23 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Onna-Bugeisha, Japonya’nın Kadın Samurayları

Batı Dünyası, Samuray savaşçılarını doğaları gereği erkek olarak görmeye başlamadan çok önce kadın samuraylar vardı. Bu kadın samuraylar erkek meslektaşları kadar güçlü, tehlikeli ve en az onlar kadar ölümcüldüler.

Kadın samuraylar Onna-bugeisha olarak biliniyorlardı. Kendilerini savunma ve saldırı manevralarında erkeklerle aynı şekilde eğitim almaktaydılar. Kadınlar için özel olarak tasarlanmış bir kılıcı kullanmak üzere eğitildiler. Erkeklerden daha kısa boyları göz önüne alındığından daha iyi denge sağlamaları için Naginata adı verilen kılıçlar kullandılar.

Yıllarca erkek samuraylarla birlikte savaştılar, aynı standartlara tabi tutuldular ve aynı görevleri yerine getirmeleri bekleniyordu.

İlk kadın samuray savaşçılarından biri İmparatoriçe Jingu’dur.

İmparatoriçe Jingu ve tebaası.

Kraliçe Jingu, MS 200 yılında Kore’ye bir savaş düzenledi ve yönetti. Kadınların erkeklerden sonra geldiği ve onlara boyun eğmeleri, evde kalma ve çocuk bakıcısı rolünü oynaması gerektiği şeklindeki yaygın geleneksel fikre rağmen, Jingu gibi kadınlar için istisnalara izin verildi. Güçlü ve bağımsız kabul edilen bu kadınlar, erkek samuraylarla birlikte savaşmaya teşvik edildiler.

İmparatoriçe Jingu yolu açtıktan sonra, bir başka Onna-bugeisha adı yükseldi.

1180 ile 1185 arasında, iki yönetici Japon klanı arasında bir savaş çıktı. Genpei Savaşı, birbirini yönetmeleri gerektiğine inanan Minamoto ve Tiara klanlarını içeriyordu. Sonunda, Minamoto öne çıktı, ancak Tomoe Gozen olmasaydı, onlarda olmayabilirdi.

Savaşmaya başladıklarında İmparatoriçe Jingu 10, Tomoe Gozen 11 yaşındaydı.

Savaş alanında inanılmaz bir yeteneğe ve son derece yüksek bir zekaya sahip olarak tanımlandılar. Savaşta okçuluk ve ata binme becerisinin yanı sıra uzun, geleneksel bir samuray kılıcı olan katana kullanma ustalığını da gösterdiler.

Tomoe Gozen, naginata’yı iyi kullandığı gibi yakın dövüşte Kaiken hançerini de oldukça iyi kullanıyordu. (Kaiken hançeri 10 inç uzunluğa sahip çift kenarlı bir bıçaktır.)

Tomoe Gozen, Savaş alanı dışında da aynı derecede korkutucuydu. Birlikleri içgüdülerine güvenerek onun emirlerini dinledi. Siyasetle uğraştı ve yetkinliğinin haberi hızla Japonya’ya yayıldı. Çok geçmeden Minamoto klanının efendisi Tomoe Gozen’i Japonya’nın ilk kadın generali olarak onurlandırdı.

Tomoe Gozen.

Tomoe Gozen ise onu hiç hayal kırıklığına uğratmadı. 1184’te, 300 samurayı 2.000 Tiara klan savaşçısına karşı savaşa götürdü ve hayatta kalan beş kişiden biriydi. Aynı yıl Awazu Savaşı sırasında Musashi klanının en önemli savaşçısı Honda no Moroshige’yi yendi, başını kesip kafasını askerlerinin önüne attı.

Tomoe Gozen’in savaştan sonraki kaderi hakkında çok az şey biliniyor. Bazıları onun kaldığını ve ölümüne cesurca savaştığını söylüyor. Diğerleri onun Morosige’nin kafasınıda alarak at sırtında gittiğini iddia ediyor. Savaştan sonra hiçbir belge ortaya çıkmamış olsa da, onun bir samuray arkadaşıyla evlendiği ve ölümünden önce bir rahibe olduğunuda söylentiler arasındadır.

Tomoe Gozen’in saltanatından sonraki yüzyıllar boyunca Onna-bugeisha gelişti. Kadın savaşçılar, samurayların büyük bir bölümünü oluşturdu, köyleri korudu ve genç kadınları savaş sanatı ve naginata kullanımı konusunda eğitmek için Japon İmparatorluğu çevresinde bir çok okul açtılar. Japonya’nın her yerine yayılmış birçok farklı klan olmasına rağmen, hepsinde samuray savaşçıları vardı ve hepsi Onna-bugeisha’ya açıktı.

Sonunda, iktidardaki Tokugawa klanı ile İmparatorluk sarayı arasında 1868’de yaşanan huzursuzluk döneminde, Nakano Takeko adlı 21 yaşındaki Onna-bugeisha tarafından yönetilen Joshitai olarak bilinen bir grup özel kadın savaşçı birliği kuruldu.

Wikimedia Commons
Takeko’nun muhtemelen Joshitai’nin lideri olarak atanmasından önce çekilmiş bir fotoğrafı.

Takeko, geleneksel silahın daha kısa ve daha hafif versiyonu olan naginata’yı kullanmak için iyi eğitilmişti. Buna ek olarak, dövüş sanatları eğitimi almış ve babası İmparatorluk sarayında yüksek rütbeli bir memur olduğu için hayatı boyunca en iyi eğitimleri almıştı.

Onun komutası altında, Joshitai erkek samurayları takip ederek Aizu Savaşı’na girdi. Erkek savaşçıların yanında cesurca savaştılar, yakın dövüşte bir çok erkek savaşçıyı öldürdüler. Ne yazık ki, en yetenekli Onna-bugeisha bile bu savaşta hayatta kalamadı. Takeko savaşta yere düşünce vücudunun düşman ödülü olarak alınmaması için kız kardeşinden kafasını kesmesini istedi. Kız kardeşi, başını Aizo Bangemachi tapınağındaki bir çam ağacının köklerine gömerek onun son dileğini yerine getirdi. Daha sonra onuruna bir anıt inşa edildi.

Nakano Takeko anıtı Fukishima- Japonya

Takeko, son büyük kadın samuray savaşçısı olarak kabul edilir. Aizu Savaşıda, Onna-bugeisha’nın son savaşı olarak kabul edilir. Kısa bir süre sonra, feodal Japon askeri hükümeti Shogunate düştü ve liderliği devralmak üzere İmparatorluk sarayını terketti.

19. yüzyıldan Takeko’nun bir fotoğrafının yeniden yapılandırılması. Wikimedia Commons

Onna-bugeisha devri sona erse de, Takeko’dan sonra kadın savaşçılar yine var oldular. 1800’lü yıllarda kadınlar geleneksel cinsiyet rollerine meydan okumaya devam ettiler ve savaşlara katıldılar.

Bu arada dünyanın geri kalanı, samuray savaşçılarının büyük, güçlü erkekler olduğuna inanmayı seçti. İnanmak istedikleri gibi, kadınların itaatkar olduğuna ve Onna-bugeisha’nın efsanevi mirasını tarih sayfalarına etkili bir şekilde gömdükleri fikrini benimsediler.

Banner
Benzer Yazılar

Gürcistan’da 1.8 milyon yıllık insan dişi bulundu

9 Eylül 2022

9 Eylül 2022

Gürcistan’ın başkenti Tiflis’in yaklaşık 100 km güneybatısında Orozamni köyü yakınlarında 1.8 milyon yıllık insan dişi bulundu. Gürcü arkeologlar tarafından bulunan...

Avrupa’nın En Eski Savaşı Olduğu Düşünülüyordu, Pusuya Düşürülmüş Tüccarlar Oldukları Anlaşıldı!

26 Ekim 2020

26 Ekim 2020

Avrupa’nın bilinen en eski savaşının yeni analizi, Almanya’nın Tollense Vadisi’ndeki sahada ölen yaklaşık 1.400 kişinin acımasız bir yakın dövüşe katılan...

Dünyanın En Eski Pitonu 47 Milyon Yaşında!

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Bilim insanları 47 milyon yıllık fosil kalıntılarından dünyanın en eski pitonunu tespit ettiler. Bilim insanı Krister Smith, São Paulo Üniversitesi’nden...

Antik Deniz İpek Yolu’nun başlangıç noktası UNESCO listesine girdi

27 Temmuz 2021

27 Temmuz 2021

Çin’de çevrimiçi düzenlenen UNESCO 44’üncü Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda Çin’in Fujian eyaletinde bulunan Antik Deniz İpek Yolu’nun başlangıç noktası tarihi...

Ankara’dan Diyarbakır’a uzanan turistik Mezopotamya Ekspresi yolculuğuna başlıyor

7 Nisan 2024

7 Nisan 2024

Ankara’dan hareket ederek İç Anadolu ve Doğu Anadolu’dan geçip Diyarbakır’da duracak turistik Mezopotamya Ekspresi, 19 Nisan’da seferlerine başlayacak. TCDD, 19...

5000 Yıllık Bedeviler Mağarası Bakıma Muhtaç Durumda

23 Şubat 2021

23 Şubat 2021

El Halil kentinde bulunan Bedeviler mağarası Roma işgaline karşı direnen Filistinlilerin tarihinin bir tanığıdır. İşgal altında bulunan Batı Şeria’daki El...

İnterpol Tarafından Aranan Mozaik Yasadışı Satış İçin Çevrimiçi Yayınlandı

24 Kasım 2020

24 Kasım 2020

Varşova Üniversitesi’nden araştırmacılar, günümüz Suriye’sinde Apamea’dan çalınan bir mozaiğin, bir Roma hidrolik su çarkının en eski temsili olduğunu belirlediler.  Apamea MÖ....

Akdeniz Tunç Çağı batığında 3600 yıllık kurşun ağırlıklar çıkarıldı

27 Kasım 2022

27 Kasım 2022

Dünyanın en eski batıklarından biri olan Antalya Kumluca açıklarındaki Tunç Çağı batığında su altı arkeolojik çalışmalar devam ediyor. MÖ 16....

Karkamış Mühür Evi Buluntuları Geç Hitit Dönemine Işık Tutacak

29 Ekim 2021

29 Ekim 2021

Anadolu Geç Hitit krallıklarından Karkamış Antik Kenti’nde ortaya çıkarılan mühür evi Geç Hitit dönemine ait yeni bilgilere ulaşılmasını sağlayacak. Geçtiğimiz...

Çek arkeologlar, Avarlar’ın kullandığı eşsiz bronz kemer tokası keşfettiler

12 Aralık 2023

12 Aralık 2023

Çek arkeologlar, Orta Çağ’ın başlarından kalma bronz bir kemer tokası keşfettiler. Keşfi, Brno Masaryk Üniversitesi duyurdu. Kemer tokası, Hıristiyanlık öncesi...

Diyarbakır’da ilk defa sivri uçlu amfora bulundu

31 Temmuz 2022

31 Temmuz 2022

Diyarbakır Tarihi Surları’nın restorasyon çalışmaları sırasında bölgede ilk defa 1700 yıllık sivri uçlu amfora bulundu. Diyarbakır ilinin Sur ilçesinde yer...

Ukrayna’da bir mağarada 5000 yıllık kadın figürinleri keşfedildi

15 Mayıs 2023

15 Mayıs 2023

Arkeologlar, batı Ukrayna’nın Borshchiv Bölgesi’ndeki Verteba Mağarası’nda bir delik içinde gizlenmiş kilden yapılmış beş kadın figürini keşfettiler. Yaklaşık 5.000 yıl...

Araştırmacılar, Suriye’de antik bir mezar içinde dünyanın en eski alfabesini keşfetti

22 Kasım 2024

22 Kasım 2024

Suriye’nin kuzeyindeki Tell Umm-el Marra antik kentinde 2004 yılında ortaya çıkarılan bir mezarda dünyanın en eski alfabesinin izleri keşfedildi. Keşif, Johns...

İtalya’da daha önce bilinmeyen bir Etrüsk tapınağı keşfedildi

12 Kasım 2022

12 Kasım 2022

Freiburg Üniversitesi ve Mainz Üniversitesi’nden arkeologlar, İtalya’nın Lazio bölgesindeki Vulci antik kentinde daha önce bilinmeyen bir Etrüsk tapınağı keşfetti. 45...

İspanya’da bulunan 2000 yıldan daha eski bir Keltiberya şehri

16 Temmuz 2023

16 Temmuz 2023

Madrid Politeknik Üniversitesi, İspanya’nın kuzeyindeki Soria eyaletinde bir Roma kampının ve Keltiberya kenti Titiakos’un keşfedildiğini duyurdu. Buna ek olarak, üniversiteden...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]