği, böylece, giderek sertleşen iklim koşullarına uyum sağlamak için sağlığı ve hayatta kalmayı vurgulamada önemli bir işleve sahipti.”

Dr. Johnson teorisini desteklemek için modern tıp bilgisi ve arkeolojik verilere dayanarak antrolopolojideki davranışsal modelleme tekniklerini birleştirmiştir.

Makaleyi daha detaylı okumak isterseniz: https://phys.org/journals/obesity/

 

Banner
Benzer Yazılar

Zeugma Antik Kenti Metaverse de gezilebilecek

6 Mart 2022

6 Mart 2022

Büyük İskender’in generallerinden I. Selevkos Nikator’un MÖ 300 yıllarında kurduğu ve muhteşem mozaikleri ile dikkatleri çeken Zeugma Antik Kenti metaverse...

Antandros Antik Kentinde ki Kazılar Yıl Boyu Devam Edecek

28 Ocak 2021

28 Ocak 2021

Antandros Antik Kenti Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk Mahallesi’ne 2 km uzaklıkta yer almaktadır. Mysia ile Troas şehirleri arasında önemli konumda...

Ata Tohumları Üzerinde Tasarruf Türkiye’nindir!

17 Ağustos 2021

17 Ağustos 2021

Gıda ve su savaşlarının dünyanın geleceğinde görülme ihtimalinin her geçen gün yükseldiğine şahit olmaktayız. İnsanlık açlık ve susuzluk yoksunluğu tehdidi...

Norfolk Mührü Twitter Kullancısı Tarafından Çözüldü

3 Temmuz 2021

3 Temmuz 2021

Orta Çağ döneminden kalmış Norfolk mührü twitter kullanıcısı Alex Cortez’in araştırmaları sonucunda çözüldü. Yangın ile büyük hasar görmüş olan 13....

Karkamış Mühür Evi Buluntuları Geç Hitit Dönemine Işık Tutacak

29 Ekim 2021

29 Ekim 2021

Anadolu Geç Hitit krallıklarından Karkamış Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan mühür evi Geç Hitit dönemine ait yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak. Geçtiğimiz...

Metropolis Antik Kentinde Bulunan Sarnıçlar Şehrin Yaşamına Ayna Tutuyor

5 Ocak 2021

5 Ocak 2021

İzmir’in Torbalı ilçesine Yeniköy ve Özbey mahalleri sınırları içerisinde kalan Metropolis antik şehri kazıları 1990 yılından beri devam ediyor. Kültür...

30 bin yıl önce Sibirya’dan başlayan göç Göbeklitepe’yi şekillendirmiş olabilir

24 Haziran 2022

24 Haziran 2022

Neolitik tarihinin başlangıç noktasını M. Ö. 10 binlere çeken Göbeklitepe kültürünün şekillenmesinde 30 bin yıl önce Sibirya’dan başlayan göç dalgasının...

İrlanda’da keşfedilen 2000 yıllık incir Roma İmparatorluğu ile yapılan ticaret hakkında yeni pencere açacak

29 Kasım 2024

29 Kasım 2024

Kuzey Dublin’deki bir arkeolojik kazı da 2000 yıllık kömürleşmiş incir keşfedildi. Keşif, binlerce yıl önce Roma İmparatorluğu ile İrlanda arasında...

İtalya’da Nebatilere ait bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı

12 Nisan 2023

12 Nisan 2023

İtalyan sualtı arkeologları, MS 1. yüzyıla tarihlenen Nebatilere ait bir tapınağın iki mermer sunağını keşfettiler. Sunaklar, İtalya’nın Campania bölgesindeki Phlegrean...

Büklükale’de bulunan 3.300 yıllık bir tablet, Hitit İmparatorluğu’nun bir yabancı istilası ile karşı karşıya kaldığını gösteriyor

11 Mart 2024

11 Mart 2024

Anadolu’nun ilk merkezi devleti olarak kabul edilen Hitit İmparatorluğu, MÖ 1600 yıllarında yükselmeye başlamış; güçlü bir siyasi ve askeri birlik...

Yumuktepe Höyük’te ortaya çıkarılan 4500 yıllık yapıda tören yemekleri servis edilmiş olabilir.

3 Kasım 2021

3 Kasım 2021

Mersin’de yer alan Yumuktepe Höyük’te gerçekleştirilen 2021 kazılarında çok sayıda çömlek ve yemek fosillerinin bulunduğu 4500 yıllık bir yapı ortaya...

Leicester Katedrali kazılarında 1800 yıllık Roma tapınağı kalıntılarına ulaşıldı

7 Mart 2023

7 Mart 2023

Leicester Üniversitesi arkeologlarının gerçekleştirdiği kazılarda, Leicester Katedrali’nin bulunduğu alanın yaklaşık 1.800 yıl önce ibadet ve dini gözlem için kullanıldığına dair...

Brezilya’da 16 yeni antik kaya sanatı alanı tespit edildi

10 Mart 2024

10 Mart 2024

Brezilya’nın Tocantins’in Jalapão bölgesinde çalışan arkeologlar, 2.000 yıllık 16 yeni antik kaya sanatı alanı tespit etti. Bu alanlarda insan ve...

Yahudiye Çölü’nde keşfedilen ‘Horoscope’ parşömeni, gizli bir tarikatın inanç şifrelerini ortaya koyuyor

13 Mart 2024

13 Mart 2024

Kudüs’ün doğusundaki Yahudiye Çölü’nde ortaya çıkarılan bir parşömen, eski bir düzenin ezoterik astroloji ve mistisizm uygulamalarının izlerini taşıyor. Binlerce yıl...

31.000 yaşında Paleolitik bir kadının çarpıcı yüz rekonstrüksiyonu

28 Eylül 2022

28 Eylül 2022

1881’de arkeologlar, şu anda Çek Cumhuriyeti’nde bulunan bir köy olan Mladeč’teki bir mağaranın içine gömülü bir insanın kafatasını ortaya çıkardılar....

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]