Meksikalı çiftçiler narenciye bahçesini kazarken nadir bulunan bir heykel keşfettiler. Meksika’nın Veracruz eyaletinde, Hidalgo Amajac’ta bulunan bu kadın figürü yetkililerde dahil olmak üzere herkesi şaşırttı.
1.8 metre yüksekliğindeki çarpıcı heykelin bir tanrıçaya mı yoksa kadın bir yöneticiye mi ait olduğu henüz netlik kazanmadı.
Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü, heykelin Huestaca kültür bölgesi olan bu yerde daha önce bir benzerinin bulunmadığını belirttiler. Huestaca kültürü Huastec halkının Mezoamerikan döneminde bu medeniyetin etkili olduğu alandır. Meksika körfezi boyunca etken olarak görülen kültürdür.
Enstitü, oyma kadının ayrıntılı bir saç işlemesine ve statü işaretlerine sahip olduğunu ve 1450-1521 arasına tarihlendirilebileceğini söyledi. Bulunduğu yer El Tajín sit alanına oldukça yakın olsa da heykel Aztekler’in bazı etkilerini gösteriyor. (El Tajin: Mezoamerika Klasik çağın bilinen en büyük şehirlerinden biridir.)
Heykelin bulunduğu alanda daha önce arkeolojik herhangi bir buluntuya rastlanmadığı için heykelin buraya başka yerden getirilmiş olabileceği düşünülüyor. bununda heykelin tam olarak kim olduğu sorusunu yanıtsız bırakabileceği anlamına gelmekte.
Enstitü arkeoloğu María Eugenia Maldonado Vite, “duruşuna ve kıyafetlerine bağlı olarak bir değerlendirme yapacak olursak bu heykel tanrıçadan çok bir hükümdar olabilir” dedi.
Maldonado, bunun “Teem tanrıçaları ile Huasteca’daki yüksek siyasi veya sosyal statüye sahip kadınlar arasında geç bir kaynaşma” olabileceğini de sözlerine ekledi. Bu tanrıçalar bereket kültünün bir parçasıydı.
Florida Üniversitesi’nde bir antropoloji profesörü olan Susan Gillespie,” İspanyol öncesi dönemde burada Klasik Maya ile aynı zamanda Klasik Zapotec ile Klasik sonrası dönemde Mictec Kodlarından bilinen yerlerde elit kadın ve kadın yöneticilerin tasvirlerine oldukça sık rastlıyoruz” dedi.
Gillespie, “Sömürge dönemi Aztek belgelerinde kadın yöneticilerden veya en azından taç sahiplerinden haleflerini belirtmek için bahsetti! Bu yüzden bu bir sürpriz değil. Kadınlar, Hispanik öncesi dönemde çok değerliydi ve statülerini ancak fetihten sonra büyük ölçüde kaybediyorlardı.”
Bununla birlikte, “Böyle bir bulgu varsa, bunun önemli olup olmadığını veya hatta doğru bir şekilde tanımlanıp tanımlanmadığını söylemek zor. Arkeoloji, bir model göstermek için tekrarlanan olaylar bulgusuyla en iyi şekilde çalışır” dedi.
Arkeologlar,1994 yılında Palenque’deki Maya harabesi bölgesinde, mezarını kaplayan kırmızı pigmentler nedeniyle “Kırmızı Kraliçe” olarak adlandırılan bir kadının mezarını buldular. Ancak mezarı MS 600 ile 700 yılları arasına tarihlenen kadının Palenque hükümdarı olduğu hiçbir zaman kesin olarak belirlenemedi.