20 August 2025 Gelecek Geçmişin Ürünüdür

İlk İnsanlar 300.000 Yıl Önce Ateşi Kullanarak Alet Yapmayı Biliyorlardı!

Nature Human Behavior’da yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, İsrail’in merkezindeki Qesem Mağarası’nda bulunan pişmiş çakmaktaşı aletler, erken homininlerin (ilk insanların) ateş sıcaklığını kontrol edebildiklerini ve hayatta kalma becerilerinin düşünülenden çok daha gelişmiş olduğunu göstermekte.

Yapılan bu yeni araştırmaya göre taş aletler yapmak için kontrollü ateş kullanımın 300,000 yıl öncesine dayandığı düşünülmekte. Bu keşif insan türünün beyinsel ve kültürel olarak gelişmişliğini doğrulamakta.

İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsü’nden arkeolog Filipe Natalio tarafından hazırlanan makale de çakmaktaşının düşük sıcaklıklarda ısıtılmasının yontulma işleminde kolaylık sağladığı ve aletlerin belirli kesme işlemleri için alet yapım ustalarının kontrollü olarak ateşi kullandıkları düşünülmekte.

Günümüzde bir çok araştırmacı ateşin insanlar tarafından kullanımın çok daha geç dönemlerde olduğunu düşünmekte. Bu konuya dair bir açıklamada düşüncelerini dile getiren Bergen Üniversitesi’nden antropolog Silje Evjenth “Şahsen, sıcak yiyecek ve sıcak ateş olmadan homininlerin Avrasya’nın soğuk ikliminde uzun süre hayatta kalamayacaklarını düşünüyorum, ancak bazı araştırmacılar hala kontrollü ve alışılmış ateş kullanımının oldukça geç geldiğini savunuyor” dedi.

Eğer Qesem Mağarası’ndaki homininler 300.000 yıl önce ateşi bir teknoloji olarak ve alet üretim stratejilerinin bir parçası olarak kullanıyorlarsa, bu ileri düzeyde ateş kullanımının bir işaretidir. Ve bu nedenle, homininlerin ateşi nasıl ve ne zaman kontrol ettiklerini ve günlük yaşamlarında onu rastgele kullandıklarını anlamamıza da yardımcı olabilir.

Qesem magarası İsrail

Yine makaleye bağlı olmadan görüşlerini bildiren başka bir antropolog olan Cenevre Üniversitesi’nde Katja Douze’ye göre , hem Homo sapiens hem de Neandertaller “şüphesiz yeni makalede açıklanan ısıl işlemi uygulamak için gerekli bilişsel yeteneklere sahiptiler” dedi.

Aslında bu alet yapım tekniği arkeologlar tarafından bilinmektedir. Önceki araştırmalar, uygulamanın 420.000 ila 200.000 yıl önce Doğu Akdeniz’de uygulandığını gösteriyor. Yanmış çakmaktaşı parçaları bu uygulamayı ima ediyordu, ancak bunun rastgele bir şey olup olmadığı ya da insanların taş aletler yapmak amacıyla yangınlarını gerçekten kontrol edip etmedikleri açık değildi.

Douze, tahta mızrak üretmek için ateş kullanma uygulamasının yaklaşık 400.000 yıl öncesine dayandığını, ancak çakmaktaşı için ısıl işleminin daha yüksek bir çaba ve bilgi gerektiği eğer ısıtma süresinin iyi yönetilmezse taşın hemen kırılacağını ve kullanılamayacağını söyledi. Yeni yapılan araştırmalara göre “bu ustalığın yalnızca çok eski değil, aynı zamanda karmaşık olduğunu” gösteriyor.

Yapılan Analizler

Bu ısıl işlemin kanıtı olarak Natalio ve meslektaşları, eski geçmişinde yangınlara ev sahipliği yaptığı bilinen Qesem Mağarası’nda bulunan iki tür çakmaktaşı aleti analiz ettiler. Çakmaktaşı parçaların ısıtıldığı sıcaklığı tahmin etmek için spektroskopik bir kimyasal analiz ve makine tekniği kullandılar. Sonuçlar, bıçakların 413 santigrat dereceye kadar ısınan pullardan daha düşük olan 259 santigrat dereceye ısıtıldığını gösterdi. Aynı yerde bulunan tencere kapakları, 447 dereceye ulaşan sıcaklıklarla daha da ısıtıldı.

Douze için, bıçaklar ve çakmaktaşı yontulması için farklı ısıtma sıcaklıklarının gösterilmesi çalışmanın en önemli noktasıydı.

Qesem mağarası buluntularından örnekler

Douze, “Bu fark aynı zamanda bu sitedeki taşın kasıtlı olarak ısıtılması konusunda kesinlikle hiçbir şüphenin olmamasını sağlıyor” dedi. “Şimdi, bu homininlerin sahadaki bloklarını nasıl ısıtmaya başladıkları ve farklı ısıtma sıcaklıklarını nasıl yönettikleri belirlenecek.”

Douze tarafından belirtilen olasılıklar, bloklarını yerleştirdikleri şöminelerin altında kum banyolarının veya gerekli sıcaklıkların her birini elde etmek için gerekli olan muhtemelen birden fazla ısıtma sisteminin kullanımını içeriyor.

Araştırmacılar bulgularını ispat için deneysel arkeoloji den yararlandılar. Çakmaktaşının ısıtıldığında pul pul ayrılmanın kolaylaşması ve daha iyi yüzeyler elde edilmeside araştırmanın ispatı olarak görüldü.

Bentsen’in açıklamalarına göre bu yapım aşamaları düşünülenden daha karmaşık aşamalar ve beceriler gerektiriyor.

.“Önceden planlama ve bir sürecin birçok farklı adımını anlama yeteneği hayati bir hayatta kalma becerisidir” dedi. “Bu süreç birçok adım ve dikkatli planlama gerektiriyor; hangi kayaların ısıtılacağını bilmeniz ve tüm kayaları ve yakıtı toplamanız gerekir. Yeterince ısı yaratmalısınız – çok sıcak değil, çok soğuk değil – ve yangının ne kadar süreceğini anlamalısınız. Ve ısıtıldıktan sonra, kullanılmadan veya üzerinde çalışılmadan önce kayaların dikkatlice soğumasına izin verilmelidir”.

Qesem ekibinin çalışması, erken homininlerin bu süreçte 300.000 yıl önce veya daha öncesinde ustalaştığını ve bunun da  bize düşünmek için çok fazla kanıt verdiğini gösteriyor.

Banner
Benzer Yazılar

Eski Mısır sürme içeriğinin düşünülenden daha çeşitli olduğu ortaya çıktı

28 Nisan 2022

28 Nisan 2022

Araştırmacılar, Londra’daki Petrie Müzesi koleksiyonundan 11 sürme kabının içeriğini analiz ettiler ve sürme tarifinin önceden düşünülenden daha çeşitli olduğunu ortaya...

Fizana Kadar Gidenlerin Görmesi Gereken Şehir Ghat!

12 Kasım 2020

12 Kasım 2020

Ghat başkent Trablus’a 1400 km uzaklıkta, Libya-Cezayir sınırının eteklerinde Fezzan’ın (Fizan) güneybatı bölgesinde, batı Libya çölünde yer alan antik bir...

Aztekler’in İspanyol Kolonistleri Yedikleri Yer Tecoaque Kasabasın da Yeni Bulgular Ortaya Çıkarıldı

19 Ocak 2021

19 Ocak 2021

Meksika Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü, Azteklerin Nahuatl dilinde “onları yedikleri yer” anlamına gelen Tecoaque kasabasında yıllarca süren kazı çalışmalarının...

Arkeologlar Ürdün Vadisi’nde nadir bir Haşmonayim sikke hazinesi ortaya çıkardı

2 Ocak 2025

2 Ocak 2025

Hayfa Üniversitesi’nden bir arkeolog ekibi, Ürdün Vadisi’nde yaptıkları kazıda Haşmonayim dönemine (Alexander Yannai‘nin hükümdarlığı (MÖ 104-76)) ait yaklaşık 160 sikkeden...

Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü “Ara Güler Fotoğraflarında Arkeoloji” sergisine ev sahipliği yapıyor

17 Nisan 2022

17 Nisan 2022

Duayen fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in 21’i Türkiye’den 1’i Moğolistan’dan olmak üzere toplam 22 arkeolojik alanda çektiği 132 fotoğrafının yer aldığı...

İngiltere’nin kutsal adasında bulunan somon omurlarından yapılmış en eski tespih

29 Haziran 2022

29 Haziran 2022

İngiltere’de “Kutsal Ada” (Holy Islands) olarak bilinen Northumberland kıyılarının hemen dışındaki Lindisfarne adasında, arkeologlar İngiltere’de somon omurlarından yapılmış şimdiye kadar...

Gökçeada, Ege Adaları Arasında Tarım ve Hayvancılığa Dayalı İlk Köy Yerleşimini Barındırıyor

26 Temmuz 2025

26 Temmuz 2025

Çanakkale’nin Gökçeada ilçesinde yer alan Uğurlu-Zeytinlik Höyüğü’nde 15 yıldır süren arkeolojik kazılar, Ege adaları arasında tarım ve hayvancılığa dayalı en...

İspanyol arkeologlar, kumların altında Roma dönemine ait bir balık çiftliği, hamam ve bir Tunç Çağı mezarı ortaya çıkardılar

22 Ekim 2022

22 Ekim 2022

İspanyol arkeologlar, İspanya’nın Cadiz kentindeki Trafalgar Burnu’nu çevreleyen kum tepelerinin altında Roma dönemine ait bir balık çiftliği, hamam ile Tunç...

Bakanlık; “Siloa Yazıtı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin malıdır”

13 Mart 2022

13 Mart 2022

İsrail medya kuruluşu Zman Yisrael’in İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunan Siloa Yazıtı’nın İsrail’e verileceğine dair yaptığı habere Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan...

Halife Osman dönemi İslami kaya yazıtı keşfedildi

13 Haziran 2022

13 Haziran 2022

Suudi Arabistan’ın başkenti Mekke yakınlarında Halife Osman bin Affan dönemine tarihlenen İslami kaya yazıtı keşfedildi. Yazıt, İslam tarihinin başlangıcındaki önemli...

İsviçre’de bir Tunç Çağı yerleşimi keşfedildi

18 Şubat 2024

18 Şubat 2024

Bern Kantonu Arkeoloji Servisi, Heimberg’deki bir inşaat projesi öncesinde 2023 sonbaharında bir kurtarma kazısı gerçekleştirdi. Kazı çalışması beklenen bir Roma...

Eski Çağda Kütüphane Savaşları!

31 Ekim 2020

31 Ekim 2020

Biri dünyanın en eski ve büyük kütüphanesi diğeri 100 yıl sonra ona rakip olarak doğmuş. Bu iki eşsiz kütüphanenin ilginç...

İtalya’da imparator Augustus’a ait olduğu düşünülen bir villanın kalıntılarına rastlandı

20 Nisan 2024

20 Nisan 2024

Güney İtalya’nın volkanik kül kaplı bir bölgesinde yapılan kazılar, 2.000 yıllık bir binanın kalıntılarını ortaya çıkardı. Kazı ekibi, yapının imparator...

II. Murşili’nin Veba Duası “Konuşan Tabletler Sergisinde” Sergilenecek

2 Haziran 2021

2 Haziran 2021

Milyonlarca insanın etkilendiği ve binlerce insanın ölümüne yol açan Covid-19 salgını, dünya tarihinde bilinen etkili salgınlar içinde yer aldı. Hala...

5500 Yıllık Mezarda Bulunan Çubukların En Eski Bira İçme Kamışları Olduğu Belirlendi

19 Ocak 2022

19 Ocak 2022

Rus arkeologlar, Kuzey Kafkasya’da erken tunç çağına ait bir mezarda ortaya çıkarılan çubukların bilinen en eski bira içminde kullanılan kamışlar...

Yorumlar
Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

[mc4wp_form id=”621″]