10 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Dünyanın çatısında en eski insan izleri bulundu

Dünyanın çatısı olarak kabul edilen Tibet’te Çinli bilim insanları tarih öncesi çağlara ait bilinen en eski insan izlerini keşfettiler.

2018 yılında Dr. David Zhang, Leibin Wang, Xiaoqing Wang, Yafeng Wang, Shengda Zhang ve Dongju Zhang’dan oluşan bir araştırma ekibi, Ekim 2018 yılında Tibet Platosu Quesang’da bir traverten kaya üzerinde insan el ve ayak izlerini buldular.

İnsan izleri, 7 ve 12 yaşındaki çocuklar tarafından yapılmış olabileceği düşünülüyor.

Bulgu Zhang’ın ekibine göre, izler 169.000 ila 226.000 yıl arasında ve Dünya’nın son buzul çağına kadar uzanıyor. Şu anda, dünyanın bilinen en eski sanatının yaklaşık 40.000 yaşında olduğu tahmin ediliyor.

Zhang’ın bulguları, “Dünyanın Çatısı” olarak adlandırılan Tibet Platosu’ndaki bilinen en eski insan yerleşiminden daha eskidir ve insanın evrimi hakkında fikir verebilir.

Dr. David Zhang ve ekibi tarih öncesi dönem ait insan el ve ayak izlerinin dünyanın bilinen en eski sanat eseri olabileceği konusunda tartışıyorlar.

Keşfi gerçekleştiren ekip, Sciencedirect’da yayınladıkları ortak makale de, buluntunun sanat eseri olup olmayacağı yönünde tartıştılar.

Tibet'te bulunan tarih öncesi insan el ayak izleri çizimleri
Tibet’te bulunan tarih öncesi insan el ayak izleri çizimleri

Zhang ve ekibinin ortaya çıkardıkları insan el ve ayak izleri ve makalesini değerlendiren bilim insanları şu paylaşımlarda bulundular.

Avustralya’daki Griffith Üniversitesi’nde antropoloji ve arkeoloji profesörü olan Paul Taçon, izlenimlere sanat demenin “gerginlik” olabileceğine inanıyor.

Taçon Time’a şunları söyledi: “Tibet’ten bildirilen ‘izlenimler’ bir dizi faaliyetten kaynaklanmış olabilir ve bunların bilinçli bir sanatsal yaratım olarak yapıldığını kesin olarak söyleyemeyiz.”

Oxford Üniversitesi’nden Profesör Nick Barton, “Ayak izlerinin basit izler gibi görünmediği, ancak oyun oynayan çocukların geride bıraktığı türden izler olabileceği konusundaki kalıplarına katılıyorum?” diye sordu.

Ancak Zhang’a göre, tartışma tamamen bağlama ve sanatın ne olduğu kavramına bağlı. “Günümüzde bir şeyi kazmak için taş aletler kullandığınızda buna teknoloji diyemeyiz. Ama eski insanlar bunu kullanıyorsa, bu teknolojidir”

Banner
Benzer Yazılar

Pompeii Domus’ta tanrıça Kibele kültü ile ilişkilendirilen pişmiş toprak figürünleri keşfedildi

27 Aralık 2023

27 Aralık 2023

Arkeologlar, Pompeii’deki Via del Vesuvio boyunca “Leda ve Kuğu Evi”nin bitişiğindeki Domus’ta yapılan son kazılarda 13 pişmiş toprak figürün ortaya...

Hint-Avrupa Dillerinin Yayılmasında Atların Evcilleştirilmesi Etkili Miydi?

20 Ekim 2021

20 Ekim 2021

Hint-Avrupa dilleri denince akla Anadolu’da uzun yıllar hakimiyet kurmuş dönemin güçlü imparatorluğunun kurucuları Hititler gelir. Anadolu’da her ne kadar bir...

Büklükale’de bulunan 3.300 yıllık bir tablet, Hitit İmparatorluğu’nun bir yabancı istilası ile karşı karşıya kaldığını gösteriyor

11 Mart 2024

11 Mart 2024

Anadolu’nun ilk merkezi devleti olarak kabul edilen Hitit İmparatorluğu, MÖ 1600 yıllarında yükselmeye başlamış; güçlü bir siyasi ve askeri birlik...

İngiliz arkeologlar ‘Britanya’nın Pompeii’sinde İran cam boncukları buldu

28 Mart 2024

28 Mart 2024

İngiliz arkeologlar, ‘Britanya’nın Pompeii’si’ olarak adlandırılan bir Tunç Çağı yerleşiminde İran cam boncukları keşfettiler. Britanya’nın Pompeii’si, İngiltere’nin Cambridgeshire kentinde Must...

İtalyan kasabasında büyük bir Bakır Çağı nekropolü keşfedildi

17 Şubat 2024

17 Şubat 2024

İtalya’nın kuzeyindeki Mantua kenti yakınlarındaki San Giorgio Bigarello kasabasında, yaklaşık 5000 yıl öncesine dayanan büyük bir Bakır Çağı nekropolü keşfedildi....

Hitit büyü ritüellerinde nesneler ve renkler

14 Haziran 2022

14 Haziran 2022

Büyü insanın yaşamında her zaman var olmuştur. İnsan çözemediği her konuda dış dünya varlıklarından, ataların ruhlarından büyü aracılığı ile yardım...

Arkeologlar Ostia Antica’da Yahudi Ritüel Hamamı Mikveh Keşfetti

15 Mart 2025

15 Mart 2025

Roma İmparatorluğu’nun kalbinde yer alan Ostia Antica’da yapılan son arkeolojik kazılar, bu önemli liman kentinde antik Yahudi toplumunun varlığına dair...

Elit Anglosakson mezarlarında bulunan fildişi halkaların kökeni

3 Temmuz 2023

3 Temmuz 2023

Eski Anglosakson kadınların seçkin bir sınıfı yüzlerce fildişi yüzükle gömüldü ve bu fildişi halkaların kökeni uzun zamandır bir gizem olarak...

İngiltere’de boyalı köpek penisi kemiği bulundu

9 Ocak 2025

9 Ocak 2025

İngiltere’nin Surrey kentindeki bir Roma taş ocağında arkeologlar, Roma-Britanya döneminden bugüne kadar bulunmuş en sıra dışı insan ve hayvan kalıntılarından...

Danimarka’da Neolitik Döneme Işık Tutan “Woodhenge” Keşfedildi

1 Mart 2025

1 Mart 2025

Danimarka’nın Aars kasabasında yapılan son arkeolojik keşif, Avrupa’nın Neolitik dönemine dair bildiklerimizi kökten değiştirecek nitelikte. Vesthimmerland Müzesi arkeologları, MÖ 2600-1600...

Bilinen en eski Bask dili ile yazılmış metin keşfedildi

15 Kasım 2022

15 Kasım 2022

İspanya’da arkeologlar, ülkenin kuzeyindeki Navarre bölgesi Irulegi arkeolojik alanında, “bilinen en eski Bask dili metni” içerdiğine inandıkları bir buluntu keşfettiler....

Çek arkeologlar, Avarlar’ın kullandığı eşsiz bronz kemer tokası keşfettiler

12 Aralık 2023

12 Aralık 2023

Çek arkeologlar, Orta Çağ’ın başlarından kalma bronz bir kemer tokası keşfettiler. Keşfi, Brno Masaryk Üniversitesi duyurdu. Kemer tokası, Hıristiyanlık öncesi...

İspanya’da keşfedilen 1.800 Yıllık Mithras Tapınağı

8 Şubat 2023

8 Şubat 2023

İspanya’nın Cabra kentindeki Villa del Mitra’da kazı yapan arkeologlar, ritüel ziyafetlerin kalıntılarıyla birlikte Tanrı Mithras için adanmış bir kutsal alanı...

Güney Almanya’da Antik Kelt kemik kalemi keşfedildi

16 Aralık 2024

16 Aralık 2024

Stuttgart Bölge Konseyi’ne bağlı Devlet Anıtları Koruma Dairesi (LAD) bu yıl Ağustos-Ekim ayları arasında bir kez daha Altenburg (Jestetten Belediyesi)...

‘Kral Arthur’un Salonu’ olarak bilinen yapının aslında 5.000 yaşında Neolitik bir yapı olduğu keşfedildi

11 Kasım 2024

11 Kasım 2024

Cornwall’daki Kral Arthur’un Salonu olarak bilinen dikdörtgen toprak ve taş yapının aslında 4000 yıl önce inşa edilmiş bir Neolitik yapı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]