25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Orta Çağ Avrupası’nın Korkunç İşkence Aletleri

İnsanoğlu icatları sadece insanlığın iyiliği için hizmete sokmamıştır. Sadece acı ve ızdırap için aletler tasarlamış, kurbanlarının ölümünü uzatmanın yollarını da aramıştır.

Tarihin en acımasız milleti olarak bilinen Assurluların pabucunu dama attıracak işlemler Ortaçağ sakinlerinin gündelik hayatına dahil olmuştu.

İşkencenin adı bile yeterince korkunçken birde bunları okumak bir çoğumuzun isteyeceği bir şey olmayabilir. Ancak insanlığın acımasızlığının düzeyini görmek içinde kuşkusuz bir yol gösterici olabilir.

Okumanın bile acı verdiği listemize başlayalım.

İşkence Rafı

Londra Kulesi’nde David Bjorgen tarafından fotoğraflanan bir işkence rafı.

 

Muhtemelen Orta Çağ’dan en çok bilinen işkence aleti olan raf, her iki ucunda da makaralar bulunan ahşap bir platformdu. Kurbanın elleri ve ayakları her iki uca bağlanır ve makaralar döndürülerek kurbanın vücudu gerilerek uygulanırdı.

Rafta çok fazla gerilmiş bir kişinin kıkırdakları, bağ ve kemiklerinin kırılma sesleri patlama şeklinde olurdu. Bu işlem sonucunda en hafif sonuç olarak el ve ayak bilek kemiklerinin yerinden çıkması ile sonuçlanırdı.

Testere

Testere denildiği zaman hepimizin aklına ilk gelen normal olarak tahta ve kalın malzemeleri kesmek için kullandığımız sıradan bir alettir.

Ne yazık ki testere bildiğimiz özellik dışında Orta çağda işkence ile insanları öldürebilmek için kullanılıyordu.

Kurban baş aşağı tutulacak, kanın kafasına gelmesine izin verilecek ve ardından işkenceci onları bacaklarının arasından yavaşça kesmeye başlayacaktı.

Kurban bu kesme işlemi sürecinde çoğu zaman bilinçli kalmaktadır. Genellikle sadece testere orta bölümlere çarptığında kurban bayılır ve ölür.

Göğüs Yırtıcı veya Örümcek

Zinadan suçlanan veya kürtaj olmuş kadınlara uygulanan bir işkence aletiydi.

Adından da anlaşılacağı gibi, sivri uçlarla biten pençe benzeri bir cihaz ısıtılır ardından bir kadının göğüslerini parçalamak için kullanılırdı.

Suçlanan kadınların çoğu suçları tespit edilemeyen kişilerden oluşurdu. Suçlarının kesinleşmemesi onların ceza almayacağı anlamına gelmiyordu.

Bu tür suçlamaların çoğu Engizisyon mahkemeleri tarafından onaylanırdı.

Diz Ayırıcı

İspanyol Engizisyonu sırasında sıkça kullanılan diz ayırıcı, doğal olarak, bir kurbanın dizini ayırmak için kullanıldı.

Cihaz, arkada bir vida bulunan iki çivili ahşap bloktan yapılmıştır ve dizin ön ve arka tarafına kelepçelenmiştir. Vidanın bir dönüşü ile bir diz kolayca ve acı verici bir şekilde sakat kalırdı.

Vücudun diğer bölgelerinde de kullanıldı.

Baş Kırıcı

İsimler konusunda son derece yaratıcı olan kafa kırıcı (göğüs sökücü ve diz ayırıcıya çok benzer) tam olarak adlandırıldığı şeyi yaptı.

Tekerlek

Orta Çağ boyunca Almanya’da en yaygın olarak kullanılan tekerlek, en sevilen infaz biçimiydi. Kurban yerde tekerleğe bağlanmış ve her bir ana eklemin (bilek, ayak bilekleri, kalçalar, omuzlar, dizler) altına tahta çapraz parçalar yerleştirilmiştir.

İşkenceci, ağır demirle güçlendirilmiş bir tekerlekle çapraz parçaları çekiçlemeye başlardı. Suçlunun bütün kemikleri kırılana kadar çekiçle dövülmeye devam edilirdi. Kurban ölünceye kadar halka sergilenirdi.

Bu cezalandırma şekli Roma İmparatorluğunda oldukça bilinen ve uygulanan bir ceza şekliydi.

Tahta At (İspanyol eşeği)

Tahta at, tahta midilli veya İspanyol eşeği, tarih boyunca, özellikle Amerikan sömürge döneminde ve Ortaçağ da kullanılan son derece acı verici bir işkence cihazına verilen isimdir. Cihazın üç çeşidi vardır, ancak prensip ve tasarım aynıdır.

Ahşap alet üçgen şeklinde ve açılıdır, genellikle üstte keskinleştirilmiştir. Kurban, düşmelerini önlemek için ayak bileklerine ilave ağırlıklar eklenerek, tüm vücut ağırlığını vulvasına koyarak üçgen ‘at’ın üzerine binmeye zorlanırdı.

Söylemeye gerek yok, ek ağırlıklar kurbanın tüm vücudunu aşağı çekerek kasıklarına ciddi şekilde zarar verir ve hatta bazen ikiye bölerdi.

Judas Beşiği

Tahta ata benzer şekilde, Yahuda beşiği piramit şeklinde ve keskinleştirilmiş bir cihazdı ve üzerine bir kurbanın iplerle indirildiği. Kurban alçaltıldığında cihaz anüsünü, vulvasını veya skrotumunu yavaşça yırtıyordu.

Cihaz genellikle İspanyol Engizisyonu’na atfedilse de, bu zamandan önce karnaval gösterilerinin bir parçası olarak var olduğuna dair kanıtlarda vardır.

Engizisyon Sandalyesi

Sandalyenin neredeyse tamamı sivri çivilerle donatılmıştı. Sandalyeye oturacak kişi çivilerin vücuduna tamamen işlemesi için vida ile sandalyeye sabitlenirdi. Bu korkunç aletin kullanım süresi ise daha korkunç çünkü 19 yy. sonlarına kadar neredeyse tüm Avrupa da kullanılmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

Hollandalı balıkçılar, Texel kıyılarında asırlık oyulmuş ahşap kafa heykeli çıkardılar

17 Ağustos 2022

17 Ağustos 2022

Hollanda Wadden Adaları’nın Texel kıyılarında balık ağlarına olağanüstü işçilikle oyulmuş ahşap kafa heykeli takıldı. 1 Ağustos Salı günü, karides teknesi...

Troya Müzesi’nin Dijital Dergisi “Troy Museum Journal” Birinci Yaşını Kutluyor

29 Mart 2025

29 Mart 2025

Türkiye’nin ilk müze dergisi olma özelliğini taşıyan “Troy Museum Journal“, yayın hayatındaki birinci yılını tamamladı. Başarılı çalışmalarıyla adından sıkça söz...

Mısırlı çocuk 142 köpekle birlikte gömülü bulundu

17 Ocak 2023

17 Ocak 2023

Faiyum Oasis nekropolündeki kazılarda 142 köpekle birlikte gömülmüş bir çocuk mezarı bulundu. 142 köpekle gömülü çocuk mezarının yer aldığı nekropol...

Kopya olduğu düşünülen kılıcın 3000 yıllık Tunç Çağı kılıcı olduğu ortaya çıktı

23 Ocak 2023

23 Ocak 2023

Chicago Field Müzesi’nde daha önce bir kopya olduğu düşünülen bir kılıcın, MÖ 1080 ila 900 yılları arasında tarihlenen 3000 yıllık...

Miletos’un “Kutsal Mağarası” Ziyarete Açıldı

2 Ekim 2021

2 Ekim 2021

Antik Çağ’da felsefe, sanat ve bilimin ilerlemesinde önemli bir yere sahip olan Miletos Antik Kenti’nde sağlık tanrısı Asklepios kültüne ait...

İstanbul’da 4.000 Yıllık Ticaret Limanı Ortaya Çıkarıldı

3 Mayıs 2021

3 Mayıs 2021

İstanbul Küçükçekmece Gölü’nün ortasında yer alan bir yarımada üzerinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda 4.000 yıllık çok önemli bir ticaret limanı ve...

Hindistan’ın Goa kentinde ortaya çıkarılan Portekiz döneminden kalma nadir 832 bakır sikke

12 Kasım 2023

12 Kasım 2023

Hindistan’ın batı kıyısındaki Goa eyaletindeki Sattari, Nanoda’da bir kaju çiftliğinde 16. yüzyıl veya 17. yüzyıl Portekiz dönemine ait olduğuna inanılan...

İlk İnsanlar 300.000 Yıl Önce Ateşi Kullanarak Alet Yapmayı Biliyorlardı!

7 Ekim 2020

7 Ekim 2020

Nature Human Behavior’da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, İsrail’in merkezindeki Qesem Mağarası’nda bulunan pişmiş çakmaktaşı aletler, erken homininlerin (ilk insanların)...

Silla Prensesine Ait 1500 Yıllık Takılar Göz Kamaştırdı

12 Aralık 2020

12 Aralık 2020

Arkeologlar, Güney Kore’nin Kuzey Gyeongsang Eyaletindeki Gyeongju kentinde gömülü bir Silla Prensesinin mezarında yüzlerce mezar eşyası keşfettiler. Silla, MÖ 57’de...

Macaristan’da ortaya çıkarılan eşsiz cerrahi aletlerle gömülmüş Romalı bir doktorun mezarı

29 Nisan 2023

29 Nisan 2023

Macar arkeologlar, Budapeşte’ye yaklaşık 1 km uzaklıktaki Jászberény şehri yakınlarında yüksek kaliteli cerrahi aletlerle gömülmüş 8. yüzyıldan kalma bir Romalı...

Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli

26 Ocak 2022

26 Ocak 2022

Bir MezoAmerikan uygarlığı olan Tarascan (Purépecha) kültürüne ait ((MS 1400-1521) Tacámbaro’nun çakal adamı heykeli, Instituto Nacional de Antropología e Historia...

DNA Çalışması, Antik Mısırlı Adamın Mezopotamya Köklerine Sahip Olduğunu Ortaya Koydu

2 Temmuz 2025

2 Temmuz 2025

Bilim insanları, Antik Mısır’a dair ilk bütün genom dizilimini gerçekleştirdi. Liverpool John Moores Üniversitesi ve Francis Crick Enstitüsü’nden araştırmacılar, 4.500...

Definecilerin 5000 Yıllık Talanı

9 Ocak 2021

9 Ocak 2021

Defineciler, tarihe zarar vermeye devam ediyor. Para kazanma hırsı ile gözleri dönen defineciler bu seferde 5000 yıllık geçmişimizi talan ettiler....

İtalya’da Nebatilere ait bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı

12 Nisan 2023

12 Nisan 2023

İtalyan sualtı arkeologları, MS 1. yüzyıla tarihlenen Nebatilere ait bir tapınağın iki mermer sunağını keşfettiler. Sunaklar, İtalya’nın Campania bölgesindeki Phlegrean...

Geleneksel düşünceye meydan okuyan antik yerleşimler “Karahantepe ve Taş Tepeler”

5 Aralık 2021

5 Aralık 2021

İnsanlık tarihinin 12 bin yıl öncesine ışık tutan ve arkeoloji dünyasının en büyük keşiflerinden biri olarak kabul edilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]