18 October 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

Adilcevaz Kef Kalesi Kazıları 45 Yıl Sonra Tekrar Başlıyor

Bitlis ili Adilcevaz ilçesi’nde yer alan Urartu döneminden kalma Kef Kalesi’nin kazı çalışmalarına 45 yıl aradan sonra tekrar başlanıyor.

Çivi yazılı kaynaklara göre Argişti oğlu Rusa tarafından inşa ettirilen Urartu dönemi Kef Kalesi kazılarına 45 yıl aradan sonra tekrar devam edilecek.

Emin Bilgiç ve Baki Öğün’ün başkanlık ettiği bir ekip tarafından 1964 yılında başlayan kaledeki kazı çalışmalarının tekrar başlayacağını duyuran Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, “Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle geçtiğimiz günlerde Adilcevaz Kalesi’nde başlatılan restorasyon çalışmalarının ardından inşallah Temmuz ayında da Kef Kalesi’nde de 45 yıl aradan sonra yeniden kazı çalışmalarına başlanacak. İlçemiz tarihi, doğası ve kültürüyle Urartulara dayanan şirin bir ilçedir. İnşallah Adilcevaz Kalesi’nin ardından yine Urartular dönemine ait Kef Kalesi’nde de başlatacağımız çalışmalarla tarihi yapılarımızı ilçemizin ve bölgemizin turizmine kazandıracağız. En son 1973-1976 yılları arasında kazı çalışmalarının yapıldığı 140 odalı bir saray olan Kef Kalesi’nde kazı çalışmaları ve incelemelerin yeniden başlaması için belediye olarak her şeyi yapmaya hazırız. Bu projemizde bizlerden desteklerini esirgemeyen Kültür ve Turizm Bakanımız Mehmet Nuri Ersoy’a, Genel Başkan Yardımcımız Vedat Demiröz’e, Bitlis Milletvekillerimiz Vahit Kiler, Cemal Taşar ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

Adilcevaz Kef Kalesi

Urartu döneminden kalan Kef Kalesi, Van Gölü’nün kuzeybatı kıyısında, Bitlis iline bağlı Adilcevaz’ın 6 km. kuzeyindeki 550 m. yüksekliğinde volkanik bir tepe üzerinde inşa edilmiştir. 2270 metreye ulaşan rakımı ile oldukça yüksek bir alanda yer alan Kef Kalesi, Emin Bilgiç ve Baki Öğün’ün başkanlık ettiği bir ekip tarafından 1964 yılında başlayan kaledeki kazı çalışmaları 1974 yılına kadar sürmüştür.

Urartu Kef Kalesi kazı alanı
Urartu Kef Kalesi kazı alanı

10 yıl süren kazı çalışmalarında Kefkalesi yerleşiminin Urartu kralı Argišti’nin oğlu Rusa tarafından inşa ettirildiği anlaşılmıştır. Urartuca ismi “Ḫaldiei URU
KUR Ziuquni (Ziuquni Ülkesi’ndeki Haldi’nin kenti)” 1 olan Kef Kalesi, boyutu ve bünyesindeki yapıların niteliğinden ötürü Urartu ülkesinin önemli bir
şehri hüviyetindedir.

Kef Kalesi’nin inşasında sosyal statüsü belli olmayan uzak ülkelerden getirilen kadınlar ve erkekler çalıştırılmıştır. Bununla birlikte işgücü olarak kullanılan bu insan toplulukları, inşasında görev aldıkları Kef Kalesi’nde iskân ettirilmişlerdir.

Urartuların batıya açıldığı kapısı olan Kef Kalesi, sarp bir tepe üzerine kurulmuş kademeli şekilde inşa edilmiş büyük bir Urartu sarayı ortaya çıkarılmıştır. En az 40 odası bulunan (bununla birlikte 140 odası olduğuna inanılan), üç farklı teras düzlemine inşa edilen sarayın, tabanındaki seviye farklılığından dolayı bazı yerlerde iki veya üç, güneyde ise dört katlı olabileceği belirtilmiştir.

Saray olarak değerlendirilen yapı içerisinde hafirleri tarafından “Yukarı Salon” ve “Aşağı Salon” olarak adlandırılan iki önemli bölüm belirlenmiştir. Aşağı salonda gerçekleştirilen kazılarda ele geçen mavi, kırmızı, sarı ve beyaz renkli fresk buluntuları, duvarların –  zamanında diğer Urartu saraylarında olduğu gibi – fresklerle kaplı olduğunu göstermektedir21. Arkeolojik kazılar sonucunda saray yapısının çevresinde 9 adet rölyefli blok ele geçmiştir. Bu rölyefli blokların korunabilmiş olanların üzerinde şöyle bir yazıt bulunmaktadır.

Kef Kalesi sarayında bulunan yazıt
Kef Kalesi sarayında bulunan yazıt (( Van Müzesi ve Adilcevaz Koruma Alanı’ndan)

1 Dḫal-di-ni-ni al-su-i-ši-ni mru-sa-a-še ar-giš-te-ḫi-ni-še i-ni
2 É a-ši-ḫu-si-e za-du-ni qar-bi-e šú-li ma-nu ú-i a-i-še-e-i
3 LUGÁL-še za-da-la-ni šú-ki Dḫal-di-i-še i-zi-du-ú-ni i-e-še za-du-bi
4 mru-sa-a-[še] a-li a-lu-še i[ni DUB-t]e tú-li-e a-mì-ni-ni DUTU-ni-še

“Haldi’nin gücüyle Argišti oğlu Rusa, bu ašihusi evini inşa etti. Kayaya dokunulmamıştı (?). Önceki bir kral buraya (daha önce) hiçbir şey inşa etmemişti. Haldi emir verdiğinde (bunu) ben yaptım. Rusa der ki: Her kim bu yazıtı yok ederse Güneş Tanrısı onu yaksın!

Urartu Kef Kalesi için bilgiler Serkan Erdoğan’ın 2016 yılında Dergipark’ta yayınlanan ” KEFKALESİ URARTU YERLEŞİMİNİN TARİHSEL ARKA PLANI” adlı makalesinden alınmıştır.

Banner
Benzer Yazılar

İsveç’te Viking Dönemi Hristiyan Mezarlar Bulundu

28 Haziran 2021

28 Haziran 2021

Sigtuna’da Viking dönemi yedi Hristiyan mezarı bulundu. Arkeologlara göre, Viking dönemi mezarlar şehrin en eski zamanlarına, 10. yüzyılın sonlarına tarihleniyor....

Tarih öncesi bilinen ilk balkonlu mimari yapıya ait buluntulara ulaşıldı

31 Ekim 2021

31 Ekim 2021

Anadolu mimarisinde yedinci ve sekizinci bin yıl öncesi bilinen ilk balkonlu mimari yapının buluntularına ulaşıldı. Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesindeki Domuztepe Höyüğü...

Galler’de “Tuvalet Kaşığı” olarak da kullanılan gümüş “ligula” bulundu

31 Ocak 2024

31 Ocak 2024

Galler’deki bir metal dedektör kullanıcısı, yaygın olarak “tuvalet kaşığı” olarak da kullanılan bir Roma gümüş “ligula” ortaya çıkardı. Haziran 2020’de...

Gökçeada, Ege Adaları Arasında Tarım ve Hayvancılığa Dayalı İlk Köy Yerleşimini Barındırıyor

26 Temmuz 2025

26 Temmuz 2025

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde yer alan Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde 15 yıldır süren arkeolojik kazılar, Ege adaları arasında tarım ve hayvancılığa dayalı en...

Araştırmacılar, yanmış kalıntılardan yola çıkarak İncil’de geçen Yahuda Krallığı’na karşı düzenlenen seferleri doğruladı

26 Ekim 2022

26 Ekim 2022

İsrail’deki 17 arkeolojik alanda 21 yıkım katmanını, yanmış kalıntılarda kaydedilen dünyanın manyetik alanının yönünü ve / veya yoğunluğunu yeniden yapılandırarak...

Viking Kadınlarında Keşfedilen Üç Garip Kafatası Modifikasyonu

1 Nisan 2024

1 Nisan 2024

Son yıllarda araştırmalar Viking Çağı’nda kalıcı vücut modifikasyonu için kanıtlar sağladı. Bu araştırmaların sonuncusu, Baltık Denizi’ndeki Gotland adasından kafatasları uzatılmış...

Seramik kap üretme yeteneği Avrupa’ya Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden geldi.

7 Ocak 2023

7 Ocak 2023

Yeni bir çalışma, seramik kap yapma bilgisinin Orta Doğu ve Uzak Doğu’dan değil Sibirya ve Hazar Denizi bölgesi üzerinden Avrupa’ya...

Arkeologlar, Carlisle kazılarında nadir görülen Tyrian moru buldu

5 Mayıs 2024

5 Mayıs 2024

2023’te arkeologlar, Carlisle Kriket Kulübü’nün arazisindeki bir Roma Hamamı’nda yapılan kazılar sırasında nadir görülen bir Tyrian moru yumrusu keşfettiler. Roma...

Şanlıurfa Müzesi selden etkilendi mi?

16 Mart 2023

16 Mart 2023

Şanlıurfa’da sağanak yağış sel felaketine yol açtı. Kentin birçok semtinde görülen sel sularında 9 kişi yaşamını yitirdi. Birçok ev ve...

3 bin 300 yıllık Hitit Barajı Dünya Sulama Yapıları Mirası Listesi’ne eklendi

25 Kasım 2024

25 Kasım 2024

Anadolu’nun kadim medeniyetlerinden Hititler tarafından inşa edilen ve dünyanın en eski sulama sistemlerinden biri olarak kabul edilen Gölpınar Hitit Barajı,...

Mezopotamya tarım tarihini etkileyecek araştırma

12 Ocak 2022

12 Ocak 2022

Tarım, bereketli hilal olarak bilinen sulak Mezopotamya topraklarında başladı. Bilinen en eski tarım uygulamaları bu topraklarda görülür. Buğday, arpa ekimi...

Kibyra Antik Kentinde Yeni Keşifler

27 Kasım 2020

27 Kasım 2020

Burdur ilindeki Kibyra antik kentinde ait iki tanrı heykeli ortaya çıkarıldı. Kibyra (veya Cibyra Magna), MÖ ikinci yüzyılda dört şehir...

Sibirya’da Denisova insanına ait en eski fosiller bulundu

29 Kasım 2021

29 Kasım 2021

Neanterdaller gibi soyları tükenen Denisovalı insanına dair yeni bulgulara ulaşılmaya devam ediyor., Sibirya’da Denisova mağarasında araştırmacılar, Denisovalı insanına ait 200.000...

Flaman Arkeolojik Buluntularının Fransız Hazinesinden Çalındığı Ortaya Çıktı

17 Aralık 2020

17 Aralık 2020

Belçika’nın flaman bölgesinde bulunan Limburg ilinde toprak satın alan bir Fransız vatandaşının tarlasından MÖ. 3.yy ait 14.000 adet Roma sikkesi...

Dünyanın ilk mobil CT tarayıcısı ile zarflı kil tabletler açılmadan okunabilecek

28 Ocak 2024

28 Ocak 2024

Sümerliler tarafından keşfedilen yazı insanlık tarihinin en önemli mihenk noktasıdır. Günümüze kadar ulaşabilen çivi yazılı kil tabletler, Sümer, Akad, Asur...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]