Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü’nden (INAH) arkeologlar, Maya Treni projesi kurtarma çalışmaları yürütüyorlar. Çalışmalarda bir mısır tanrısının oyulmuş görüntüsüne sahip bir mezar vazosu keşfettiler.
INAH tarafından yapılan basın duyurusuna göre, INAH genel müdürü Diego Prieto Hernández, tipolojisi açısından bu vazonun Paaktzatz tarzı bir vazo olarak tanımlandığını söyledi.
Hernández, cenaze vazosunun “bir koçanın yapraklarından çıkan mısır tanrısının çok ilginç bir görüntüsünü sunduğunu” söyledi.
Prieto Hernández’e göre, vazo benzer bir vazoların yakınında bulundu, bu da vazoların eski bir sununun parçası olduğunu gösterebilir. Tipolojisi nedeniyle toprak vazo, insan kalıntıları içeren Paaktzatz tarzı bir vazo olarak tanımlanmıştır.
Vazo üzerinde Maya mısır tanrısını tasvir eden antropomorfik bir pastilaj figürü görülüyor ve diğer vazo da bulunan kapakta bir baykuş tasvir ediliyor.
Kabın ön tarafında, tanrının büyüme aşamasında bir mısır başağı olarak temsil edilmesini ima eden, pastilajdan (seramik macun parçaları kullanan dekoratif bir teknik) yapılmış küçük bir antropomorfik figür vardır. Mısır tanrısı tasvirine ek olarak, vazo, rüzgarı ve ilahi nefesi temsil eden Maya sembolü “ik”yi andıran süslemelere sahiptir.
İkinci kabın süslemesi, geçmiş ve günümüz Mayaları arasında kutsal bir ağaç olan ceiba ağacının dikenlerini simüle eden yanlardaki uygulamalardan oluşur.
Arkeologlar, Maya tanrısının benzer görüntülerinin Campeche’deki Jaina adasındaki figürinlerde bulunduğunu belirtti.
Maya ikonografisinin Klasik döneminde, baykuş bir alâmet ve savaş sembolü olarak kabul edildi.
Campeche’nin Río Bec bölgesinden MS 680 ile 770 yılları arasında üretilen Paaktzatz vazoları bunun kanıtıdır.
Arkeologlar, 8 Ocak’a kadar Maya Treni’nin 5, 6 ve 7. bölümlerinde yapılan arkeolojik çalışmalar, 40.000 arkeolojik eser, yaklaşık 1.000 eser, 200.000’den fazla seramik parçası ve 148 insan mezarı ortaya çıkardı ve koruma altına aldı.
Kapak Fotoğrafı: INAH