Arkeoloji, Türkçe’ye yanlışlıkla da olsa kazı bilim olarak çevrilmiş bilim dalıdır. Halbuki kazı çalışmaları arkeolojinin sadece alt dallarından biridir. Arkeoloji kazı çalışmaları neticesinde ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, etnografya, tarih gibi bir çok bilimden faydanılarak çalışmalar yapan bilim dalıdır.
Arkeoloji kendi içinde incelendiğinde ile bir çok farklı bilim dalına ayrılabilir. Prehistorya (Tarih öncesi arkeolojisi), Protohistorya ve Önasya arkeolojisi, Mezopotamya arkeolojisi yada Klasik arkeoloji gibi bir çok alt dala ayrılabilir.
Anadolu kültürel birikim açısından çok zengindir. Bu sebeple olsa gerek hem ülkemizden hem de yurtdışından yerli ve yabancı bir çok arkeologa ev sahipliği yapmıştır. Tarih öncesi dönemlerden, uygarlıklara kadar büyük bir zenginliğe sahiptir.
Osmanlı döneminde büyük oranda yabancılar tarafından yapılan bu çalışmaları, gerçekleştiren ilk yerli isim Osman Hamdi Bey’dir. Kendisi ilk Türk arkeolog olarak kabul edilmesinin yanında, ülkenin ilk arkeoloji müzesi olan İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin de kurucusudur.
Şimdilerde Üniversitelerde çok ta rağbet görmeyen bir bölüm olsa dahi bütün Dünya’da önemi gün geçtikçe artan bir bilim dalıdır.
Dünya çağında arkeolojik kurumları ve akademiler arasında bir fikir birliğine varılmamış olmasına rağmen özellikle bir çok ülke her yıl ekim ayının üçüncü cumartesi gününü Uluslararası Arkeoloji Günü ( International Archaeology Day) olarak kutluyor.
Çok ta temeli olmayan bu günü kutlayan insan sayısı ise Dünya’da bu işi yapan arkeolog sayısından çok daha fazla!
Bilime ve İnsanlık tarihine katkı sağlayan herkesin “Dünya Arkeoloji Günü” kutlu olsun….