24 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Geçmiş Nesil DNA’larımız Kanseri Yenmemiz İçin Çözüm Olabilir

Geçmiş nesillerden DNA’mızdaki aktarılmış öğeler, basit bir enfeksiyon gibi kanser hücrelerini öldürmek için güçlü bir bağışıklık tepkisi geliştirebilir.

Bu çalışma, Prenses Margaret Kıdemli Bilim Adamı Dr. De Carvalho’nun viral taklit olarak bilinen önceki çığır açan keşfine dayanıyor; kanser hücrelerinin enfekte olmuş gibi davranmasına neden olma yeteneği, bağışıklık sistemini bir enfeksiyon gibi kanserle savaşmak için harekete geçirir.

Kelime anlamı olarak viral virüs yayılması anlamına gelmektedir. Viral taklit ise kanser hücerelerinin basit bir virüs gibi davranmasıdır.
Dr. Daniel De Carvalho ve ekibi, genomumuzda gömülü olan sessiz antik DNA öğelerini belirlediler ve “yeniden aktive edildiğinde” bu bağışıklık tepkisini başlatabilir. Daha da önemlisi, kanser hücreleri tarafından hayatta kalmak için bunun olmasını önlemek için kullanılan anahtar bir enzimi keşfettiler.

Bu enzim Enzim ADAR1 olarak bilinir ve kanser hücrelerinin bağışıklık sistemine sinyal göndermesini engelleme görevi görür. Toronto Üniversitesi Tıbbi Biyofizik Doçenti Dr. De Carvalho, bu enzimi inhibe ederek, kanser hücrelerinin viral taklidi tetikleyen yeni ilaç tedavilerine daha duyarlı olduklarını keşfetti.

Dr. De Carvalho yaptığı açıklamada:

“İnsanlar, milyonlarca yıllık evrim boyunca DNA’mızda bir dizi ‘sessiz’ tekrar eden unsurlar edindiler, ancak bunların neden veya hangi amaca hizmet ettikleri belirsizdi. ‘Genom arkeologları’ olarak, bu ‘DNA kalıntılarının’ işlevini belirlemek için yola çıktık ve doğru koşullar altında yeniden etkinleştirilebileceklerini ve bağışıklık sistemimizi uyarabileceklerini bulduk. ” dedi.

Dr. De Carvalho, “Bu bulgular yeni bir kanser tedavileri alanı açıyor” diyor. “Bu bize, kanserle savaşmak için bu eski tekrarlayan DNA unsurlarından yararlanma fırsatı veriyor.”

Dr. De Carvalho’nun ilk keşfinde, epigenetik ilaçların bu tekrarlayan DNA elementlerini yeniden aktive ettiği ve viral enfeksiyon sonrasında da gözlemlenen moleküler bir model olan çift sarmallı RNA üretimine yol açtığı gösterilmiştir.

Bu “viral taklit”, spesifik olarak kanser hücrelerine yönelik antiviral bir tepkiye yol açar. Bu son araştırmada, Dr. De Carvalho’nun laboratuvarı, belirli antik tekrarlayan DNA unsurlarını SINE’ler (Kısa Serpiştirilmiş Nükleer Elementler) olarak tanımladı. Bu SINE’ler genellikle genomumuzda sessizce uzanır ve konakçı üzerinde çok az etkiye sahiptir.

Bununla birlikte, yeni epigenetik ilaçlarla aktive edilirse, bu SINES çift sarmallı RNA (enfeksiyon belirteci) üretir ve sonuçta hücreler tarafından doğuştan gelen bir bağışıklık tepkisini tetiklemek için kullanılabilir.

Dr. De Carvalho bu yanıtı “kansere karşı kullanılabilecek eski bir hançere” benzetiyor.

Kanser hücreleri yıllarca uykuda kalabilir

Ancak kanser hücreleri kurnazdır ve eski DNA dizilerinin aktive olduğu koşullar altında bile bağışıklık sistemi tarafından tespit edilmekten kaçınmak için evrimleşmiştir.

Dr. De Carvalho, antik DNA tarafından üretilen çift sarmallı RNA’yı bozma işlevi gören ADAR1 enziminden daha fazlasını yaparak kanser hücrelerinin geri döndüğünü keşfetti. Bu şekilde ADAR1, kanser hücrelerinin bağışıklık sistemini harekete geçirmesini engeller.

Dr. Carvalho ve ekibi, ADAR1’in kanser hücrelerinden silinmesinin, onları antiviral yanıtı indükleyen epigenetik ilaçlara karşı oldukça savunmasız hale getirdiğini göstermeye devam etti.

Dr. De Carvalho, “ADAR1 aktivitesi enzimatik olduğu için, çalışmalarımız genomumuzdaki bu ‘eski silahlardan’ yararlanabilen tamamen yeni bir ilaç sınıfı için ilaç geliştirme çabaları için heyecan verici yeni bir hedef sağlıyor,” diye açıklıyor.

https://www.news-medical.net/news/20201022/Ancient-elements-in-human-DNA-can-activate-powerful-immune-response-to-kill-cancer-cells.aspx sitesinden çeviri yapılmıştır.

 

Banner
Benzer Yazılar

Hindistan’ın İndus Vadisi bölgesindeki Rakhi Garhi’de 5000 yıllık Kuyumcu Atölyesi bulundu

9 Mayıs 2022

9 Mayıs 2022

Hindistan Arkeoloji Araştırmaları (ASI), İndus Vadisi’nin en eski bölgelerinden biri olan Haryana’nın Rakhigarhi köyünde 5000 yıllık bir kuyumcu atölyesinin kalıntılarını...

Tunç Çağı Dönemine Ait En Büyük Tanrıça Heykeli Bulundu

22 Kasım 2020

22 Kasım 2020

Anadolu toprakları, tunç çağı dönemine ait eşsiz eserlerle dolu… Bugüne kadar gerçekleştirilen arkeolojik çalışmalar neticesinde bu topraklarda insanlık tarihi açısından...

125.000 $ ‘a Titanik Gemisini Sualtında Ziyaret Edebilirsiniz!

7 Kasım 2020

7 Kasım 2020

Titanik severlere müjdeli bir haber Ocean Gate Expeditions şirketinden geldi. Şirket Titanik enkazı üzerinde bir denizaltı araştırması ve keşif gezisi...

Hun imparatoru Atilla Roma’ya sadece altın için mi saldırıyordu?

15 Aralık 2022

15 Aralık 2022

Avrupa’da Tanrı’nın Kırbacı olarak tanınan Avrupa Hun İmparatoru Atilla, hükümdarlığı boyunca Batı ve Doğu Roma’nın korkulu rüyası olmuştu. MS 434-453...

Japon Arkeologlar Kaman Kalehöyük’te 4.200 Yıllık Demir İşçiliğine Dair Kanıt Buldu

19 Şubat 2025

19 Şubat 2025

Japon arkeologlar, Orta Anadolu’daki Kaman Kalehöyük kazı alanında 4.200 yıllık bir Tunç Çağı katmanında demir işçiliğinin tarihini değiştirebilecek önemli kanıtlar...

Amerika’nın 20 Dolarında Siyahi Tarih

4 Şubat 2021

4 Şubat 2021

Amerika tarihi boyunca ilk defa bir banknotta siyahi bir kadına yer verilecek. Aslında planlama Biden seçimlerinden çok öncesine Obama dönemine...

Zerdüşt ve Budist Motifleri Taşıyan Mezar Keşfedildi

21 Ocak 2021

21 Ocak 2021

Orta Çin’in Henan eyaleti Anyang’da Sui Hanedanlığı’na (MS 581–618) tarihlenen beyaz mermer bir mezar ortaya çıkarıldı ve araştırmacılara etnik ve...

Dev Kertenkeleler Milyonlarca Yıl Boyunca Yavaş Yavaş Uçmayı Öğrendi!

30 Ekim 2020

30 Ekim 2020

Dinozorların yanında yaşayan Pterodactyl’ler ve diğer ilgili kanatlı sürüngenler, milyonlarca yıl boyunca gökyüzünün ölümcül efendileri olmak için uçma yeteneklerini istikrarlı...

Avrupa’nın Kuzeyinde Son Buzul Çağı’nda Yaşayan Neandertaller Hakkında Yeni Bilgiler

14 Mayıs 2022

14 Mayıs 2022

Neandertaller daha önce varsayıldığı gibi soğukta yaşama gerçekten de iyi uyum sağladılar mı, yoksa son Buzul Çağı’nda daha ılıman çevre...

Endonezya’da bir mağarada bulunan 31.000 yıllık iskelet amputasyonun bilinen en eski kanıtı olabilir

7 Eylül 2022

7 Eylül 2022

Yeni bir araştırmanın sonucuna göre; Endonezya’da bir mağarada bulunan 31.000 yıllık iskelet amputasyonun bilinen en eski kanıtı olabilir. Genç yetişkine...

Dünyanın En Eski Gülücük Emojili Su Matarası Sergilenecek

4 Temmuz 2021

4 Temmuz 2021

Hitit İmparatorluğunun yıkılmasından sonra Anadolu ve Suriye topraklarında Geç Hitit Devletleri kurulmuştu. Bu devletlerden birisi de günümüz Gaziantep ilinin Karkamış...

18.000 Yıllık Müzik Aletinin Sesi Kayda Alındı

11 Şubat 2021

11 Şubat 2021

Tarihin en eski müzik aleti olarak kabul edilen deniz salyangozu kabuğu bize 18.000 yıl önceki sesi duymamızı sağladı. 1931 yılında...

Tarihin En kötü 6 Mesleği

18 Ocak 2021

18 Ocak 2021

Günümüzde pek çok insan sevdiği ya da hayal ettiği işi yapmaktan çok uzak işlerde çalışmaktadır. Hatta bir çoğumuz için sevdiğimiz...

Sudan’da Ortaçağ İslam mezarlarının düzenlenmesinde bulunan gizli desenler

8 Temmuz 2021

8 Temmuz 2021

Doğu Sudan ‘ın Kassala bölgesinde araştırma yapan arkeologlar burada bulunan mezarların kozmolojik bir düzenle gömüldüklerini tespit ettiler. Mezarları kozmoloji için tasarlanmış bir...

Batı Norveç’te 4000 yıllık bir taş kutu mezarın heyecan verici keşfi

11 Kasım 2023

11 Kasım 2023

Arkeologlar, Batı Norveç’te son derece önemli 4.000 yıllık bir taş kutu mezarın ortaya çıkarıldığını ve bunu son 100 yılda Norveç’teki...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]