28 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Leonardo Da Vinci, Niçin Adana’ya Geldi

Ortaçağın en önemli bilim ve sanat insanı olan gerçekleştirdiği icatlarla ve çizdiği Mona Lisa tablosu ile hafızalara kazınan Leonardo Da Vinci’nin Adana’ya geldiği ifade edildi.

Ünlü bilim ve sanat insanı Leonardo Da Vinci‘nin Adana’ya gelişi hakkında Araştırmacı Yazar S. Haluk Uygur’un çalışması ilginç bilgilere ulaşılmasını sağladı.

Araştırmacı Yazar S. Haluk Uygur’un incelediği belgelere göre, Leonardo Da Vinci Adana’ya sel felaketinin önlenmesi için gelmiş.

S. Haluk Uygur araştırmasında, o zamanki ismi ile Klikya’ya, Toros Dağları’ndan gelen sel afetine çare bulması için davet edilen Leonardo Da Vinci’nin Adana’yı işaretlediği bir Türkiye haritası çizdiğini belirtti.

Leonardo Da Vinci'nin Adana'yı işaretlediği bir harita çizimi
Leonardo Da Vinci’nin Adana’yı işaretlediği bir harita çizimi

Altınoran atölyelerinde anlatacağı Sanat Tarihi dersi için Da Vinci’nin sanatsal ve bilimsel gözlemlerini anlattığı defterlerinin tercümelerini karıştırırken; birçok kişinin dikkat etmediğini düşündüğü uzunca yazılmış bazı notlara, çizimlere ve üzerinde Adana’yı özellikle işaretlediği bir Türkiye haritasına rastladığını vurgulayan Uygur, “Dokuz bin sayfa olduğu söylenen defterlerinin dört sayfasını ayırdığı bölümde, Suriye Defterdarı’na hitaben yazılmış iki mektubun kopyası vardı.

Adana’nın Selden Yok Olacağı Efsanesi

Belli ki Defterdar; Toroslar’dan gelen ve tufan gibi yok edici bir sele karşı, nasıl bir önlem almaları gerektiğini Da Vinci’ye sormuştu, usta da mektubunda ona yanıt veriyordu. Mektubunda öncelikle Toroslar’dan gelen sel felaketinin tüm dünyada yaşandığından bahsederek defterdarı rahatlatmaya çalışıyor, arkasından da devam ediyordu, “(…) ülkenizin bu bölgesinde, beni görevlendirdiğiniz konuda çalışmak üzere amacımıza en uygun olan şehre, Calindra şehrine girdim. Bu şehir Toros Dağları’nın eteklerinde yer alır ve batıya doğru büyük Toros Dağları’nın zirvelerini görür” dedi.

Da Vinci’nin birinci mektubunu Toros Dağları’nın zirvelerini, bu zirvelerde güneşin nasıl doğup, nasıl battığını uzun uzadıya anlatarak bitirdiğini ifade eden Uygur şöyle devam etti:

“Serge Bramly’nin Leonardo Da Vinci’yi anlattığı kitabın Türkçe versiyonunun 391. sayfasında da, yazarın 1514 yılında sel felaketleri ve tufanla uğraştığı, özellikle Suriye’deki sel felaketinin onu etkilemesi üzerine defterine tufan resimleri çizdiğini yazdığını fark edince, Calindra diye bahsettiği ve Toros Dağları eteğinde bulunan o şehrin peşine düştüm.

Calindra ile Aydıncık Karşıma ise elli yıl önceki ismi Gilendere, eski dönemdeki ismi ise Calyndra olan, günümüzde Mersin’in bir ilçesi olarak yaşayan Aydıncık çıktı. Gerçekten de Da Vinci’nin bahsettiği yıllarda Aydıncık, Avrupalı tacirlerin sıkça uğradığı bir limanmış. Tam o yılları bilemem ama bölgenin (tabi ki bu arada Adana’nın) tarih boyunca çok sel yaşadığını, hatta aynı bölgede olan Adana’nın selden yok olacağının efsane edildiğini bilmeyen yoktur. Leonardo ikinci mektubunda ise Suriye Defterdarı’ndan özür dilemektedir; ‘Saygıdeğer Defterdar, sitemlerinizde ima ettiğiniz üzere, beni tembellikle suçlamayınız. Bana gösterdiğiniz teveccüh ve sağladığınız yararlar beni bu kadar büyük ve dehşet verici olayın sebebini itina ile ve sabırla anlatmaya yöneltti.

Leonardo Da Vinci'nin Adana gezi notları
Leonardo Da Vinci’nin Adana gezi notları

Da Vinci Bir Seyyah Gibi Notlar Tutmuş

Bunu yapabilmek için zamana ihtiyacımız vardı.’ Arkasından da hem Küçük Asya’nın (yani Anadolu) hem de Toroslar’ın jeolojik özelliklerini anlatmaya başlıyor; Leonardo Da Vinci Toroslar’ı anlatıyor ‘Haziran ayı ortalarında, güneşin geldiği belli bir noktada Toros Dağı’nın gölgesi öyle bir yükseğe ulaşır ki bu gölge 12 günlük mesafedeki Sarmatya (Kafkasya) sınırlarını; Aralık ayının ortasında ise kuzeye doğru bir aylık yol mesafesindeki Hiperborya (Sibirya) Dağlarını bulur. (…)

Toroslar’ın özellikle güneye bakan, bol ürünün alınabildiği, çok güzel su kaynaklarının ve nehirlerin bulunduğu eteklerinde, zengin bir halk yaşar (Çukurova ve halkından bahsediyor). Üç mil kadar yukarı çıkınca büyük köknar, kayın ve buna benzer ağaçların bulunduğu ormana ulaşırız. Bu ormanlardan üç mil kadar sonra ise geniş çayırlar ve otlak alanlar gelir. (…) Ormanlık alanın üstünde kalan her şey çıplak kayalıktır.”

Leonardo Da Vinci’nin haritasındaki Adana ve Taşköprü yazdıklarından Da Vinci’nin Toroslar üzerinde dolaştığını ve çokça vakit geçirdiğinin anlaşıldığını belirten S. Haluk Uygur, daha sonra şunları kaydetti:

“Ustanın bölgeye geldiğinin en önemli kanıtı ise; İskenderun Körfezi’ni, Seyhan (belki de Ceyhan çünkü kenarında ‘Chıanı’ yazıyor. Ama İtalyancada “c” harfinin “s” diye okunduğunu dikkate alırsanız Seyhan da olabilir.) Nehrini ve hatta Adana’yı açıkça gösteren bir harita çizimi de yapmış olması. Ancak bölgede Seyhan ve Ceyhan isimli iki nehir olduğunu anlayamamış, ikisini tek nehir zannetmiş. İlginçtir bu harita üzerinde tam Adana’nın bulunduğu yerde bir de köprü var.

Biraz ötede bir köprü daha görülüyor. (Taşköprü ve Misis Köprüsü olma ihtimali yüksek) Daha uzun olan köprünün kenarında köprü ‘ponte’ yazıyor. Hatta köprünün adı da yazılı ama ben okuyamadım. Bu bilgilerden yola çıkarak dünya sanat tarihinin gelmiş geçmiş en büyük ustasının bölgemize, belki de Adana’ya ama tartışmasız bir şekilde Aydıncık’a geldiğini; bölgenin yöneticilerinden destek, belki de para aldığını ve bölgemizin hala sorunu olan sel felaketine çareler düşündüğünü öğreniyoruz.”

Kaynak: İHA

Banner
Benzer Yazılar

Napoli’de Augustus dönemi su kemerinin daha önce bilinmeyen bir yeraltı yolu keşfedildi

4 Şubat 2023

4 Şubat 2023

Augustus dönemi su kemerinin yaklaşık yarım mil uzunluğundaki daha önce bilinmeyen bir yeraltı yolu, güney İtalya’nın Napoli kentinde keşfedildi. Cocceivs...

Hitit döneminin önemli bir yönetim merkezi olan Oylum Höyük’te 2025 Kazıları Başladı

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Kilis’in hemen güneyinde, Suriye sınırının sıfır noktasında yer alan ve Güneydoğu Anadolu’nun en büyük höyüklerinden biri olan Oylum Höyük’te 2025...

Neolitik İnsanı 6000 Yıl Önce Tuz Üretiyordu

31 Mart 2021

31 Mart 2021

M. Ö. 10 bin yılından sonra insan yerleşik düzene geçmiştir. Neolitik insanı, Anadolu’da Hacılar, Boncuklu Höyük, Kuruçay, Çayönü ve Çatalhöyük’de...

Binlerce Arkeolog atama bekliyor

4 Haziran 2022

4 Haziran 2022

Türkiye genelinde eğitim veren onlarca arkeoloji ve sanat tarihi bölümleri yılda yüzlerce arkeolog ve sanat tarihi mezunu veriyor. Kültür ve...

Polonyalı arkeologlar, Colorado’da 3. yüzyıla kadar uzanan yeni petroglifler keşfettiler

15 Aralık 2023

15 Aralık 2023

Polonya Jagiellonian Üniversitesi’nden arkeologlar, ABD’nin Colorado-Utah sınırındaki kayalarda yeni petroglifler keşfettiler. Polonyalı ekip, 3000 yıllık Pueblo kültürünün gizemlerini çözmek için...

Danimarka’da 5000 yıl önce insan kurban edildiğine dair kanıtlar bulundu

24 Aralık 2022

24 Aralık 2022

Arkeologlar, Danimarka’da 5000 yıl önce insan kurban edildiğine dair kalıntılara ulaştılar. İnsan kurban edilmiş olabileceğini gösteren iskelet kalıntıları, Danimarka’nın Zelanda...

İran’da 3.000 Yıllık Kurşunsuz Göz Kalemi Formülü Keşfedildi: Demir Çağı’ndan Kozmetik Devrimi

19 Temmuz 2025

19 Temmuz 2025

İran’ın kuzeybatısında yapılan arkeolojik kazılarda, kurşun içermeyen ve tamamen doğal minerallerle hazırlanmış 3.000 yıllık göz kalemi formülü bulundu. Bu keşif,...

İskoçya’nın Highlands bataklığında keşfedilen en eski tartan

2 Nisan 2023

2 Nisan 2023

Yeni araştırmalara göre, İskoç Yaylaları’ndaki bir bataklıkta keşfedilen bir kumaş parçası, şimdiye kadar keşfedilen en eski geleneksel tartan olabilir. 1980’lerin...

Kleopatra Güzel Bir Kadın mıydı?

11 Ocak 2021

11 Ocak 2021

Mö. 48 ‘de erkek kardeşi ile taht için savaş vermekteydi. Bir iç savaşın göbeğinde kendine müttefik arayan Kleopetra’nın destekçisi Roma...

Fransız Nekropolü’nde, nesli tükenmiş Kelt dili Galyaca’da yazılmış bir tablet de dahil olmak üzere 21 Roma “lanet tableti” keşfedildi

18 Ocak 2025

18 Ocak 2025

Fransa’nın kuzeybatısındaki Orléans Arkeoloji Servisi (Service Archéologie Orléans) (SAVO) araştırmacıları tarafından 18. yüzyıldan kalma bir hastanenin kazısı sırasında, 2.000 yıllık...

Hıdırlık Kulesi arkeolojik kazı çalışmalarında sona gelindi

4 Eylül 2022

4 Eylül 2022

Antalya Kaleiçi bölgesinde M. S. Birinci yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Hıdırlık Kulesi ve çevresinde Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan arkeolojik...

Diyarbakır’da eski bir taş ocağında 54 çocuk mezarı bulundu

4 Ocak 2024

4 Ocak 2024

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde, eski bir taş ocağı olduğu düşünülen alanda 0-6 yaş arası 54 çocuk mezarı ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, şu...

37 Milyon Yaşında ki Fosil Açık Arttırmada!

2 Aralık 2020

2 Aralık 2020

Güney Dakato’lu (Amerika) bir çiftçinin tarlasında bulduğu kılıç dişli kaplan Cenevre’de bir açık arttırmaya girecek. Halk arasında Kılıç dişli kaplan...

Kofun Anahtar Deliği Mezarları Hakkında Yeni Bilgilere Ulaşılıyor

20 Ocak 2022

20 Ocak 2022

MS 3 ve 7. yüzyıl arasında Japon yönetici ve zengin sınıf üyeleri için yapılan Kofun anahtar deliği mezarları gizemlerini korumaya...

Karakuş Tümülüsü’nde Kommagene Kraliçe Mezarları Bulundu

22 Eylül 2021

22 Eylül 2021

Adıyaman Karakuş Tümülüsü ‘nde, Kommagene Kralı II. Mithritades’in (M.Ö 36-21 ) annesi İsias, kız kardeşi Antiokhis ve Antiokhis’in kızı Aka...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]