6 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Orta Çağ Avrupası’nın Korkunç İşkence Aletleri

İnsanoğlu icatları sadece insanlığın iyiliği için hizmete sokmamıştır. Sadece acı ve ızdırap için aletler tasarlamış, kurbanlarının ölümünü uzatmanın yollarını da aramıştır.

Tarihin en acımasız milleti olarak bilinen Assurluların pabucunu dama attıracak işlemler Ortaçağ sakinlerinin gündelik hayatına dahil olmuştu.

İşkencenin adı bile yeterince korkunçken birde bunları okumak bir çoğumuzun isteyeceği bir şey olmayabilir. Ancak insanlığın acımasızlığının düzeyini görmek içinde kuşkusuz bir yol gösterici olabilir.

Okumanın bile acı verdiği listemize başlayalım.

İşkence Rafı

Londra Kulesi’nde David Bjorgen tarafından fotoğraflanan bir işkence rafı.

 

Muhtemelen Orta Çağ’dan en çok bilinen işkence aleti olan raf, her iki ucunda da makaralar bulunan ahşap bir platformdu. Kurbanın elleri ve ayakları her iki uca bağlanır ve makaralar döndürülerek kurbanın vücudu gerilerek uygulanırdı.

Rafta çok fazla gerilmiş bir kişinin kıkırdakları, bağ ve kemiklerinin kırılma sesleri patlama şeklinde olurdu. Bu işlem sonucunda en hafif sonuç olarak el ve ayak bilek kemiklerinin yerinden çıkması ile sonuçlanırdı.

Testere

Testere denildiği zaman hepimizin aklına ilk gelen normal olarak tahta ve kalın malzemeleri kesmek için kullandığımız sıradan bir alettir.

Ne yazık ki testere bildiğimiz özellik dışında Orta çağda işkence ile insanları öldürebilmek için kullanılıyordu.

Kurban baş aşağı tutulacak, kanın kafasına gelmesine izin verilecek ve ardından işkenceci onları bacaklarının arasından yavaşça kesmeye başlayacaktı.

Kurban bu kesme işlemi sürecinde çoğu zaman bilinçli kalmaktadır. Genellikle sadece testere orta bölümlere çarptığında kurban bayılır ve ölür.

Göğüs Yırtıcı veya Örümcek

Zinadan suçlanan veya kürtaj olmuş kadınlara uygulanan bir işkence aletiydi.

Adından da anlaşılacağı gibi, sivri uçlarla biten pençe benzeri bir cihaz ısıtılır ardından bir kadının göğüslerini parçalamak için kullanılırdı.

Suçlanan kadınların çoğu suçları tespit edilemeyen kişilerden oluşurdu. Suçlarının kesinleşmemesi onların ceza almayacağı anlamına gelmiyordu.

Bu tür suçlamaların çoğu Engizisyon mahkemeleri tarafından onaylanırdı.

Diz Ayırıcı

İspanyol Engizisyonu sırasında sıkça kullanılan diz ayırıcı, doğal olarak, bir kurbanın dizini ayırmak için kullanıldı.

Cihaz, arkada bir vida bulunan iki çivili ahşap bloktan yapılmıştır ve dizin ön ve arka tarafına kelepçelenmiştir. Vidanın bir dönüşü ile bir diz kolayca ve acı verici bir şekilde sakat kalırdı.

Vücudun diğer bölgelerinde de kullanıldı.

Baş Kırıcı

İsimler konusunda son derece yaratıcı olan kafa kırıcı (göğüs sökücü ve diz ayırıcıya çok benzer) tam olarak adlandırıldığı şeyi yaptı.

Tekerlek

Orta Çağ boyunca Almanya’da en yaygın olarak kullanılan tekerlek, en sevilen infaz biçimiydi. Kurban yerde tekerleğe bağlanmış ve her bir ana eklemin (bilek, ayak bilekleri, kalçalar, omuzlar, dizler) altına tahta çapraz parçalar yerleştirilmiştir.

İşkenceci, ağır demirle güçlendirilmiş bir tekerlekle çapraz parçaları çekiçlemeye başlardı. Suçlunun bütün kemikleri kırılana kadar çekiçle dövülmeye devam edilirdi. Kurban ölünceye kadar halka sergilenirdi.

Bu cezalandırma şekli Roma İmparatorluğunda oldukça bilinen ve uygulanan bir ceza şekliydi.

Tahta At (İspanyol eşeği)

Tahta at, tahta midilli veya İspanyol eşeği, tarih boyunca, özellikle Amerikan sömürge döneminde ve Ortaçağ da kullanılan son derece acı verici bir işkence cihazına verilen isimdir. Cihazın üç çeşidi vardır, ancak prensip ve tasarım aynıdır.

Ahşap alet üçgen şeklinde ve açılıdır, genellikle üstte keskinleştirilmiştir. Kurban, düşmelerini önlemek için ayak bileklerine ilave ağırlıklar eklenerek, tüm vücut ağırlığını vulvasına koyarak üçgen ‘at’ın üzerine binmeye zorlanırdı.

Söylemeye gerek yok, ek ağırlıklar kurbanın tüm vücudunu aşağı çekerek kasıklarına ciddi şekilde zarar verir ve hatta bazen ikiye bölerdi.

Judas Beşiği

Tahta ata benzer şekilde, Yahuda beşiği piramit şeklinde ve keskinleştirilmiş bir cihazdı ve üzerine bir kurbanın iplerle indirildiği. Kurban alçaltıldığında cihaz anüsünü, vulvasını veya skrotumunu yavaşça yırtıyordu.

Cihaz genellikle İspanyol Engizisyonu’na atfedilse de, bu zamandan önce karnaval gösterilerinin bir parçası olarak var olduğuna dair kanıtlarda vardır.

Engizisyon Sandalyesi

Sandalyenin neredeyse tamamı sivri çivilerle donatılmıştı. Sandalyeye oturacak kişi çivilerin vücuduna tamamen işlemesi için vida ile sandalyeye sabitlenirdi. Bu korkunç aletin kullanım süresi ise daha korkunç çünkü 19 yy. sonlarına kadar neredeyse tüm Avrupa da kullanılmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

Kastabala Antik Kenti’nde 2500 yıllık masklar bulundu

7 Ocak 2022

7 Ocak 2022

Osmaniye’nin 12 km doğusunda yer alan Kastabala Antik Kenti’nde gerçekleştirilen kazılarda 2500 yıllık masklar bulundu. Roma İmparatorluğu ve Roma döneminin...

Pinacosaurus fosili dinozorların seslerini ortaya çıkarabilir

22 Nisan 2023

22 Nisan 2023

Uluslararası bir araştırma ekibi, Pinacosaurus dinozoruna ait gırtlak kemiğini inceledi. Gırtlak kemiği dinozorların nasıl ses çıkardığını çözmeye yarayacak bilgilere ulaşılmasını...

Hansel ve Gretel Masalının Ardındaki Acımasız Tarihi Gerçekler

11 Şubat 2021

11 Şubat 2021

1314 ve 1317 yılları arasında Avrupa’nın büyük bir kısmını etkileyen bir kıtlık süreci başladı. 1322 yılına kadar devam eden kıtlık...

Arkeologlar, Hz. Süleyman ve Hz. Davud Dönemine Ait Kraliyet Giysilerinin Kalıntılarını Buldu

29 Ocak 2021

29 Ocak 2021

Antik bakır madeninde, Kral Hz. Davud ve Hz. Süleyman zamanından kalma kraliyet moru kumaş bulundu. Hz. Davut ve Hz. Süleyman...

Ata Tohumları Üzerinde Tasarruf Türkiye’nindir!

17 Ağustos 2021

17 Ağustos 2021

Gıda ve su savaşlarının dünyanın geleceğinde görülme ihtimalinin her geçen gün yükseldiğine şahit olmaktayız. İnsanlık açlık ve susuzluk yoksunluğu tehdidi...

British Museum, Bavulla İngiltere’ye Kaçırılan Antik Çinileri Özbekistan’a İade Edecek

16 Ekim 2020

16 Ekim 2020

İngiltere’nin Heathrow Havaalanı’nda bir yolcunun valizinden çıkan altı sırlı fayansın Birleşik Krallık Sınır Gücü tarafından ele geçirildiği ve Özbekistan’a geri...

Hırvatistan’da 2500 yıllık Yunan-İlirya miğferi keşfedildi

16 Nisan 2024

16 Nisan 2024

Hırvatistan’ın Pelješac yarımadasındaki Zakotorac köyünde MÖ 1. binyılın ikinci yarısına ait zengin mezarların keşfedildiği Gomile mağara mezar alanında kazı çalışmalarına...

Nüfus Dinamikleri ve İç Asya’da İmparatorlukların Yükselişi

11 Kasım 2020

11 Kasım 2020

Geç Bronz Çağı’ndan Orta Çağ’a kadar, doğu Avrasya Bozkırları bir dizi organize ve son derece etkili göçebe imparatorluklara ev sahipliği...

Sobibor Ölüm Kampında Öldürülen Çocukların Kimlik Etiketleri Ortaya Çıkarıldı

9 Şubat 2021

9 Şubat 2021

Sobibor ölüm kampının trajik tarihi ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, Naziler tarafından doğu Polonya’daki Sobibor ölüm kampında öldürülen dört çocuğun kimlik etiketlerini...

İzmir polisi kaçak kazı yapılan evde 2700 yıllık mozaik ele geçirdi

16 Kasım 2021

16 Kasım 2021

İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Kaçakçılığı Büro Amirliği ekipleri, kaçak kazı yapıldığına dair alınan...

Gizli Taş Çemberlerin Sırları Ortaya Çıkarılmayı Bekliyor

17 Kasım 2020

17 Kasım 2020

İskoçya’da St Andrews Üniversitesi’ndeki araştırmacıların ünlü Calanais çemberine yakın bölgede gömülü olan taşlar hakkında daha fazla bilgi ortaya çıkarmalarına olanak...

İsrail’de Yunanca yazılı sapan taşı bulundu

8 Aralık 2022

8 Aralık 2022

İsrailli arkeologlar Yavne arkeolojik alan içinde yer alan antik sarayda Yunanca yazılı 2200 yıllık sapan taşı buldular. Sapan taşı, Helenistik...

Seramik kap üretme yeteneği Avrupa’ya Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden geldi.

7 Ocak 2023

7 Ocak 2023

Yeni bir çalışma, seramik kap yapma bilgisinin Orta Doğu ve Uzak Doğu’dan değil Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden Avrupa’ya...

Düzce’de Roma dönemine ait olduğu düşünülen pişmiş topraktan yapılmış bir tiyatro bileti bulundu

2 Aralık 2024

2 Aralık 2024

Düzce’de bulunan Prusias Ad Hypium Antik Kenti’nde, Roma dönemine ait olduğu tahmin edilen pişmiş topraktan yapılmış tiyatro bileti bulundu ....

Hitit İmparatorluğu döneminden günümüze ulaşan nadir 3 bin 300 yıllık bronz miğfer

17 Temmuz 2022

17 Temmuz 2022

Hitit İmparatorluğu’nun önemli kült merkezlerinden biri olan Şapinuva’da 2002 yılında gerçekleştirilen kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan 3 bin 300 yıllık bronz...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]