3 December 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş Kazılarında Antik Limana Ulaşacağız”

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü başkanlığında bir yıl önce başlayan Kabataş kazılarında yeni bulgulara ulaşıldı. Arkeolog Mehmet Ali Polat, “Kabataş kazılarında bir antik limana ulaşılabileceğini” söyledi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi‘nin başlattığı Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattının Kabataş istasyonu alanında, İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından bir yıl önce başlayan arkeolojik kazılar devam ediyor. Kabataş kazılarında yüzeyin hemen 1 metre altında, kalıntıların ortaya çıkması dikkat çekti.

Kazılarda şu ana kadar 19’uncu yüzyılın sonlarında yapılan, Avrupa’nın ilk konserve fabrikası kalıntılarının bulunduğu alanda, bir de podima döşemeli mozaiklere rastlandı. Deniz seviyesinin 4 metre altında ise M.Ö 6’ncı yüzyıla ait klasik dönem küçük buluntular ortaya çıkarıldı. Çalışmaların devamında ise arkeologlar, daha derinde antik liman dolgusuna rastlamayı öngörüyor.

Arkeolog Mehmet Al Polat, Kabataş kazılarıyla bölgede küçük boyutta olsa da bir antik limana ulaşılacağını söyledi.

Halk TV internet sitesinde yer alan haberde Arkeolog Mehmet Ali Polat, Kabataş kazılarının bir yılında ulaşılan kalıntılar hakkında bilgi verdi.

Bir yıldır süren arkeolojik kazılarda nasıl kalıntılara rastladıklarını anlatan arkeolog Mehmet Ali Polat, “Burası, Kabataş-Beşiktaş-Mecidiyeköy- Mahmutbey metro hattının Kabataş istasyon alanı. Burada İstanbul Arkeoloji Müzeleri olarak gerçekleştirilen bir çalışma var. İstanbul Arkeoloji Müzeleri, yıl içinde İstanbul genelinde yaklaşık 250 kazı çalışması gerçekleştirmekte. Bunların bir kısmı inşaat kazıları, altyapı çalışmaları. Bir kısmı ise büyük projeler. Yani metro, Marmaray gibi projelerin kazıları. Burası da metro hattının bir istasyon alanı. Kazı çalışmalarına başlanmadan önce, kurul kararları gereği İstanbul Arkeoloji Müzeleri tarafından bir çalışma yapılması istenildi. 3 sene önce, hemen arkamızda gördüğünüz bir şaft kazısı gerçekleştirildi. Bu şaft kazısı yapıldıktan sonra istasyonun genişletilmesi gerektiği düşünüldüğünden çalışmalar, alanın büyütülmesiyle devamı etti. Hemen denizin dibindeyiz. Yüzeyden itibaren, yaklaşık 1 metre sonra kalıntılar gelmeye başladı. Burada, hemen arkamda temellerini gördüğünüz yapı bin 800’lü yılların yani 19’uncu yüzyılın sonunda, 1891’de yapılmış, Avrupa’nın ilk konserve fabrikasına ait temeller var. İsmi Ermys Konserve Fabrikası. Çoğunlukla domates ve bezelye yaptığı tarihsel kayıtlardan görünüyor. Avrupa’nın ilk konserve fabrikası bu. İkinci fabrikayı ise aynı firma, Ayvansaray’a açıyor. Biz o konserve fabrikasının taş temellerini bulduk. Fabrika aslında taş üzeri ahşap ve kırma çatılı, makas çatıyla yapılmış. Tabii zamanla yıkıldığı için, sadece yüzey altında kalan temelleri günümüze kadar ulaşmış durumda” dedi.

Kabataş Metro İstasyonu arkeoloji kazıları
Arkeolog Mehmet Ali Polat, Kabataş kazılarıyla bölgede küçük antik bir limanın ortaya çıkacağını söyledi.

Podima mozaik döşemeli bir de avlu ortaya çıkarıldı

Fabrikanın hemen yanında daha eski yıllara ait podima mozaik döşemesine rastladıklarını ifade eden Polat, “Konserve fabrikasının hemen yanında genişçe bir avlu var. Bu bin 800’lü yıllar yani fabrikadan biraz daha öncesine tarihlendirilen podima mozaik döşemeli bir avlu. Podima mozaiklerinin hemen ortasında da bir süs havuzu var. Yani bir sosyal alan ortaya çıkartıldı. Bunun yanında, yine 1700’lü yılların sonu, 1800’lü yılların başlarına ait temel kalıntıları var. Bu kalıntıların belgelenme çalışmaları devam ediyor. Belgeleme çalışmaları ve kazı çalışmaları bittikten sonra ilgili kurula, çıkan bulguların tamamı sunulacak. Kuruldan gelecek karar neticesinde de buradaki çalışmaların akıbeti belli olacak. Yani bunların kalındırılıp kaldırılmayacağı, taşınıp taşınmayacağı, derine inip inilmeyeceği…” ifadelerini kullandı.

“Alanda milattan önce 6. yüzyıla ait küçük buluntular mevcut”

Deniz seviyesinin 4 metre altında, M.Ö 6. yüzyıla ait klasik dönem küçük buluntulara da rastladıklarını anlatan Mehmet Ali Polat, bu buluntuların İstanbul Arkeoloji müzelerine götürüldüğünü ifade etti. Polat, “Başlangıçta bahsetmiştim, biz ilk şaftla kazıya başladık. Orada 25-30 metre kadar derine inildi. Zaten aşağıda metro çalışmaları devam ediyor. Oradaki bulgularımıza bakarsak bu kalıntılardan sonra, deniz seviyesinden hemen sonra eski bir liman dolgusu ile karşı karşıya geleceğiz. Orada elde ettiğimiz en eski veri ise, M.Ö 6’ncı yüzyıla ait, bizim Yunan dönemi dediğimiz döneme ait küçük çanak-çömlekler, küçük buluntular mevcut. Büyük ihtimal burada derine indiğimiz var M.Ö 5-6’ncı yüzyıla, Roma dönemine ait buluntularla karşı karşıya geleceğiz” diye konuştu.

“Büyük ihtimalle daha derinde antik bir liman ile karşı karşıya geleceğiz

Bu kalıntıların tarihsel ve arkeolojik açıdan ne anlam ifade ettiği ile ilgili ise Polat, “M.Ö 5-6’ncı yüzyılda, boğaz hattında, arkeolojik kazılarla kanıtlanmış bir yerleşim alanı mevcut değil. O yüzden burada bulmuş olduğumuz kalıntılar, boğaz hattı arkeolojisi için çok önemli. Aynı tip bulgular hemen biraz ileride, Beşiktaş metro kazısında da mevcut. Ama burada gördüğümüz, bu bulguların çıkması, burada küçük bir koyun olabileceğini, antik bir liman olabileceğini düşündürüyor. Zaten topografyaya da baktığımız zaman da, buranın küçük bir koy olduğu ve dolduğu Osmanlı dönemine de tarihsel kayıtlardan anlaşılıyor. Büyük bir ihtimalle derine indiğimiz zaman burada küçük bir antik liman dolgusu ile karşı karşıya geleceğiz” dedi.

Çalışmaların akıbetine ilgili kurul karar verecek

Kazıdaki titiz çalışmaların nasıl ilerlediğini anlatan Polat, kalıntıların akıbetine ilgili kurulun karar vereceğinin altını çizerek,

“Burada bütün alan 5’e 5 karelajlara bölünüyor. Her birine bir numara veriliyor. Buralarda çıkan buluntulara kasalara konduğu zaman etiketine de hangi karelaja ait olduğu yazılıyor. Ve bunlar atölye kısmına çıkartılıyor, burada yıkanıyor ve tasnif ediliyor. Etütlük veya envanterlik olarak ayrılıyor. Bunların belgelenmesinin ardından, İstanbul Arkeoloji Müzeleri’ne götürülüyor. Çok yüzeyde bu buluntular. Zaten oldukça da tahrip olmuş. Daha önceki şaft kazısında da çıkan buluntular kesilip kaldırılmıştı. Büyük ihtimalle bunların kaldırılması ve kazının devam etmesi lazım. Çünkü kot olarak çok aşağı inmemiz gerekiyor. Bu şekilde inmenin mümkünatı yok ama tabii buna karar verecek olan, ilgili kuruldur” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Halktv.com.tr

Banner
Benzer Yazılar

Hadrianopolis kazılarında keşfedilen testi içinde 1400 yıllık sikkeler çıktı

3 Ocak 2024

3 Ocak 2024

Karadeniz’in Zeugması olarak da bilinen Hadrianopolis Antik Kenti’nde devam eden kazılarda keşfedilen testi içinde 1400 yıllık on adet sikke bulundu....

Aswan’daki Isis Tapınağı Keşfinden 150 Yıl Sonra Ziyarete Açıldı

25 Ocak 2021

25 Ocak 2021

Aswan’daki Isis Tapınağı, restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ve turizm hizmetlerinin geliştirilmesinin ardından halka yeniden açıldı. Aswan’ın merkezindeki bir yerleşim bölgesinde bulunan...

Antik Pompeii Kentinde Bulunan Zengin Adam ve Kölesi

21 Kasım 2020

21 Kasım 2020

İtalyan Kültür Bakanlığı, antik Pompeii kentinde Vezüv patlaması sırasında yanarak ölen iki kişinin kalıntılarına ulaşıldığı bilgisini verdi. Pompeii Antik kentinde...

Japonya’da şimdiye kadar bulunan en büyük ahşap haniwa keşfedildi

10 Aralık 2022

10 Aralık 2022

Haniwa, Japonya Kofun kültürü döneminde mezar ölü hediyesi olarak yapılan çoğunlukla kilden yapılan figürünlerdir. Haniwa figürünleri, Kofun dönemi yöneticileri ve...

Anadolu Neolitik Çağı’na Işık Tutacak Sefertepe Kazıları Devam Ediyor

16 Eylül 2022

16 Eylül 2022

Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde yer alan Sefertepe, Anadolu Neolitik Çağı’na ışık tutacak bilgiler vermeye devam ediyor. Göbeklitepe ve Karahantepe ile çağdaş...

Dendera Tapınağının İkinci Restorasyon Aşaması Tamamlandı

10 Mart 2021

10 Mart 2021

Tanrıça Hathor’a adanmış olan Dendera Tapınağı kompleksi uzun bir süredir restorasyon görmekteydi. Yukarı Mısır’da bulunan Dendera tapınağı, tanrıça Hathor’a adanmış...

Assur Saraylarından Osmanlıya Kalan Miras “Harem ve Saray Planı”

25 Aralık 2020

25 Aralık 2020

Dünya’da ilk emperyalist yayılımı gerçekleştiren Akad devletinden sonra tarih sahnesine çıkan Assur devleti Akadlıların yayılım hayallerini gerçeğe dönüştürmüştür. MÖ.9 yüzyılda...

Unutulmuş Bir İmparatorluğun Başkenti “Karakurum”

14 Ocak 2021

14 Ocak 2021

Karakurum şimdilerde sadece bir sit alanı olsa da bir zamanlar Dünya’yı kasıp kavuran Moğolların başkentiydi. Karakurum bizim çok da yabancı...

Olimpiyat oyunlarının da düzenlendiği Antakya Antik Hipodrom’unda eğlence ve oyun mekanları ortaya çıkarıldı

29 Eylül 2022

29 Eylül 2022

M. Ö. 67 yıllarında inşa edilen Roma Dönemi Antakya Antik Hipodromu’nda eğlence ve oyun mekanları ortaya çıkarıldı. Helenistik Dönem yapılarının...

Her Devrin Fenomeni, Paranın Enteresan Tarihi

28 Ekim 2020

28 Ekim 2020

“Paraya dair yazmak onu elde etmekten daha kolaydır; ve onu kazananlar, para hakkında sadece yazmayı başarabilenlere büyük destek verirler. “Voltaire,...

İsrailli Araştırmacılardan Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyübi’nin Hattin Zaferine Garip Yaklaşımlar

30 Ekim 2020

30 Ekim 2020

İsrailli araştırmacılar Selahaddin Eyyübi’nin önderliğinde kazanılan Hattin savaşı sonuçları için enteresan çıkarımlarda bulundular. İsrailli karıkoca iki arkeoloğun savaşın sonuçları hakkında...

‘Kuzey’in Pompeii’si olarak bilinen Claterna’da eşsiz mücevherler bulundu

17 Kasım 2023

17 Kasım 2023

İtalyan arkeologlar, ‘Kuzey’in Pompeii’si olarak bilinen antik Roma bölgesi Claterna’da devam eden kazılarda eşsiz 50 mücevher ortaya çıkardılar. Mücevherler ile...

Hristiyanlık Öncesi İskandinav Dinine Yeni Yorum

26 Şubat 2021

26 Şubat 2021

Hristiyanlıktan önceki İskandinav dini hakkında yapılan araştırmalar İskandinav dininde düşünülenden çok fazla çeşitlilik olduğunu gösterdi. Stockholm Üniversitesinin yaptığı 10 yıllık...

Malta Tas-Silġ’de Yeni Bir Neolitik Yapı Keşfedildi

8 Ekim 2021

8 Ekim 2021

Malta, Marsaxlokk’taki Tas-Silġ’de devam eden kazılarda arkeologlar tarafından yeni bir Neolitik yapının kalıntıları keşfedildi. Tas-Silġ’de keşfedilen yapı, bu bölgede taş...

Levant’ta para birimi olarak kullanılan gümüşün en eski kanıtlarına ulaşıldı

9 Ocak 2023

9 Ocak 2023

Pazar günü, İsrailli arkeologlar, günümüz İsrail, Ürdün, Lübnan, Suriye ve Türkiye’nin bir kısmını içeren Levant bölgesinde gümüşün para olarak kullanıldığına...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]