22 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Tarih öncesi insanlar mezar taşı yerine kaya kristalleri kullandılar

İnsan, kaybettiği yakınlarını toprağa verdikten sonra mezar yerinin kaybolmaması için işaretler koyar. Her kültürde farklı sembol ve materyalin kullanıldığı mezar belirteçleri tarih öncesi topluluklarında da görülüyor.

Manchester Üniversitesi’nden arkeologlar, Cardiff Üniversitesi ve Herefordshire İlçe Konseyi ile işbirliği içinde, İngiltere’nin Herefordshire kentindeki Dorstone Hill’deki kazılar sırasında Neolitik Çağ mezar yapılarında kaya kristalleri keşfettiler.

Uzmanlar, kaya kristallerinin, kaya, taş, ağaç, dal, bitki gibi mezar belirteci olarak kullanılmış olacağı üzerinde düşünüyorlar.

Dorstone Tepesi’nde bulunan kaya kristalleri, büyük altıgen taşlarda oluşan nadir bir şeffaf kuvars türüdür. Kestirildiler ve kasıtlı olarak mezar höyüklerine bırakıldılar. Uzmanlar, kristal malzemenin potansiyel olarak 300 yıla kadar nesiller boyunca bölgeye yerleştirildiğine inanıyor.

Britanya Adaları’nda, bu kristallerin bu kadar yüksek bir saflık seviyesinde bulunduğu çok az yer var, en yakını Kuzey Galler’deki Snowdonia ve Güneybatı Galler’deki St David’s Head – bu, Dorstone Tepesi çevresinde yaşayan tarih öncesi insanların bölgeye ulaşmak için malzemeyi uzun mesafelere taşımış olmaları gerektiği anlamına geliyor.

İngiltere Neolitik Dönem insanı tarafından mezar taşı olarak kullanılan kaya kristali
Fotoğraf Manchester Üniversitesi

Kaya kristallerinin kanıtları, İngiltere’deki bir avuç tarih öncesi alanda bulunur, ancak amaçlarını veya önemlerini belirlemek için çok az araştırma yapılmıştır. Ekip, materyalin yerel kimlikleri ve Britanya Adaları çevresindeki yerlerle bağlantılarını göstermek ve mezar alanını işaretlemek için kullanıldığını tahmin ediyor.

Baş araştırmacı Dr. Nick Overton şunları söyledi: “Kristali bulmak son derece heyecan vericiydi çünkü son derece nadirdir – camdan önceki bir zamanda, bu mükemmel şeffaf katı malzeme parçaları gerçekten ayırt edici olmalıydı.”

“Kristaller, kullandıkları diğer taşlara kıyasla çok sıradışı görüneceklerdi ve vurulduklarında veya birbirine sürtündüklerinde ışık yaydıkları ve küçük gökkuşağı parçaları ürettikleri için son derece ayırt ediciydiler – kullanımlarının, bireyleri bir araya getiren, yerel kimlikleri oluşturan ve yaşayanları kalıntıları biriktirilen ölülerle ilişkilendiren unutulmaz anlar yaratacağını savunuyoruz” diye ekledi Dr. Overton.

Makaleye bu adresten ulaşabilirsiniz

https://doi.org/10.1017/S0959774322000142

Kapak Fotoğrafı Manchester Üniversitesi

Banner
Benzer Yazılar

Ata Tohumları Üzerinde Tasarruf Türkiye’nindir!

17 Ağustos 2021

17 Ağustos 2021

Gıda ve su savaşlarının dünyanın geleceğinde görülme ihtimalinin her geçen gün yükseldiğine şahit olmaktayız. İnsanlık açlık ve susuzluk yoksunluğu tehdidi...

Bulgaristan’da Keşfedilen Garip Maskenin Uzaylı Kafası Tartışmaların Göbeğinde

20 Kasım 2020

20 Kasım 2020

Bulgaristan’ın Provadiya kasabasının Solnitsata höyüğünde oldukça ilginç özellikleri olan bir kil maske bulundu. Maskenin uzaylıya benzetilen üçgen yüzü farklı yorumlara...

Orta Asya’nın usta tüccarları, diplomatları ve din adamları Soğdlular

2 Haziran 2023

2 Haziran 2023

Soğdlular, Orta Asya’da Soğdiana adı verilen bir bölgede yaşamış bir halktır. Soğdlular, MÖ 6. yüzyıldan itibaren MÖ 8. yüzyıla kadar...

ABD, kaçırılan 12 eseri Türkiye’ye iade ediyor

21 Mart 2023

21 Mart 2023

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy katıldığı bir televizyon programında Anadolu kökenli 12 eserin yarın Türkiye’ye gönderilmek üzere New...

Hitit Toplumunda Ensest İlişkiye Nasıl Bakılıyordu?

28 Kasım 2020

28 Kasım 2020

Anadolu topraklarında uzun yıllar hüküm süren Hititler, kanunlar ile toplumsal yapıyı koruyan dönemin üst medeniyeti idi. Hititler, aile, kadın, erkek,...

Antik Mısır’da Bulunan Mezarlık Dünyanın En Eski Evcil Hayvan Mezarlığı Olabilir

3 Mart 2021

3 Mart 2021

2011 yılında Berenice limanında bulunan yüzlerce hayvan iskeleti buranın bir evcil hayvan mezarlığı olarak kullanıldığını düşündürmüştür. Hayvanların boynundaki tasma ve...

Yunus Emre Müzesi Bakımsızlıktan Harabeye Dönüyor

29 Temmuz 2021

29 Temmuz 2021

Okuduğu Türkçe şiirleri ile gönülleri fetheden tasavvuf ehli, halk ozanı Yunus Emre için, yetiştiği Eskişehir’de kurulan Yunus Emre Müzesi ve...

Çatalhöyük kazılarında çoklu mezara ulaşıldı

16 Eylül 2021

16 Eylül 2021

Avcı-toplayıcı kültürden sonra ilk yerleşim izlerinin görüldüğü Çatalhöyük kazılarında çoklu mezara ulaşıldı. Çatalhöyük’ün doğu höyüğünde bir evin kazı çalışmasında çeşitli...

Tenedos Antik Kenti’nde 2700 yıllık çocuk mezarlığı keşfedildi

2 Mart 2024

2 Mart 2024

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Takaoğlu başkanlığında Tenedos antik kenti’nde devam eden kazılarda 2700...

El Salvador’da Dramatik İfadeler İçeren 2.400 Yıllık Kuklalar Keşfedildi

6 Mart 2025

6 Mart 2025

El Salvador’da yakın zamanda yapılan bir arkeolojik keşif, bölgenin yerli halkının ritüellerine dair büyüleyici bir bakış açısı ortaya koydu. Bulgular,...

Herkül ve Büyük İskender’e bağlı ikiz tapınaklar Sümer şehri Girsu’da keşfedildi

29 Ocak 2024

29 Ocak 2024

Arkeologlar, Irak’ın güneydoğusunda şu anda Tello olarak bilinen bir Sümer şehri olan Girsu’daki kazılar sırasında biri diğerinin üzerine gömülü iki...

Yeni bir çalışma,10.000 yıl öncesine kadar uzanan pirinç hasadının en eski kanıtlarını sunuyor.

9 Aralık 2022

9 Aralık 2022

Güney Çin’den gelen taş aletler üzerine yapılan yeni bir çalışma, 10.000 yıl öncesine dayanan pirinç hasadının en eski kanıtlarını ortaya...

Kırk Yıldır Devam Eden Zominthos Minos Sarayı Kazısı Tamamlanmak Üzere

1 Ocak 2022

1 Ocak 2022

Girit adasının Kaz Dağı eteklerinde yer alan bölgenin ilk ve tek Minos sarayının yaklaşık 40 yıl süren kazıları tamamlanma aşamasına...

İlk Çağ kenti Daskyleion kazılarında 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi bulundu

10 Ağustos 2022

10 Ağustos 2022

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan İlk Çağ kenti Daskyleion arkeolojik kazılarında 10 metre uzunluğunda 2 bin 500 yıllık içme su şebekesi...

Arkeoloji, Eski Afrika Toplumlarının Salgınları Nasıl Yönettiğini Gösteriyor

7 Kasım 2020

7 Kasım 2020

İnsan ırkı belirli dönemlerde büyük salgınlar yaşamıştır. Bunlardan en yıkıcı olanlardan biri şüphesiz Kara Veba (1347-1351), diğeri ise İspanyol Gribi...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]