25 November 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Anadolu’da Tek Tanrı İnancının Kökleri Oluz Höyük’te Bulundu!

Tek Tanrılı inancın Ön Asya da ki ilk örneğidir Zerdüştçülük. Ve bu inancın temeli diyebileceğimiz kanıtlara da Oluz Höyük’te ulaşıldı.

Oluz Höyük İstanbul Üniversitesinden Prof. Dr. Şevket Dönmez tarafından 1997-99 yılları arasında keşfedilmiştir. Prof. Dr. Şevket Dönmez başkanlığında bölgede 2007 yılından beri kazılar devam etmektedir. Her yıl farklı bulgular veren höyüğün Anadolu tarihi açısından önemi büyüktür.

Oluz Höyük Gözlek Köyü’nün 2 km kuzeybatısında, Toklucak (eski Oluz) köyünün ise yaklaşık 5 km doğusunda bulunur ve Amasya-Çorum karayolunun 3 km güneyinde yer almaktadır.

Oluz Höyük

Zerdüşt dininin kurucusu Zerdüşt’ün nerede doğduğu tam olarak bilinemese de MÖ 800–550 tarihleri üzerinde durulmaktadır. Zerdüşt’lük, Dünyanın en eski tek tanrıcı ve vahiye dayalı dinidir. Zerdüşt İyiyi ve kötüyü dinsel temelde ayıran ilk kişi olmuştur.

Zerdüşt’ün yaymaya başladığı dinde iyiliğin sahibi ve temsilcisi Ahura Mazda, kötülüğün sahibi ise Anghra Mainyu (Ahriman/Ehrimen) idi. Bu dine inananlar Zerdüştçü olarak adlandırılıyor olup bedenen öldükten sonra dirilip Ahura Mazda’nın huzuruna çıkacaklarına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar.

Bu dinin kutsal metni Avesta’dır ve ilk olarak Avestaca dilinde yazılmıştır.

Dinden tanrı heykellerini benzer figürinleri çıkarmayı başaran Zerdüşt bunların yerine odak olarak ateşi kullanmıştır.

Tek tanrı – peygamber – vahiy sisteminin Önasya’daki ilk örneği olan Zerdüşt dininin tarihsel kökenlerinin en azından Demir Çağı ortalarına (MÖ 650/600) kadar uzandığı konusundaki bulgular bugüne değin özellikle Ateş Kültü temelinde izlenebilmiştir.

Ateş kültünün, Anadolu’da MÖ 546’da başlayan Akhaimenid egemenliği sırasında gelişmiş olduğu düşünülebilir. Yapılan araştırmalarda Kappadokia’da Erciyes Dağı eteklerinde tesadüf eseri bulunmuş olan dört yüzünde Magus (Mog) adı verilen rahiplerin betimlendiği bir ateş sunağı dışında ateş kültünün varlığı hakkında bir kanıt bulunmamıştı.

Bununla birlikte ünlü Tarihçi ve Coğrafyacı Strabon (MÖ 64– MS 21),(Geographika, XV, 3,15 Coğrafya isimli eserinde Kappadokia’da Pyraetheia’ların (ateşgedeler) içinde çevresi kapalı ve üstü açık cellalarda ebedi ateşlerin yandığından bahsetmektedir. Bu önemli bilgi çok büyük olasılıkla Strabon öncesi dönemde de ateşgedelerin, Kappadokia’da var olduklarına işaret etmektedir. II. Kryos Anadolu’ya Egemen olunca Anadolu’yu 5 satraplığa ayırmıştır. Orta Karadeniz Bölgesi de dahil olmak üzere Kızılırmak Havzası ve yakın çevresi Hellenistik Dönem’e değin Kappadokia Satraplığı’nın bir parçası olarak Pers egemenliğine girmiştir.

Oluz höyük’te 2013 yılında bulunan ve 2014 yılında detaylandırılan bir ateş çukurunun bulunması sadece Anadolu’da değil Ön Asya ve Orta Asya içinde çok önemli bir keşif olmuştur.

Ateş çukuru
Ateş çukuru Oluz höyük

2A Mimari Tabakası (MÖ 300-200) güney girişinde bulunan oval biçimli Kutsal Ateş Çukuru, 1.10 m uzunluğunda, 0.90 m genişliğinde ve 0.50 m derinliğindedir. Ateş çukurları normal ocaklardan farklı olarak toprağın içinde yüzeyin altındadırlar. Bu yüzden normal bir ocak ile karıştırılmaları mümkün değildir.

Ateşe gösterilen saygı adına gerçekleştirilen dinsel törenlere ait eski izlerin Ön Asya coğrafyasında ne denli nadir olduğu düşünüldüğünde, Ateş Kültü ile ilgili eşsiz bir bulgu olan Oluz Höyük Kutsal Ateş çukuru’nun önemi bir kez daha artmaktadır.

MÖ 5. yüzyılın son çeyreğine tarihlenen Kutsal Ateş Çukuru, özelde Oluz Höyük genelde ise Kuzey – Orta Anadolu ile Kızılırmak Havzası yani Kappadokia Geç Demir Çağı toplumlarının güçlü ateşperest kimlikleri ile gerçekleştirdikleri Ateş Kültü faaliyetlerine, Erken Zerdüşt dininin uygulamalarına işaret etmesi bakımından çok önemlidir.

Ateş çukurunun konumu Pers yolunun güneyinde kalmaktadır. Ateşe tapma törenlerinin, ateşin dışarıda yanma zorunluluğu nedeniyle açık havada icra edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Daha sonraları magusların yönettiği ateşgedelerin zamanla tapınak içerisinde yapıldığı görülmektedir.

Zerdüşt ateşgede ve tapınak inşa faaliyetlerinin Akhaimenid döneminde başlamış olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda en eski Zerdüşt tapınağının Pasargade’de olduğu bilinmektedir. II. Kyros tarafından yaptırılmış tapınak Zendan-ı Süleyman olarak anılmaktadır.

Oluz Höyük’te bulunan ateş çukuru ile Semerkand yakınlarındaki Kok tepe’de Mö.6 yy tarihlenen bir ateş çukuru arasında ki benzerlikler şaşırtıcıdır. Oluz Höyük Mö 5 yüzyılın sonlarına tarihlenmesi bakımından bu benzerlikte önemlidir.

Oluz Höyük te ateş çukuru yanında bir de “bothros” bulunmuştur. Bu bothros metal yapımı olan benzerlerinin iyi bir taklidi olup Dağ keçisi protomlu, boya bezekli özel tasarım bu içki kabı kilden üretilmiştir. Bu bothros altında bulunan bir çömlek içinde kül ile dolu olduğu görülmüştür.

Muhtemelen 2B ve 2A mimari tabakalarında, kutsal ateş çukurlarında gerçekleştirilen ayinlerin sonunda bir kısım kül ve ateş kalıntıları kutsal nitelikleri nedeniyle çömleklere konulup bazı bothros’lara yerleştiriliyordu. Kutsal kül kapları diyebileceğimiz bu çömleklerin Oluz Höyükteki varlıkları, Anadolu arkeolojisi ve Ön Asya din tarihindeki çok önemli bir ritüelin ilk kez farkına varılmasını sağlamıştır.

Kaynak: Dönmez, Ş. 2015 “Oluz Höyük Kazıları Işığında Kuzey-Orta Anadolu (Pontika Kappadokia) Akhaimenid Varlığına Güncel Bir Bakış” Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi, sayı 18. s:71

Banner
Benzer Yazılar

Urartu Kralı II. Rusa Döneminde Yapılan Sarayın Fil Ayakları Çıkarılacak

15 Ekim 2021

15 Ekim 2021

M. Ö. 685-645 yılları arasında hüküm süren Urartu Kralı II. Rusa tarafından inşa edilen sarayın fil ayaklarının çıkarılması için çalışmalar...

Smyrna Antik Tiyatrosu’nda 2000 yıllık vomitoryum bulundu

28 Ocak 2022

28 Ocak 2022

Smyrna Antik Tiyatrosu’nda 2021 yılı kazı çalışmalarında “sanatçı tuvaleti” olarak nitelendirilen latrina bulunmuştu. Arkeologlar şimdi de 2000 yıllık antik geçit,...

Baraj suları altında kalan Gre Fılla Höyük’te yılan kabartmalı aletler bulundu

10 Mart 2023

10 Mart 2023

Ambar Çayı üzerinde kurulan barajın suları altında kalan Gre Fılla Höyük ve Kendale Hecela höyüklerinde gerçekleştirilen kurtarma kazılarında yılan kabartmalı...

Konya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Herakles’in 12 işlerini tasvir eden yüksek kabartmalı lahidin hikayesi

26 Mart 2022

26 Mart 2022

Konya Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen mitolojide Herakles’in 12 işleri olarak bilinen sahnelerin tasvir edildiği lahit, şimdiye kadar bulunan yüksek kabartma tekniğiyle...

Yalova Çobankale’de Hashtag Sembollü Seramik Parçaları

23 Eylül 2021

23 Eylül 2021

Yalova’nın Altınova ilçesinde bulunan Çobankale’de arkeolojik kazılar devam ediyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü...

Side Antik Kenti tapınaklar ile anılacak

10 Haziran 2022

10 Haziran 2022

Geçtiğimiz yıl Side Antik Kenti’nde kaçak yapıların yıkılması ile başlayan arkeolojik kazı çalışmaları tüm hızı ile devam ediyor. Kasım ayında...

Sular Çekilince Şok Edici Görüntüler Ortaya Çıktı

7 Şubat 2021

7 Şubat 2021

Barajların suları çekilince, sular altında kalan yerleşim yerlerinin kalıntıları bir bir gün yüzüne çıkıyor. Kurak geçen yıllarda barajların suları azalınca...

Çatalhöyük’te 8 bin 500 yıllık trepanlı kafatası keşfedildi

23 Aralık 2023

23 Aralık 2023

Konya’da Neolitik Çağ yerleşimi 9.000 yıllık Çatalhöyük’te bulunan bir kafatasında trepanasyon (kafatası delme işlemi) izleri bulundu. Güneyde Mezopotamya şehirlerinin yükselişinden...

Hititlerin Önemli Kült Merkezi Samuha’da Nadir Çivi Yazılı “Kuş Alâmeti Tableti” Keşfedildi

24 Temmuz 2025

24 Temmuz 2025

Sivas ‘da yer alan Hititlerin önemli bir kült merkezi olan Samuha’da (günümüzde Kayalıpınar) önemli bir keşif yapıldı. Arkeologlar, Hititlerin manevi...

Aramice yazı karakterlerinin bulunan ilk örneklerinin yer aldığı kitabeler bölgenin tarihini aydınlatması bekleniyor

17 Eylül 2022

17 Eylül 2022

Van ilinin Erçiş ilçesinde 270 hektarlık alana yayılmış antik kent kazılarında keşfedilen Aramice yazı karakterlerinin ilk örneklerini içeren dört kitabe...

Hz. İsa’nın monogramıyla süslenmiş bir mezar odasının üzerindeki iki dilli yazıt tabula ansata restore edildi

2 Aralık 2024

2 Aralık 2024

Şanlıurfa’daki Kızılkoyun Nekropolü’nde bulunan, üzerinde Hz. İsa’nın monogramının bulunduğu mezar odasının üzerindeki iki dilli yazıt tabula ansata restore edilerek orijinal...

Boncuklu Tarla’da 12.000 yıllık anıtsal bir stel keşfedildi

18 Aralık 2024

18 Aralık 2024

Mardin’in Dargeçit ilçesine bağlı Ilısu Mahallesi’nde bulunan Boncuklu Tarla’da yapılan kazılarda, 12 bin yıllık, 2 metre 20 santim uzunluğunda oyma...

Aşıklı Höyük’te 9500 yıl önce beyin ameliyatı olan kadın 3D ile canlandırılacak

12 Eylül 2021

12 Eylül 2021

Aksaray ilinde bulunan Aşıklı Höyük’te 1989 yılında yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan ve tarihte ilk beyin ameliyatını geçirdiğine inanılan kadın...

İzmir Kazılarında 8.500 Yıllık Küçük El Aleti Ortaya Çıkarıldı

4 Haziran 2021

4 Haziran 2021

2021 arkeoloji kazı faaliyetleri başladı. İlk buluntu haberi 8.500 yıllık küçük bir el aletinin ortaya çıkarıldığı İzmir Bornova ilçesindeki Yeşilova...

Urartulu Kadına Ait 2.800 Yıllık Ayak İzi İlk Kez Van Müzesi’nde Sergileniyor

28 Temmuz 2025

28 Temmuz 2025

Van’daki Van Kalesi Höyüğü’nde 2018 yılında yürütülen kazılarda ortaya çıkarılan ve 2.800 yıl öncesine tarihlenen bir Urartu kadınına ait ayak...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]