2 April 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık altar keşfedildi.

Roma İmparatorluğu’nun kolonisi olan Alexandria Troas, sahip olduğu liman ile güçlü ekonomik yapıya sahip bir kent olmakla beraber nüfusu da 100 bine ulaşan bir antik kenttir.

Çanakkale Boğazı’nın çıkışında Dalyan köyü yakınında yer alan kentte, Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe’nin başkanlığında yapılan kazılarda 2.000 yıllık altar ortaya çıkarıldı.

Ankara Üniversitesi ile Ezine ve Geyikli belediyelerinin de destek verdiği Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılar ile ilgili AA’ya bilgi veren Prof. Dr. Erhan Öztepe, geçen yıl toprak altı röntgenleme sistemi ile çalışma gerçekleştirdiklerini ve bu yıl öncelikle geçen yıl ortaya çıkan verileri değerlendirdiklerini ifade etti.

Temel 7 metreden daha aşağı iniyor

Elde ettikleri verilerle ilgili bölgede kontrol sondajları açtıklarını anlatan Erhan Öztepe, şöyle devam etti:

“Bu kontrol sondajlarından bir tanesi altar olması muhtemel yapı kalıntısını ortaya çıkardı. Bugüne kadar aslında 2 binli yılların başında Alman meslektaşlar da bu bölgede jeofizik araştırmaları yapmışlar ama o günkü teknoloji belki buna imkan vermedi. Bu yapı kalıntısını görmemişler. Bu bize nasip oldu. Kazdık ve gördük ki tapınakla aynı mimari oluşuma sahip, aynı yapı karakterini gösteriyor. Milattan sonra 1. yüzyıla ait olması gereken bir yapı. Biz 7 metreye kadar aşağıya inebildik. Daha da aşağıya inen bir temeli var. Oldukça derin bir temel. Bütün kaplaması, mimari süslemelerini büyük ölçüde yitirmiş. Belirli bir dönemde kentin genelinde karşılaşılan durum burada da ne yazık ki geçerli. Altar diyebileceğimiz bir yapının tapınak önünde çıkması önemli.”

Alexandria Troas
Alexandria Troas

Roma döneminde burada kurban ve başka sunular yapıldığına işaret eden Prof. Dr. Öztepe, “Yapının belgelemesini yaptık, daha sonra çevre korumasını sağlayacağız. Çevre koruma bandını da yaptıktan sonra ziyaretçilerimizle ilgili bir sıkıntı kalmayacak. Çünkü ziyaretçilerin çok derin sondajlara girmesi tehlikeli olabilir düşüncesiyle o korumayı da yapıyoruz.” diye konuştu.

Öztepe, bölgeye bilgilendirme levhası da koyacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Gelen ziyaretçimiz tapınakla birlikte altar hakkında da bilgi sahibi olacak. Bu yıl şöyle bir çalışma da yaptık, genç bir mimar arkadaşımızın yüksek lisans bitirme teziydi. Tapınağı bilgisayar ekranında 3 boyutlu ayağa kaldırdık. Belki önümüzdeki yıl tabelaya böyle bir eklenti yapacağız. Teknoloji kullanılarak şeffaf bir tabela düzenlenecek. Gelen ziyaretçi tabelanın önüne geçtiği zaman arkada akseden görüntüyle tapınağı ayağa kalkmış olarak görecek. Tüm tabelalar için bunu yapmayı planlıyoruz. Artık herkes akıllı telefon kullanıyor. QR kodla bilgileri oraya yükleyeceğiz. Ziyaretçiler telefona uygulamayı yüklediği zaman hazır okuyabileceği bir rehbere sahip olacak.”

Roma dönemi altar

Altar Nedir?

Altar, Tanrılara sunu yapılan kurban kesilen mimari ögelerdir. İlk uygulamalarda altar, basit gösterişsiz birer taş, toprak yığınları olarak görülmektedir. Zamanla, altarlar kutsal yapılar olarak görülmeye başlanmış ve daha fazla önem verilmiştir.

Antik çağda tapınakların çevre duvar boşluklarında, tiyatro ve agoralarda yer alan altar, evlerin bir bölümünde de tespit edilmiştir.

Altar, kurbanın kesilip yakıldığı ve diğer sunuların konulduğu yuvarlak ve kare şeklinde çoğunlukla taştan yapılmış, kanın akması için bir deliğin olduğu masa şeklinde yapılmıştır.

Altar, Hellenistik dönemde heykeller ve kabartmalarla donatılarak daha gösterişli mimari yapıya dönüşmüştür.

Banner
Benzer Yazılar

Taş Devrinin Bilinmeyen Müzik Aletleri

21 Aralık 2020

21 Aralık 2020

Müzik dünyanın evrensel dilidir. Atalarımızın bizden binlerce yıl önce güzel seslerin cazibesine kapılıp kapılmadığını bilmemiz mümkün değil. Ama bildiğimiz ve...

Japonya’nın muhtemelen en eski bronz döküm taş kalıpları Yoshinogari harabelerinde keşfedildi

7 Aralık 2023

7 Aralık 2023

Japonya’nın Saga bölgesinin batı vilayetindeki Yoshinogari Harabeleri’nde, bronz eserler için taş döküm kalıpları da dahil olmak üzere kalıntılar bulundu. Saga...

Tarih öncesi insanlar atalarının hatıralarını canlı tutmak için taş aletleri saklıyorlardı

14 Mart 2022

14 Mart 2022

Geçmişe dair yaşanmışlıkları barındıran, sevdiklerimize ait birçok anıyı bizlere tekrar yaşatan eşyaları saklarız. Bu saklama eylemi içgüdüsel bir hareket olarak...

Arkeologlar, Carlisle kazılarında nadir görülen Tyrian moru buldu

5 Mayıs 2024

5 Mayıs 2024

2023’te arkeologlar, Carlisle Kriket Kulübü’nün arazisindeki bir Roma Hamamı’nda yapılan kazılar sırasında nadir görülen bir Tyrian moru yumrusu keşfettiler. Roma...

Kastabala Antik Kenti’nde tanrıça Kubaba’ya ait tapınak kalıntısı bulundu

7 Aralık 2023

7 Aralık 2023

2700 yıllık geçmişe sahip Kastabala Antik Kenti’nde tanrıça Kubaba’ya ait tapınak kalıntısı bulundu. Kastabala Antik kenti, Osmaniye ilinin 12 kilometre...

Pompeii kazılarında kölelerin ve eşeklerin acımasızca çalıştırıldığı değirmen ortaya çıkarıldı

9 Aralık 2023

9 Aralık 2023

Vezüv yanardağının yerle bir ettiği (MS 79) Roma kenti Pompeii’de devam eden kazılarda kölelerin ve eşeklerin acımasız bir şekilde çalıştırıldıkları...

Tibet Buzullarında Yüzlerce Yeni Mikrop Türü Keşfedildi

12 Temmuz 2022

12 Temmuz 2022

Dünya da, Kuzey ve Güney Kutup bölgelerinin dışında en çok buzul kütlesi Tibet platosunda bulunuyor. Tibet platosunda bulunan 46 bin...

Bulgar arkeologlar 2500 yıllık İskit asası keşfettiler

14 Ekim 2023

14 Ekim 2023

Kuzeydoğu Bulgaristan’daki tarih öncesi tuz üretimi merkezi olan Provadia-Solnitsata’da yapılan kazılar sırasında MÖ 5. yüzyıldan kalma bir İskit savaşcısına ait...

Morca Mağarası’nda yeni bir tür bakteri keşfedildi

15 Ağustos 2022

15 Ağustos 2022

Türkiye’nin en derin 3’ncü mağarası Morca Mağarası’nda yeni bir tür bakteri keşfedildi. Mersin’in Anamur ilçesinden geçen Orta Toroslar’ın zirvesinde bulunan...

Güney Afrika’da yaklaşık 250.000 yıl önce ölen bir hominid çocuğun fosili bulundu

8 Kasım 2021

8 Kasım 2021

Uluslararası ve Güney Afrikalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, yaklaşık 250.000 yıl önce Güney Afrika‘daki bir mağarada ölen erken dönem insansı...

Pompeii’de Bulunan Büyük İskender Mozaiği Restore Edilecek

7 Ocak 2021

7 Ocak 2021

Pompeii’de bulunan en önemli eserlerden biri olan Büyük İskender mozaiği restore edilecek. Napoli Arkeoloji Müzesi yetkililerinin yaptığı açıklamada, Pompeii’de bulunan...

Sibirya’da Denisova insanına ait en eski fosiller bulundu

29 Kasım 2021

29 Kasım 2021

Neanterdaller gibi soyları tükenen Denisovalı insanına dair yeni bulgulara ulaşılmaya devam ediyor., Sibirya’da Denisova mağarasında araştırmacılar, Denisovalı insanına ait 200.000...

Bilecik’te 8.500 Yıllık Müzik Aleti Ortaya Çıkarıldı

4 Temmuz 2021

4 Temmuz 2021

Bilecik’te bir apartmanın altında 2 yıldır sürdürülen arkeolojik kazı çalışmalarında 8.500 yıllık 3 delikli müzik aleti ortaya çıkarıldı. Çalışmalarda ayrıca,11...

Peru’da kamış çubuklara takılmış insan omur kemikleri ortaya çıkarıldı

5 Şubat 2022

5 Şubat 2022

Arkeologlar, 500 yıl önce Peru’nun Chincha Vadisi’nde kamış çubuklara takılmış yaklaşık 192 insan omur kemiği buldular. MS 1000 ve 1400...

Hitit Krallığını İmparatorluğa Dönüştüren Adam I.Suppiluliuma

15 Ekim 2020

15 Ekim 2020

I.Suppiluliuma (MÖ 1344-1322), Hitit İmparatorluğu’nun en güçlü ve etkileyici kralı olarak kabul edilir. II. Tuthaliya’nın ölümünden sonra tahta Genç Tuthaliya...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]