Antalya’nın Demre ilçesinde yer alan ve Likya Birliği’nin en önemli altı kentinden biri olan Myra Antik Kenti, Roma dönemine ait 11 bin kişilik tiyatrosunun sahne binasıyla eski görkemine kavuşmaya hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında hazırlanan rölöve, restitüsyon ve restorasyon planlarıyla yapı, orijinal taşlarıyla yeniden inşa edilecek.
Aspendos’a Rakip Kültür Merkezi Olacak
Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nevzat Çevik’in başkanlığında 2009 yılından bu yana yürütülen kazılarda, tiyatronun orijinal taş blokları ve mimari elemanlarının konumları belirlendi. Antalya’nın en büyük antik tiyatrosu olan yapı, ilk etapta 14-15 metre yüksekliğe ulaşacak şekilde birinci katına kadar ayağa kaldırılacak.
Eksik sütun başlıkları ve taş elemanlar bölgede kurulacak “taş hastanesi”nde tamamlanarak yerlerine yerleştirilecek. Restorasyon sonrası tiyatro, hem korunmuş bir kültürel miras olarak hem de bölgenin en büyük etkinlik merkezi olarak kullanılacak.

Prof. Dr. Çevik, tiyatronun önemine vurgu yaparak, “Birinci katı ayağa kalktıktan sonra yapı kısmi kullanıma açılacak ve Aspendos’taki gibi dev bir kültür sahnesi olacak,” dedi.
“Anadolu’nun Pompeisi” Demre’nin Altında Büyük Kent Yatıyor
Kazılar sırasında yapılan jeofizik araştırmalar, Demre’nin altında 1,5-2 kilometrelik alana yayılan bir antik kent olduğunu ortaya koydu. Çevik, “Kent, 4 ila 10 metre derinliğinde alüvyon tabakasıyla kaplanmış durumda. Sadece tiyatroyu görüyoruz, ancak bu kadar büyük bir tiyatronun olduğu kenti hayal edin,” diye konuştu.

Likya’nın Metropolisinden Kalkolitik Çağa Uzanan İzler
Myra, Likya Birliği’nin başkentlerinden biri olarak Klasik ve Roma dönemlerinde bir metropolis konumundaydı. Kent, Klasik Çağ’a ait 103 kaya mezarıyla ünlü ve en eski bulgular Kalkolitik Çağ’a kadar uzanıyor. Limanı Andriake ile birlikte antik çağlardan günümüze kadar Akdeniz ticaretinde önemli bir rol oynadı.

Çevik, projelerin bilimsel araştırmalar ve turizm açısından büyük katkı sağlayacağını belirterek, “Kalıntıları kurtarmak, onarmak ve hayatta tutmak, hem bölgenin tarihini aydınlatıyor hem de turizme ivme kazandırıyor,” dedi.