17 May 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Esatlı Kaya Yazıtları, Türk Göçlerinin Anadolu’ya Bilinenlerden Daha Önce Gerçekleştiğini Ortaya Koyabilir

Türk kavimleri, Orta Asya olarak bilinen topraklardan batıya doğru bir göç dalgası başlattı. Batıya doğru iki büyük koldan göç eden Türkler, bir koluyla Anadolu’ya ulaşırken, diğer kolu Rus stepleri üzerinden Avrupa’ya yöneldi.

Resmi tarihe göre, Türklerin Anadolu’yu yurt olarak benimsemesi, 1071 yılında Bizanslılarla yapılan Malazgirt Savaşı ile başladı. Ancak, bazı arkeolog ve tarihçilerin çalışmaları, Anadolu’ya yerleşimin başlangıcının çok daha eskilere dayandığını gösteriyor.

Bu zaman çizelgesini daha da geriye iten keşiflerden biri, Ordu’nun Mesudiye ilçesindeki Esatlı Kaya Yazıtları’dır. Esatlı Kaya Yazıtları, 1990’lı yıllarda Gazi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Necati Demir tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında keşfedildi.

Türk tarihini derinden etkileyecek bilgileri içeren Esatlı Kaya Yazıtları hakkında Prof. Dr. Necati Demir, Ordu Olay gazetesinden Mertcan Deniz’e şu bilgileri verdi:

Esatlı Kaya Yazıtları

“Esatlı Kaya Yazıtları, sadece Mesudiye’de bulunan önemli bir kültürel miras değil, aynı zamanda Türk tarihinin çok önemli bir parçasıdır. Bu yazıtlar, Göktürk yazıtlarından sonra en fazla Göktürk yazısı içeren alanlardan biridir. Bölge, tarihsel bağlamda çok derin izler bırakmıştır. Özellikle yazıtlardaki resimler ve yazılar, tarih öncesi Türk göçleri hakkında çok değerli bilgiler sunuyor. Bu yazıtlar, Türklerin tarihsel kökenlerinin ve kültürlerinin ne kadar eskiye dayandığını gösteriyor.

1990’lı yıllarda, bölgenin kültürel mirasını tespit etmek için Ordu’nun tüm köylerinde bir alan araştırması yapmaya başladım. Bu süreçte, Esatlı Kaya Yazıtları gibi önemli buluntulara rastladım. Yazıtlar, sadece yazılı ifadelerden değil, aynı zamanda kaya resimlerinden de oluşuyor. Kırgızistan’daki kaya yazıtlarına çok benziyorlar. Bu da yazıtların tarihi önemini artıran bir diğer faktör. Orta Asya’dan Anadolu’ya Türk göçlerinin ne kadar eski olduğunu gösteren bu yazıtlar, Anadolu’nun tarihine ışık tutuyor.

Esatlı Kaya Yazıtları

Bu alfabe Göktürk Alfabesi’dir. Ancak, Göktürk Alfabesi’nin el yazısı formudur. Buradaki yazıyı deşifre edip okudum. Göktürk alfabesiyle aynı alfabe. Ancak, el yazısı formudur… Bu yazıtlar, Trabzon Ayasofya Kilisesi’nin tavanındaki yazılara benzer bir yapıya sahip. Bu yazıtların deşifre edilmesi, sadece Türk tarihi hakkında bilgi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dilbilimsel açıdan da önemli veriler sunuyor. Ancak, maalesef, yazıtların hasar görmesi deşifre sürecini daha da zorlaştırıyor.

Prof. Dr. Demir: Bu yazıtların korunması için acil önlemler alınması gerekiyor.

Yazıtların büyük bir kısmı zamanla hasar gördü ve silindi. Bölgenin koruma alanı ilan edilmesi için yetkililere başvurdum, ancak somut bir adım atılmadı. Kültürel mirasımızın korunması için daha fazla kaynak ayrılmalı ve ilgili yetkililer arasında koordinasyon sağlanmalı. Ayrıca, Esatlı Kaya Yazıtları sadece yerel değil, uluslararası düzeyde de korunmalı ve tanıtılmalıdır. UNESCO’nun desteği bu konuda çok önemlidir.

Esatlı Kaya Yazıtları

Esatlı Kaya Yazıtları’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınması için ciddi çaba göstermemiz gerekiyor. Ancak, Türkiye’de bu alanda yeterli teknolojik imkan ve bilimsel altyapı bulunmuyor. Bu yazıtların uluslararası literatürde yer alması için Almanya’da bir bilimsel dergide makale de yayınladım. Ancak, henüz somut bir adım atılmadı. Hızlı hareket etmezsek, büyük bir kayıp olur. Türk tarihi için büyük bir kayıp olur. İran gibi diğer ülkeler bu tür yazıtları sahiplenip koruyor.

Define avcıları zaten kazıp hasar vermiş. Esatlı’da kazılar yapılırsa, belki dönemsel buluntular bulunabilir. Örneğin, kemik veya hayvan kalıntıları bulunursa, bu buluntular üzerinde karbon-14 testleri yapılabilir. Karbon-14 testi artık çok gelişmiş durumda. O zaman yazıtların kesin tarihini bilmek mümkün olacaktır. Yazıtların MS 2. yüzyıla ait olduğunu düşünüyoruz. Ancak, kazılar yazıtların korunmasına zarar vermeyecek şekilde çok dikkatli yapılmalıdır.”

Banner
Benzer Yazılar

Polonyalı Arkeologdan, Arkeolojide Devrim Yaratacak Yapay Zeka Projesi

5 Nisan 2021

5 Nisan 2021

Polonyalı bilim insanları arkeolojide yeni bir çağ açıyor. Tarih öncesi mezarlıkları, kaleleri ve yerleşim yerlerini tespit etmek için yapay zeka...

Hititlerde Bira Tutkusu

29 Eylül 2020

29 Eylül 2020

Biranın keşfi günümüzden binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Mezopotamya kültürlerinden başlayarak hemen hemen bir çok uygarlıkta biranın karşılığına denk gelen kelimelerin...

6000 yıllık yerleşim yerindeki kazılar, Irak’taki en eski devlet kurumlarının ortaya çıkışına ve reddedilmesine dair kanıtlar ortaya çıkarıyor

6 Aralık 2024

6 Aralık 2024

Irak’ın kuzeyinde Shakhi Kora arkeolojik alanında M. Ö. 4. binyıla ait yerleşim yerinde yapılan yeni kazılar, ilk devlet kurumlarına dair...

M. Ö. 5 bin yılında süt üreticiliği Kafkasya topluluklarında görülüyor

3 Mayıs 2022

3 Mayıs 2022

Yeni bir çalışma, peynir, tereyağı, yoğurt, kaymak gibi süt ürünlerinin Kafkasya topluluklarında M. Ö. 5 bin yıllarında tüketildiğini gösterdi. Neolitik...

Mısır’da Zues Kasios Tapınağı’nın kalıntıları ortaya çıkarıldı

27 Nisan 2022

27 Nisan 2022

Mısır’da Olympus Dağı tanrılarının başı Zues’a adanmış bir tapınağın kalıntılarına ulaşıldı. Keşif, Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı tarafından duyuruldu....

Taştepeler’in erkek heykelleri, doğurganlığın ve nüfusun önemini simgeleyen bir kültürün göstergesi olabilir.

15 Haziran 2022

15 Haziran 2022

Taştepeler bölgesinde ortaya çıkarılan çok sayıda erkek heykel ve figürin buluntuları, doğurganlığın ve nüfusun önemini simgeleyen bir kültürün göstergesi olabilir....

Diyarbakır’da ilk kez Roma dönemine ait lahit bulundu

3 Nisan 2024

3 Nisan 2024

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan 5.000 yıllık Diyarbakır surlarının tahrip olan noktalarının restorasyon çalışmaları sırasında Roma dönemine ait...

İskoçya’da altından yapılmış nadir pommel keşfedildi

24 Ekim 2022

24 Ekim 2022

İskoçya’nın Stirling kentinde bir metal dedektörcüsü tarafından altından yapılmış nadir pommel keşfedildi. Kılıç, hançer, bıçak kabzasının olduğu kısma pommel deniyor....

Amida Höyük’te Halaf Dönemi Ev Planı Görüldü

24 Ekim 2021

24 Ekim 2021

Diyarbakır merkez Sur ilçesinde bulunan Amida Höyük’te Halaf dönemi ev planı görüldü. Höyük’te ayrıca, 3 tabakada yanık izleri ile karşılaşıldı....

Herakles’in 12 görevinin tek bir panoda sergilendiği taban mozaiği ortaya çıkarıldı

25 Temmuz 2022

25 Temmuz 2022

Mitolojide Miken Kralı Eurystheus’un yarı tanrı Herakles’e verdiği ünlü 12 görevin tek bir panoda sergilendiği eşsiz bir taban mozaiği ortaya...

İranlı arkeologlar, Doğu İran’da erken idari yönetimin ilk kanıtını keşfettiler.

21 Haziran 2022

21 Haziran 2022

İranlı arkeologlar, İran’ın doğusundaki Horasan eyaletinde 6.000 yıl önce yaşayan insanlar hakkında yeni bilgiler sağlayacağını düşündükleri erken idari yönetimin ilk...

Güney Afrika’da yaklaşık 250.000 yıl önce ölen bir hominid çocuğun fosili bulundu

8 Kasım 2021

8 Kasım 2021

Uluslararası ve Güney Afrikalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, yaklaşık 250.000 yıl önce Güney Afrika‘daki bir mağarada ölen erken dönem insansı...

500 yıllık tarihi Surp Sargis Ermeni Kilisesi restore edilecek

6 Şubat 2022

6 Şubat 2022

Diyarbakır’da 16. yüzyılda inşa edilen, cemaati olmadığı için harap durumda bulunan Surp Sargis Ermeni Kilisesi restore edilecek. Diyarbakır’ın merkez Sur...

Mersin’de 60 Milyon Yaşında Salyangoz Fosili Bulundu

22 Mayıs 2021

22 Mayıs 2021

Mersin’in Toroslar ilçesinde 60 milyon yaşına tarihlenen salyangoz fosili bulundu. Süleyman Uygun tarafından bulunan salyangoz fosili Mersin Üniversitesi Su Ürünleri...

Almanya’da 3000 yıllık ahşap dilek kuyusu bulundu

8 Ocak 2023

8 Ocak 2023

Almanya’nın Bavyera eyaletindeki Germering kasabasında, arkeologlar ritüel birikintilerle dolu iyi korunmuş bir Tunç Çağı ahşap kuyusunun kalıntılarını ortaya çıkardılar. Arkeologlara...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]