26 December 2024 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

İzmir’de 14 bin yıllık insan izleri bulunan mağarada çalışmalar devam ediyor

İzmir’in Dikili ilçesinde 14 bin yıl öncesine uzanan insan izlerinin bulunduğu mağarada inceleme ve araştırma çalışmalarına aralıksız devam ediliyor.

Dikili ilçesi Ballıkaya mevkiinde yer alan mağarada Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından yapılan Karbon 14 ile yaş tayini analizinde Geç Yontma Taş Devri’ne (Epipaleolitik) ait insan kemikleri ve aletler bulundu.

Roma Dönemi’nde Kibele kültüne ait kutsal bir alan olarak da kullanıldığı düşünülen “anıtsal mağarada” çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izniyle Bergama Müzesi başkanlığında Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden bilim insanları ile yabancı arkeologlarca devam ediyor.

Batı Anadolu’da en eski insan izlerine ev sahipliği yapan mağarada gerçekleştirilen çalışmalar hakkında AA muhabirine bilgi veren Bergama Müzesi Müdürü Nilgün Ustura, AA muhabirine, kolektif bir çalışmayla Batı Anadolu’daki ilk insan izlerinin bulunduğu bir mağaraya ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını, bu keşfin tüm arkeoloji dünyasını heyecanlandırdığını söyledi.

İzmir'de bir mağarada 14 bin yıllık insan kalıntıları
Foto: AA

Ustura, 2020 yılında Ballı Kaya bölgesinde kaçak kazı yapıldığını tespit ettiklerini ve alanda temizlik çalışması başlattıklarını kaydederek, “Arkeolojik veriler bize buranın çok daha erken tarihte kullanıldığını gösterdi. Bu durum bizi çok heyecanlandırdı. Bölgede kurtarma kazısı yaptık. Türk ve yabancı bilim insanlarının katıldığı kolektif bir çalışmaydı. Buluntular üstünde TÜBİTAK’ta yapılan Karbon 14 analizi, bize mağaranın 14 bin yıl önce insanlar tarafından kullanıldığını gösterdi.” dedi.

Anadolu’nun farklı noktalarında Neolitik Dönem’e ait buluntu yerlerine rastlandığını hatırlatan Ustura, “Batı Anadolu’da ilk kez 14 bin yıl önce yani Geç Yontma Taş Devri’ne ait çok önemli bir kullanım alanı bizi karşıladı.” diye konuştu.

Kutsal bir geçici kullanım alanı

Ustura, anıtsal özelliğe sahip mağaranın kullanım şekline ilişkin şu bilgileri verdi:

Bergama Müzesi Müdürü Nilgün Ustura
Bergama Müzesi Müdürü Nilgün Ustura Fotoğraf AA

“Kutsal bir mağara olarak kullanılmış. Geç Yontma Taş Dönemi’nde geçici süreli kullanımın çok daha yoğun olduğunu tespit ettik. Çakmak taşlarının, yongalama aletlerinin üretimi de kısmen yapılmış. Avcılık toplayıcılık döneminde av mevsimlerinde kullanıldığını gösteriyor. Dolayısıyla geçici süreli, mevsimsel kullanım alanı diyoruz. Ama sürekli kullanım konusunda hemfikiriz. Mağara kullanımının 14 bin yıl öncesiyle sınırlı kalmadığını, Roma Dönemi’ne kadar bölgenin terk edilmediğini tespit ettik. Fonksiyon değişikliği olmuş ve mağara bir dönem Kibele kutsal alanı olarak kullanım görmüş.”

Çok sayıda çakmak taşının koruma altına alındığını aktaran Ustura, 14 bin yıl önce insanlar için bölgenin güzergah alanı ve çekim merkezi olduğunu belirtti.

Ustura, anıtsal mağaranın insanlar için bir iletişim kurma alanı olabileceğine de dikkati çekerek, “Kısa süreli bir gezi alanı diyebiliriz. Konumu, coğrafyası o dönem yaşayanlar için çok güzel, çekici bir alan olduğunu kanıtlıyor.” dedi.

Nilgün Ustura, mağaraya ulaşımın coğrafi koşullar nedeniyle çok zor olduğunu, kış aylarında imkansız hale geldiğini söyleyerek, alandaki çalışmaları sürdüreceklerini, buluntularda yapılan incelemelerin de yeni tarihsel keşifleri gündeme getirebileceğini sözlerine ekledi.

Banner
Benzer Yazılar

Yeni buluntular Amida Höyük tarihini 9 bin yıla çekti

31 Aralık 2021

31 Aralık 2021

M. Ö. 6 bin kültür tabakasından Osmanlıya kadar birçok kültür izlerine ulaşılan Amida Höyük kazılarında bu yıl 900 parça buluntu...

Parçacık fiziği ve arkeoloji işbirliği, Napoli’deki gizli Helenistik yeraltı odasını ortaya çıkardı

13 Mayıs 2023

13 Mayıs 2023

Yunanlılar tarafından MÖ dördüncü yüzyılın sonu ile üçüncü yüzyılın başı arasında inşa edilen Neapolis’in antik nekropolü’nün kalıntıları, günümüz Napoli’sinin yaklaşık...

Araştırmacılar, Antik Maya İlaç Kaplarında Yeni Bir Bitki Keşfettiler

16 Ocak 2021

16 Ocak 2021

Bilim adamları, antik Maya ilaç kaplarında tütün olmayan bir bitkinin varlığını ilk kez tespit ettiler. Washington Eyalet Üniversitesi araştırmacıları, 14...

Yeni araştırma; Hint-Avrupa dillerinin Anadolu kökeni hakkında yeni bir bakış açısı getiriyor

31 Temmuz 2023

31 Temmuz 2023

Anadolu’nun kadim medeniyetleri Hitit, Luvi, Likya ve Friglerin kullandığı ve günümüzde dünyanın yarısının konuştuğu Hint-Avrupa dillerinin Anadolu kökeni hakkında yeni...

Hititçe kelimeleri sesli dinlemek ister misiniz?

8 Şubat 2022

8 Şubat 2022

Bir Hint-Avrupa halkı olan Hititler, Anadolu’da Hattilerden sonra yüzyıllar sürecek güçlü bir medeniyet kurmuşlardır. Nereden geldikleri konusunda hala net bir...

Bulgar arkeologlar 2500 yıllık İskit asası keşfettiler

14 Ekim 2023

14 Ekim 2023

Kuzeydoğu Bulgaristan’daki tarih öncesi tuz üretimi merkezi olan Provadia-Solnitsata’da yapılan kazılar sırasında MÖ 5. yüzyıldan kalma bir İskit savaşcısına ait...

Yeni bir araştırma; genler dillerin çeşitliliğinde her zaman baş rol oynamıyor

24 Kasım 2022

24 Kasım 2022

Dünya üzerinde 7.000’den fazla dil konuşulmaktadır. Bu dilsel çeşitlilik, biyolojik özellikler gibi, genler aracılığı ile nesilden nesile aktarılır. Charles Darwin’in...

Eski zamanlarda aşk ve nefret: Büyülü metinleri keşfetmek

9 Şubat 2024

9 Şubat 2024

Aşk ve nefret, insanlık tarihi boyunca varlığını sürdüren evrensel duygulardır. Eski uygarlıklar, sıklıkla dini ve büyüsel inançlarla iç içe geçen...

İskoçya’da Bulunan Cursus Anıtı Neolitik Dönemin Katedrali Olarak Adlandırıldı

20 Ocak 2021

20 Ocak 2021

Arran Adası’ndaki Tormore’da bir kilometreden daha uzun olan bir Cursus anıtının keşfi, İskoçya’daki Neolitik tarihin genellikle doğu kıyısıyla ilişkilendirilen bu...

Bolu’da işçiler Roma Dönemi lahit buldular

30 Ekim 2022

30 Ekim 2022

Bolu’da bir inşaatın bahçe duvarının temelini kazan işçiler Roma Dönemi’nde ait olduğu düşünülen lahit ortaya çıkardılar. Bolu Tepecik Mahallesi’nde bir...

Troya ile Tavşanlı Höyük arasındaki bağı gösteren bulgulara ulaşıldı

23 Ağustos 2022

23 Ağustos 2022

Anadolu’nun iki önemli arkeolojik sit alanı Troya ve Tavşanlı Höyük arasında Tunç Çağı’nda kurdukları bağı gösteren bulgulara ulaşıldı. Kütahya’nın Tavşanlı...

Vikinglerde Kan Kartalı İşkencesi

14 Haziran 2021

14 Haziran 2021

Vikingler hakkında anlatılan bir çok hikaye var ve bu hikayeleri gerçekte olanlarla aslında hiç olmamış olanları birbirinden ayırt etmek bazen...

Harran Ören Yeri’nde tanrıça Gula ile ilişkilendirilen ritüel köpek mezarları ortaya çıkarıldı

17 Aralık 2024

17 Aralık 2024

Dünya’nın en eski yerleşim yerlerinden Harran Ören Yeri’nde, Demir Çağı’na ait 4 köpek mezarı ortaya çıkarıldı. Ritüel olarak gömülen köpekler,...

Kutsal Kase Housnslow Nehri’nin Altında mı?

19 Aralık 2020

19 Aralık 2020

Amatör bir arkeolog Kutsal kasenin yerini bildiğine inanıyor. Bilindiği üzere kutsal kase özel güçleri olduğu düşünülen ve Hz. İsa ve...

Trier Üniversitesi’nin Dijital Para Dolabı Artık Erişilebilir

19 Şubat 2024

19 Şubat 2024

Tarihi sikkeler, koleksiyonlar ve sergiler için mücevher parçalarından çok daha fazlasıdır özellikle araştırmacılar için ilgi çekicidir. Trier Üniversitesi, birkaç yıldır...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]