2 April 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Bilim insanları Aztek ‘Ölüm Düdüklerinin’ dinleyicilerin beyinleri üzerinde garip etkiler yarattığını keşfetti

Yeni bir araştırma, Azteklerin en ürkütücü eserlerinden biri olan, insan kafatasları şeklinde ve çığlık benzeri bir ses çıkarabilen kil ölüm düdüklerinin, antik çağlarda dinleyenleri yalnızca dehşete düşürmekle kalmayıp, aynı zamanda insan beyninin alarm ve korku duygularını artırma kapasitesini de önemli ölçüde etkilediğini ortaya koydu.

Bu ay Communications Psychology dergisinde yayımlanan son araştırma, bu seslerin günümüz dinleyicileri üzerindeki etkilerini inceleyerek, bu seslerin olumsuz duygusal tepkileri ve işitsel kortekste artan sinirsel aktiviteyi tetikleme yeteneklerini ortaya koydu.

Bilim insanları ilk kez , bu rahatsız edici ıslıkların modern Avrupalı ​​katılımcıların beyinleri üzerindeki etkisini araştırdı ve farklı gönüllü gruplarıyla iki ayrı deney gerçekleştirdi.

Tipik olarak kafataslarına benzeyen Aztek ölüm düdükleri, çeşitli hava akımlarının etkileşimi sonucu ortaya çıkan, çığlığa benzer yüksek perdeli, delici bir ses çıkarmak için yapılmıştır. 1250 ila 1521 CE tarihlerine ait mezarlarda çok sayıda örnek keşfedilmiştir.

Azteklerin, savaş sırasında düşmanlarına korku salmak için ölüm düdükleri kullandığına inanılır. Bunlar genellikle kurban edilen kurbanların kalıntılarının yanında bulunur ve bu da daha törensel bir amaca hizmet etmiş olabilecekleri teorilerine yol açar. Bazı uzmanlar düdüklerin kurbanlık adaklarını kabul ettiğine inanılan Aztek yeraltı dünyası Mictlan’ın delici rüzgarlarını taklit etmek için tasarlandığını öne sürer. Diğerleri ise sesin, ölenlerin kalıntılarından insanlığı yarattığı söylenen Aztek Rüzgar Tanrısı Ehecatl’ı temsil ettiğini düşünür.

Fotoğraf: CC BY-SA 4.0

Araştırmacılar, bir dizi psikoakustik test yapmak için modern Avrupalı ​​gönüllüleri işe aldılar. Katılımcıların ölüm çığlığına karşı nöral ve psikolojik tepkileri kaydedildiğinde, sesin “doğal-yapay melez bir kökene” sahip olduğu algılandı ve bu da beynin onu kategorize etme yeteneğini karmaşıklaştırdı.

Katılımcılar, düdüklerin Aztek ritüelleri ve savaşlarında kullanılma amacına uygun olarak sesleri “korkutucu” ve “iğrenç” olarak tanımladılar.

Bu çalışmada yürütülen psikoakustik deneyler, beynin sesi hem doğal hem de yapay olarak yorumladığını ve zihinsel odaklanmayı yakalayan bir belirsizlik hissi yarattığını ortaya koydu. Bu karmaşık tepki, hem düşük düzey işitsel işlemeyi hem de yüksek düzey bilişsel işlevleri içerir ve sesin duygusal etkisini yoğunlaştırır.

Başka bir deyişle, ölüm düdüğünün korkutucu belirsizliği, beynin sesin sembolik önemini yorumlamaya çalışmasıyla hayal gücünü ateşliyor gibi görünüyor. Sonuç olarak, araştırmacılar düdüklerin muhtemelen ritüel bağlamlarda, özellikle de ölen kişiyle ilişkili kurban törenlerinde ve törenlerinde kullanıldığı sonucuna varıyor.

Bu sesler kurban edilenlerde korku yaratmak veya törene katılanlarda hayranlık uyandırmak için tasarlanmış olabilir.

Araştırmacılar bu düdüklerin Aztek ritüelleri sırasında güçlü psikolojik tepkiler uyandırmak amacıyla kasıtlı olarak kullanıldığını ileri sürüyorlar.

Communications Psychology

Frühholz, S., Rodriguez, P., Bonard, M. ve diğerleri. Antik Aztek kafatası düdüklerinin psikoakustik ve arkeoakustik doğası. Commun Psychol 2, 108 (2024).

doi.org/10.1038/s44271-024-00157-7

Kapak Görseli: Wikipedia Commons

Etiketler: , in HABER
Banner
Benzer Yazılar

İskit savaşçıları oklarını mağlup ettikleri düşmanlarının derisinden yapılmış deri kılıflarda taşıyorlardı

21 Aralık 2023

21 Aralık 2023

İskitlerin korkunç savaşçılar olarak tarihi 2.000 yıldan daha eskiye dayanıyor ve şimdi çok kurumlu bir antropolog ekibinin araştırması, onların acımasız...

Bosna’daki tarih öncesi Kopilo mezarlarında keşfedilen yeni fibula türleri

28 Ağustos 2022

28 Ağustos 2022

Saraybosna’nın yaklaşık 70 mil batısında M.Ö. 1300 civarında kurulan bir tepe yerleşimi olan Kopilo’da gerçekleştirilen arkeolojik kazıda birkaç Tunç Çağı...

Michelangelo’nun Gizli Odası halka açılıyor

3 Kasım 2023

3 Kasım 2023

Michelangelo’nun 1530’da siyasi düşmanlarından saklandığı söylenen oda halka açılıyor. Michelangelo’nun Gizli Odası kırk sekiz yıl önce keşfedilmişti. San Lorenzo Bazilikası’nın...

Karaganda’da bulunan İskit-Saka ve onun erken dönemine ait piramit ile ilgili detaylara ulaşıldı

2 Kasım 2023

2 Kasım 2023

Kazakistan’nın Karaganda bölgesinde bulunan İskit-Saka ve erken dönemine ait 3400 yıllık piramit ile ilgili detaylara ulaşıldı. Piramidi inceleyen uzmanlar, Karajartas...

İskoç tarihinin en önemlisi olarak nitelendirilen 2000 yıllık antik Roma Yolu keşfedildi

3 Kasım 2023

3 Kasım 2023

İskoçya’nın Stirling kenti yakınlarındaki Old Inn Cottage’ın bahçesinde 2000 yıllık bir antik Roma Yolu ortaya çıkarıldı. Site, Stirling şehir merkezinden...

Antik Genomlar İskitlerin Yükselişi ve Kayboluşu Hakkında Yeni Bilgiler Veriyor

27 Mart 2021

27 Mart 2021

İskitler Demir çağının en önemli kültürlerinden biridir. Varlıkları hakkında bir çok bilgiye rağmen hala onlar hakkında bilinmyen bir çok şey...

Danimarka’da yaklaşık 2000 yıllık benzersiz bir runik yazıtlı küçük bir bıçak bulundu

22 Ocak 2024

22 Ocak 2024

Arkeologlar, yaklaşık 2000 yıl öncesine tarihlenebilen tamamen benzersiz runik yazıtlı küçük bir bıçak keşfettiler. Odense Müzesi’nden arkeologlar, Danimarka’nın en eski...

125.000 $ ‘a Titanik Gemisini Sualtında Ziyaret Edebilirsiniz!

7 Kasım 2020

7 Kasım 2020

Titanik severlere müjdeli bir haber Ocean Gate Expeditions şirketinden geldi. Şirket Titanik enkazı üzerinde bir denizaltı araştırması ve keşif gezisi...

Yunus Emre Müzesi Bakımsızlıktan Harabeye Dönüyor

29 Temmuz 2021

29 Temmuz 2021

Okuduğu Türkçe şiirleri ile gönülleri fetheden tasavvuf ehli, halk ozanı Yunus Emre için, yetiştiği Eskişehir’de kurulan Yunus Emre Müzesi ve...

Doğu Çin’de 1500 kilo bronz sikke bulundu

19 Aralık 2022

19 Aralık 2022

Doğu Çin’in Jiangsu Eyaleti’nde Tang (618-907) ve Song (960-1279) hanedanlarına ait 1500 kilo bronz sikke keşfedildi. Sikkeler saman ipleriyle birbirine...

Karakuş Tümülüsü’nde Kommagene Kraliçe Mezarları Bulundu

22 Eylül 2021

22 Eylül 2021

Adıyaman Karakuş Tümülüsü ‘nde, Kommagene Kralı II. Mithritades’in (M.Ö 36-21 ) annesi İsias, kız kardeşi Antiokhis ve Antiokhis’in kızı Aka...

Yaramazlık Yapan Çocukları Cezalandıran Krampus Gecesi Şeytanı

3 Aralık 2020

3 Aralık 2020

Avrupa’nın bazı yörelerinde Hristiyanların 6 Aralık tarihinde kutladıkları Aziz Nicholas Günü‘nde,  yaramazlık yapan çocukları cezalandırdığına  inandıkları bir şeytan varmış. Bu...

Veba Kurbanları Her Zaman Toplu Gömülmemiş

23 Haziran 2021

23 Haziran 2021

14. yüzyılın ortalarında Avrupa nüfusunun %40 ila %60’ını öldüren Kara Ölüm (Veba), kıtayı kasıp kavuran yıkıcı bir salgın olarak dünya...

Fatih Sultan Mehmet madalyonu yeniden İstanbul’un oluyor

25 Ocak 2023

25 Ocak 2023

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 1481 yılında Costanza de Ferrara tarafından yapılan Fatih Sultan Mehmet madalyonunu satın aldı. Sultan Mehmet yaşarken Ferrara’nın...

Unutulmuş Bir İmparatorluğun Başkenti “Karakurum”

14 Ocak 2021

14 Ocak 2021

Karakurum şimdilerde sadece bir sit alanı olsa da bir zamanlar Dünya’yı kasıp kavuran Moğolların başkentiydi. Karakurum bizim çok da yabancı...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]