25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Bilim insanları Aztek ‘Ölüm Düdüklerinin’ dinleyicilerin beyinleri üzerinde garip etkiler yarattığını keşfetti

Yeni bir araştırma, Azteklerin en ürkütücü eserlerinden biri olan, insan kafatasları şeklinde ve çığlık benzeri bir ses çıkarabilen kil ölüm düdüklerinin, antik çağlarda dinleyenleri yalnızca dehşete düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda insan beyninin alarm ve korku duygularını artırma kapasitesini de önemli ölçüde etkilediğini ortaya koydu.

Bu ay Communications Psychology dergisinde yayımlanan son araştırma, bu seslerin günümüz dinleyicileri üzerindeki etkilerini inceleyerek, bu seslerin olumsuz duygusal tepkileri ve işitsel kortekste artan sinirsel aktiviteyi tetikleme yeteneklerini ortaya koydu.

Bilim insanları ilk kez , bu rahatsız edici ıslıkların modern Avrupalı ​​katılımcıların beyinleri üzerindeki etkisini araştırdı ve farklı gönüllü gruplarıyla iki ayrı deney gerçekleştirdi.

Tipik olarak kafataslarına benzeyen Aztek ölüm düdükleri, çeşitli hava akımlarının etkileşimi sonucu ortaya çıkan, çığlığa benzer yüksek perdeli, delici bir ses çıkarmak için yapılmıştır. 1250 ila 1521 CE tarihlerine ait mezarlarda çok sayıda örnek keşfedilmiştir.

Azteklerin, savaş sırasında düşmanlarına korku salmak için ölüm düdükleri kullandığına inanılır. Bunlar genellikle kurban edilen kurbanların kalıntılarının yanında bulunur ve bu da daha törensel bir amaca hizmet etmiş olabilecekleri teorilerine yol açar. Bazı uzmanlar düdüklerin kurbanlık adaklarını kabul ettiğine inanılan Aztek yeraltı dünyası Mictlan’ın delici rüzgarlarını taklit etmek için tasarlandığını öne sürer. Diğerleri ise sesin, ölenlerin kalıntılarından insanlığı yarattığı söylenen Aztek Rüzgar Tanrısı Ehecatl’ı temsil ettiğini düşünür.

Fotoğraf: CC BY-SA 4.0

Araştırmacılar, bir dizi psikoakustik test yapmak için modern Avrupalı ​​gönüllüleri işe aldılar. Katılımcıların ölüm çığlığına karşı nöral ve psikolojik tepkileri kaydedildiğinde, sesin “doğal-yapay melez bir kökene” sahip olduğu algılandı ve bu da beynin onu kategorize etme yeteneğini karmaşıklaştırdı.

Katılımcılar, düdüklerin Aztek ritüelleri ve savaşlarında kullanılma amacına uygun olarak sesleri “korkutucu” ve “iğrenç” olarak tanımladılar.

Bu çalışmada yürütülen psikoakustik deneyler, beynin sesi hem doğal hem de yapay olarak yorumladığını ve zihinsel odaklanmayı yakalayan bir belirsizlik hissi yarattığını ortaya koydu. Bu karmaşık tepki, hem düşük düzey işitsel işlemeyi hem de yüksek düzey bilişsel işlevleri içerir ve sesin duygusal etkisini yoğunlaştırır.

Başka bir deyişle, ölüm düdüğünün korkutucu belirsizliği, beynin sesin sembolik önemini yorumlamaya çalışmasıyla hayal gücünü ateşliyor gibi görünüyor. Sonuç olarak, araştırmacılar düdüklerin muhtemelen ritüel bağlamlarda, özellikle de ölen kişiyle ilişkili kurban törenlerinde ve törenlerinde kullanıldığı sonucuna varıyor.

Bu sesler kurban edilenlerde korku yaratmak veya törene katılanlarda hayranlık uyandırmak için tasarlanmış olabilir.

Araştırmacılar bu düdüklerin Aztek ritüelleri sırasında güçlü psikolojik tepkiler uyandırmak amacıyla kasıtlı olarak kullanıldığını ileri sürüyorlar.

Communications Psychology

Frühholz, S., Rodriguez, P., Bonard, M. ve diğerleri. Antik Aztek kafatası düdüklerinin psikoakustik ve arkeoakustik doğası. Commun Psychol 2, 108 (2024).

doi.org/10.1038/s44271-024-00157-7

Kapak Görseli: Wikipedia Commons

Etiketler: , in HABER
Banner
Benzer Yazılar

Kuzey İsrail’de “Meryem’den Doğan İsa” Yazan Yunanca Bir Yazıt Ortaya Çıkarıldı

20 Ocak 2021

20 Ocak 2021

The Jerusalem Post’un haberine göre, İsrail Eski Eserler Dairesi bugün yaptığı açıklamada, “Meryem’den doğan İsa ” adını taşıyan 1.500 yıllık...

İspanya’da Faşist İdam Mangaları Tarafından Öldürülen Kadınlara Ait Toplu Mezar Bulundu

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Kuzeydoğu İspanya’daki arkeologlar, İspanya İç Savaşı’nın ilk günlerinde faşist bir idam mangası tarafından öldürülen 10 kadının toplu mezarını ortaya çıkardı...

Minos sanatının eşsiz eseri olan Pylos Combat Agate, Prehistorik çağın Davut’u olmalı

22 Kasım 2021

22 Kasım 2021

3.500 yıllık bir Yunan mezarında bulunan eser o kadar iyi tasarlanmış ki, bir Rönesans eseri kadar canlı ve gerçekçi bir...

Arkeologlar, 100 yıl önce elde edilen ipuçlarından yola çıkarak 5.000 yıllık mezar keşfettiler

21 Ekim 2023

21 Ekim 2023

Kuzey Britanya’daki Orkney kazılarında arkeologlar 100 yıl önce elde edilen ipuçlarından yola çıkarak 5000 yıllık olağanüstü bir mezar alanı ortaya...

Bulgar arkeologlar 2500 yıllık İskit asası keşfettiler

14 Ekim 2023

14 Ekim 2023

Kuzeydoğu Bulgaristan’daki tarih öncesi tuz üretimi merkezi olan Provadia-Solnitsata’da yapılan kazılar sırasında MÖ 5. yüzyıldan kalma bir İskit savaşcısına ait...

Karahantepe’de Kazı ve Koruma Projeleri Hızla İlerliyor

12 Mart 2025

12 Mart 2025

Karahantepe, Şanlıurfa’nın önemli Neolitik yerleşimlerinden biri olarak devam eden kazılarla adını duyurmaya devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu eşsiz...

Yeni araştırmalar, bugün yaşayan birçok hayvan türünün atalarının Çin’de bir deltada yaşamış olabileceğini öne sürüyor.

20 Nisan 2022

20 Nisan 2022

Yeni araştırmalar, bugün yaşayan birçok hayvan türünün atalarının Çin’de bir deltada yaşamış olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar, Çin’in dağlık Yunnan eyaletindeki...

Çalışma, Fars platosunun Afrika’dan erken insan göçü için çok önemli bir merkez olarak ortaya çıktığını gösteriyor

29 Mart 2024

29 Mart 2024

60.000 ila 70.000 yıl önce, türümüz Homo sapiens Afrika’dan ayrıldı ve dünya çapında yeni yerleşim alanları bulmaya başladı. 70.000 ila...

Akdeniz’in En Eski El Dikimi Teknesi Bir Sonraki Yolculuğuna Hazırlanıyor

25 Ocak 2024

25 Ocak 2024

Akdeniz’in en eski el dikimi teknesi, Hırvatistan’ın Istria yarımadasındaki Umag yakınlarındaki Zambratija Körfezi’nde keşfedildi. Hırvatistan’daki Adriyatik deniz tabanında binlerce yıl...

Athena Tapınağı’nın 2 bin 600 yıllık koruyucuları İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ziyarete açılıyor

18 Nisan 2022

18 Nisan 2022

İzmir’in Foça ilçesindeki Phokaia Antik Kenti’nde yer alan 2 bin 600 yıllık Athena Tapınağı’nın 2 at ve 2 griffon büstünden...

Malta konut projesi çalışmaları sırasında keşfedilen nadir Arapça yazıt

4 Mayıs 2023

4 Mayıs 2023

Malta’nın güneydoğu bölgesi’ndeki Fgura kasabasında bir sosyal konut projesinin bulunduğu yerde, muhtemelen Orta Çağa kadar uzanan nadir bir Arapça yazıt...

Deniz Kavimleri Kimdir?

6 Kasım 2020

6 Kasım 2020

Karanlık çağın başlangıcı olarak görülen Deniz kavimleri aslında kimdir ve nereden gelmişlerdir? Tarihi belgelerde adları geçer ama çoğunlukla onların kim...

Erek Dağı eteklerinde Urartulara ait onlarca çivi yazılı pithos bulundu

10 Kasım 2024

10 Kasım 2024

Van’ın İpekyolu ilçesinde Erek Dağı eteklerindeki kale kalıntısında yapılan arkeolojik kazılarda, Urartular döneminde yağ, tahıl ve içeceklerin muhafaza edildiği çivi...

Yazı sistemlerinin evrimine ışık tutan Afrika Vai Dili

5 Şubat 2022

5 Şubat 2022

Yaklaşık 5 bin yıllık bir geçmişe sahip yazının gelişimi üzerine çalışmalar devam ediyor. Mezopotamya’da ortaya çıkan yazı, günümüzde bilindiği kadarıyla...

“Pera Müzesi’nden Eserler” Google Chrome ile ziyarete açılıyor

31 Mart 2022

31 Mart 2022

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, “Oryantalist Resim”, “Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri” ve “Kütahya Çini ve Seramikleri” koleksiyonlarındaki eserlerden...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]