Eski adı Rabat olan Yıldırımtepe köyünde bulunan Ardahan Şeytan Kalesi keşfedilmeyi bekliyor.
Ardahan Şeytan Kalesi her ne kadar Urartu döneminde yapıldığı yönünde görüşler olsa da bu tezi doğrulayacak herhangi bir ne tarihsel belge, ne de arkeolojik bir bulgu bulunmamaktadır.
Kalenin adı efsaneye dayanıyor
Kale, etrafı üç taraflı uçurum olan bir platformda kurulmuştur. Tek yönlü ve güç koşullarda ulaşıma sahip olması kalenin ele geçirilmesini zorlaştırmıştır.
Ancak, halk kalenin ele geçirilememesini kötü ruhlara, şeytana bağlamıştır. Efsaneye göre, kaleyi koruyan bir şeytan vardır. Ve bu şeytan kaleyi ele geçirmek isteyenleri bozguna uğratmaktadır.
Kale Osmanlı döneminde de kullanılmış
1561-1587 arasındaki tarihini anlatan Meshuri Matiane adlı vakayinameye göre Şeytan Kalesi Samtshe-Saatabago hükümdarı II. Manuçar’ın yönetimindeyken, Manuçar Lala Mustafa Paşa’yla anlaşmış ve içinde Şeytan Kalesi’nin de yer aldığı altı kaleyi Osmanlılara vermiştir. Şeytan Kalesi Gürcistan Krallığı ve Samtshe-Saatabago dönemlerinde olduğu gibi, 16. yüzyıldan itibaren Osmanlılar zamanında da kullanılmıştır.
Şeytan Kalesi’nde 14. yüzyılda inşa edilmiş tek nefli bir kilise mevcuttur. Aziz Stefan’a adanmış olan bu kilisenin günümüze sadece dört duvarı ulaşmıştır.
Sarnıç ve dereye inen merdiven basamakları kalıntılarının yer aldığı kaleye ulaşım sadece yaya olarak sağlanmaktadır.
Kale araştırmacıları bekliyor
Define avcılarının talanına uğrayan Şeytan Kalesi’nin içinde barındırdığı varlıkların ortaya çıkarılması ve turizme kazandırılması için araştırmacılara büyük görev düştüğünü belirten Zirve Dağcılık Doğa Sporları Kulübü Kars Şubesi Başkanı Alpay Korkmaz, ANKA muhabirine şunları söyledi.
“Kars ve Ardahan da bulunan tarihi yapıları turizme kazandırmak ve tanıtmak için elimizden geleni yapıyoruz. Katkı sunarken de ailemiz ve kulübümüzle buna benzer faaliyetler yapıyoruz. Her zaman olduğu gibi bizi manzarasıyla büyüledi. Biz Türkiye açısından diğer bölgeler açısından bu yerin görülmesi gerektiğini ve bu tarihi yerin tarihiyle iç içe bulunması gerektiğini düşünüyorum. Bu kaleyi meşhur ‘Game of Thrones’ dizisindeki birçok öğe ve sahnede gördüğüm yerlere benzetiyorum. Umarım Türkiye açısından çok farklı bir yer olur. Birçok yerli ve yabancı turist ziyarete gelir. Aynı zamanda buranın diğer en güzel özelliği; Çıldır Gölü de kaleye 10 kilometre yakın bir mesafede bulunuyor. Bu da çok önemli bir özelliktir.”