25 April 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Jale İnan Hoca ile başlayan mücadele sonuç verdi. Bu topraklara ait 6 tarihi eser iade edildi.

1967 yılında Amerika’da bir sergide yer alan bir grup bronz heykelin Anadolu kökenli olduğuna dair bulgulara ulaşılması sonrası Jale İnan hoca ile başlayan yoğun mücadele meyvesini verdi.

Yarım asırdır süren mücadele sonunda ABD’ye götürülen 9 parça eserden 6’sı yeniden doğdukları topraklara iade edildi.

Manhattan Bölge Savcılığı, Amerikan İç Güvenlik ve İstihbarat Birimi (HSI), Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Antalya ve Burdur müze müdürlükleri, New York Kültür ve Tanıtma Müşavirliği ve Tanıtma Genel Müdürlüğünün ortak çalışmalarıyla, Anadolu’daki antik kentlerden yağmalanarak ABD’ye kaçırılan Lucius Verus heykeli, Attis heykelciği, Apollon heykelciği, Kusura tipi idol, düver pişmiş toprak levhası ve 4 parçalı sütunlu lahit yeniden Türkiye’ye kazandırıldı.

Jale-Inan-hocanin-baslattigi-mucadele-sonuc-verdi

Antalya Müzesi’nde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, ABD Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake ve ABD’nin Manhattan Bölge Savcı Yardımcısı Albay Matthew Bogdanus’un katıldığı törenle eserlerin teslim sözleşmesi imzalandı.

“Yarım asırdır onların peşini bırakmadık”

Bakan Ersoy, yaptığı konuşmada, yıllar önce bulunduğu topraklardan ayrılan eserlerin, önemli emekler ve hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde yeniden ait olduğu yere iade edilmesi dolayısıyla bir araya geldiklerini söyledi.

İadesi sağlanan eserlerin her birisinin seyrinin farklı olduğunu belirten Ersoy, ait oldukları topraklardan koparılan eserlerin peşini yarım asırdır bırakmadıklarını vurguladı.

Ersoy, 1967’de ABD’de açılan sergide yer alan bir grup bronz heykelin Türkiye kökenli olduğunun değerlendirildiğini ancak nereye ait olduğunun bilinmediğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Bu eserlerin nereye ait olduğunu ispatlamak için büyük bir mücadeleye giren Jale İnan Hoca, 1970’li yıllarda Burdur’da yer alan başka bir bronz heykel buluntusundan haberdar oluyor. Söz konusu heykeli, ABD’de gördüğü örneklerle karşılaştırdığı zaman, kökenlerinin Burdur ilimizin sınırları içinde yer alan Bubon Antik Kenti olduğunu anlıyor. Bunun üzerine alanda kazılara başlıyor ve sergide yer alan heykeller ile alanda bulduğu heykel kaidelerinin üstündeki yazıtları eşleştiriyor. Bu çalışması dünya çapında kabul görüyor. Ama bütün bu çabalar, eserlerin ülkemize iadesi için yeterli olmuyor.”

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy

Yasa dışı olarak yerlerinden edilmiş kültür varlıklarının tespiti için önemli çalışmalara imza atmış bir araştırmacı olan gazeteci yazar Özgen Acar’ın ise Jale Hoca’nın bilimsel çalışmalarına kriminolojik denebilecek delillerle katıldığını aktaran Ersoy, ancak bu net verilerin Türkiye’nin sonuç almasına yetmediğini kaydetti.

Ersoy, bu durumun o dönemde gerekli uluslararası işbirliğine ulaşamamaktan kaynaklandığına işaret etti.

“Çok tiziz bir çalışma yürüttük”

Bakan Ersoy, milattan sonra 1. ve 2. yüzyıllara ait olan ve İmparator Lucius Verus’un tasvir edildiği heykelin sanatsal özellikleri açısından son derece etkileyici bir eser olduğunu vurguladı.

Bubon dosyalarının yıllar içindeki olumsuz dönüşlere rağmen yeniden açılmasına karar verdikleri bir dönemde, Manhattan Bölge Savcılığı’nın Amerikan İç Güvenlik ve İstihbarat Biriminin işbirliğiyle bir soruşturma yaptığını öğrendiklerini ve bir yılı aşkın süreyle tüm enerjilerini bu konuya yoğunlaştırdıklarını bildiren Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hem Jale İnan’ın hem Özgen Acar’ın yaptıkları araştırmalar sonucunda zamanında elde edilmiş verileri kullandık, köy sakinleriyle görüşmeler yaptık, eski ve orijinal fotoğraflar bulduk, kolluk arşivindeki belgeleri kullandık. Prof. Dr. Ertekin Doksanaltı tarafından hazırlanan dosya ile bilimsel argümanlarımızı güçlendirdik. Çok tiziz bir çalışma yürüttük ve yüzlerce sayfalık klasör oluşturduk. Bizden heykelin kaidesi üzerinde kalan ayak izleri ile heykelin ayak uzunluğunu kıyaslamamız istendi. Kaçakçılık Dairemizle iç içe çalışan Burdur Müzesi uzmanlarımız ölçümleri yeniledi ve çalışmaları fotoğraflarla belgeledi. Heykelin ayak ölçüsüyle bizim alanda aldığımız ölçünün tuttuğunu teyit ettik. Bu haberin ardından eserin ait olduğu topraklara geri dönmesinin önünde bir engel kalmadı.”

Ersoy, Perge kökenli bir sütunlu lahdin de Almanya’daki Kassel Müzesi’nde olduğunu öğrenen Bakanlığın, 1970’li yıllarda girişimlerde bulunduğunu ancak çalışmaların sonuç vermediğini ifade etti.

Türkiye_ye-iade-edilen-eserler

Eserin bilimsel olarak Perge’ye ait olduğunu ispat etmenin yetmediğini, kaçak olarak götürüldüğünün de ispatının beklendiğini belirten Ersoy, “Biz de yeniden işe koyulduk. Lahdin iadesi konusunda, dosyamıza temel oluşturması için Kaçakçılıkla Mücadele Dairemiz ve Antalya Müzesi Müdürlüğümüz, ortak bir çalışma yürüttü. Hem yaş hem ikamet ettiği yer itibarıyla konu hakkında bilgisi olabilecek kişilere başvurduk. Bilimsel olaraksa Prof. Dr. Ramazan Özgan’dan raporlar aldık. Bu çabalar, Manhattan ekibinin bulgularıyla da örtüşünce, işbirliği sürecimizde önemli bir aşamayı geçmiş olduk. Muhtemelen daha kolay taşınabilmesi için parçalara ayrılmış bu lahit de artık ait olduğu topraklarda. Lahdin restorasyonu için gerekli çalışmalara hızla başlayacağız.” diye konuştu.

“Çok mutluyum”

Yeniden Türkiye’ye kazandırılan eserlerinin Balıkesir, Afyonkarahisar ve Burdur kökenli olduğunu kaydeden Ersoy, bilgi ve belgelerin ABD’ye iletilmesi sonrasında tamamlanan soruşturmalar kapsamında eserlerin ait olduğu topraklara iade edildiğini söyledi.

Ersoy, “Hem yarım asırlık bir sürecin en azından bir kısmının tamamlanmasına şahit ve destek olmaktan hem de bu varlıkların ülkemizin kültürel mirasına katkısını görmekten ötürü çok mutluyum. Bu süreci titizlikle koordine eden Albay Matthew Bogdanos, HSI Özel Ajanı Robert Mancene, Savcılık uzmanları Apsara Iyer ve Daniel Healey’e teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake, ülkesi ile Türkiye arasında kültür mirasını koruma anlaşmasını imzaladıklarını belirterek, “Kaçakçıların ülkeden çıkardığı eserleri geri getirmeyi bir imzayla taçlandırdık. Bu iş burada bitmeyecek.” dedi.

Büyükelçi Flake, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile, Türkiye’deki antik kentlerden yağmalanarak ABD’ye kaçırılan Lucius Verus heykeli, Attis heykelciği, Apollon heykelciği, Kusura tipi idol, düver pişmiş toprak levhası ve 4 parçalı sütunlu lahdin Antalya Müzesinde düzenlenen iade törenine katıldı.

Türkiye’nin çok etkileyici bir kültür mirasının olduğunu belirten Flake, gösterilen çabaların sonucunda eserlerin yurduna dönmesinden dolayı mutlu olduğunu söyledi.

Antalya-Müzesi_ne-iade-edilen-eserler

İade edilen eserler

Antalya’daki Perge Antik Kenti kökenli Roma dönemi sütunlu lahit parçaları, milattan sonra 140-150 yıllarına tarihlendiriliyor. Lahit parçaları, üzerinde betimlenen sahnelerde Herakles, Thesus, ve Akhilleus gibi kahramanların bir arada gösterilmesi nedeniyle ünik olarak değerlendiriliyor.

Burdur’un Bubon Antik Kenti’nden ülke dışına çıkarıldığı saptanan Roma İmparatoru Lucius Verus’un insan boyutundaki bronz heykelinin, antik kentteki Sebasteion yapısında gerçekleştirilen kaçak kazılarda ele geçirildiği ve yasa dışı yollardan yurt dışına çıkarıldığı biliniyor.

Erken Tunç Çağı’na tarihlendirilen mermer “kusura tipi idol”, Batı Anadolu’da milattan önce 3 binde yaygın olarak görülen şematize edilmiş kadın figürlerinden.

Milattan önce 3. yüzyıl Helenistik döneme ait, oturur şekilde tasvir edilmiş Attis heykelciğinin, Anadolu kökenli olduğu stil-kritik incelemelerle saptandı. Frig ve Yunan mitolojisine göre Attis, ana tanrıça Kybele’nin sevgilisi veya eşi ya da oğlu olarak görülüyor, bazı kaynaklarda ise rahip olarak görülüyor.

Roma dönemine ait Apollon heykelciği, milattan sonra 1-2. yüzyıla tarihlendiriliyor.

Isparta’nın Pisidia Antiokheia Antik Kenti’ne ait düver pişmiş toprak levha ise Frig dönemine ait.

Banner
Benzer Yazılar

İranlı arkeolog Hamidreza Karami, “toprak barajlar 2500 yıllık Ahameniş tekniğine göre inşa ediliyor”

3 Mart 2022

3 Mart 2022

MÖ 550 yıllarında Büyük Kiros’un liderliğinde kurulan Ahameniş, dönemin en önemli Pers imparatorluğudur. Büyük Kiros ile başlayan askeri fetihlerle Fenike,...

Peru, Castillo de Huarmey’deki kraliyet nekropolünde bulunan seçkin Wari ustalarının mezarları

12 Eylül 2022

12 Eylül 2022

Peru’nun Ancash Bölgesi’ndeki piramit benzeri bir mezar kompleksi olan Castillo de Huarmey arkeolojik alanında Wari kültürünün seçkin zanaatkarlarının bir grup...

Norveç’in Arendal kıyılarında keşfedilen gizemli balta

26 Temmuz 2021

26 Temmuz 2021

Araştırmacılar, Arendal kıyılarında, Norveç arkeolojisi için bir ilk olabilecek bulgu keşfettiler. Arendal yakınlarında 12 metre derinlikte, araştırmacıların Tunç Çağı’na ait...

Kolomb’tan 500 Yıl Önce Atlantik’i Geçen Efsanevi Viking Kadınının Evi Bulundu

12 Mart 2021

12 Mart 2021

Arkeologlar, yakın zamanda efsanevi Viking kadını Gudrid Torbjörnsdottir’e ait olduğuna inanılan bir çiftliği kazdılar. Gudrid Torbjörnsdottir’in, Atlantik’i geçen ilk Avrupalı ​​kadın...

Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Amazon kraliçelerinin tasvir edildiği mozaiklere ev sahipliği yapıyor

25 Mayıs 2022

25 Mayıs 2022

Şanlıurfa Müzesi’ne komşu Haleplibahçe Mozaik Müzesi dünyanın en değerli mozaiklerinden Savaşçı Amazon Kraliçelerinin tasvir edildiği mozaiklere ev sahipliği yapıyor. Şanlıurfa...

Ihlara Vadisi “Kontrollü Kullanım Alanı” ilan edildi

17 Mart 2022

17 Mart 2022

Hristiyanlığın ilk yıllarının en önemli merkezlerinden biri olan ve irili ufaklı ilk kiliselere ev sahipliği yapan Ihlara Vadisi için “Kontrollü...

İsrailli arkeologlar, Hz. İsa’nın sembolü “iyi çoban” yüzüğü buldular

24 Aralık 2021

24 Aralık 2021

İsrail Eski Eserler Kurumu (IAA) Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrailli arkeologların Caesarea kıyılarında deniz tabanındaki iki geminin enkazları arasında antik...

Arkeologlar Punt Ülkesini (Tanrı’nın Ülkesi) Bulabilmek İçin 3300 Yıllık Mumyaları Araştırıyor

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Eski Mısırlılar canlı babun ve tütsü gibi egzotik malları elde edebilmek için kilometrelerce yol katettiler. Punt diyarı yani Tanrı’nın ülkesini...

Almanya’da “yerden ısıtmalı” 2.000 yıllık eşsiz lüks Roma villası bulundu

3 Kasım 2022

3 Kasım 2022

Almanya’nın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Bavyera’nın Kempten kentinde termal banyolu ve yerden ısıtmalı lüks bir Roma villası ortaya...

Tunç Çağı’nda savaş gemilerinin yapıldığı Dana Adası

31 Ekim 2023

31 Ekim 2023

Dana adası, Tunç Çağı’nda deniz kabilelerinin göçünden bu yana, Yunanlılar ve Persler arasındaki deniz savaşları da dahil olmak üzere birçok...

Arkeologlar İnsan Göçünün Tarihini Yeniden Yazabilirler “115.000 Yıllık Ayak İzi”

29 Aralık 2020

29 Aralık 2020

Suudi Arabistan’ın kuzeyindeki eski bir göl yatağının kavrulmuş tortusuna basılmış yedi ayak izi, insanların 115.000 yıl önce bölgede varlığına tanıklık...

Göbeklitepe Sadece Tapınak Değildi

22 Kasım 2020

22 Kasım 2020

Avcı-toplayıcı kültür sonrası ilk yerleşim yeri uzun yıllar Çatalhöyük yerleşimi kabul edildi. Fakat, 1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden arkeolog Klaus...

İspanya’da Faşist İdam Mangaları Tarafından Öldürülen Kadınlara Ait Toplu Mezar Bulundu

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Kuzeydoğu İspanya’daki arkeologlar, İspanya İç Savaşı’nın ilk günlerinde faşist bir idam mangası tarafından öldürülen 10 kadının toplu mezarını ortaya çıkardı...

Arnavutluk’un Dıraç kentinde 1900 yıllık nadir bir mozaik keşfedildi

6 Kasım 2023

6 Kasım 2023

Arnavutluk’un batısındaki Adriyatik Denizi’ndeki liman kenti Dıraç’ta 1900 yıl öncesine ait eşsiz bir mozaik bulundu. Balkanlar’ın en eski ve en...

Hristiyanlık Öncesi İskandinav Dinine Yeni Yorum

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Hristiyanlıktan önceki İskandinav dini hakkında yapılan araştırmalar İskandinav dininde düşünülenden çok fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi. Stockholm Üniversitesinin yaptığı 10 yıllık...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]