23 December 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Alexandria Troas Antik Kenti’nde 2.000 Yıllık Altar Bulundu

M. S. 1 ve 4’ncü yüzyıllarda döneminin en büyük ticari limanına sahip Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılarda 2.000 yıllık altar keşfedildi.

Roma İmparatorluğu’nun kolonisi olan Alexandria Troas, sahip olduğu liman ile güçlü ekonomik yapıya sahip bir kent olmakla beraber nüfusu da 100 bine ulaşan bir antik kenttir.

Çanakkale Boğazı’nın çıkışında Dalyan köyü yakınında yer alan kentte, Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe’nin başkanlığında yapılan kazılarda 2.000 yıllık altar ortaya çıkarıldı.

Ankara Üniversitesi ile Ezine ve Geyikli belediyelerinin de destek verdiği Alexandria Troas Antik Kenti’nde yapılan kazılar ile ilgili AA’ya bilgi veren Prof. Dr. Erhan Öztepe, geçen yıl toprak altı röntgenleme sistemi ile çalışma gerçekleştirdiklerini ve bu yıl öncelikle geçen yıl ortaya çıkan verileri değerlendirdiklerini ifade etti.

Temel 7 metreden daha aşağı iniyor

Elde ettikleri verilerle ilgili bölgede kontrol sondajları açtıklarını anlatan Erhan Öztepe, şöyle devam etti:

“Bu kontrol sondajlarından bir tanesi altar olması muhtemel yapı kalıntısını ortaya çıkardı. Bugüne kadar aslında 2 binli yılların başında Alman meslektaşlar da bu bölgede jeofizik araştırmaları yapmışlar ama o günkü teknoloji belki buna imkan vermedi. Bu yapı kalıntısını görmemişler. Bu bize nasip oldu. Kazdık ve gördük ki tapınakla aynı mimari oluşuma sahip, aynı yapı karakterini gösteriyor. Milattan sonra 1. yüzyıla ait olması gereken bir yapı. Biz 7 metreye kadar aşağıya inebildik. Daha da aşağıya inen bir temeli var. Oldukça derin bir temel. Bütün kaplaması, mimari süslemelerini büyük ölçüde yitirmiş. Belirli bir dönemde kentin genelinde karşılaşılan durum burada da ne yazık ki geçerli. Altar diyebileceğimiz bir yapının tapınak önünde çıkması önemli.”

Alexandria Troas
Alexandria Troas

Roma döneminde burada kurban ve başka sunular yapıldığına işaret eden Prof. Dr. Öztepe, “Yapının belgelemesini yaptık, daha sonra çevre korumasını sağlayacağız. Çevre koruma bandını da yaptıktan sonra ziyaretçilerimizle ilgili bir sıkıntı kalmayacak. Çünkü ziyaretçilerin çok derin sondajlara girmesi tehlikeli olabilir düşüncesiyle o korumayı da yapıyoruz.” diye konuştu.

Öztepe, bölgeye bilgilendirme levhası da koyacaklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Gelen ziyaretçimiz tapınakla birlikte altar hakkında da bilgi sahibi olacak. Bu yıl şöyle bir çalışma da yaptık, genç bir mimar arkadaşımızın yüksek lisans bitirme teziydi. Tapınağı bilgisayar ekranında 3 boyutlu ayağa kaldırdık. Belki önümüzdeki yıl tabelaya böyle bir eklenti yapacağız. Teknoloji kullanılarak şeffaf bir tabela düzenlenecek. Gelen ziyaretçi tabelanın önüne geçtiği zaman arkada akseden görüntüyle tapınağı ayağa kalkmış olarak görecek. Tüm tabelalar için bunu yapmayı planlıyoruz. Artık herkes akıllı telefon kullanıyor. QR kodla bilgileri oraya yükleyeceğiz. Ziyaretçiler telefona uygulamayı yüklediği zaman hazır okuyabileceği bir rehbere sahip olacak.”

Roma dönemi altar

Altar Nedir?

Altar, Tanrılara sunu yapılan kurban kesilen mimari ögelerdir. İlk uygulamalarda altar, basit gösterişsiz birer taş, toprak yığınları olarak görülmektedir. Zamanla, altarlar kutsal yapılar olarak görülmeye başlanmış ve daha fazla önem verilmiştir.

Antik çağda tapınakların çevre duvar boşluklarında, tiyatro ve agoralarda yer alan altar, evlerin bir bölümünde de tespit edilmiştir.

Altar, kurbanın kesilip yakıldığı ve diğer sunuların konulduğu yuvarlak ve kare şeklinde çoğunlukla taştan yapılmış, kanın akması için bir deliğin olduğu masa şeklinde yapılmıştır.

Altar, Hellenistik dönemde heykeller ve kabartmalarla donatılarak daha gösterişli mimari yapıya dönüşmüştür.

Banner
Benzer Yazılar

2600 yıllık toprak çömlek, bir İran müzesinde çöp kutusu olarak kullanılıyor

14 Kasım 2023

14 Kasım 2023

Medler döneminden kalma 2600 yıllık bir toprak çömlek, İran’ın kuzeyindeki Gilan eyaletinin başkenti Reşt’teki bir müzede çöp kutusu olarak hizmet...

İspanya’nın Tossal de La Cala kalesinde 2.000 yıllık kayaya oyulmuş bir yüz keşfedildi

21 Mayıs 2023

21 Mayıs 2023

Arkeologlar, İspanya’nın doğu kıyısındaki Benidorm’daki bir Roma kalesi olan Toscal De La Cala’da kayaya oyulmuş bir yüz keşfettiler. Alicante Üniversitesi’nden...

Yahudiye Çölü’nde keşfedilen ‘Horoscope’ parşömeni, gizli bir tarikatın inanç şifrelerini ortaya koyuyor

13 Mart 2024

13 Mart 2024

Kudüs’ün doğusundaki Yahudiye Çölü’nde ortaya çıkarılan bir parşömen, eski bir düzenin ezoterik astroloji ve mistisizm uygulamalarının izlerini taşıyor. Binlerce yıl...

Karahantepe’de ulaşılan yerleşik köy yaşantısına dair bulgular Neolitik Çağ bilgilerimizi değiştirecek

1 Haziran 2022

1 Haziran 2022

Karahantepe’de devam eden kazılarda yerleşik köy yaşantısına dair bulgulara ulaşılması Neolitik Çağ ile ilgili bilgilerimizi derinden değiştirecek nitelikte. Denizli’de gerçekleştirilen...

Çin’in Hunan Eyaletinde Keşfedilen Antik Mezar Kompleksi

12 Ekim 2020

12 Ekim 2020

Çin’in Hunan eyaletindeki bir otobanda Han hanedanlığına ait (MÖ 202 – MS 220) tarihlenen bir grup antik mezar keşfedildi. Süregelen...

Kadınlar, Antik Yunan Seramiklerinin Ardındaki Gerçek Kahramanlar mıydı?

2 Ocak 2021

2 Ocak 2021

Dipylon amforasını klasik arkeolojiyle ilgilenen herkes duymuştur. Antik Atina kentinin kuzeybatısında Kerameikos’taki Dipylon Kapısı civarında Dipylon mezarlığında bulunmuştur. Amforayı yapan...

Macaristan’da ortaya çıkarılan eşsiz cerrahi aletlerle gömülmüş Romalı bir doktorun mezarı

29 Nisan 2023

29 Nisan 2023

Macar arkeologlar, Budapeşte’ye yaklaşık 1 km uzaklıktaki Jászberény şehri yakınlarında yüksek kaliteli cerrahi aletlerle gömülmüş 8. yüzyıldan kalma bir Romalı...

Anadolu’da bir ilk “İmparatorun koruyucusu” unvanını taşıyan lahit bulundu

29 Nisan 2022

29 Nisan 2022

Kocaeli’de Anadolu’da ilk defa “İmparatorun koruyucusu” unvanını taşıyan lahit bulundu. 2017-2019 yılları arasında bir binanın temel inşaatı sırasında arkeolojik maddi...

Adıyaman’ın Fazla Bilinmeyen Antik Kenti

4 Ocak 2021

4 Ocak 2021

Adıyaman deyince gözlerimizin önüne gelen eşsiz güzellikte ki Nemrut Dağı ve ünlü Komagene Krallığı olur. Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kadim...

Morca Mağarası’nda yeni bir tür bakteri keşfedildi

15 Ağustos 2022

15 Ağustos 2022

Türkiye’nin en derin 3’ncü mağarası Morca Mağarası’nda yeni bir tür bakteri keşfedildi. Mersin’in Anamur ilçesinden geçen Orta Toroslar’ın zirvesinde bulunan...

Mısır’da bugüne kadar ortaya çıkarılan en büyük mumyalama çömlek zulası

10 Şubat 2022

10 Şubat 2022

Çek Mısır Bilim Enstitüsü’nden arkeologlar, 26. Hanedanlık dönemine tarihlenen bir grup mezar kuyusunda yapılan kazılar sırasında Mısır mumyalama uygulamasında kullanılan...

Homo Sapiens İlk Ne Zaman Kıyafet Giymeye Başladı?

9 Mart 2021

9 Mart 2021

Giyinmek insan ihtiyaçları içindeki büyük gereksinimlerden biridir. Peki Homo sapiens ilk ne zaman kıyafet giymeye başladı? Araştırmacılar, Homo sapiens’in ilk...

Almanya’da Demir Çağı dönemi 2800 yıllık iki kılıç bulundu

8 Haziran 2022

8 Haziran 2022

Almanya’nın güneyindeki Andechs’in Frieding bölgesindeki itfaiye istasyonunun inşasına yönelik arkeolojik kazılar sırasında, arkeologlar son derece nadir ve kısmen iyi korunmuş...

Berlin’de Bilim İnsanları 3D Teknolojiyle Antik Budist Dua Parşömenini Sanal Olarak Açtı

16 Ağustos 2025

16 Ağustos 2025

Almanya’nın başkenti Berlin’de araştırmacılar, neredeyse bin yıl boyunca kapalı kalmış bir Budist dua parşömenini modern teknoloji sayesinde ilk kez “sanal”...

Persepolis Antik Mirasına Yeniden Hayat Veriliyor: Tarihi Yapılar Restore Ediliyor

8 Nisan 2025

8 Nisan 2025

İran’ın güneyindeki UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Persepolis’te, Nevruz tatili sonrasında önemli restorasyon çalışmaları yeniden başladı. Pers İmparatorluğu’nun (MÖ...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]