Bitlis ili Adilcevaz ilçesi’nde yer alan Urartu döneminden kalma Kef Kalesi’nin kazı çalışmalarına 45 yıl aradan sonra tekrar başlanıyor.
Çivi yazılı kaynaklara göre Argişti oğlu Rusa tarafından inşa ettirilen Urartu dönemi Kef Kalesi kazılarına 45 yıl aradan sonra tekrar devam edilecek.
Emin Bilgiç ve Baki Öğün’ün başkanlık ettiği bir ekip tarafından 1964 yılında başlayan kaledeki kazı çalışmalarının tekrar başlayacağını duyuran Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, “Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle geçtiğimiz günlerde Adilcevaz Kalesi’nde başlatılan restorasyon çalışmalarının ardından inşallah Temmuz ayında da Kef Kalesi’nde de 45 yıl aradan sonra yeniden kazı çalışmalarına başlanacak. İlçemiz tarihi, doğası ve kültürüyle Urartulara dayanan şirin bir ilçedir. İnşallah Adilcevaz Kalesi’nin ardından yine Urartular dönemine ait Kef Kalesi’nde de başlatacağımız çalışmalarla tarihi yapılarımızı ilçemizin ve bölgemizin turizmine kazandıracağız. En son 1973-1976 yılları arasında kazı çalışmalarının yapıldığı 140 odalı bir saray olan Kef Kalesi’nde kazı çalışmaları ve incelemelerin yeniden başlaması için belediye olarak her şeyi yapmaya hazırız. Bu projemizde bizlerden desteklerini esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, Genel Başkan Yardımcımız Vedat Demiröz’e, Bitlis Milletvekillerimiz Vahit Kiler, Cemal Taşar ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
Adilcevaz Kef Kalesi
Urartu döneminden kalan Kef Kalesi, Van Gölü’nün kuzeybatı kıyısında, Bitlis iline bağlı Adilcevaz’ın 6 km. kuzeyindeki 550 m. yüksekliğinde volkanik bir tepe üzerinde inşa edilmiştir. 2270 metreye ulaşan rakımı ile oldukça yüksek bir alanda yer alan Kef Kalesi, Emin Bilgiç ve Baki Öğün’ün başkanlık ettiği bir ekip tarafından 1964 yılında başlayan kaledeki kazı çalışmaları 1974 yılına kadar sürmüştür.
10 yıl süren kazı çalışmalarında Kefkalesi yerleşiminin Urartu kralı Argišti’nin oğlu Rusa tarafından inşa ettirildiği anlaşılmıştır. Urartuca ismi “Ḫaldiei URU
KUR Ziuquni (Ziuquni Ülkesi’ndeki Haldi’nin kenti)” 1 olan Kef Kalesi, boyutu ve bünyesindeki yapıların niteliğinden ötürü Urartu ülkesinin önemli bir
şehri hüviyetindedir.
Kef Kalesi’nin inşasında sosyal statüsü belli olmayan uzak ülkelerden getirilen kadınlar ve erkekler çalıştırılmıştır. Bununla birlikte işgücü olarak kullanılan bu insan toplulukları, inşasında görev aldıkları Kef Kalesi’nde iskân ettirilmişlerdir.
Urartuların batıya açıldığı kapısı olan Kef Kalesi, sarp bir tepe üzerine kurulmuş kademeli şekilde inşa edilmiş büyük bir Urartu sarayı ortaya çıkarılmıştır. En az 40 odası bulunan (bununla birlikte 140 odası olduğuna inanılan), üç farklı teras düzlemine inşa edilen sarayın, tabanındaki seviye farklılığından dolayı bazı yerlerde iki veya üç, güneyde ise dört katlı olabileceği belirtilmiştir.
Saray olarak değerlendirilen yapı içerisinde hafirleri tarafından “Yukarı Salon” ve “Aşağı Salon” olarak adlandırılan iki önemli bölüm belirlenmiştir. Aşağı salonda gerçekleştirilen kazılarda ele geçen mavi, kırmızı, sarı ve beyaz renkli fresk buluntuları, duvarların – zamanında diğer Urartu saraylarında olduğu gibi – fresklerle kaplı olduğunu göstermektedir21. Arkeolojik kazılar sonucunda saray yapısının çevresinde 9 adet rölyefli blok ele geçmiştir. Bu rölyefli blokların korunabilmiş olanların üzerinde şöyle bir yazıt bulunmaktadır.
1 Dḫal-di-ni-ni al-su-i-ši-ni mru-sa-a-še ar-giš-te-ḫi-ni-še i-ni
2 É a-ši-ḫu-si-e za-du-ni qar-bi-e šú-li ma-nu ú-i a-i-še-e-i
3 LUGÁL-še za-da-la-ni šú-ki Dḫal-di-i-še i-zi-du-ú-ni i-e-še za-du-bi
4 mru-sa-a-[še] a-li a-lu-še i[ni DUB-t]e tú-li-e a-mì-ni-ni DUTU-ni-še
“Haldi’nin gücüyle Argišti oğlu Rusa, bu ašihusi evini inşa etti. Kayaya dokunulmamıştı (?). Önceki bir kral buraya (daha önce) hiçbir şey inşa etmemişti. Haldi emir verdiğinde (bunu) ben yaptım. Rusa der ki: Her kim bu yazıtı yok ederse Güneş Tanrısı onu yaksın!
Urartu Kef Kalesi için bilgiler Serkan Erdoğan’ın 2016 yılında Dergipark’ta yayınlanan ” KEFKALESİ URARTU YERLEŞİMİNİN TARİHSEL ARKA PLANI” adlı makalesinden alınmıştır.